Son Haberler

Deja vu; Türk Lirası’nın adil değerinden bahsedilebilir mi?

-Türk Lirasının değeri yüksek mi yoksa düşük mü? Cevap hangi tarihten itibaren hesap yaptığınıza göre değişir. Yılbaşından itibaren Türk Lirasının hızla değer kazandığını söyleyebilirsiniz. Daha farklı bir açıdan yaklaşırsanız, Türk Lirası’nın aşırı değersiz olduğu da iddia edilebilir. Reel Efektif Kur istatistiklerine göre aşırı değersizlik ortaya konulabilir.

-Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını göz önüne aldığınızda veya CDS primlerinin 700 baz puanı aştığını değerlendirdiğinizde Türk Lirası’nın aşırı değerli olduğunu ve risk fiyatlaması bağlamında hızla değer kaybedebileceğini düşünebilirsiniz. Benzer bir görüşe, TL cinsinden yatırım yapmaya kalktığınızda karşınıza çıkan negatif reel faizin büyüklüğünden hareketle ulaşabilirsiniz.

Bir zamanlar çok da iyi olmayan bir espri yapılırdı. Ünlü Amerikan filmlerinin yapımcısı bir şirketin alameti farikası kükreyen bir aslandı. Filmin başında bu aslan kükrediğinde “ben bu filmi görmüştüm” cümlesi tatsız bir şaka olarak yaşanırdı. Ancak gerçekten de kimi zamanlar insan yaşamakta olduklarını sanki daha önce de yaşamış olduğuna dair bir duyguya kapılır.

Bazılarının ifadesiyle bir “deja vu” ortaya çıkar. İşte bu hissi Türkiye’de döviz kurlarıyla ilgili pek çok kez yaşamış olanlar vardır. Yine öyle bir dönemdeyiz aslında.

FİNANS DÜNYASI ZAMAN ZAMAN BİR ENSTRÜMANIN ADİL DEĞERİNDEN BAHSETMEK AMACIYLA “FAİR VALUE” KAVRAMINI KULLANIYOR

Finans dünyası zaman zaman “fair value” kavramını kullanıyor. Bir enstrümanın adil değerinden bahsediyorlar. Bu konu uzak geçmişte iktisatçıların da zihnini çokça meşgul ediyor. Ortaçağ’da adil fiyat üzerinde tartışmalar yapılmış. Alım satımı yapılan metanın olması gereken değeri daha ziyade iktisadi olmayan bazı yöntemler aracılığıyla belirlenmeye çalışıldı. Piyasa dışında, örneğin geleneklerle veya hükümdarın buyruğu ile belirlenen bir değer piyasaya dikte edildi.

Ancak, bu dönemde piyasanın nispeten zayıf olduğunu ve gerek devletin gücüyle gerekse de toplumun ahlaki yönlendirmesi çerçevesindeki gelenekleriyle kontrol altında tutulabildiğini düşündüğümüzde, söz konusu yönlendirmenin sürdürülebilir olduğu kabul edilir.

Fakat daha sonra piyasa bu tahakküm ilişkisinden kurtulmuş ve otonom hale geldi. Nitekim klasik iktisatçılara gelindiğinde, bir taraftan metanın olması gereken bir değere sahip oluşunu emek değer teorisiyle açıklamaya çalıştıklarını, diğer taraftan da piyasa fiyatı-doğal fiyat düalizmi aracılığıyla piyasa mekanizması kapsamında ortaya çıkan durumu çözümlemeye yöneldiklerini gözlemliyoruz. 19’ncu yüzyıldaki tartışmalar ve sonrasında ise artık iktisat pozitif bir bilim olma arayışına yönelerek herhangi bir metanın normatif çerçevede değerini tartışmayı tamamen terk ediyor.

TÜRK LİRASI’NIN ADİL DEĞERİNDEN BAHSEDİLEBİLİR Mİ?

Bu tartışmalar döviz kuruyla ilgili olarak anlam ifade ediyor mu? Esasen Türk Lirası’nın adil değerinden bahsedilebilir mi? Bunlar yeni konular değil ki! Finans dünyasının “fair value” tartışması da aslında konjonktürel bir yaklaşım.

Belirli bir tarihi başlangıç noktası seçip, sonrasında oluşan değerlenmeye veya değersizleşmeye bakarak bu süreçte oluşanı tersine çevirmeye odaklanıyor. Örneğin yüzde 10 değerlenen bir kur bu aşırı değerlenmeyi yitirdiğinde hangi seviyeye ulaşır, tartışılan konu bu.

Finansal portföylerde optimizasyon bağlamında anlaşılır bir arayış aslında. Ama makroekonomik düzlemde hedeflenen istikrar kapsamında ne kadar anlamlıdır son derece tartışmalı.

O halde tekrar şu soruyu sorabiliriz: Türk Lirasının değeri yüksek mi yoksa düşük mü? Cevap hangi tarihten itibaren hesap yaptığınıza göre değişir. Hatta hesabınıza hangi değişkenleri eklediğinize göre de değişecektir.

Örneğin yılbaşından itibaren Türk Lirasının hızla değer kazandığını söyleyebilirsiniz. İlk 4 ayda gerçekleşen enflasyona (hangi endeksi kullanmalısınız?) nazaran döviz kurlarında ortaya çıkan değişim daha az. Daha farklı bir açıdan yaklaşırsanız, Türk Lirası’nın aşırı değersiz olduğu da iddia edilebilir. Örneğin TCMB tarafından aylık olarak yayımlanan Reel Efektif Kur istatistiklerine göre aşırı değersizlik ortaya konulabilir.

TÜRK LİRASI’NIN AŞIRI DEĞERLİ OLDUĞUNU VE RİSK FİYATLAMASI BAĞLAMINDA HIZLA DEĞER KAYBEDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ

Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını göz önüne aldığınızda veya CDS primlerinin 700 baz puanı aştığını değerlendirdiğinizde yine Türk Lirası’nın aşırı değerli olduğunu ve risk fiyatlaması bağlamında hızla değer kaybedebileceğini düşünebilirsiniz. Benzer bir görüşe, Türk Lirası cinsinden yatırım yapmaya kalktığınızda karşınıza çıkan negatif reel faizin büyüklüğünden hareketle ulaşabilirsiniz.

TCMB tarafından uygulanmaya çalışılan “Liralaşma” stratejisinin negatif reel faiz ortamında nasıl kredibilite kazanacağını düşünerek para ikamesinin süreceğine ve Türk Lirası’nın değer kaybedeceğine yönelik bir beklenti içerisinde olmanız şaşırtıcı olmayacaktır.

PARANIN İÇ DEĞERİ İSTİKRAR İÇİNDE OLSAYDI, FİYAT İSTİKRARI SAĞLANSAYDI BU BELİRSİZLİKLER YAŞANMAK ZORUNDA KALINMAZDI

Esasen yukarıda işaret edilen belirsizliklerin olduğu bir ortamda ulusal paranın değerine dair farklı senaryolar olması da doğaldır. Çünkü ulusal paranın tüm bu aşırı senaryoları anlamsız hale getirecek biçimde bir çıpa veya bir rehber olması söz konusu olamamaktadır. Ulusal paranın iç değeri istikrar içinde olsaydı, fiyat istikrarı sağlansaydı bu tarz belirsizlikleri de yaşamak zorunda kalınmazdı.

Böyle bir durumda Türk Lirası tüm iktisadi aktörler için bir “sağlam zemin” görevini yerine getirebilirdi. Veya tüm belirsizliklere karşı başınızı kaldırıp baktığınızda size yön bulmakta yardımcı olacak bir “kutup yıldızı” olabilirdi. Herhalde şimdi anlaşılıyordur fiyat istikrarının demode bir tartışma olmadığı.

Umalım ki ne kadar vazgeçilmez olduğu veya ne kadar önemli bir yapısal unsur olduğu görülüyordur. O halde şöyle dense yerinde olacaktır: sağlam paranın olmadığı bir ekonomide neyi tartışıyorsunuz, nasıl ve neden tartışıyorsunuz o bile belli değil. Ben bu filmi galiba görmüştüm! Yoksa görmedim mi?

Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

kizilkaya@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası