Son Haberler

Doğal gaz rezervi keşfini nasıl değerlendirmeliyiz?

Ülkemizin yıllık ortalama enerji ithalatı 45 milyar dolar. Buna karşılık ortalama yıllık cari açığımız 30-35 milyar dolar. Eğer biz doğal gaz ve petrolde kendi kendimize yeterli hala gelebilirsek, cari açık vermeden cari fazla vererek istikrarlı büyümemizi sağlar, sağlam ve sürdürülebilir kalkınma seviyesini yakalayabiliriz.

Bu keşifler Türkiye’nin doğal gaz ithalat faturasını önemli ölçüde düşürecek. 540 milyar metreküplük doğal gaz, ülkemizin ihtiyacını en az 12 yıl karşılayabilecektir. Bu rezervin parasal değerinin de bugünkü fiyatlarla 130 milyar dolara ulaşıyor. Ülkemizin yıllık doğal gaz tüketimi 45- 50 milyar metreküp civarındadır.

Son bir kaç yıldır doğal gaz ve petrol keşfi konusunda devletimizin ciddi yatırımlar yaptığını, kuyu açma çalışmalarını artırdığını ve denizlerimizde doğal gaz ve petrol bulmak için araştırma ve sondaj gemileri yatırımları yaptığını yakından takip ediyoruz.

Türkiye, 3 sondaj ve 2 sismik araştırma gemileriyle Karadeniz ve Akdeniz’de faaliyetlerini sürdürüyor. Özellikle denizlerimizdeki kuyu açma çalışmalarının geçen yıl Ağustos ayında ilk somut neticelerini almaya başladık. Önce, Sakarya Gaz Sahasında açılan Tuna 1 kuyusundan 320 milyar metreküp ile ilk keşif müjdesini aldık, daha da sonra Türkali 2 kuyusunda tespit edilen 85 milyar metreküp ile rezerv toplamı 405 milyar metreküpe ulaşmıştı.

Devamında, bu yıl Haziran ayında Amasra 1 kuyusunda tespit edilen 135 milyar metreküplük rezervle toplam rezervimiz 540 milyar metreküpe ulaştı. Halen Sakarya Gaz Sahasında Türkali 1 ve Kastamonu 3B kuyularında, Fatih araştırma gemimiz arama faaliyetlerini aralıksız sürdürmektedir.

TÜRKİYE’NİN DOĞAL GAZ İTHALAT FATURASINI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜŞÜRECEK

Uzmanlara göre, bu keşifler Türkiye’nin doğal gaz ithalat faturasını önemli ölçüde düşürecek. 540 milyar metreküplük doğal gaz, ülkemizin ihtiyacını en az 12 yıl karşılayabilecektir. Bu rezervin parasal değerinin de bugünkü fiyatlarla 130 milyar dolara ulaşıyor. Ülkemizin yıllık doğal gaz tüketimi 45- 50 milyar metreküp civarındadır.

Diğer yandan, diğer araştırma ve sondaj gemilerimiz de hem Karadeniz’de hem de Akdeniz’de sondaj ve araştırmalarına devam etmektedir.

Ülkemizin yıllık ortalama enerji ithalatı 45 milyar dolar. Buna karşılık ortalama yıllık cari açığımız 30-35 milyar dolar. Eğer biz doğal gaz ve petrolde kendi kendimize yeterli hala gelebilirsek, cari açık vermeden cari fazla vererek istikrarlı büyümemizi sağlar, sağlam ve sürdürülebilir kalkınma seviyesini yakalayabiliriz.

DÜŞÜK BİR CARİ AÇIKLA BİLE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYİ SAĞLAYABİLİRİZ

Hatta, GSYH’nın yüzde 1-2 ‘si oranında düşük bir cari açıkla bile sürdürülebilir büyümeyi sağlayabiliriz. Cari fazla vermeden sürdürülebilir kalkınma ve ekonomimizi finanse etmemiz hiç bir zaman mümkün olamaz.

Çin , Güney Kore ve Japonya ihracata dayalı kalkınma yoluyla cari fazla vererek ülkelerinin kalkınmasını sağladılar ve gelişmiş ekonomiler seviyesine ulaştılar.

İHRACATA DAYALI KALKINMA MODELİNE GEÇEBİLİRİZ

Biz de bulduğumuz, bulacağımız enerji kaynaklarıyla ve artan turizm gelirleriyle aynı zamanda imalat sanayimizi ihracat hedefine yönlendirerek, dış dengemize fazla verdirebiliriz. Yani ihracata dayalı kalkınma modeline geçebiliriz.

Türkiye, Cumhuriyet dönemi boyunca cari açıkla mücadele etmek zorunda kaldı ve maalesef döviz krizleri ile karşılaştı. Sürekli dışardan dövizle borçlandı ve yüksek faizler ödemek zorunda kaldı. Makus talihimizi yenmek için, bulduğumuz enerji kaynaklarını ve turizm gelirlerini bu dönüşümü sağlamak için kullanmalıyız. Bu bir fırsattır. Fırsatı kaçırmayalım.

ENERJİ KAYNAKLARININ KEŞFİ VE TURİZM GELİRLERİNİN DAHA ARTIRILMASI İHTİYACI

Ülkemiz bulunduğumuz coğrafyanın en gelişmiş ekonomisidir. Üretim gücü ve teknolojik kapasitesi bu dönüşümü sağlayabilecek güçtedir. En önemli sorunlarımız; fiyat istikrarı , dış denge ve sürdürülebilirliktir.

Türkiyemiz, siyasi istikrar ve jeopolitik konum itibariyle güvenli bölge olma durumunu korumaktadır. Çevremizdeki ülkeler için yatırım yapılan ve yapılabilecek ülke konumundadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin enerji kaynaklarının keşfine ve turizm gelirlerinin daha ileri boyutlarda artırılmasına ihtiyacı olacaktır. Bu imkanlar, ekonomimiz için sürdürülebilir kalkınmanın itici gücü ve ateşleyicisi olabilir.

Osman Akyüz

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri

akyuz@turcomoney.com

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası