-Son yıllarda Robo Danışmanların devreye girmesi ile artık tecrübeli ve lisanslı personeller üzerinden yürütülen yatırım danışmanlığı hizmetlerinin bir kısmı robotlara devredilerek çok daha geniş kitlelere herhangi bir yatırım alt sınırı olmaksızın hizmet sunulmaya başlandı.
-Robo Danışmanlık hizmeti sırasında ön yargılarla hareket etme ya da duygusal karar alma, hata ve unutmalar yaşanmadan objektif olarak hizmet sunulmaya başlandı. Tutar sınırı olmaksızın geniş kitlelerin yararlanması nedeniyle daha demokratik yatırım ortamı mümkün oldu.
Bundan birkaç yıl önce yatırım danışmanlığı hizmeti veya bireysel portföy yöneticiliği hizmeti almak istediğinizde yatırım kuruluşlarının size ilk yönelteceği soru portföy büyüklüğünüz olmaktaydı. Eğer belirli bir tutarın altında varlığınız varsa bu hizmetleri size sunamıyorlardı.
Buradaki temel neden; yatırım danışmanlığı için ve portföy yöneticiliği için sektörde belirli lisanslara ve tecrübeye sahip olan personel sıkıntısının olması, maliyetlerin yüksek olması dolayısıyla da her isteyen yatırımcıya bu hizmetlerin sunulamamasıydı. Kısaca yatırım kuruluşlarının da kendilerine göre haklı gerekçeleri bulunmaktaydı.
Ancak son yıllarda robotların (Robo Danışmanlar-Robo Advisory) devreye girmesi ile artık tecrübeli ve lisanslı personeller üzerinden yürütülen bu hizmetlerin bir kısmı robotlara devredilerek çok daha geniş kitlelere herhangi bir yatırım alt sınırı olmaksızın hizmet sunulmaya başlandı.
GENİŞ KİTLELERİN YARARLANMASI NEDENİ İLE DAHA DEMOKRATİK BİR YATIRIM ORTAMINDAN BAHSEDEBİLMEK MÜMKÜN
Ayrıca bu hizmetler sırasında özellikle portföy yöneticiliğinde yaşanan ön yargılarla hareket etme ya da duygusal karar alma, hata ve unutmalar yaşanmadan bu hizmetler objektif olarak sunulmaya başlandı. Bu noktada tutar sınırı olmaksızın bu hizmetten geniş kitlelerin yararlanması nedeni ile daha demokratik bir yatırım ortamından bahsedebilmek mümkün.
Robotlarla verilen hizmetlerin de yazılımlardan oluştuğu dikkate alınarak her zaman bir yazılım hatası kaynaklı problem yaşanabileceğini hem yatırımcı hem yatırım kuruluşu tarafından göz ardı edilmemeli.
Bu nedenle hem yatırımcının hem yatırım kuruluşunun gerek yatırım danışmanlığı gerekse de portföy yöneticiliği işlemleri için kontrol mekanizması oluşturmaları gerekmektedir. Bu durum portföy yöneticiliğinde müşteri adına fiilen alım satım yapıldığı için çok daha fazla önem taşımaktadır. Yatırım kuruluşları belirli uyarı mekanizmaları, risk hesaplamaları ve sınırlamalar ile bu kontrolleri yaparken, yatırımcıların da en azından gün içerisinde gerçekleşen işlemleri gün sonlarında gönderilen işlem sonuç formları üzerinden takip etmesi yararlarına olacaktır.
ÇATIŞMASININ ÖNLENMESİ EĞER ÖNLENEMİYORSA AÇIKLANMASI GEREKİYOR
Bir diğer önemli husus çıkar çatışmasının önlenmesi eğer önlenemiyorsa açıklanması gerekiyor. Ek olarak ödenen ücretler gibi hususların şeffaf, açık ve anlaşılabilir olması gerekiyor. Bu konulardaki ihlaller yatırım kuruluşları açısından maliyetli olabililiyor.
Amerika’dan bir örnek vermek gerekirse; 13 Haziran’da Amerikan SPK’sı SEC (Securities and Exchange Commission) tarafından Charles Schwab Yatırım ve iştikrakleri ile yapılan 187 milyon USD tutarındaki uzlaşma en güncel örneklerden biri[1].
Charles Schwab yatırımcılarına robotlar kanalı ile portföy yöneticiliği hizmeti veriyor. Ancak gün sonunda müşteri nakitlerinin büyük kısmının yatırımcı açısından daha az kar getirecek şekilde boşta kaldığı ve üstüne üstlük boşta kalan bu nakitlerin Charles Schwab iştirak olan bankada değerlendirilmek üzere bankaya gönderildiği tespit edildi. Doğal olarak Charles Schwab algoritmanın işleyişindeki boşta kalan nakitlere yönelik yeterli bir açıklama yapamadığından SEC ile uzlaşma yoluna gitti.
İÇ KONTROL, TEFTİŞ VE RİSK YÖNETİM BİRİMLERİNİN DE PROAKTİF OLMASI GEREKTİĞİNİ VURGULAMAK GEREK
Görüldüğü üzere yatırım kuruluşlarının robotlar aracılığı ile sundukları hizmetlerde robotların algoritmaları konusunda çok hassas davranmaları gerekiyor aksi durumda yaptırımlarla karşılaşabilmek muhtemel. Bu konuda iç kontrol, teftiş ve risk yönetim birimlerinin de proaktif olması gerektiğini vurgulamak gerek.
Son olarak her zaman ifade ettiğimiz gibi yatırımcı da üzerine düşeni yapmak zorunda, yani nasıl bir yatırım stratejisi istediğini, portföyünde hangi ürünlerin olması gerektiğini iyi düşünüp araştırarak karar vermesi önem taşımaktadır. Kısacası tüm kararı yatırım kuruluşuna bırakmak çok doğru sonuçlar vermeyebilmektedir.
Mahir Kubilay Dağlı
Eliptik Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi
dagli@turcomoney.com
[1] https://www.sec.gov/news/press-release/2022-104
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.