Türkiye, artan nüfusu ile birlikte hızla gelişmekte olan bir ülkedir ve enerji tüketimi de son derece artmaktadır. Türkiye tükettiği enerjinin [petrol, doğalgaz ve elektrik] yüzde 70 kadarını dışarıdan ithal ederek belki de dünyanın en pahalı enerjisini kullanmak zorunda kalmaktadır. Dış ticaret açığımızın yarısından fazlasının enerji harcamaları oluşturduğu ve her geçen yıl enerji ihtiyacının daha da arttığı göz önüne alındığında durumun ne boyutlara ulaşacağını tahmin etmek hiç de güç değildir. Oysaki Türkiye, el değmemiş petrol ve madenleri ile dış güçlerin iştahını kabartmaktadır. Bu nedenle terörün hemen her çeşidi Türkiye topraklarında denenerek güvenlik duvarı zayıflatılmak istenmektedir. Türkiye’nin askeri ve polis gücü yıpratıldığında dış güçlerle savaşamayacak bir duruma gelecek ve en küçük bir korkutma ile sindirilecek ve sonuçta dışa bağımlı bir ülke olarak yaşamak zorunda bırakılacaktır. Bu da güçsüz ve korkak bir Türkiye Devleti anlamına gelmektedir ki, her önüne gelen onu azarlayacak ve gerektiğinde bir de tokat atabilecektir. Öyle ise bağımsızlığımızın önündeki engelleri yıkarak dışa bağımlılıktan bir an önce kurtulmanın çarelerini üretmeliyiz. Belki de dünyanın en kaliteli petrolleri Türkiye topraklarında çıkarılmayı beklemektedir. Irak, Kuveyt, Libya örneğinde olduğu gibi bir duruma düşmeden eğer enerji güvenliği sağlanabilirse Türkiye topraklarından çıkartılacak petrol ve madenler çok uzun yıllar bize yeterli olacak ve dışa bağımlılıktan kurtulacağız.