♦ Bizim için enerjide verimlilik çok önemli. Türkiye’de enerji tüketimini yüzde 20 azaltmanın parasal karşılığı 60 milyar dolardır. Bu verimlilik gerçekleştiğinde en az 2 Keban Barajı büyüklüğünde yeni santral ihtiyacı ortadan kalkar.
♦ Elektrik ve diğer kaynaklar da dahil olmak üzere enerji tüketimi, önümüzdeki 40 yıl içerisinde en azından iki kat artacak. Diğer yandan 2030 yılına kadar sadece elektrik tüketimi ikiye katlanmış olacak. Bu nedenle enerjide tasarruf yapmak şart.
Artan nüfusa paralele olarak hızla artan enerji ihtiyacının krize dönüşmemesi için dünya ülkeleri ve enerji firmaları verimlilikle ilgili projeler üzerinde yoğunlaşıyor. Enerjiyi üretenle, tüketen arasında önemli hizmetler sunan uluslararası enerji markası Schneider Electiric Orta Asya ülkeleri Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Keçeciler ile genelde enerji sektörünü, özelde ise 160 yıllık tecrübeye sahip dev firmanın geçmişten bugüne uzanan faaliyetlerini konuşuyoruz:
♦ Schneider Electric’in geçmişten bugüne uzanan başarı öyküsünden ve global bir marka haline nasıl dönüştüğünden kısaca bahseder misiniz? Dünyanın en büyük elektrik dağıtım, endüstriyel kontrol ve otomasyon üreticilerinden Schneider Electric, yaklaşık 160 yıllık bir geçmişe sahip. Son yıllarda artan enerji ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla birçok yatırım gerçekleştiren Schneider Electric, mevcut iş alanlarına bina otomasyonu, enerji izleme ve kontrol, kritik enerji ve servisler gibi yeni iş alanlarını da ekledi. Schneider Electric, 1987 yılından itibaren Türkiye’de doğrudan faaliyet gösteriyor.
Enerji yönetimi konusunda dünya çapında bir uzman olan Schneider Electric, konut uygulamalarındaki geniş faaliyet alanının yanısıra, enerji ve altyapı, endüstri, bina otomasyonu ve data merkezleri pazarlarına liderlik konumuyla entegre çözümler sunuyor. 104 bin şirket çalışanı “Enerjinizle daha fazlası” sloganıyla hareket ederek, müşterilerine enerjinin daha güvenli ve verimli şekilde kullanılması için hizmet veriyor. 2010 yılında 20 milyar Euro‘yu aşan global satış rakamına ulaşıldı. Schneider Electric Türkiye’de ise 2000’i aşkın çalışanı, 4 üretim merkezi, 200’e yakın iş ortağı ile, başta İstanbul, İzmir, Ankara olmak üzere toplam 16 ilde bulunan satış ofisleriyle çalışmalarına devam ediyor. Schneider Electric’in Türkiye’deki başarısı, globalde yeni roller üstlenmemizi sağladı. Balkanlar ve Orta Doğu’daki 27 ülkenin yönetimini Schneider Electric Türkiye Genel Müdürü Turhan Turhangil’e devreden Schneider Electric, bireysel ve kurumsal müşterilerine enerjilerinden daha fazlasını gerçekleştirmek için aktif bir şekilde yardım etmeyi taahhüt ediyor.
♦ Schneider Electric kaç ülkede hizmet sunuyor? Schneider Electric faaliyet gösterdiği 100’den fazla ülkede enerji ve altyapı, endüstri, bina ve konut otomasyonu ve veri merkezleri pazarlarına liderlik konumuyla yenilikçi ve entegre çözümler sunuyor. Ayrıca üretim ve ihracat üssü haline getirilen fabrikaları ile birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra Kuzey Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar çok geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor. Global üretim merkezi olarak konumlandırdığımız yeni fabrikamızı 2010 yılında Manisa’da açmamızın ardından, Gebze çayırova’da Transformatör Fabrikamızı hayata geçirdik.
DüNYADA İLK üç İçERİSİNDEYİZ ♦ Türkiye ve dünyada sahip olduğunuz pazar payı nedir? İçerisinde bulunduğumuz sektörlerde ve hedeflediğimiz iş alanlarında mutlaka ilk 3 içerisinde yer alırız ve örneklemek gerektiğinde Güç Kontrol ve Kumanda sistemlerinde ve data merkezlerinde birinci, Enerji ve Yaşam Alanı çözümlerinde ikinci sıradayız. Enerji verimliliği uygulamalarında sahip olduğumuz entegre ürün ve software uygulamaları kapsamında en geniş ve yetkin çözümleri sunan tek firma olarak enerji probleminin sürdürülebilir çözümüne katkı sunmaktan hem iş hem de sosyal sorumluluk anlamında gururluyuz.
♦ Schneider, Türkiye ve dünya ekonomisine nasıl bir katkı sağlıyor, istihdama toplam katkısı nedir? Schneider Electric Türkiye’nin yaklaşık 2 bin çalışanı bulunuyor. Yeni açtığımız fabrikalarla yarattığımız yeni istihdamlarla sağladığımız katma değerden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Merkezi olarak İstanbul’dan yönetilen Orta Asya ülkelerinde de uluslararası ve ulusal tecrübelerimizle hem lokalde kurulu ofislerimiz, hem yerel iş ortaklarımız hem de lokalde oluşturduğumuz lisansli üretici firmalarımızla her ülkede pozitif katma değer yaratmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda da eğitim kurumları ile ortak oluşturulan son teknolojik laboratuarlarda ileriye dönük insan kaynağı yetiştirilmesine katkıda bulunuyoruz.
SCHNEIDER, ULUSLUSLARARASI PROJELERE HAYAT VERİYOR
♦ Kurumunuz hangi projelerde ön plana çıkıyor? Uzun bir süreçte elde edilen tecrübelerimizi, artan ve çeşitlenen ürünlerimizi entegre ederek gerçekleştireceğimiz çözümlerimizle öncelikli olarak Enerji, Altyapı, O&G sektörleri yanında Endüstriyel Tesisler ve Bina segmentlerindeki otomasyon uygulamalarında ön plandayız. Bugüne kadar gerçekleştirilen birçok yerel, ulusal ve uluslararası projelerde söz konusu iş alanlarında, ister iş ortaklarımızla istendiğinde direkt Schneider Electric olarak gerçekleştirilen projelerimizden öne çıkan bazıları; Türkmenistan Başkanlık Projeleri, Rafineri ve Boru Hattı uygulamaları, Azerbaycan Hilton, Bakü Port, Bayrak Alanı, BP ve SOCAR projeleri, yenilenebilir enerji kaynakları uygulamaları, Gürcistan Uptown, Goodwill ve Sheraton projelerini sayabiliriz. Türkiye’deki ise pek çok rüzgar santrali, havaalanı ve altyapı tesisleri, Tüpraş ve Organize Sanayi Bölgeleri, çimento ve Maden sahaları Schneider Electric çözümleri ile hayat buldu.
üRETENLE TüKETEN ARASINDA KöPRüYüZ ♦ Daha az enerjiyle üretim ve verimlilikle ilgili Schneider’in çalışmalarından bahseder misiniz? Schneider Electric olarak bizler elektriğin üretildiği, ya da tüketildiği tarafta bulunmuyoruz. Bizim bulunduğumuz alan bu iki tarafın arasında kalan elektrik enerjisinin yönetimi ve alt yapısının oluşturulmasıdır. Bu konuda enerji ve altyapı, endüstri, bina-konut otomasyonu ve veri merkezleri pazarlarına konfordan ve kaliteden ödün vermeden % 30’a varan oranda enerji tasarrufu yapabilen enerji verimliliği çözümleri sunuyoruz.
Schneider Electric çözümleriyle, konfor, güvenlik ve enerji yönetimi ihtiyaçlarının tamamını karşılayacak şekilde tüm sistemler otomatize ediliyor ve maksimum enerji tasarrufu sağlanırken, sadece ihtiyaçları kadar enerji tüketen tesisler ortaya çıkıyor. Minimum enerjiyle güvenli çalışma ortamı yaratılırken işletme maliyetlerinde önemli tasarruflar elde ediliyor.
örneğin Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 73 bin m2 arazi üzerinde çevre dostu bir fabrika inşa ettik. Hem idari bölümler, hem de üretim binası, benzerlerine göre % 30 daha az enerji tüketiyor. Kısaca, dünyada tüketilen enerjinin % 72’lik kısmına verimlilik çözümleri sunuyoruz. Karbondioksit salınımının düşürülmesine katkıda bulunarak, çevre dostu binalar ve tesisler oluşturuyoruz. Aynı şekilde Gebze çayırova’da kurulu diğer fabrikamızda uluslararası LEED Gold sertifikası ile ödüllendirildi.
SERA GAZLARININ DüŞüRüLMESİ GEREKİYOR ♦ Hızla artan enerji ihtiyacına paralel olarak artan sera gazları ve diğer olumsuz etkenlerle ilgili neler düşünüyorsunuz? Şirket olarak yapılması gerekenler konusunda Ar-Ge faaliyetlerimizi sürdürürken, tüm üretim tesislerimizde ve yaşam alanı binalarımızda uygulamalarımızı enerji verimliliği kuralları ile devreye alıyoruz. Bunun yanısıra çalışanlarımızı da bu konuda bilgilendirerek iş zamanı dışında da bir sosyal bilinç oluşturarak yaşantının her saniyesinde enerji verimliliğine katma değer yaratıyoruz. Enerji verimliliği projeleri direkt olarak sera gazlarının düşürülmesini sağlıyor. Bizler de Schneider Electric olarak firmalara ve bireylere enerji verimliliği uygulamaları konusunda danışmanlık hizmeti veriyor ve aynı zamanda bu projelerin uygulamalarını gerçekleştiriyoruz.
ENERJİDE SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ ♦ Ne tür sosyal sorumluluk projeleri yürütüyorsunuz? Schneider Electric’in global bir misyonu var. Biz kendimizi enerji yönetiminde global bir uzman olarak tanımlıyoruz. Bu misyonumuzu taşımak ve iddialı hedeflerimizi gerçekleştirmek için tutkulu, etkili, açık fikirli ve dürüst gençlere ihtiyacımız var. Bu sebeple elimizden geldiğince gençlere ulaşmak, onlara destek olmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda üniversitelerdeki kampus aktivitelerimizin yanı sıra, öğrencilere yönelik düzenlediğimiz Vijeo Citect Scada tasarım yarışması ve Bahçeşehir üniversitesi ile işbirliğinde yürüttüğümüz CO-OP projelerimiz var. Kampüs aktiviteleri kapsamında geçen sene 10 farklı üniversitede 22 aktivite düzenledik, kariyer günleri ve yarışmalara sponsor olduk, staj ve iş başvuruları alıp mülakatlar gerçekleştirdik.
Bahçeşehir üniversitesi‘ndeki CO-OP Projesi kapsamında mühendislik fakültelerinin çalışmalarına destek oluyoruz. 2009 Güz Dönemi boyunca Enerji Verimliliği Dersi‘nin sponsoru olduk. Ayrıca “Kariyerinize Yeşil Işık” projesi kapsamında çok sayıda Kariyer Günü ve Kampüs Gelişim Günleri’ne sponsor olduk. Bu aktivitelerde düzenlediğimiz workshoplar ile enerji verimliliği ile ilgili bir sosyal sorumluluk projesi geliştirilmesi konusunu ele aldık.
Schneider Electric olarak, hizmet verdiğimiz tüm sektörlere enerji yönetimi konusunda önderlik yapıyoruz. Enerji yönetimi hakkında farkındalığı artırmak ve eğitim vermek amacıyla “Energy University” online eğitim uygulamasını başlattık. İnternet kullanan herkesin kolayca ulaşabileceği online kursların sonunda kişiler, enerji verimliliği sorunlarının çözümüne belirli bir uzmanlık düzeyi ile yaklaşabilecek seviyeye geliyor. Kurslara dahil olabilen katılımcılar aldıkları dersler sonunda sertifika almaya hak kazanıyor. İsteyenler www.myenergyuniversity.com adresinden ücretsiz katılabilir.
ENERJİDE VERİMLİLİK öNE çIKIYOR ♦ Faaliyet alanlarınızı özetle anlatabilir misiniz? Schneider Electric olarak enerji ve altyapı, endüstri, bina ve veri merkezleri pazarlarında aktif enerji verimliliği çözümlerini etkin bir şekilde uyguluyoruz. Endüstri ve alt yapı pazarında elektrik motorları, güç ölçümü, enerji izleme ve yönetim sistemlerinin yanısıra endüstriyel otomasyon sistemleri ile ortalama tesis tüketimi yüzde 10-20 azaltılabilir. Endüstride yapılacak yüzde 25’lik bir tasarruf ile dünya elektriğinin yüzde 7’sini tasarruf edebiliriz. Endüstride en büyük tüketici olan motorlar ise elektrik kullanımının yüzde 70’ini oluşturuyor. Bu motorların hızını ve hareketini enerji verimliliği çözümleri ile iş yüküne göre ayarlayabiliriz. Böylelikle en az 2 Keban Barajı büyüklüğünde yeni santral ihtiyacı ortadan kalkar.
Hedeflediğimiz ve uzmanlığımızın olduğu alanlarda atıksu tesislerinden, Organize Sanayi Bölgelerine, otel, hastane, alışveriş merkezlerinden hidroelektrik santrallerine kadar pek çok alanda enerji verimliliği büyük önem taşıyor. ülkemizde enerji tüketimini yüzde 20 azaltmanın parasal karşılığı 60 milyar dolardır. Biz tüm bu alanlara enerji verimliliği çözümlerimizi sunuyoruz, tüm bunları yaparken de sadece enerji tüketiminin azaltılması ile sınırlı kalmayıp, enerji kaynaklarının yönetimine bağlı olarak enerji maliyetlerinin düşürülmesi, enerjinin güvenilirlik ve sürekliliğinin geliştirilmesini de sağlıyoruz.
TüKETİCİLER ENERJİ SORUNA çöZüMüNE KATKI SUNABİLİR ♦ Artan enerji ihtiyacına karşı nasıl bir strateji izlemek gerekiyor? Enerji, çözülmesi çok kolay ama aynı zamanda çok karmaşık bir problem. Elektrik ve diğer kaynaklar da dahil olmak üzere enerji tüketimi, önümüzdeki 40 yıl içerisinde en azından iki kat artacak. Diğer yandan 2030 yılına kadar sadece elektrik tüketimi ikiye katlanmış olacak. Aynı zamanda, iklim uzmanları bize, ciddi iklim değişikliklerinden kaçınmak için karbon emisyonlarını yarıya indirmemiz gerektiğini söylüyor. Başka bir deyişle, dünyanın karbon salınımını 4 faktör iyileştirmesi gerekiyor. Bu da, gelişmiş dünyanın, yani ABD‘nin, Avrupa‘nın ve çin‘in doğu kıyısının enerji tasarrufu yapması gerektiği anlamına geliyor.
Elektriğin % 41‘inden fazlası endüstriyel ve ticari binalarda tüketiliyor. Enerji sorununu çözmek için, en büyük enerji tüketicileri üzerinde odaklanmamız gerekli. çünkü kullanım noktasında 1 birim elektrikten tasarruf etmenin, elektrik zincirinin genel verimsizliğine bağlı olarak, 3 birim birincil enerji (bu enerji birimini tedarik etmek için gereken petrol ya da kömür) tasarrufu yapmaya eşit olduğunu biliyoruz. üretim aşamasında daha verimli tesisler, yenilenebilir enerjiler veya karbon yakalama yoluyla CO2 emisyonlarını azaltmanın öneminin yanında, Uluslararası Enerji Kuruluşu 2030 yılına kadar dünya çapında CO2 emisyonlarının küresel hedeflerine ulaşmak için bazı tahminlerde bulunuyor ve CO2 emisyon önlemlerinin %50‘sinden fazlasının verimli son kullanımdan sağlanması gerektiğini belirtiyor
VERİMLİLİK İçİN EĞİTİM ŞART ♦ Son olarak kamuoyuyla paylaşmak istediğiniz mesaj nedir? Enerji verimliliği her ne kadar kamu liderliğinde yürütülse ve temelde endüstriyel tesisler, bina, altyapı ile birlikte Enerji üretim & İletim & Dağıtım sistemlerinde yoğun uygulansa da, nihayetinde odağında insanın kullanıcı olarak yer aldığının bilinciyle öncelikle birey olarak kendimizi eğitmeliyiz. Dolayısı ile bu kapsamda verilen eğitimleri, seminerleri takip etmeli ve gerektiğinde basılı ve görsel medyadan bu kapsamda programlar düzenlenmesini talep etmeliyiz.
Enerjinin daha verimli kullanımı, ev ve okulların, devlet dairelerinin, iş ve endüstriyel çevrelerin enerji kaynaklarına daha az para ödemesi demektir. Harcanan fazla paralar, tüketici ihtiyaçlarına, üretime, eğitim ve diğer hizmetlere harcanabilir. Hem bireyler hem de ülke ekonomisi önemli kazanımlar elde edebilir. Aynı zamanda gelecek nesiller için daha yaşanır bir çevre bırakabiliriz
Turcomoney – Aralık 2011
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.