– Ocak ayında global piyasalarda risk iştahı faiz indirim beklentileri ve güçlü makro verilerle güçlü seyrini korudu. FED üyelerinin faiz indirimi için acele edilmeyeceği açıklamaları ve beklentilerden güçlü gelen makro verilerin etkisiyle, Mart ayında faiz indirimi olasılığının %85’den %50’ye gerilemesine rağmen bilanço döneminin de etkisiyle riskli varlıklara olan ilgi devam etti. Böylelikle major borsalarda yaşana düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirildi.
– Yurt içinde ise TCMB, Ocak ayı toplantısında piyasa beklentisine paralel olarak 250 baz puanlık faiz artışı yaparak politika faizini %45,00 seviyesine yükseltti ve karar metninde faiz artırımlarının sonuna gelindiğine işaret etti. Bununla beraber enflasyon görünümüne ilişkin belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda parasal sıkılığın gözden geçirileceği vurgulanarak gerekmesi halinde yeni faiz artışları yapılacağına ilişkin açık kapı bırakıldı.
-Ortadoğu’da artan jeopolitik gerilim ve piyasaların Mart ayında faiz indirimlerinin başlayacağına ilişkin beklentilerinden destek bulan ons altında, Ocak ayında 2.000 seviyesinin üzerinde fiyatlamalar yaşandı. Ortadoğu’da gittikçe artan gerilim ve küresel ticareti riske atan Kızıldeniz saldırılarına karşı başlayan Koalisyon müdahalesi sebebiyle 2.000 seviyesi üzerindeki hareket devam edebilir.
-Asgari ücrete yapılan zamlar ve faiz artırım sürecinin sonlanması sonrası piyasada 2024 yılsonu enflasyon beklentisinin, %36 seviyesinden yukarı yönlü revize edilebileceğine ilişkin beklentiler artış gösterdi. Enflasyon görünümüne ilişkin olası revizyonlar piyasanın odağında olacak. Diğer taraftan son PPK toplantı özetinde mevduat faizlerinde gevşemenin enflasyon açısından yukarı yönlü risk unsuru olduğuna işaret eden TCMB bu durumu önlemek için ek makroihtiyati tedbirler devreye sokabilir.
-Hedef değerimiz mevcut seviyeye göre %38’lik yükseliş potansiyeli taşırken BİST için AL tavsiyemizi koruyoruz. Bununla beraber gelinen seviye itibariyle hisse seçimlerinde seçici olunması gerektiğini düşünüyoruz. Şubat ayında BİST100 endeksinin 7.500-9.000 aralığında geniş bir bantta dalgalanacağını, 7.750 ve altına düşüşlerin yeni alım fırsatı, 8.800 ve üzerine yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.
Ocak ayında global piyasalarda risk iştahı faiz indirim beklentileri ve güçlü makro verilerle güçlü seyrini korudu. FED üyelerinin faiz indirimi için acele edilmeyeceği açıklamaları ve beklentilerden güçlü gelen makro verilerin etkisiyle, Mart ayında faiz indirimi olasılığının %85’den %50’ye gerilemesine rağmen bilanço döneminin de etkisiyle riskli varlıklara olan ilgi devam etti. Böylelikle major borsalarda yaşana düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirildi. Piyasada oluşan fiyatlamalarda FED’den ilk faiz indirim olasılığı tekrar Mayıs ayına kayarken, 2024 yılında 4 kez faiz indirimi fiyatlanmaya devam ediyor. Ocak ayında gelişen ülke borsaları ayı ortalama %2 üzeri getiriyle tamamlamaya hazırlanırken gelişmekte olan ülke borsalarında ise ortalama %2 kayıp söz konusu. Dolar Endeksi ay boyu %2 değer kazanırken buna paralel gelişmekte olan ülke para birimleri Dolar karşısında ortalama %2 değer kaybetti, Türk Lirası ise %3 üzeri değer kaybıyla negatif ayrışmayı sürdürdü.
TÜRKİYE’NİN RİSK PRİMİ 300 CİVARINDA DENGELENDİ
Yurt içinde ise TCMB, Ocak ayı toplantısında piyasa beklentisine paralel olarak 250 baz puanlık faiz artışı yaparak politika faizini %45,00 seviyesine yükseltti ve karar metninde faiz artırımlarının sonuna gelindiğine işaret etti. Bununla beraber enflasyon görünümüne ilişkin belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda parasal sıkılığın gözden geçirileceği vurgulanarak gerekmesi halinde yeni faiz artışları yapılacağına ilişkin açık kapı bırakıldı. Normalleşme yönünde atılan istikrarlı adımlar ile ülke risk primimiz CDS 300 civarında dengelenirken yabancı kurumlardan BİST’e yönelik olumlu raporlar gelmeye devam etti. Buna paralel, yurt dışı yerleşiklerin Türk varlıklarına olan ilgisi ay boyunca devam ettiği görüldü. Mevduat faizlerinde 2023 sonunda görülen tepe noktasının ardından görülen gevşeme de BİST için pozitif etki oluşturuyor. BİST100 bu gelişmelerle Ocak ayında TL bazında %13 civarı, Dolar bazında %10 civarı yükselişle ayı tamamlıyor. Bankacılık Endeksi ayın ilk yarısında %20 üzeri yükseliş kaydederken sonrasında gelen kar satışlarıyla Ocak ayını %10 artışla tamamlamaya hazırlanırken Sınai Endeks ise Ocak ayında %12 üzeri getiriyle tamamlıyor.
JEOPOLİTİK RİSKLER, OCAK AYINDA DA DEVAM ETTİ
Makroekonomik verilerin dikkatle takip edildiği Ocak ayında, ilk olarak ABD’de açıklanan istihdam verileri karşılandı. Aralık ayına ilişkin açıklanan tarım dışı istihdam verisi beklentilerin üzerinde gerçekleşerek 216 bin artışa işaret etti. İşsizlik oranı ise bir önceki aya göre değişim göstermeyerek %3,7 seviyesinde açıklandı. Açıklanan bu veriler ABD iş gücü piyasasının güçlü kaldığını gösterirken, Aralık ayına ilişkin enflasyon oranı ise gerileme beklentilerinin aksine yükseldi. Yıllık enflasyon oranı %3,4’e yükselirken, çekirdek enflasyon ise %3.9 oldu. Her iki verinin de düşüş beklentilerinin aksine yükselmesi sonucunda, enflasyonun yukarı yönlü hareket riskini yakından takip eden FED’in Mart ayında faiz indirimlerine başlayacağı yönündeki beklentiler baskılandı. Dolar Endeksi Ocak ayında yeniden 103 seviyesinin üzerine çıkarken, majör para birimleri dolar karşısında geriledi. Euro Bölgesi’nde ise ECB, Ocak ayı toplantısında faiz oranında değişikliğe gitmeyerek %4,50 seviyesinde sabit bıraktı. Enflasyon hedefine dönme konusundaki kararlılığa dikkat çeken ECB Başkanı Christine Lagarde, faiz indirimini konuşmak için henüz erken olduğunu ve ücret verilerinin parasal gevşeme konusunda kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Euro Bölgesi’nde Aralık ayına ilişkin açıklanan enflasyon oranı %2,9 ile beklentiler doğrultusunda açıklanırken, Nisan ayından beri ilk kez önceki aya göre artış gösterdi. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya’da ise sanayi üretimindeki gerileme 6. aya taşındı. Jeopolitik riskler Ocak ayında da yüksek kalmaya devam ederken, Kızıldeniz’de artan Husi saldırıları akabinde ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından başlatılan hava saldırıları sonucunda gerilim artmaya devam etti. İsrail’deki savaşın başta Lübnan olmak üzere bölgeye yayılma riski yüksek kalmaya devam ederken, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmanın yoğunluğu da bu dönemde artış gösterdi.
ABD’DEN GELECEK MAKRO VERİLER BELİRLEYİCİ OLACAK
Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon oranı %2,9’a yükselirken, ABD’de ise %3,4 olarak açıklandı. 2023 4. çeyreğe ilişkin açıklanan öncü büyüme verilerine göre, Euro Bölgesi GSYH verisi düşüş beklentilerinin aksine değişim göstermedi. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya’da ise öncü verilere göre %0,3 daralma yaşandı. ABD’de aynı döneme ilişkin nihai veri %3,3 olarak yukarı yönlü revize edildi. Aralık ayını 1,1038 seviyesinde kapatan EURUSD paritesi, Ocak ayında bu seviyede tutunmayı başaramazken, doların majör para birimlerine karşı yükselmesi sonucunda artan satışlarla 1,09 seviyesinin altına çekildi. Ocak ayının başından bu yana 1,10 ve 1,08 seviyeleri arasında bulunan yatay kanaldaki hareket devam ederken, paritedeki yön tayini konusunda özellikle ABD’den gelecek makro veriler belirleyici olacaktır. Yatay kanalın üst bandının kırılması durumunda 1,11 ve 1,1240 seviyelerinin gündeme gelebileceği paritede, olası düşüşlerde ise 100 günlük hareketli ortalama olan 1,08 seviyesinin altında ilk olarak 1,0725 seviyesi izlenebilir. İkinci destek seviyesi olarak ise 1,0640 seviyesi gündeme gelebilir.
Yurt içinde yıllık enflasyon verisi geçtiğimiz ay %64,8’e yükselerek Kasım 2022’den beri en yüksek seviyede açıklandı. TCMB Ocak ayı toplantısında politika faizini beklentiler dahilinde 250 baz puan artırarak %45 seviyesine yükseltirken, sıkılaşma sürecinin sona erdiği mesajı verildi. Yukarı yönlü hareketin Ocak ayında da devam ettiği USDTRY paritesinde 30 seviyesi aşıldı. Yükselişin devam etmesi durumunda 30,80 ve 31,30 seviyelerinin test edilebileceği paritede, olası düşüşlerde 29,50 ve 29 seviyelerine kadar geri çekilmeler görülebilir.
KIZILDENİZ SALDIRILARI İLE KÜRESEL TİCARET RİSKE GİRDİ
Ortadoğu’da artan jeopolitik gerilim ve piyasaların Mart ayında faiz indirimlerinin başlayacağına ilişkin beklentilerinden destek bulan ons altında, Ocak ayında 2.000 seviyesinin üzerinde fiyatlamalar yaşandı. Ortadoğu’da gittikçe artan gerilim ve küresel ticareti riske atan Kızıldeniz saldırılarına karşı başlayan Koalisyon müdahalesi sebebiyle 2.000 seviyesi üzerindeki hareket devam edebilir. Başta FED olmak üzere, gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının faiz indirim sürecine ilişkin açıklamaları ve bu ülkelerden gelecek makro veriler, değerli metalin yön tayini konusunda önemli etkenler olacaktır. 2.070 direncinin aşılması durumunda 2.100 seviyesinin test edilebileceği değerli metalde, olası düşüşlerde ilk aşamada 2.000 desteği izlenebilir. Bu seviyenin altına çekilme durumunda 1.970 seviyesi ikinci destek noktası olarak izlenebilir.
İRAN İLE ABD ARASINDA ARTAN GERİLİM DE JEOPOLİTİK RİSKLERİ ARTTIRDI
Şubat ayında global piyasalar Ocak ayının son günü gerçekleşen FED toplantısında verilecek mesajları fiyatlayacaktır. Öte yandan makro verilerin risk iştahına yön vermeyi sürdüreceğini düşünüyoruz. Major borsalar için yükselen trendin korunacağını ve olası sert geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirileceğini öngörüyoruz. Diğer taraftan, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Hamas çatışması sürerken son dönemde İran ile ABD arasında artan gerilim de jeopolitik risklerin artmasına neden oluyor. Jeopolitik risklerin belirginleşmesi halinde risk alma iştahı azalabileceğinden gelişmeler piyasalar tarafından yakından takip edilecek.
MEVDUAT FAİZLERİ, BİST AÇISINDAN TEKRAR RİSK UNSURU OLABİLİR
Yurt içinde, Ocak ayı toplantısında parasal sıkılaşmanın mevcut görünümde sonlandığının açıklamasının ardından açıklanabilecek makro ihtiyati tedbirler, başta enflasyon olmak üzere makroekonomik veriler ve TCMB’nin Şubat ayı PPK toplantısında verilecek mesajlar yakından takip edilecek. 8 Şubat’ta TCMB Başkanı Erkan yılın ilk Enflasyon Raporu’nun sunumunu gerçekleştirecek. Asgari ücret düzeyinin güncellenmesiyle beraber son dönemde yapılan zamlar ve faiz artırım sürecinin sonlanması sonrası piyasada 2024 yılsonu enflasyon beklentisinin %36 seviyesinden yukarı yönlü revize edilebileceğine ilişkin beklentiler artış gösterdi. Enflasyon görünümüne ilişkin olası revizyonlar piyasanın odağında olacak. Diğer taraftan son PPK toplantı özetinde mevduat faizlerinde gevşemenin enflasyon açısından yukarı yönlü risk unsuru olduğuna işaret eden TCMB bu durumu önlemek için ek makroihtiyati tedbirler devreye sokabilir. Bu durumda mevduat faizleri BİST açısından tekrar risk unsuru olabilir. Ayrıca Şubat ayı sonu itibariyle 4Ç23 finansal sonuçlarına ilişkin beklentilerin netleşeceğini ve enflasyon muhasebesi belirsizliğinin azalacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda, finansal sonuçlara ilişkin beklentiler de fiyatlanmaya başlayabilir.
ALIŞ VE SATIŞ FIRSATLARI…
2024 yılına ilişkin güncellenen tahminlerimiz sonrası Şeker Yatırım olarak BİST100 Endeks hedefimiz 11.700 seviyesinde bulunuyor. Hedef değerimiz mevcut seviyeye göre %38’lik yükseliş potansiyeli taşırken BİST için AL tavsiyemizi koruyoruz. Bununla beraber gelinen seviye itibariyle hisse seçimlerinde seçici olunması gerektiğini düşünüyoruz. Şubat ayında BİST100 endeksinin 7.500-9.000 aralığında geniş bir bantta dalgalanacağını, 7.750 ve altına düşüşlerin yeni alım fırsatı, 8.800 ve üzerine yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.
Osman Akyüz
Şeker Yatırım Genel Müdürü
akyuz@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.