Dünya yemekle, döner!

M. Vasfi Pakman

Dünya insansız olamaz, insan yemeksiz yaşayamaz! Yemek, insanın enerjisidir. Yemekte ise lezzet gereklidir. Bir mutfak düşünün, onu oluşturan yaş ve kuru meyveler, sebzeler, büyük ve küçük baş hayvanlar, kümes ve av hayvanları, deniz mahsulleri, süt ürünleri, vs, yiyecek-içecek türleri ile yaratılan yemekler, bunların hazırlanmasında kullanılan alet edevat, makine ekipman, diğer unsurlar ve insan ile buluşursa ne olur? Bu nimetler, aletlerle, insan bilgi ve becerisiyle birleştiği zaman yeni bir “ülke Mutfağı” doğar. Bu mutfak ve yaratılan lezzet iyi tanıtılır, ülke içinde ve dışında iyi sunulursa ” Dünyanın da kabul ettiği bir “ülke Mutfağı” olur.

Fransız Mutfağı, İtalyan Mutfağı, çin Mutfağı gibi… Peki bu nasıl olacak? Sorusunun yanıtı ise; öncelikle o ülkenin başka ülkelerde yaşayan vatandaşlarının katkısıyla olur, o ülkenin dünyaya ihraç ettiği tarım veya sanayi ürünü gıda maddeleri ile olur, o ülkeye ait özgün pişirme yöntemlerinin, alet edevatının ve mutfak sanatçı ve sanatlarının tanıtımı ile olur. Bu çaba ve çalışmalara öncelikle devletin, akabinde de konuyla ilgili üretici, sanayici veya marka sahibi kişilerin katkısıyla olur. Dikkat edilmesi gereken husus Bürokrat & İş adamı birlikteliğinde kullanılan elemanların seçimidir. ülkemiz bu konuda geridedir.

DEİK / DTİK gibi başarılı yapılanmaları, diğer teşkilatların da çok iyi takip etmesi ve kendilerini ona göre dizayn etmesi gerekir. (örnek vermek istemiyorum)

“En iyi Lobby yemekle yapılır, yemekte yapılır” mesajımla aralarına katıldığım ve gastronomi konusunda Avrupa Meclisi üyesi olarak görevlendirildiğim DTİK/Dünya Türk İş Konseyi’ndeki çalışmalarımda önceliğim hep bu konular oldu. Türkiye’nin Lezzet Markaları‘nı biraraya getirmemize büyük katkıları olan değerli başkanımız, Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu‘nun da jüri üyesi olarak aralarında bulunduğu ERNST&Young‘ın ” Yılın Girişimcisi” yarışmasının Türkiye finalisti 5 firmanın; 3’ü gıda firması ( Bay Döner, özsüt ve Doğuş çay ) oldu. Haziran 2014‘de Monte Carlo‘daki dünya finaline katılmaya hak kazanan kuruluşumuz ise “Bay Döner” firması oldu.

Bu bir tesadüf değil. Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada Türk mutfağı döner ve dönerciler tarafından temsil ediliyor, döner büfeleri diğer kebap, yemek, salata ve tatlılarımızın da sunulduğu döner restaurantlarına dönüşüyor. Yurt dışında yaşayan ailelerin çocukları Türkiye’de gastronomi eğitimi alıyor ve yaşadıkları ülkede Türk mutfağı yapmaya başlıyor. TOBB, DEİK ve DTİK Başkanımızın öneri ve gayretleri ile 2 yıl önce başlayan; (yine bu sayfamda duyurmuştum) İnsanların içine girdiğinde kendini Türkiye’de ve Türk lokantasında hissedebileceği bir ambiyans sunan model restaurant çalışmaları, Tabanlıoglu mimarlığında büyük katkılarıyla tamamlanmış bulunuyor.

Muhtemelen Nisan ayı içinde yapılacak DEİK / DTİK genel kurulunda kamuoyuna takdim edilecek. Mimarisinden mönüsüne, malzemesinden personeline farklı, saygın ve seçkin bu çalışmaya sahip olmak için yurt dışında heyecanlı bekleyiş sürüyor. Bu tarz konular arttıkça, fuarlarda daha farklı ve lezzetli aktiviteler gerçekleştirildikçe ilgi de artacak. Ancak, bu işlerde Türkiye’den görevlendirilerek, gönderilen idari personele dikkat edilmeli. ülke ve kurum imajlarımızı zedelemekte, hizmet veren ve ilgi duyan insanları kırmaktadırlar. Kıdemli memur olmaları ve lisan bilmeleri yetmez!

(Bunlar özel olarak ve kesinlikle, “davranış, yönetim ve insan ilişkileri açısından” eğitilmeli.)

Yurt dışında yaşayan, ülkesinin mutfağının yeterince temsil edilemediğini gören ve bu konuda yurt içinde ve dışında yatırım yapan iş adamlarımız yetişiyor. Bizler her türlü imkanlarımızı seferber ederek onlara destek olmalı, bilgi aktarmalı, ürün, ekipman ve insan kaynaklarımıza ulaşmalarını sağlamalıyız.

Dünya damağına uygun yaratıcı ve yenilikçi mönü‘ler hazırlamalıyız. Resmi ve özel gastronomik etkinlikler, festivaller ve fuarlar düzenlemeli veya katılmalıyız. Amacımız lezzetimize alıştırmak, lezzet markalarımıza pazar payı yaratmak, lezzet profesyonellerimize yeni iş olanakları sağlamak olmalı. İşte o zaman bizim de başka ülkelerde marketlerimiz (Eataly gibi ), restaurantlarımız (Tom Kitchen gibi ), fast foodlarımız ( Mc Donalds gibi ) fırınlarımız ( Backhouse gibi ) Vs, gastronomi mekanlarımız olur. Türk markası taşıyan yiyecek içecek ürünlerimiz satılır, mutfak ve pasta ustalarımız çalışabilirler.