Son Haberler

FAİZSİZ FİNANS 1.6 TRİLYON DOLAR

Faizsiz bankacılık olarak bilinen katılım bankacılığı hızla büyüyor. Reel ekonomik faaliyetlerle birebir ilişkili olmasının yanında aşırı risk, spekülatif işlemler ve belirsizliğe kapalı olması nedenleriyle “sağlam ve sağlıklı bankacılık” olarak ön plana çıkan katılım bankacılığı, dünya çapında model haline geldi. Malezya başta olmak üzere değişik birçok ülkede faizsiz bankacılık ve finans konularında seri konferanslar düzenleniyor. Birçok konvansiyonel banka bu modeli uygulama yönünde işaretler veriyor. Dünyada 75 ülkede, 600’ün üzerinde kuruluş tarafından gerçekleştirilen; bankacılık, sukuk tekaful ve yatırım fonlarından oluşan faizsiz finans sektörünün dünyadaki toplam hacmi 2012 yılında 1.6 trilyon dolar seviyelerinde gerçekleşti.

Türkiye Katılım Bankaları Birliği‘nin (TKBB) 12. Olağan Genel Kurulu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılımıyla çırağan Sarayı’nda gerçekleşti. Katılımcılar arasında ayrıca BDDK Başkanı Mukim öztekin, SPK Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, BDDK Kurul üyesi Erol Berktaş, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat çetinkaya, Merkez Bankası Piyasalar Genel Müdürü Erkan Kilimci, BDDK Başkan Yardımcıları Ozan Cangürel, Murat Türker ve Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Genel Sekreteri Ekrem Keskin de yer aldı. Genel Kurul‘da; TKBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, Asya Katılım Bankası Genel Müdürü Ahmet Beyaz, Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü V. Derya Gürerk, TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz ve katılım bankalarının üst düzey yönetimi de hazır bulundu.

KATILIM BANKALARI BüYüYOR: 829 ŞUBE 15.356 çALIŞAN

12.Genel Kurul’da açılış konuşmasını yapan ve 2012 yılının dünya için durgunluk, ABD için toparlanma, Türkiye dahil gelişen ekonomiler için son 2 yıla kıyasla daha yavaş bir büyüme yılı olduğuna dikkat çeken TKBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan; sektörün geldiği noktayı anlattı. Katılım bankalarının ulaştığı fon büyüklüğü ile bankacılık sektöründen yüzde 6,1’lik bir pay aldığını ifade eden Uyan sözlerini şöyle sürdürdü: “Reel sektöre desteklerini kriz dönemlerinde bile kesmeyen katılım bankaları, kullandırdıkları fonlarda da yüzde 22’lik bir artış sağladılar ve bu alanda 50 milyar TL’lik bir rakama ulaştılar. Katılım Bankaları bu kalemde de bankacılık sektöründen yüzde 6’lık bir pay alıyor. Tüm bu iyi gerçekleşmeler paralelinde öz kaynaklarında da yüzde 19’luk bir büyüme gerçekleştiren katılım bankaları 7,4 milyar TL’lik bir özkaynak büyüklüğüne erişti. Piyasalarda yaşanan rekabet, düşen kâr marjları gibi etkilere rağmen kârlılıkta bir önceki yıla göre yüzde 14’lük bir büyüme sergileyen katılım bankaları toplamda 916 milyon TL kâr elde ettiler. Her geçen gün şube ve çalışan sayısını artıran katılım bankaları 2012 yılında 829 şube sayısına ve 15.356 çalışan sayısına ulaştı.”

ZİRAAT VE HALKBANK FAİZSİZ BANKACILIĞA GİRİYOR

BABACAN: REKABET DEĞİL, İŞBİRLİĞİ OLMALI

TKBB çırağan’daki Genel Kurulu‘nda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, faizsiz bankacılığın ülkemizde daha da gelişebileceğine işaret etti ve büyüme rakamlarına rağmen İslami bankacılığın dünyadaki payının tatmin edici olmadığını söyledi. 2012‘de gerçekleşen 1.5 milyar dolarlık sukuk ihracının Türkiye‘yi, dünyanın zirvesine taşıdığını anlatan Babacan, ” Ziraat ve Halkbank’ın katılım bankacılığı konusunda hazırlıklarını sürdürdüğünü belirterek, “Her iki banka tarafından da alternatifler çalışılıyor. Birkaç ay içinde bunun formatı, nasıl olacağı şekillenmiş olur” şeklinde konuştu. Kamu bankalarının da katılım bankacılığı sistemine girmelerinin, pastayı büyütmek adına önemli olduğunu düşündüklerini dile getiren Babacan, sözlerine şöyle devam etti: “Hem Ziraat Bankamıza, hem Halk Bankamıza şunu söyledik. Eğer mevcut pastadan pay almak için bunu yaparsanız hiç yapmayın, bu işe hiç soyunmayın… Ancak yeni alanlar oluşturabiliyorsanız, sektörü büyütecek mevcut katılım bankalarının ulaşmakta, erişmekte belki coğrafya olarak zorlandığı, ya da kesim olarak zorlandığı kitleye de ulaşabilecekseniz, o zaman bu işi yapalım. Her aşamada mevcut katılım bankalarımızla istişare halinde olunarak ve Katılım Bankaları Birliği’yle; Ziraat Bankası, Halk Bankası ile çok yakın beraber çalışarak bu işin yapılması gerekiyor. Burada asla bir rekabet psikolojisi olmamalı. İş birliği psikolojisi ve bu sektörü nasıl büyütürüz yaklaşımı olmalı. “

BDDK BAŞKANI MüKİM öZTEKİN: SUKUK YETMEZ, BAŞKA ENSTRüMANLAR DA LAZIM

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mükim öztekin, TKBB Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; katılım bankalarının en önemli problemlerinden birisinin; ticari bankalara kıyasla likiditesini kullanabileceği yeni ve likit alternatif yatırım araçlarının sınırlı olması olduğunu dile getirdi ve şöyle konuştu: “Bu konuda, sukuk uygulaması iyi bir başlangıç olsa da, başka enstrümanların geliştirilmesi gerekiyor. Katılım bankaları açısından önceliğin, potansiyelin altında kalma nedeniyle, daha geniş kitlelere ulaşmanın olması gerektiğini düşünüyorum. Katılım bankalarının potansiyel müşterilerine ulaşmaları, atıl kaynakların ekonomiye kazandırılması ve finansal sistemin genişlemesi açısından son derece önemli. Bunun da en etkin yolu kamuoyuyla iyi bir iletişim kanalı kurmaktan geçiyor. İletişim kanallarından biri, kuşkusuz elektronik ortamdır. Sektörün internet sayfası, kamuoyunun tereddütlerini giderici bilgilerle ve istatistiklerle donatılıp, daha etkili ve verimli kullanılabilir. Kamuoyunu bilgilendirmek açısından elinizdeki iletişim araçlarını güçlendirmeniz gerekiyor. Bu sayfanın dinamik ve öğretici olması şart. Yoksa kamuoyu sorgulamaya devam edecek ve tereddütler de giderilemeyecek. İkinci olarak; sektörün temel faaliyet konularında farkındalık oluşturmak gerekiyor düşüncesindeyim. Sektörün nasıl olup da faiz oranıyla aynı veya ona çok yakın kar payı verebildiğini açıklamak gerekiyor.”

GüRERK: KATILIM BANKALARI YATIRIMCIYLA İç İçE

Katılım bankalarının var oluş nedeninin reel sektörü desteklemek olduğunu belirten Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, bankacılık sektörüne yapılan katkıya da değinerek şöyle konuştu: “örneğin sektörde bireysel kredilerin payı yüzde 33’lerde, bizde ise daha düşük, yüzde 20’lerde ki; bunun da önemli bir bölümü konut kredilerinden geliyor. Sonuçta tüketici finansmanı anlamında daha küçük hacimlerle iş yapıyoruz. özetle kullandığımız fonların çok büyük bir bölümü direk ticarete ve Kobilere kullandırılan krediler oluyor. Bu anlamda direkt olarak yatırımcı ile iç içeyiz. Katılım bankacılığının sektöre ve ekonomiye en büyük katkısı bu. Türkiye, dünya ekonomisi baz alındığında son derece başarılı bir performans sergiliyor. Her şeyden önce istikrar ve diğer taraftan büyüme konusunda tabii ki inişli-çıkışlı günler olacak. Dünya ekonomisi hala toparlanabilmiş değil. Böyle bir ortamda Türkiye’nin bu şekilde devam ediyor olabilmesi hakikaten büyük bir başarıyı ve idareyi gösteriyor. İstikrarlı gidişattan memnunuz. Ulaştığımız rakamlar bunu gösteriyor. İlk çeyrek sonu itibari ile fon kullandırmada yüzde 9, mevduatta fon toplamada yüzde 8 büyüdük. Katılım bankacılığı Türkiye’nin büyüme hikayesini teyit ediyor.’

YAHŞİ: DüNYADAKİ KRİZ FARKINDALIĞI TETİKLEDİ

2007’nin sonunda başlayan ve bugün etkileri hala devam eden finansal krizin bazı konularda farkındalığın oluşmasını da sağladığına dikkat çeken Albaraka Genel Müdürü Fahrettin Yahşi; katılım bankacılığı ve İslami bankacılık formatının dışındaki enstrümanların krizi tetiklediğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Katılım bankacılığı daha sağlam bir zeminde faaliyetlerini yürütüyor. Katılım bankacılığının ürünlerinden kaynaklı finansal krizin ortaya çıkması nispeten zayıf. Dolayısıyla dünya, kriz ile karşı karşıya kaldığında özellikle hangi noktalarda hata yaptığını tartışmaya başladı. Bunu tartıştığında karşısında önemli bir açılım ortaya çıktı. Buda özellikle türev finansal bankalardaki karmaşık ürünlerin hacmi, düzeyi, denetlene bilirliği, vatandaşlar tarafından bu ürünlerin doğru bir şekilde algılanabilmesi konularındaki problemler aslında bu krizi çıkaran ve büyüten etkenlerdi. Katılım bankacılığına baktığımızda ise bu tarz ürünlerle uğraşılmadığı, genelde daha çok reel sektörle birebir ilişki kurulduğu, kamu finansmanının belli bir düzeyde sınırlı kaldığı görülüyor. Daha çok reel sektörün finansmanına kendisini adamış bir sektörden bahsediyoruz. Krizin daha çok finansal ürünler ve sektörlerin olduğu alanlarda gerçekleştiği göz önüne alındığında, katılım bankalarının sağlam bir bankacılık modeli olduğunu düşünüyoruz. Dünyayı sarsan kriz ortaya çıktığında uluslararası kuruluşlar, katılım ve İslami bankacılık üzerinde ciddi etütler gerçekleştirdi ve katılım bankacılığının, konvansiyonel bankacılıktan daha sağlam durduğuyla ilgili farkındalık oluştu.

BEYAZ: KATILIM BANKACILIĞININ YAPISI KORUNMALI

Devlet bankalarının yanında bazı özel bankaların faizsiz bankacılığa girmeye yönelik hedeflerinin ekonomiye ne tür yansımalar sağlayacağı tartışılmaya devam ediyor. Katılım Bankaları olarak çeşitli toplantılarda görüşlerini ve düşüncelerini ifade ettiklerini belirten Bank Asya Genel Müdürü Ahmet Beyaz 12. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “çeşitli platformlarda ifade ettiğimiz görüşlerimizi Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan’a da ilettik. Sayın Bakanımıza; gerekli alt yapının kurulması ve yapının katılım bankacılığı hassasiyetlerine göre gerçekleştirilmesi halinde sektöre yeni girecek bankaların da katılım bankacılığını geliştireceğini ifade ettik” açıklamasında bulundu.

AKYüZ: HEDEFİMİZ DAHA DA BüYüMEK

Katılım Bankaları Birliği’nin yıllık faaliyetlerine dair muhasebesinin yapıldığı Genel Kurul’un ardından sorularımızı yanıtlayan TKBB Genel Sekreteri Osman Akyüz,”Türkiye’de ve dünyada katılım bankacılığı, faizsiz bankacılığı gelişiyor. Biz bunu genişletmek ve öncelik katmak istiyoruz. İstanbul’un uluslararası finans merkezi olma projesinin bir parçasıyız. Orda da etkin olarak katılım bankacılığını, faizsin bankacılığını temsil etme gayretimiz var. Bölgede de katılım bankacılığının güçlü olarak öne çıkarma hedefimiz var. Hükümetin hedefleriyle, bizim hedeflerimiz uyumlu. ülkede hem tasarruf yapana, hem iş yapıp üretene, satana ve geliştirene finans katkımız devam edecek. Sektörün büyümesi gelişmesi temel hedefimizdir” görüşlerine yerverdi.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası