Eyüp Sabri Tuncer'den “Yüzyıllık Buluşma” etkinliği

İSTANBUL (AA) – Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer, "Bizler bu işin lokomotifiyiz ve ardımızdan da çok iyi üreticiler geliyor. Bu demek oluyor ki Türkiye çok yakın zamanda çok iyi kozmetikçiler kazanacak, kozmetik sektörü çok daha canlanacak ve dünyaya hitap edecek." dedi.

Eyüp Sabri Tuncer'in Cumhuriyet ile yaşıt asırlık yolculuğuna özel olarak hazırlanan, müzik ve bale gösterisi eşliğindeki "Yüzyıllık Buluşma" etkinliği, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirdi.

Tuncer, etkinlikte, marka olarak 74 ülkeye ihracat yaptıklarını belirterek, Amerika, Meksika, Uzak Doğu, Çin, Hong Kong ve Singapur'da çok geniş ürün yelpazesine sahip olduklarını kaydetti.

İnsanların faydalanacağı ürünler yaptıklarını aktaran Tuncer, "Bizim tüketicimiz, müşterimiz değil, faydalanıcılarımız var. Bunun disiplini ve bilinciyle hareket ediyoruz." dedi.

Her şeyin en iyisini yapmak istediklerini ifade eden Tuncer, "Yoksa hiç yapmayız. Kusursuz mal yapmak üzere bize işlenmiş böyle bir karakter var, bundan vazgeçemiyoruz. Her şeyin en iyisini yapmak için çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Tuncer, hep en doğruya ve mükemmele geçmeyi arzulamaları gerektiğine işaret ederek, herkesin kendi sektöründe en iyisi olmaya gayret edip, ülkeye faydalı olması gerektiğini kaydetti.

Her birisi kendi sektöründe önder firmalarla çalıştıklarını belirterek Tuncer, "Bizler bu işin lokomotifiyiz ve ardımızdan da çok iyi üreticiler geliyor. Bu demek oluyor ki Türkiye çok yakın zamanda çok iyi kozmetikçiler kazanacak, kozmetik sektörü çok daha canlanacak ve dünyaya hitap edecek." değerlendirmesini yaptı.

Tuncer, sadece bir kolonyayla kalmadıklarını, insan sağlığına zarar vermeyen ürünler yapma gayretinde olduklarını ve çok özel formüller ürettiklerini dile getirdi.

Yerli ve milli markalara, ürünlere rağbet gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Tuncer, "Bu işi çok titizlikle yapan firmalarımız var. Bu firmaları göz ardı etmememiz lazım." diye konuştu.

Eyüp Sabri Tuncer'i bu ülkeye mal olmuş bir marka olarak gördüklerini aktaran Tuncer, gerek yaşam gerek iş yapış şekillerinin hep ülkeye mal olmuş bir markaya verilen değere ve itibara uygun olduğunu sözlerine ekledi.