-TCMB Temmuz toplantısında politika faizini %14,00 seviyesinde sabit tutarken, jeopolitik riskler, ek makro ihtiyati tedbirler ve küresel büyüme endişelerine dikkat çekti. TCMB’nin mevcut para politikasında değişikliğe gitmesi beklenmiyor. TCMB’nin liralaşma stratejisi çerçevesinde TL’deki değer kayıplarını önlemek için ek makro ihtiyati tedbirler uygulayarak kredi kanalı ile ekonomiyi soğutarak enflasyonu kontrol etmeye çalışması bekleniyor. Bu bağlamda TL’deki değer kayıplarının güçlenerek devam etmesi durumunda hem TCMB’den hem de BDDK’dan TL’deki değer kayıplarının önüne geçmek için yeni ek tedbir gelebileceğini düşünüyoruz.
-FED beklentilere paralel oy birliğiyle faizleri 75 baz puan artırarak %2,25-2,50 aralığına yükseltti. FED başkanı Powell büyümenin yavaşlayacağını ancak ABD ekonomisinin bir resesyon içinde olmadığını söyledi. FED başkanı Powell faiz artışlarını bir noktada yavaşlatmanın uygun olacağını söylerken, bu açıklama FED’in faiz artışlarını devam ettirse de temkinli davranacağı şeklinde ve kısmen güvercin bir açıklama olarak algılandı.
-Euro’nun değer kaybı Temmuz ayında da devam ederken, 1.04’ün üzerinde başladığı ay içerisinde 1’in altı görüldü. 21 yıl sonra tekrar 0.99’lu seviyelerin görüldüğü paritede, ECB’nin faiz artışıyla ilgili beklentilerine rağmen kayıplar 1.02’ye kadar geri alınabildi. FED’in 75 baz puanlık faiz indirimine devam ettiği ortamda ECB’nin, FED’in gerisinde kalacağı beklentisi ağır basıyor.
-Ağustos ayında yurtiçi piyasalarda TCMB faiz kararı ve enflasyondaki seyir ile ekonomi yönetiminin son almış olduğu makro ihtiyati tedbirlerin piyasalar üzerindeki etkileri takip edilecektir. Alınan makro ihtiyati tedbirlere rağmen TL’deki değer kaybının devamı durumunda ise ek makro ihtiyati tedbirler alınma ihtimali devam ediyor. Halka açık şirketleri etkileyecek ek tedbirler veya tasarruf sahiplerinin kararını etkileyecek kısa vadeli enflasyona endeksli bir ürün gelmemesi durumunda BIST’in negatif faiz ortamında TL varlıklar için alternatif yatırım aracı olmaya devam etmesi ve orta vadede yükseliş trendini sürdürmesi bekleniyor.
-Son dönemde yurtdışı borsalara yüksek korelasyonla hareket eden BIST’in yurtdışı borsalardaki toparlanma ve güçlü bilanço açıklamalarıyla Ağustos ayında tepki yükselişi devam ettirmesi beklense de bilanço beklentilerinin sonlanması ve kurlardaki artışın devam etmesi durumunda kar satışları yaşanabileceğini düşünüyoruz. Bu beklentiler ile BIST’in Ağustos ayında daha dalgalı bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz.
-Geçmiş yıl Ağustos ayı performanslarını incelendiğinde BIST’in ay içinde genel olarak güçlü satışlarla karşılaştığını görüyoruz. Bu beklentilerin ışığında BIST-100 Endeksi’nin Ağustos ayında 2.380-2.620 aralığında geniş bir bantta dalgalanabileceğini düşünüyoruz. Ay içinde 2.400 ve altına gerilemelerin alım fırsatı olacağını, 2.600 ve üzerine yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz.
FED 75 baz puanlık faiz artışı ile güçlü parasal sıkılaşmaya devam ederken, global risk alma iştahında Temmuz ayında bir miktar toparlanma yaşandı. ABD ekonomisinin, 2022 yılının ilk çeyreğinin ardından ikinci çeyrekte de daralması sonrası teknik olarak resesyona girmesi nedeniyle FED’in faiz artış hızını yavaşlatacağı beklentisi, yurtdışı borsalarda toparlanma yaşanmasına neden oldu. Ancak, başta FED olmak üzere merkez bankalarının parasal sıkılaştırma adımlarına devam edeceği beklentileri nedeniyle global resesyon endişeleri halen devam ediyor. Haziran ayındaki sert düşüşler sonrası Temmuz ayında güçlü tepki yükselişi gerçekleştiren majör borsalar ayı %3-10 arasında değişen güçlü tepki yükselişleriyle kapatıyor. Resesyon endişeleriyle gerileyen demir-çelik, petrol ve bakır gibi emtia fiyatları da ay sonuna doğru toparlanma yaşandı. Merkez bankalarının sıkılaşma adımlarını güçlendirmesi ve DXY dolar endeksindeki güçlenmenin de etkisiyle EM borsaları Temmuz ayında genel olarak negatif ayrıştı. DXY dolar endeksi ayı %1 üzeri yükselişle tamamlarken, EM para birimleri DXY’deki güçlenmeye paralel Temmuz ayında Dolar karşısında ortalama %2 civarında değer kaybetti. EM para birimlerindeki değer kayıplarının da etkisiyle TL sepeti ise Temmuz ayını %5’in üzerin değer kaybı ile tamamlıyor.
TOPLAM YABANCI ÇIKIŞ, 3,5 MİLYAR DOLAR OLDU
Ayın ilk yarısında satışlarla karşılaşarak zayıf performans gösteren BIST 100 Endeksi, yurtdışı borsalardaki toparlanma ve başta bankacılık sektörü olmak üzere 2. çeyreğe ilişkin güçlü bilanço beklentileriyle ikinci yarıda kayıplarını geri alarak ayı %6 civarı yükselişle tamamlıyor. Güçlü kar beklentileriyle pozitif ayrışan Bankacılık Endeksi ayı %8’e yaklaşan yükselişle tamamlarken Sınai Endeks ise ayı %5’e yakın yükselişle kapatıyor. Ay içinde 900 üzerini test eden ve 2003’den beri en yüksek seviyesini gören Türkiye 5 yıllık CDS’leri ayı 880 seviyesinden tamamlamaya hazırlanıyor. Ay içinde Fitch Türkiye’nin kredi notunu B+’dan, B’ye düşürürken görünümü ise negatifte bıraktı. Yabancıların TL varlıklardan çıkışı Haziran ayında da hız kesmeden devam etti. TCMB verilerine göre yurtdışı yerleşikler fiyat ve kur etkisinden arındırılmış olarak hisse senedinde son 14 haftada net 2,5 milyar dolar net satış yaparken, DİBS tarafında ise 910 milyon dolar net satış yaptı. DİBS yabancı payı %1,21 ile tarihi düşük seviyelere gerilerken, BIST yabancı payı %33 seviyesi ile son 20 yılın en düşüğüne geriledi. 2022 yılı başından beri BIST’ten toplam yabancı çıkış 3,55 milyar dolar yabancı çıkışı gerçekleşirken, DİBS (tahvil) tarafında 1,82 milyar dolar yabancı çıkışı gerçekleşti.
TCMB Temmuz toplantısında politika faizini %14,00 seviyesinde sabit tutarken, jeopolitik riskler, ek makro ihtiyati tedbirler ve küresel büyüme endişelerine dikkat çekti. TCMB’nin mevcut para politikasında değişikliğe gitmesi beklenmezken, TCMB’nin liralaşma stratejisi çerçevesinde TL’deki değer kayıplarını önlemek için ek makro ihtiyati tedbirler uygulayarak kredi kanalı ile ekonomiyi soğutarak enflasyonu kontrol etmeye çalışması bekleniyor. Bu bağlamda TL’deki değer kayıplarının güçlenerek devam etmesi durumunda hem TCMB’den hem de BDDK’dan TL’deki değer kayıplarının önüne geçmek için yeni ek tedbir gelebileceğini düşünüyoruz. TCMB yılın 3. enflasyon raporunu açıklarken, 2022 yılı için enflasyon tahminini %42,8’den, %60,4’e yükseltti. 2023 yılı içinde ise enflasyon tahmini %12,90’dan, %19,2’ye yükseltildi.
FED’İN YIL SONUNA KADAR FAİZLERİ %3,50 SEVİYESİNE KADAR YÜKSELTECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ
FED beklentilere paralel oy birliğiyle faizleri 75 baz puan artırarak %2,25-2,50 aralığına yükseltti. FED başkanı Powell büyümenin yavaşlayacağını ancak ABD ekonomisinin bir resesyon içinde olmadığını söyledi. FED başkanı Powell faiz artışlarını bir noktada yavaşlatmanın uygun olacağını söylerken, bu açıklama FED’in faiz artışlarını devam ettirse de temkinli davranacağı şeklinde ve kısmen güvercin bir açıklama olarak algılandı. ABD’nin ikinci çeyrekte de daralarak teknik resesyona girmesi sonrası FED başkanı Powell’ın güvercin tondaki açıklamaları, başta ABD borsaları olmak üzere riskli varlıklarda tepki yükselişi yaşanmasına neden olurken, DXY dolar endeksi ay içinde kazançlarının bir kısmını geri verdi. Powell, yıl sonunda FED faizlerinin %3,00-3,50 aralığında olabileceğine işaret ederken, bir sonraki toplantıda da “alışılmadık derecede büyük” bir artışın uygun olabileceğini ancak bunun gelecek verilere bağlı olacağını belirtti. Powell faiz artışının dozu için bir sonraki toplantıya kadar açıklanacak iki enflasyon ve istihdam verisinin önemli olacağını söyledi. FED’in Eylül toplantısında 50 baz puan ile faiz artırımlarına devam edeceğini ve yıl sonuna kadar faizleri %3,50 seviyesine kadar yükselteceğini düşünüyoruz.
Euro’nun değer kaybı Temmuz ayında da devam ederken, 1.04’ün üzerinde başladığı ay içerisinde 1’in altı görüldü. 21 yıl sonra tekrar 0.99’lu seviyelerin görüldüğü paritede, ECB’nin faiz artışıyla ilgili beklentilerine rağmen kayıplar 1.02’ye kadar geri alınabildi. FED’in 75 baz puanlık faiz indirimine devam ettiği ortamda ECB’nin, FED’in gerisinde kalacağı beklentisi ağır basıyor. Bu da Euro’nun değer kazanmasına engel oluyor. Yükseliş için öncelikle 1.0250 üzerinde günlük kapanışlar görülmesi gerekiyor. Bu durumda 1.0440 direnci takip edilebilir. Aksi halde 1 seviyesi tekrar test edilebilir. Bu desteğin kırılması durumunda ise 0.9750’ye kadar düşüş görülebilir.
DÖVİZ KURUNDA YENİ ZİRVELERİN ÖNÜ AÇILABİLİR
Temmuz ayında 2 gün hariç bütün günleri artıda kapatan USDTRY, 18 direncine yaklaşmış bulunuyor. KKM’nin açıklandığı Aralık 2021’den bu yana görülen en yüksek seviye olan 18.33’e yaklaştıkça tedirginliğin arttığı kurda, bu bölgelerde kalındıkça yeni önlemler gelebilir. Aksi halde kurda yeni zirvelerin önü açılabilir. Bu durumda 19.75 seviyesi direnç olarak takip edilebilir. TL’nin değer kazanması halinde ise 17.00 ve 15.50 destek noktaları izlenebilir.
Yüksek enflasyona rağmen FED’in faiz artışlarına devam etmesi, altın üzerindeki satış baskısının kalkmasına engel oluyor. Geçtiğimiz ay sonunda FED’in faizleri artırmasına rağmen, Başkan Powell’ın bir noktada artış hızını azaltabilecekleri söylemiyle sarı metalde alımlar arttı. Bu ay FED toplantısı olmadığı için piyasalarda FED faiz baskısı yaşanmayacak. Bu sebeple altında yukarı yönde denemeler artabilir. Bunun için öncelikle 1775 direncinin aşılması gerekiyor. Bu gerçekleşirse 1850 takip edilecek ikinci direnç noktası olacaktır. Geri çekilmelerde ise 1695 ve 1616 destek seviyeleri alımların artacağı bölgeler olarak belirlenebilir.
GLOBAL RİSK ALMA İŞTAHININ ZAYIF KALMAYA DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR
Ağustos ayında piyasaların ana gündemi ABD’den gelecek başta enflasyon ve istihdam verileri olmak üzere makro verilerde olacaktır. FED üyelerinin yapacağı açıklamalar ve ay içinde yapılacak Jackson Hole toplantılarında merkez bankası başkanlarının vereceği mesajlar, önemli olacaktır. ABD’den hem enflasyon verilerinin yüksek gelmesi hem de zayıf makro verilerin gelmeye devam etmesi durumunda piyasalarda satış dalgası devam edecektir. Bu nedenle Ağustos ayında borsalarda toparlanma eğilimi devam etse de yükselişlerin satış fırsatı olarak kullanılması ve global risk alma iştahının zayıf kalmaya devam etmesi bekleniyor.
Ağustos ayında yurtiçi piyasalarda TCMB faiz kararı ve enflasyondaki seyir ile ekonomi yönetiminin son almış olduğu makro ihtiyati tedbirlerin piyasalar üzerindeki etkileri takip edilecektir. Alınan makro ihtiyati tedbirlere rağmen TL’deki değer kaybının devamı durumunda ise ek makro ihtiyati tedbirler alınma ihtimali devam ediyor. Halka açık şirketleri etkileyecek ek tedbirler veya tasarruf sahiplerinin kararını etkileyecek kısa vadeli enflasyona endeksli bir ürün gelmemesi durumunda BIST’in negatif faiz ortamında TL varlıklar için alternatif yatırım aracı olmaya devam etmesi ve orta vadede yükseliş trendini sürdürmesi bekleniyor. Son dönemde yurtdışı borsalara yüksek korelasyonla hareket eden BIST’in yurtdışı borsalardaki toparlanma ve güçlü bilanço açıklamalarıyla Ağustos ayında tepki yükselişi devam ettirmesi beklense de bilanço beklentilerinin sonlanması ve kurlardaki artışın devam etmesi durumunda kar satışları yaşanabileceğini düşünüyoruz. Bu beklentiler ile BIST’in Ağustos ayında daha dalgalı bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Geçmiş yıl Ağustos ayı performanslarını incelendiğinde BIST’in ay içinde genel olarak güçlü satışlarla karşılaştığını görüyoruz. Bu beklentilerin ışığında BIST-100 Endeksi’nin Ağustos ayında 2.380-2.620 aralığında geniş bir bantta dalgalanabileceğini düşünüyoruz. Ay içinde 2.400 ve altına gerilemelerin alım fırsatı olacağını, 2.600 ve üzerine yükselişlerin ise kar satışı fırsatı olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.