Robotlar sayesinde daha erken olacağız

İK alanında her sene daha da geniş bir network ağı ören ve trendleri belirleyen zirve, günümüzde en önemli değer olan ‘insan’ın potansiyelini kurumlarda en iyi şekilde ortaya çıkarma ve yönetme sanatını, disiplinlerarası konu başlıkları ve yenilikçi bakış açılarıyla masaya yatırdı.

İK Zirve 2016, Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker’in açılış konuşması ile başladı. Zirvenin temel konusunun yetenekli insanların nasıl keşfedileceği üzerine olduğunu belirterek sözlerine başlayan Toker, insan odaklı çalışmanın önemine değindi. Çalışmalarında şirketlerin dijitalleşmesine odaklandığını söyleyen Ayşegül Toker, bu anlamda teknolojinin sadece bir araç olarak ele alınmasının ve esas odak noktasının insan olması gerektiğini de ifade etti. Bireylerin mutlu olmadığı bir çalışma sisteminin doğru olmayacağını hatta işlemeyeceğini de sözlerine ekleyen Toker, İK Zirvesi’nin insan odaklı toplanmasının da bu anlamda çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’nin en iyi öğrencileri tarafından tercihe edildiğini belirterek sözlerine devam eden Toker, öğrencilerin bu tercihlerinde bölüm programlarının kaliteli olmasının ve hocaların alanında iyi isimler olmasının etkisinin büyük olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.

Bu yıl ‘’The Age of Em’’ kitabının yazarı Robin Hanson, David Zinger Associates’in kurucusu Çalışan Bağlılığı Uzmanı David Zinger ve Yetenek Yönetimi Derneği Direktörü Doug Kirkpatrick gibi dünya çapında isimleri ağırlayan zirvenin sunuculuğunu iletişim danışmanı, yazar Gökmen Karadağ üstlendi.

The Age of Em: Work, Love and Life when Robots Rule the Earth (Em Çağı: Robotlar Dünyayı Yönettiğinde İş, Aşk ve Hayat) başlıklı kitabın yazarı Robert Hanson konuşmasında

İK’da yeteneği yönetmek

İK Zirvesi’nde moderatörlüğünü Boğaziçi Üniversitesi Executive MBA Koordinatörü Sertaç Yerlikaya’nın üstlendiği ‘’Star Wars!’’ paneli de yer aldı. Günümüzde İK sektöründe gündemin yetenek yönetimi, yetenek avcılığı ve yıldızların nasıl şirketlere çekildiği konuları üzerine yoğunlaştığını belirten Yerlikaya, sözü Eczacıbaşı Yapı Grubu Başkanı Atalay Gümrah’a devretti. İnsan kaynaklarında liderlik özelliği yüksek, karmaşık durum yönetimi becerisi ileri ve kişisel gelişime açık insanları aradıklarını not eden Gümrah, kendi içlerinde de lider profilli insanlara yatırım yapmaya özen gösterdiklerini söyledi. İşe alım sonrasındaki süreçte insanları işte tutmanın daha zor bir iş olduğunu, doğru takım çalışması stratejileri uygulayarak çalışanlara bir vizyon sağlamaya çalıştıklarından bahsetti. Gümrah, güçlü profilleri yönetmek için güçlü liderlerin gerektiğini sözlerine ekledi.

Panelin bir diğer katılımcısı Ernst & Young Türkiye Denetim Hizmetleri Bölüm Başkanı Dilek Çilingir insanda enerji, isteklilik ve tutkunun çok önemli olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Yeni kuşakta esnekliğin yeni bir trend vurgulayan Çilingir, başarılı çalışanları ön plana çıkararak motive etmeye çalıştıklarını kaydetti. X ve Y kuşağı arasındaki farka parmak basan Çilingir, Y kuşağında esneklik ve hırsın bir arada olduğunu, hiyerarşi istemediklerini ve geri bildirime önem verdiklerini gözlemlediklerini aktardı.  Konuşmacılardan gazeteci, yazar ve siyasetçi Enis Berberoğlu ise starlarla çalışmanın püf noktalarına değindi. İnsanlara kendilerini star gibi hissettirmenin önemini vurgulayan Berberoğlu, star yaratırken oluşan yükümlülüklere de dikkat çekti. Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker üniversitenin öğrenci odaklılığına ve kurum kültürüne değindi. Üniversitede iyi akademisyeni çeken en önemli faktörün iyi öğrenci olduğunu not etti. Toker, tercihlerde motivasyonun bu etkenlerle oluştuğunu söyledi. Panelin son konuşmacısı yazar Aret Vartanyan ise yeni kuşağın algısının daha açık olduğunu belirterek bireylere değer vermenin ve onları dinlemenin önemini vurguladı.

Boyner Topluluğu Başkan Yardımcısı İdil Türkmenoğlu, zirvede ‘’Niyetler ve Gerçekleşenler’’ başlıklı konuşmasında insan kaynakları yönetiminden ne anlaşıldığının kurumlar tarafından da sorgulanması gerektiğine dikkat çekti.

‘’Kriz Ortamında İnsan Yönetimi’’

Coca-Cola İçeçek CEO’su Başar Başarır’ın ‘’CEO Gözünden Yetenek Yönetimi’’ konuşmasının yanı sıra İK Zirvesi’nin ilgi çekici başlıklarından biri de ‘’Kriz Ortamında İnsan Yönetimi’’ oturumuydu. Fazıl Oral (Deloitte), Dr. İmre Murat Usseli (Beyin Cerrahı), Yrd. Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı (Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi) ve Murat Erkan Noyan’ın (pilot) katıldığı oturumda konuşmacılar kriz anlarında nasıl harekete edilmesi gerektiğiyle ilgili görüşlerini dile getirdiler.

Beyin Cerrahı Dr. İmre Murat Usseli, kendi meslekleri açısından en büyük riskin hastaya zarar verme korkusu olduğunu söyledi. Hastaya bir zarar gelmemesi için doğru müdahaleyi yapmak gerektiğini ifade eden Usseli, burada en önemli faktörlerden birisinin de ekiple birlikte hareket etmek olduğunu sözlerine ekledi. Kriz yönetiminde insan psikolojisinin karar almada çok etkili olduğunu da söyleyen Usseli, “Bir hastayı kaybettiğinizde, başka bir hastaya müdahale ederken motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?” şeklindeki soruya mesleklerindeki en önemli etkenin tecrübe olduğunu söyleterek yanıt verdi. Bu anlamda kötü olaylardan ders çıkarmanın bir sonraki müdahaledeki motivasyonu da etkilediğini sözlerine ekledi.

Acil Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Yard. Doç. Dr. Kurtuluş Açıksarı, acil müdahalede ekiple iletişimin çok önemli olduğunu söyledi. Doktorun bir bakışından ekibindeki herkesin ne yapacağını anlaması halinde, acil müdahalelerin daha başarılı olacağını söyleyen Açıksarı, bu anlamda ekip içindeki iletişim kanallarının sürekli açık olmasının önemine değindi. Ağır yaralı hasta sayısının fazla olduğu durumlarda, eğer bir hasta kaybedilirse yapılması gereken şeyin, diğer hastaya koşmak olduğunu da sözlerine ekleyen Açıksarı, ikinci hastaya geçildiğinde her şeyin sıfırdan başlaması gerektiğini söyledi. Bunu sağlayabilmek için de, hangi durumda nasıl bir müdahalenin gerektiğiyle ilgili yeteri adar tecrübe sahibi olunması gerektiğini ifade etti.

Bir pilotta olması gereken şey ego -özgüven dengesi

Sözlerine pilotlukta en büyük riskin ego olduğunu ifade ederek başlayan Murat Erkan Noyan, bunun yanında pilotların özgüvene de sahip olmaları gerektiğini söyledi. Bu ikisinin arasındaki dengenin önemine değinen Noyan, eğitimle bunun sağlanabileceğini ifade etti.

Zirvede “The Age of EM” kitabının yazarı Robin Hanson da bir konuşma gerçekleştirdi. Kitabında robotların insanlar gibi işlevsel olabildiği bir dünyanın ne özelliklere sahip olabileceği üzerinde duran Hanson, insanların iki milyon yıldan beri var olduğunu hatırlatarak özellikle tarımsal hayata geçiş ve Endüstri Devrimi gibi olayların insan nüfusunun tarih içindeki artışında önemli rolleri olduğunu belirtti. Endüstri Devrimi ile birlikte insan nüfusunu her 15 yılda bir ikiye katlandığını belirten Hanson, bu durumun ne kadar sürdürülebilir olduğunun tüm dünyada tartışıldığını ifade etti.

Hanson: Robotlar insanları emekli edecek!

Gelecekle ilgili yürütülen tahminlerden birisinin de, robot teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, robotların insanların işlerini yapabilecek konuma gelmesi olduğunu söyleyen Hanson, eğer bu teknoloji gelişirse, robotların elektronik ortamda her yere gönderilebileceğini, insanlar gibi ölmeyeceklerini ve kopyalanabileceklerini söyledi. Robotların kopyalanması sayesinde iş gücü sorunun artık yaşanmayacağını ve ekonomik büyümenin sürekli gerçekleşeceğini söyleyen Hanson bu senaryoda, insanların daha erken emekli olabileceğini ifade etti.

İnsan Kaynakları sektöründen profesyonellerin yoğun katılımıyla gerçekleşen zirve, Yetenek Yönetimi Derneği Direktörü Doug Kirkpatrick’in konuşmacı olduğu ‘’Kendi Kendini Yöneten Organizasyonlar’’ özel oturumuyla sona erdi.