Son Haberler

Dünya, enflasyonla mücadeleye devam ediyor…

– Başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın birçok ülkesi enflasyonu alt etmeye çalışıyor. FED Başkanı Jeremy Powell ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde gibi ağır topların “enflasyonu yenme” amacını vurgulaması ve bunun için faiz oranlarını gerektiği kadar yüksek seviyede tutacakları şeklindeki açıklamaları piyasalardaki havayı negatife çevirdi.

-25 Ağustos itibarıyla, global devlet tahvillerinin gösterge endeksi Bloomberg Global Tahvil Endeksi, ay içinde -%0,8 düşüş yaşadı. Benzer şekilde, Bloomberg Global Şirket Tahvili ve Yüksek Getirili Tahvil Endeksleri de ay içinde sırasıyla -%1,2 ve -%0,85 değer kaybetti. Bu da endekslerin, sene başından bu yana sırasıyla %2,5 ve %5,9 getiri elde etmelerine neden oldu.

ABD ve Avrupa’da açıklanan ve ciddi bir resesyon yerine ekonomik yavaşlamaya işaret eden bazı iyi ekonomik verilere rağmen, global hisse senedi piyasaları, önde gelen kripto para birimleri ve emtialar, piyasalardaki olumsuz havadan etkilendi. 1 Ağustos’ta açıklanan Avrupa Birliği (AB) işsizlik oranı Haziran sonundaki seviyesi %6,4’da sabit kalırken 4 Ağustos’ta açıklanan ABD işsizlik verileri ise Temmuz’daki seviyesinin (%3,6) altına düşerek %3,5 oldu.

-25 Ağustos itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi S&P 500 ve Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50, ay içinde sırasıyla -%4 ve -%5,3 düşerek yılın başından bu yana sırasıyla %14,8 ve %11,7 getiri kaydettiler. Global hisse senedi endeksi MSCI All Country World Index (ACWI) ve gelişen piyasalar endeksi MSCI EEM, Ağustos ayında aynı dönemde sırasıyla %4,9 ve %7,3 düşüş yaşadı. 

-Ham petrol, %14’ü aşan bir getiriyle oldukça güçlü bir Temmuz ayının ardından, süregelen enflasyon ve ekonomik yavaşlamanın tetiklediği tedirgin bir piyasa ortamının etkisiyle getirilerinin bir kısmını geri verdi. 25 Ağustos itibarıyla, ABD ham petrolü WTI ilk ay vadeli işlem sözleşmesi -%2,4 düşerek sene başına göre aynı seviyede kaldı.

-Altın da Ağustos ayında zayıf bir performans sergiledi. Aynı zaman diliminde, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%3,5 düşmesine rağmen sene başındaki kazançlarının bir kısmını muhafaza ederek yıllık bazda %6,2 getiri sağladı. Altın fiyatlarının yüksek seyretmesinin bir nedeni, yükselen faiz oranlarının ABD Hazine bonosu getirilerinde kayıp yaratması nedeniyle merkez bankalarının altına olan talebinin artması.

-Kripto piyasaları, Ağustos ayında da ivme kaybetmeye devam etti. 25 Ağustos itibarıyla Bitcoin ve Ethereum aylık bazda -%11 düştü. Kripto piyasalarındaki bu kayıplar, hisse senedi ve tahvil piyasalarına kıyasla oldukça önemli gibi görünse de, kripto para birimlerindeki yüksek risk ve fiyat dalgalanmaları göz önüne alındığında bu durum oldukça normal. Nitekim, bu kayıplara rağmen, Bitcoin’in sene başından itibaren getirisi %57,6 iken Ethereum’un getirisi %37,5 oldu.

-Türkiye hisse senedi piyasası, 25 Ağustos itibarıyla aylık bazda yerel para birimi cinsinden %7 getiri elde etti (ABD Doları bazında %8.5). Böylece endeks, sene başından itibaren Türk Lirası cinsinden %40 kazandırmış oldu. ABD Doları bazında yıllık kayıp ise azalarak -%1,25’ye geriledi. Hisse senedinin TL bazındaki getirisinin, AB Doları bazındaki getirisinden daha yüksek olmasının nedenlerinden biri, Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında 2022 sonundan bu yana aylık bazda ilk defa değerlenerek %1,5 artış yaşamış olması.

-Peki böyle bir ortamda yatırımcılar ne yapmalı? Yatırımın altın kurallarından biri, sadece hisse senedi veya tahvillere odaklanmamak ve böylece tüm yumurtaları tek bir sepete koymamak. Diğer bir deyişle, piyasaların düştüğü veya dalgalandığı zamanlarda tampon görevi görebilecek yatırım araçlarını da portföye dahil etmek.

Finansal piyasalardaki neşeli hava, Ağustos ayında dağılmaya başladı. Ancak bunu tetikleyen tek bir neden yoktu. Daha ziyade buna piyasa katılımcılarının portföyüne eklediği her yatırımı tekrar gözden geçirmelerine sebep olan çeşitli piyasa haberleri ve veriler neden oldu.

Ayın önemli olayları arasında, yüksek fonlama maliyeti, potansiyel sermaye zayıflığı ve ticari gayrimenkul yatırımlarının banka bilançolarına getirdiği riskler nedeniyle 10 küçük ve orta ölçekli Amerikan bankasının kredi notlarının 8 Ağustos’ta kredi derecelendirme kurumu Moody’s tarafından düşürülmesi yer alıyor. Moody’s ayrıca aralarında Bank of New York Mellon, US Bancorp, State Street ve Trust Financial gibi bilinen isimlerin de bulunduğu altı banka devini de olası not indirimi amacıyla incelemeye aldı. Bu haber, yılın ilk yarısında yaşanan uluslararası banka iflasları göz önüne alındığında piyasalardaki havayı olumsuz etkiledi.

Bu negatif habere rağmen, 23 Ağustos’ta ABD menşeli NVIDIA’nın beklenenin çok üstünde kâr açıklaması, ABD hisse senedi endeksi S&P 500’de birkaç saat içinde %1’lik bir artışa neden oldu. Peki FED tarafında neler oldu? Ne de olsa Amerikan Merkez Bankası FED’den bahsetmeden global bir piyasa analizi yapmak imkânsız.

FED ENFLASYONLA MÜCADELEYİ KAZANANA KADAR SAVAŞACAK

FED’in Ağustos’ta önceden planlanan bir faiz kararı toplantısı yoktu. Ancak Kansas City’deki FED tarafından düzenlenen ve dünyanın önde gelen merkez bankası başkanlarının katıldığı yıllık Jackson Hole Ekonomi Sempozyumu piyasalar üzerinde benzer bir etki yarattı. 24-26 Ağustos tarihlerinde Wyoming’de gerçekleştirilen konferansta, FED Başkanı Jeremy Powell ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde gibi ağır topların “enflasyonu yenme” amacını vurgulaması ve bunun için faiz oranlarını gerektiği kadar yüksek seviyede tutacakları şeklindeki açıklamaları piyasalardaki havayı negatife çevirdi.

Bu haber, hem nominal faizlerin hem de enflasyonun orta ve uzun vadede yüksek seviyelerde seyretmesini bekleyen tahvil piyasaları için pek sürpriz olmadı. Buna rağmen, global devlet tahvili getiri faizleri, piyasaların “daha uzun süre yüksek faiz” temasına bağlı olarak hafif bir artış yaşadı. 25 Ağustos itibarıyla, global devlet tahvillerinin gösterge endeksi Bloomberg Global Tahvil Endeksi, ay içinde -%0,8 düşüş yaşadı (tahvil getiri faizleri ile tahvil fiyatları ters orantılı olduğu için getiri faizi yükseldikçe tahvil fiyatları düşer). Benzer şekilde, Bloomberg Global Şirket Tahvili ve Yüksek Getirili Tahvil Endeksleri de ay içinde sırasıyla -%1,2 ve -%0,85 değer kaybetti. Bu da endekslerin, sene başından bu yana sırasıyla %2,5 ve %5,9 getiri elde etmelerine neden oldu.

BİRÇOK YATIRIM ARACI PİYASALARDAKİ OLUMSUZ HAVADAN ETKİLENDİ

ABD ve Avrupa’da açıklanan ve ciddi bir resesyon yerine ekonomik yavaşlamaya işaret eden bazı iyi ekonomik verilere rağmen, global hisse senedi piyasaları, önde gelen kripto para birimleri ve emtialar, piyasalardaki olumsuz havadan etkilendi. 1 Ağustos’ta açıklanan Avrupa Birliği (AB) işsizlik oranı Haziran sonundaki seviyesi %6,4’da sabit kalırken 4 Ağustos’ta açıklanan ABD işsizlik verileri ise Temmuz’daki seviyesinin (%3,6) altına düşerek %3,5 oldu. Her iki data da AB ve ABD’de işgücü piyasalarının istikrarlı ve sağlıklı olduğunun altını çizdi.

Öte yandan, ABD ve Avrupa gibi bazı büyük ekonomilerde Temmuz ayında olduğu gibi ekonomik yavaşlama emareleri de yok değildi. Örneğin ABD’de mevcut konut satışları, ABD hizmet sektörü satın alma endeksi olan ISM Purchasing Manager Index (PMI) ve AB Kompozit PMI gibi bazı ekonomik göstergeler, marjinal de olsa, Temmuz ayına göre düştü. Bu veriler çok pozitif değildi, ancak piyasa katılımcılarını asil endişelendiren, enerji ve gıda fiyatlarını hariç tutan çekirdek enflasyonun hala yüksek seyretmesiydi. Gerçekten de, AB çekirdek enflasyon Temmuz ayındaki gibi %5,5 olarak açıklandı. ABD’deki çekirdek enflasyon, Temmuz ayında %4,8 iken Ağustos ayinda %4,7 olarak gerçekleşti.

Enflasyon verilerine piyasanın tepkisi nispeten olumsuzdu. 25 Ağustos itibarıyla, ABD hisse senedi endeksi S&P 500 ve Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50, ay içinde sırasıyla -%4 ve -%5,3 düşerek yılın başından bu yana sırasıyla %14,8 ve %11,7 getiri kaydettiler. Global hisse senedi piyasaları da bu olumsuz havadan etkilendi. Global hisse senedi endeksi MSCI All Country World Index (ACWI) ve gelişen piyasalar endeksi MSCI EEM, Ağustos ayında aynı dönemde sırasıyla %4,9 ve %7,3 düşüş yaşadı.

ALTIN VE HAM PETROL, HİSSE SENETLERİ İLE BİRLİKTE DÜŞTÜ

Ham petrol, %14’ü aşan bir getiriyle oldukça güçlü bir Temmuz ayının ardından, süregelen enflasyon ve ekonomik yavaşlamanın tetiklediği tedirgin bir piyasa ortamının etkisiyle getirilerinin bir kısmını geri verdi. 25 Ağustos itibarıyla, ABD ham petrolü WTI ilk ay vadeli işlem sözleşmesi -%2,4 düşerek sene başına göre aynı seviyede kaldı.

Altın da Ağustos ayında zayıf bir performans sergiledi. Aynı zaman diliminde, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%3,5 düşmesine rağmen sene başındaki kazançlarının bir kısmını muhafaza ederek yıllık bazda %6,2 getiri sağladı. Altın fiyatlarının yüksek seyretmesinin bir nedeni yükselen faiz oranlarının ABD Hazine bonosu getirilerinde kayıp yaratması nedeniyle merkez bankalarının altına olan talebinin artması.

KRİPTO PİYASALARI GETİRİLERİNİN BİR KISMINI GERİ VERDİ

Kripto piyasaları, Temmuz ayında olduğu gibi, Ağustos ayında da ivme kaybetmeye devam etti. Sonuç olarak, daha önce elde ettiği getirilerinin bir kısmını geri verdi. 25 Ağustos itibarıyla Bitcoin ve Ethereum aylık bazda -%11 düştü. Kripto piyasalarındaki bu kayıplar, hisse senedi ve tahvil piyasalarına kıyasla oldukça önemli gibi görünse de, kripto para birimlerindeki yüksek risk ve fiyat dalgalanmaları göz önüne alındığında bu durum oldukça normal. Nitekim, bu kayıplara rağmen, Bitcoin’in sene başından itibaren getirisi %57,6 iken Ethereum’un getirisi %37,5 oldu.

TÜRKİYE PİYASALARI YATIRIMCILARINI SEVİNDİRDİ

Türkiye hisse senedi piyasası, 25 Ağustos itibarıyla aylık bazda yerel para birimi cinsinden %7 getiri elde etti (ABD Doları bazında %8.5). Bu da endeksin sene başından itibaren Türk Lirası cinsinden getirisini %40’a çıkartırken ABD Doları bazında yıllık kaybını neredeyse kapatarak -%1,25’e gerilemesine neden oldu. Türkiye hisse senedi endeksinin Ağustos ayında ABD Doları bazında getirisinin Türk Lirası bazındaki getirisinden daha yüksek olmasının ana nedenlerinden biri, Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında 2022 sonundan bu yana aylık bazda ilk defa değerlenerek %1,5 artış yaşamış olması. Bu da kısmen Türkiye Merkez Bankası’nın 24 Ağustos’ta gösterge faiz oranını %17,5’ten %25’e yükseltmesinden kaynaklandı. Bu artış piyasa beklentilerinin altında olsa da, ayın son haftasında hem Türk Lirası hem de hisse senedi piyasası için iyi bir zemin sağladı.

AYNI VERİLER AMA FARKLI PERSPEKTİF

Ağustos ayına bakıldığında, şaşırtıcı olan hisse senedi, kripto ve emtia piyasalarının, nispeten yüksek seyreden enflasyona ve yavaşlayan ekonomik verilere tepki olarak düşmesi değildi. Beklenmedik olan, piyasaların neredeyse aynı veri setine Ağustos ayında Temmuz ayındakinden tamamen zıt bir tepki vermesiydi. Temmuz ayında, kontrol altına alınmış gibi görünen enflasyona ve daha düşük resesyon olasılığına işaret eden ekonomik verilere sevinenler, aynı verilerle Ağustos ayında demoralize oldular. Neden mi? Çünkü makroekonomik verilerin yeterince hızlı düzelmediğini ve çekirdek enflasyonun aynı seviyede kaldığı sonucuna vardılar.

Aslında veriler değişmedi. Peki, değişen neydi?

Değişen şey, piyasa beklentileri ve verilerin yorumuydu. Daha doğrusu, yatırımcıların enflasyonun kontrol altına alınmasının, merkez bankalarının gösterge faizlerini düşürmesi ve şirket karlılıklarının düzelmesi için aslında yeterli olmadığının farkına varmasıydı. Okuyucularımızın hatırlayacağı üzere, bir önceki sayımızda yavaşlayan enflasyonun şirket kar marjlarını beklendiği gibi pozitif yönde etkilemeyebileceğini ve dolayısıyla hisse senetlerinde Temmuz ayındaki gibi ani yükselişlerin kısa vadede nasıl sönebileceğini açıklamıştık:

Gelişmiş ülkelerin birçoğunda Temmuz ayında düşen çekirdek enflasyon rakamları, 2024’te bazı merkez bankalarının gösterge faizlerini kesmeye başlayabileceği umudunu canlandırdı. Bu da, tabi ki birçok yatırım aracında fiyat artışını bir süre destekleyebilir… Ta ki hızlı düşen enflasyon şirket karlılıkları ve hisse senetleri üzerinde baskı oluşturana kadar… Enflasyonun düşmesi elbette güzel bir haber. Ancak, buna son dönemdeki gibi yüksek nominal faizler ve kuvvetli bir işgücü piyasası eşlik ettiği zaman, bu durum yükselen sermaye maliyetleri ve dolayısıyla da düşük şirket karlılık marjları ve daha düşük hisse senedi fiyatları anlamına gelir. Ayrıca, enflasyonun düşmesi demek, mal ve hizmet fiyatlarının düşmesi demek. Bunun da sonucu daha düşük şirket karlılıkları.

YATIRIMCILAR, BÖYLE BİR ORTAMDA NE YAPMALI?

Dolayısıyla, piyasalardaki olumsuz havanın nedeni aslında yeni veriler değil. Daha ziyade piyasa oyuncularının yavaşlayan enflasyonun ister hisse senedi, ister ev, kripto veya emtia olsun, yatırım araçlarının değerini arttırmak için yeterli olmadığını fark etmesi. Yatırım araçlarının fiyatının yükselebilmesi için düşük enflasyonun yanı sıra düşük faizle birlikte piyasa dinamiklerinin de tamamen normale dönmesi gerekir.

Peki yatırımcılar böyle bir piyasa ortamında ne yapabilir? Daha önceki sayılarımızda birçok kere vurguladığımız üzere, yatırımın altın kurallarından biri, sadece hisse senedi veya tahvillere odaklanmamak ve böylece tüm yumurtaları tek bir sepete koymamak. Diğer bir deyişle, piyasaların düştüğü veya dalgalandığı zamanlarda tampon görevi görebilecek yatırım araçlarını da portföye dahil etmek. Bunlar da, bireysel yatırımcılara açık olan ve piyasalardaki dalgalanmalar arttığı zaman artan endeksler, özel (yani halka açık olmayan) yatırım araçları, trendleri takip eden stratejiler gibi diğer likit alternatif stratejileri ve yatırım araçlarını içerir. Böylece piyasaların iniş çıkış yaşadığı dönemlerde bu tarz portföyler geleneksel bir hisse senedi ve tahvil portföyünden daha az dalgalanır, uzun vadede değerini daha iyi muhafaza eder ve daha yüksek getiri elde etme şansını ciddi biçimde arttırır.

Ela KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA

Uluslararası Yatırım Uzmanı

karahasanoglu@turcomoney.com

ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com

https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası