-AirBnB web sitesi üzerinde Barcelona’dan Hong Kong’a kadar bütün dünyada 192 ülkeden 6 milyona yakın kiralanacak ev kayıtlı. İlk 1 milyon müşteri sınırı 4 yıl içinde aşılmıştı. 2013 yılında 7 milyon müşteriye ulaşıldı. Pandemiden hemen önce ise AirBnB üzerinden 11 milyon müşteriye hizmet veriliyordu.
–Zorlu geçen 2020 yılından sonra AirBnb’ngn işleri toparlanmaya başladı ve 2021 üçüncü çeyreğinde 2,2 milyar ABD Doları ciroya ulaşıldı. Bir başarı hikâyesi olan AirBnB, tüm dünyayı saran Covid-19 pandemisi sonrası yoluna nasıl devam edecek? Hep birlikte göreceğiz.
–AirBnB’ye kayıtlı İstanbul’da toplam 8.899 ev sahibi bulunuyor. 2014 yılında ivme kazanan büyüme, günümüzde bu düzeye ulaşmış durumda. AirBnB’nin Türkiye pazarına girmesinden itibaren 2020 yılına kadar yıllık ortalama büyümesi yüzde 23 oldu.
Her zaman bir başarı hikâyesini okumak, bir işin fikirlerden nasıl doğduğunu ve geliştiğini gösteren yolları keşfetmeye benziyor.
Geçen ayki yazımda ev paylaşımı yoluyla sağlanan paylaşım ekonomisini sizlere anlatmıştım. Bu ayki yazımda bir başarı hikayesi olan AirBnB örneğini analiz etmek istedim.
Etkileyici bir hikâye olan AirBnB hikâyesini okurken işin arkasındaki gizemi yakalayacağınızdan eminim. Değersiz bir start-up fikrinin dijital platform gücüyle topluma nasıl yarar sağladığına bu başarı hikâyesinde tanık olacaksınız.
SEYAHAT PLATFORMU OLARAK ORTAYA ÇIKTI, KONAKLAMA SEKTÖRÜNDE BİR FENOMEN OLDU
AirBnB aslında kalacağınız evi, yerel özellikleri ve seçkin yöresel yiyecekleriyle bulabildiğimiz bir seyahat platformu olarak ortaya çıktı. 150 milyon kullanıcıya hitap eden, dünya genelinde 31 ofise sahip olan ve kurulduğu 2008 yılından pandeminin başladığı 2020 yılına kadar 400 milyon insanı ağırlayan, tamamıyla yeni bir seyahat kültüründen bahsediyorum. AirBnB, çok merak edilen veriye sahip bir girişim olarak konaklama sektöründe bir fenomen oldu.
Dilerseniz şimdi AirBnB hikâyesinin içine girelim. Siz de okurken fark edeceksiniz ki AirBnB girişiminin doğuş ve büyüme hikâyesi aynı zamanda her aşamada hedeflerine ulaşırken yaşanmış bir üretken çaba aslında.
Fikir nasıl doğdu? San Fransisco’da aynı evde oda arkadaşı olan Nathan Blecharcyk ve Joe Gebbia isimli iki genç, Ekim 2007 ayında ev kiralarının yüzde 25 artması karşısında zorlanırlar. Bu fahiş artış Nathan’ın evden ayrılması sonucunu getirir. O sıralarda, Joe’nun diğer arkadaşı olan Brian Chesky, bir yeni girişimci olarak Los Angeles’ten ayrılıp San Fransisco’ya taşınmak üzeredir. Taşınmadan önce yaptığı işten sadece 1.000 ABD Doları vardır ve ev kirası ise 1.150 dolar tutmaktadır.
Bu sorunla uğraşırken Brian ve Joe, San Fransisco’da Amerika Endüstriyel Dizayn Derneği’nin bir tasarım konferansı olduğunu öğrenirler. Bu konferansa katılarak yer göstericilik ile para kazanmayı umarlar. Ama bu konferans için tavsiye edilen tüm otel ve konaklama yerlerinin dolu olduğunu görürler. Konferans katılımcılarına şişme yatak ve kahvaltı servisi yapmaya karar verirler.
AIRBED&BREAKFAST.COM İSMİ İLE SADECE KONFERANS KATILIMCILARINA HİZMET VEREN BİR SİTE
Bu fikir, airbed&breakfast.com ismi ile sadece konferans katılımcılarına hizmet veren bir sitenin hayata geçmesini sağlar. Brian ve Joe, para kazanırken arkadaş kazanma yöntemini de keşfederler. Bu iki genç girişimci, çok basit bir web sayfası yaparak önerilerde bulunurlar.
Aynı zamanda yerel bloggerlere yazarak link vermelerini isterler. Böylece şişme yatak ve kahvaltı rezervasyonu yapan üç müşteri gelir. O hafta gençler için unutulmaz bir hafta olur. Hem 1.000 ABD doları kazanmışlar, hem de müşterilerine şehir turu sağlayıp konferansta grup oluşturmuşlardır!
SADECE İKİ ÜÇ KİŞİ BU YERLERDE GECELEMEK İÇİN REZERVASYON YAPAR
Şimdi AirBnB başarı hikâyesinin ikinci aşamasına gelelim. Hızla geçen birkaç aydan sonra Ocak 2008’de Nathan da işinden ayrılır ve bu üç genç birlikte yeni bir işe başlama kararı alırlar. Akıllarındaki fikir ise şişme yatak ve kahvaltı işini farklı durumdaki başka kişilerle büyüterek para kazanmaktır.
Üç hafta içinde birkaç yeni web sayfası içeren airbed&beakfast.com web sitesini yeniden yaparlar. Bu site, yöre insanlarının özel durumlarda yatacak yer ihtiyacı duyacakları etkinlikleri basit olarak listelemektedir.
Aynı zamanda şehir dışından gelip yöre insanlarıyla temas edecek olan kişilere şişme yatak ve kahvaltı rezervasyonu yapmaktadır. Sonuçta, bir düzine yatacak yer sitede listelenir ve sadece iki üç kişi bu yerlerde gecelemek için rezervasyon yapar. İşte bu sessiz dönem AirBnB başarı hikâyesinin başlangıç noktasıdır.
OBAMA’NIN ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİNE ADAY OLARAK İLAN EDİLECEĞİ ETKİNLİĞE HAZIRLANIRLAR
Üç girişimci genç dijital uygulamayı geliştirme kararı alırlar. İlk iş olarak ödeme sistemine el atarlar. Ev sahiplerinin gelen misafirden parasını almalarını garanti etmek üzere önden ödeme önlemi koyarlar. Değişiklikler böylece devam eder. 2008 yaz ayları içinde, web sitesinde yeni güncellemeler yapılır.
Sadece etkinlikle sınırlı olmaksızın, üç tık ile herkesin kalacak ev bulmaları imkânı sağlanır. Ağustos 2008’de yapılması planlanan Demokratik Milli Konvansiyon etkinliğinden 3 ay önce bu yenilikleri lanse etmeyi düşünürler.
Bu Konvansiyon, Barack Obama’nın ABD Başkanlık seçimlerine aday olarak ilan edileceği çok önemli bir etkinliktir. Öte yandan AirBnB’nin fon ihtiyacını giderme çabaları da oldukça cesur bir adımla gerçekleşir.
AirBnB web sitesinin bu aşamaları boyunca üç girişimci kendi kredi kartlarını kullanır ve ciddi bir borç yüküyle karşılaşırlar. Bu durum onlara gelecek için büyük bir ders olur.
Bu üç girişimci genç, nakit darlığını aşmak için politik etkinliklere yoğunlaşırlar. 2008 Ağustos ayı içindeki Demokratik Milli Konvansiyon etkinliği 80 bin kişilik bir stadyumda yapılacaktır. Ama sadece 17 bin otel odası ayrılmış olduğunu öğrenirler ve ağır borç yükünden kurtulabilecekleri bir fırsat yakaladıklarını düşünürler.
BÜYÜK BİR TALEP GELİR VE WEB SİTESİ ÜZERİNDEN 100 KİŞİ REZERVASYON YAPAR
Airbnb.com olan yeni Web sitesinin lansmanını takip eden ilk hafta içinde, kalacak misafirler için neredeyse 800 ev listelenir. Gelen haberler, etkinliğe yoğun katılım olacağını göstermiştir. Ama otellerde bu yoğun talebe cevap verecek yatak kapasitesi yoktur.
Gençlerimiz bunu büyük bir fırsat olarak görürler. Hemen gazetecilere 800 adet kalacak ev listesine sahip olduklarını bir yazıyla duyururlar. Bir süre sonra haberlerde yer almaya başladılar. Hatta CNN’de canlı yayına çıkarlar. Sonuçta büyük bir talep gelir ve web sitesi üzerinden 100 kişi rezervasyon yapar!
Etkinlikten bir hafta sonra, işleri yine sıfır düzeyine inmiştir. Umdukları rezervasyonlar gelmez, airbnb.com üzerinde yanıt alamazlar. Tekrar büyük bir borç havuzuna düşerler. Bu dönem, AirBnB başarı hikâyesinin en zorlu dönemi olur. Şirketlerini kurtarmak ve yaşatmak için yeni bir iletişime geçmeleri gerekir.
GAZETECİLERE YAKLAŞIK 100 ADET TAHIL GEVREĞİ KUTUSU GÖNDERİLİR
2008 yılının Kasım ayı içinde yapılacak olan ABD Başkanlık seçimlerine tüm basın mensuplarının odaklanması yeni bir fikrin doğmasına yol açar: Şişme yatak için yapılanlar hatırlanarak kahvaltı için bir şeyler yapmayı düşünürler. Obama Yulafı adıyla kahvaltılık tahıl gevreği lanse ederler. Obama Yulafı isimli kutular bastırılır ve kahvaltılık gevreği bu kutularla paketlenir.
Gazetecilere mail ile bilgi yollamak yerine her birine yaklaşık 100 adet tahıl gevreği kutusu gönderilir ve gazetecilerin kendilerine ulaşması ortamını yaratılır. Fikir başarılı olmuştur! Yeniden CNN’e çıkma şansını yakalarlar.
Obama tahıl gevreği kutularının tanesini 40 ABD dolarına satarlar. Halbuki her bir kutunun maliyeti 1 ya da 2 ABD doları kadardır. Neredeyse birikmiş acil borçlarını ödeyecek kadar para gelir. Beklenmedik şekilde o hafta 30.000 ABD Doları kazanırlar.
Mücadeleci ruha sahip olmanın sonucu olarak başarılı olmuşlardır. Kalan borçları için birçok yatırım fonlarına ve finansörlere başvururlar ama her yerden ret gelince işler yine kötüye gider.
2009 yılının sonbahar ayları tamamen iş yapmadan geçer. Acil borçlarını karşılayan 30 bin ABD doları tutarındaki tahıl gevreği geliri dışında gelir kaynakları yoktur. Üstelik, tüm dünya ekonomik durgunluk dönemindedir. Tam bir yol ayrıma gelmişlerdir. Ya yüzde 90 olasılıkla vazgeçecekler ya da yüzde 10 olasılıkla fon bulacaklardır.
İŞ GÖRÜŞMESİ İÇİN SEÇİLİRLER AMA GÖRÜŞME İYİ GEÇMEZ
Bir arkadaşları, Paul Graham tarafından yayınlanan Y Combinator programına başvurmalarını önerir. Başvuru yapılır. Sonuçta iş görüşmesi için seçilirler ama görüşme iyi geçmez. Tam çıkarken Joe, Paul Graham’a bir kutu Obama Yulafı verir. Kutunun hikâyesini dinleyen Paul Graham çok etkilenir ve AirBnB kurucusu üç genci programa alır. İşte o an, işlerin tekrar iyiye gitmeye başladığı an olur.
Y Combinator programı sayesinde bağlantılar kurar ve mentörlerle tanışırlar. İlk fonlarını 585.000 ABD doları olarak bu kanaldan sağlarlar. Gerçi bu miktar, işlerini yeniden başlatmak için yeterli değildir. Ama, fonu sağlayan Sequouia isimli öncü risk sermayesi şirketi diğer fon şirketlerinin dikkatini AirBnB üzerine çekmiştir.
Ümitler fazla olmasa da üç gencin morali bozulmaz. AirBnB için yeni bir başlangıç zamanının geldiği düşünülmektedir. Üç girişimci tüm dikkatlerini hedeflerine yoğunlaştırdıkları sırada işler tamamen değişmeye başlar.
Bu arada yatırımcıların birisi kullanıcıların nerede bulunduklarını sorunca yeni bir öneri alırlar. Gerçekten kullanıcıların çoğu New York’tadır. Yapılan öneri de New York’a gidip onlarla görüşmelerini tavsiye eder. New York’a gelirler ve kullanıcılarla buluşurlar.
YÜKSEK KALİTEDE FOTOĞRAFLAR KONMASI VE EVLERE AİT İYİLEŞTİRİLMİŞ PROFİL TARİFLERİ BAŞARIYI GETİRİR
O zaman, ev sahiplerinin web sitesinde listelenen mülklerine ait bulanık ve kötü fotoğraflar gönderdiklerini fark ederler. Brian ve Joe her bir ev sahibinin adresine giderler. Web sitesi için güzel fotoğraflar çekip siteye bu fotoğrafları koyarlar. Aynı zamanda her ev sahibi ve ev için ilgi çekici bilgiler toplarlar. Bunlar yeniden web sitesinde yer alır.
Sonuçta, yüksek kalitede fotoğrafların konması ve evlere ait iyileştirilmiş profil tariflerinin yanı sıra daha düşük fiyatlar ile bu girişimin başarılı olmasını isteyen ev sahipleri sayesinde başarı ortaya çıkmaya başlar.
Aniden zengin ve benzersiz bir ürün ortaya çıkmıştır: Tatil için kiralık ev ve seyahat platformu. AirBnB müşterileri dünyanın her tarafından New York’taki evlere rezervasyon yapmaya başlarlar. AirBnB üyesi ev sahipleri de para kazanmaya başlamıştır.
MEMNUN KALANLAR DÖNÜŞLERİNDE KENDİ EVLERİNİ DE SİTEYE KOYMAYA BAŞLAR
Bu zahmetsiz pazarlama yöntemi ile siteye üye ev sahipleri ağızdan ağıza nasıl para kazanmaya başladıklarını anlatarak AirBnB markasını tanıtmaktadır. Onların arkadaşları, arkadaşlarının arkadaşları dünyanın değişik yerlerindeki evlerini AirBnB sitesindeki listelere koymaya başlar.
Aynı zamanda AirBnB sitesi üzerinden rezervasyon yaparak ev kiralayan ve bu suretle keyifli bir seyahat yapan insanlar dönüşlerinde kendi evlerini de siteye koymaya başlar. Artık iş patlamıştır. İşte böylece AirBnB başarı hikâyesi ortaya çıkmış olur.
DÜNYADA 192 ÜLKEDEN 6 MİLYONA YAKIN KİRALANACAK EV KAYITLI
Günümüzde AirBnB web sitesi üzerinde Barcelona’dan Hong Kong’a kadar bütün dünyada 192 ülkeden 6 milyona yakın kiralanacak ev kayıtlı. İlk 1 milyon müşteri sınırı 4 yıl içinde aşılmıştı. 2013 yılında 7 milyon müşteriye ulaşıldı. Pandemiden hemen önce ise AirBnB üzerinden 11 milyon müşteriye hizmet veriliyordu.
Tokyo, Paris ve New York City, AirBnB rezervasyonu yapılan en popüler şehirler olarak öne çıkıyor. Ev sahiplerinin yüzde 15,4’ü aldatıcı bilgi veriyor. 2017’den itibaren 60 yaş üzeri ev sahiplerinin oranı yüzde 120 artmış durumda. En hızlı büyüme yaşlı ev sahipleri sayısında oluyor.
Bir gecelik AirBnB rezervasyon fiyatı ortalama 80 ABD doları civarında. Ama Atina gibi geceliği 14 dolar olan evler de var. 2018’de ortalama fiyat 185 ABD doları olmuş. 81 bin şehirde ve 192 ülkede AirBnB kiralaması yapılabiliyor.
MÜŞTERİLERİN YÜZDE 49’U AİRBNB EVLERİNİ OTELLERE TERCİH EDİYOR
Pandeminin seyahatleri yasakladığı zamana kadar 260 milyon müşteri bu evlerde konaklamıştı. Kullanıcılar herhangi bir zamanda 1,9 milyon listeleme yapabiliyor ve içinden kalacakları evi seçebiliyor 2016 yılındaki Morgan Stanley istatistiklerine göre müşterilerin yüzde 49’u AirBnB evlerini otellere tercih etmişler. Böylece, AirBnB, otel pazarından yüzde 4 pay almış oldu.
Yine aynı istatistiğe göre müşterilerin yüzde 93’ü verilen hizmetten memnun. Seyahat edenlerin yüzde 53’ü fiyat avantajı nedeniyle AirBnB rezervasyonu yapıyor. AirBnB müşterilerinin yüzde 54’ü kadın.
Rezervasyonların yüzde 88’i, 2 ila 4 kişi için yapılıyor. Rezervasyonların yüzde 60’ını milenyum gençliği yapıyor. 2 odalı bir apartman dairesinin yıllık kirası ile ev sahibi ortalama 20.619 ABD Doları kazanıyor.
ZORLU GEÇEN 2020 YILINDAN SONRA ŞİRKETİN İŞLERİ TOPARLANMAYA BAŞLADI
2020 yılında şirketin pazarlama giderlerinden 800 milyon dolar kesinti yapacağı CEO Brian Chesky tarafından açıklanmıştı. Zorlu geçen 2020 yılından sonra şirketin işleri toparlanmaya başladı ve 2021 üçüncü çeyreğinde 2,2 milyar ABD Doları ciroya ulaşıldı. Yine aynı dönemde EBİTDA olarak karlılık 1,1 milyar dolar oldu.
Bu çeyrekte AirBnB’ye kayıtlı evlerin sahipleri 12,8 milyar dolar kazanç elde ettiler. Bu rakamın 2019 yılı aynı dönemine göre yüzde 27 arttığını belirtelim. 2021 yılının ilk 9 ayı içinde sisteme kayıtlı ev adedinde yüzde 15 artış oldu.
Kısaca AirBnB Türkiye faaliyetine de bakalım: AirBnB’nin 2010 yılında 76 ev ile başlayan Türkiye yolculuğu, 2019’da 40.375 eve yükselmiş durumda. AirBnB’ye kayıtlı İstanbul’da toplam 8.899 ev sahibi bulunuyor. 2014 yılında ivme kazanan büyüme, günümüzde bu düzeye ulaşmış durumda.
AirBnB’nin Türkiye pazarına girmesinden itibaren 2020 yılına kadar yıllık ortalama büyümesi yüzde 23 oldu. Halen sadece İstanbul’da 19.779 ev ilanı bulmak mümkün.
AirBnB Türkiye’de, İstanbul’dan sonra en fazla İzmir, Ankara, Antalya, Bodrum ve Eskişehir’de faaliyet gösteriyor. Sonuç olarak, bir başarı hikâyesi olan AirBnB, bu satırların yazıldığı günlerde tüm dünyayı saran Covid-19 pandemisi sonrası yoluna nasıl devam edecek? Hep birlikte göreceğiz.
İbrahim Aybar
Renault Mais Eski Genel Müdürü
aybar@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.