-Meta dünyada bankalar için fiziki lokasyon yatırımlarının giderek azalacağını, rekabetin müşteri maliyetlerine pozitif yansıyacağını öngörebiliriz. Bu durum meta evrende küçük bankaların büyüklerle çok daha hissedilir bir rekabetin içinde olmalarına imkân verecek, sektör çevik olanın daha çok müşteriye ulaştığı bir ortama doğru evrilecektir.
-Meta dünya tüm fırsat ve tehditleriyle birlikte bugüne kadarki diğer tüm farklı düşünceler, buluşlar ve inovasyonlarda olduğu gibi okun yaydan çıkması etkisini yaratacağı açıktır. Meta dünyanın hayatımızın her alanında en büyük değişimi yaratacağı görüşü hakimdir. Bunlar meta dünyanın sadece emekleme adımları olup bundan sonra hayatımızı ve finansı nasıl etkileyeceği, büyük ölçüde onu nasıl kullanacağımıza bağlıdır.
-Merkezi olmayan finans olarak nitelendirilen ürün ve operasyonların geleneksel bankacılığa uygun olmaması nedeni ile hızla gelişen meta dünyaya uygun ürün ve operasyonlar ile uyumlu yeni dijital bankaların ortaya çıkması veya geleneksel bankalar ile bu evren arasında aracılık sağlayacak olan finansal teknoloji şirketlerinin gelişme göstermesi olasıdır.
-Bugün yaşamakta olduğumuz Web 3.0’da ise merkeziyetsiz (decentralized), veri ağları, yapay zeka ve makine öğrenmesi ile insan ve makine ilişkisi başka bir boyuta taşınmış bulunuyor. Meta dünyaya olan ilginin artmasını sağlayan itici güç kripto para ve blokzincir teknolojisindeki gelişme oldu.
Dijitalleşme, yalnızca iş yapma ve yaşam biçimimizi değiştiren yeni teknolojileri hayatımıza getirmekle kalmadı, aynı zamanda yeni riskler ve fırsatları da beraberinde getirdi.
Değişime ve özellikle yıkıcı yeniliklere direnmenin de bir risk olduğunu bilerek, gelişen iş ortamına ayak uydurmak ve pazarın taleplerini karşılamak için değişimi ve dijital dönüşümü benimsemek işletmeler açısından son derece önemli bir hale geldi.
Pandeminin hızlandırıcı etkisi ile iletişim altyapısı ve dijitalleşmenin etkileri başta finans olmak üzere dünya genelinde tüm sektörlerde hızlı bir değişim yarattı. Özellikle genç nüfusun merkezi otoritenin düzenleme ve denetiminden uzak olan blokzincir ve kripto para teknolojilerine gösterdiği ilgiyle birlikte, dijital varlık yaratma konusu hem bireyler hem de işletmeler için giderek daha büyük bir önem kazandı.
FİNANSAL KURUM VE FİNANS PROFESYONELİNİN ROLLERİ DEĞİŞTİ VE YENİDEN ŞEKİLLENDİ
Finansal teknolojilerin gelişimi üzerinde birinci dalgayı oluşturan dijitalleşme süreci sonrasında ikinci dalgada yapay zeka (AI) ve blokzincir teknolojisindeki hızlı gelişim, merkeziyetsiz (decentralized) finansal ürün ve süreçler yanında, finansal kurum ve finans profesyonelinin rollerini de değiştirmiş ve yeniden şekillendirdi.
Finansta otomatikleştirilebilen süreçler ile (bu gelişimde hız ve maliyet avantajı da önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir) insan müdahalesinin en aza indirilmesine odaklanılıyor.
Doğal seleksiyonun yalnızca güçlünün değil, akıl ile uyum becerisi gösterebilenden yana olduğunu bilerek, makinelerin insanların yerini alması nedeni ile işsiz kalmaktan korkmak yerine, değişime direnmeden hızlı biçimde uyum sağlayarak, yeni yetenekler kazanmaya odaklanmak gerekiyor. Bu noktada yöneticiler değişime öncülük etmeli ve çalışanları finansal dönüşüme ve dijital dünyaya hazırlayacak yetkinlikleri geliştirmeye teşvik etmelidir.
SINIRLARIN VE REGÜLASYONUN ORTADAN KALKTIĞI META DÜNYADA SANAL BİR ÖZGÜRLÜKLE DE KARŞI KARŞIYAYIZ
Yapay zeka, makine öğrenmesi, robotik otomasyon, analitik ve diğer gelişen teknolojilerin sağladığı gelişim ve değişim sürecinde, gerçek dünyanın sağladığı tüm imkanları özgür bir sanal dünya üzerine taşıma düşüncesi ile yeni bir kavram ortaya çıkarak tüm dünyayı hızla etkisi altına aldı.
Metaverse, yani “öte evren” (meta dünya) kavramı, insanların fiziksel bir aktivitede bulunmasa da artırılmış sanal gerçeklik uygulamaları sayesinde, kendilerini temsil eden avatarları ile tamamen zihinsel olarak ancak gerçek gibi algılanan ve gerçek sonuçlar doğuran sanal bir dünyayı tanımlıyor. Bugün sınırların ve regülasyonun ortadan kalktığı meta dünyada sanal bir özgürlükle de karşı karşıyayız.
MERKEZİYETSİZ META DÜNYADA FİNANSIN ROLÜ
İnternetin kullanılmaya başladığı 1980’lerin sonlarında Web 1.0 olarak adlandırılan dönemde aracılar, sunucular önemliydi ve biriyle etkileşime geçmek için sunuculara ihtiyaç duyulmaktaydı.
Web 2.0 döneminde mobil internet, sosyal ağlar ve bulut sunucuların gelişmesi ile birlikte ve kayıtları sunucudan bağımsız olarak paylaşabilir bir hale geldik. Bugün yaşamakta olduğumuz Web 3.0’da ise merkeziyetsiz (decentralized), veri ağları, yapay zeka ve makine öğrenmesi ile insan ve makine ilişkisi başka bir boyuta taşınmış bulunuyor.
Meta dünyaya olan ilginin artmasını sağlayan itici güç kripto para ve blokzincir teknolojisindeki gelişme oldu. En genel ifadeyle, blokzincir, merkezi bir sunucunun veya güvenilir bir otoritenin kaldırılmasına olanak sağlayarak, merkezi güvenin internet ortamında dağıtılmasına denir.
Gerçek dünyada olduğu gibi, meta dünya içinde alım satım ve yatırım faaliyetinde bulunan tüm kişi ve kurumlar gerçek sonuçlar yaratan finansal işlemlerde bulunabiliyor. Ancak geleneksel finans kurumları, bankacılık süreç ve ürünleri hızla dijitalleşmesine rağmen açık kaynak erişimi konusunda düzenleme yapan PSD (payment services directive)’ye bile ayak uyduramamış olup -deneysel çalışmalar dışında- düzenleme ve denetim olmayan yeni teknolojileri benimseme konusunda oldukça isteksiz ve tutucu davranıyor.
Merkezi olmayan finans (decentralized finance – DeFi) olarak nitelendirilen ürün ve operasyonların geleneksel bankacılığa uygun olmaması nedeni ile hızla gelişen meta dünyaya uygun ürün ve operasyonlar ile uyumlu yeni dijital bankaların ortaya çıkması veya geleneksel bankalar ile bu evren arasında aracılık sağlayacak olan finansal teknoloji şirketlerinin gelişme göstermesi olasıdır.
Türkiye’de ilk kez 1987 yılında ATM’lerin (Bankamatik adı ile) İş Bankası’nın uygulamaya geçmesi ile başlayan dijitalleşme çalışmaları, daha sonra sırası ile çağrı merkezlerinin, internet bankacılığının ve mobil bankacılığın devreye girmesi ile devam etti.
Bundan sonrası için ise NFT ile ödeme sistemleri ve artırılmış gerçeklik (AR: Augmented Reality)/sanal gerçeklik (VR: Virtual Reality) üzerinden meta dünya deneyimleri üzerinde gelişmeler bekleniyor. Dijital bankacılıkta olduğu gibi, meta dünyada da bankalar için fiziki lokasyon yatırımlarının giderek azalacağını, şube yaygınlığından bağımsız olarak alınacak hizmetin artırdığı rekabetin müşteri maliyetlerine pozitif yansıyacağını öngörebiliriz. Bu durum meta evrende küçük bankaların büyüklerle çok daha hissedilir bir rekabetin içinde olmalarına imkân verecek, sektör çevik olanın daha çok müşteriye ulaştığı bir ortama doğru evrilecektir.
META DÜNYADA ALIŞVERİŞ
Meta dünya kullanıcıları, kripto para birimleri tarafından desteklenen merkezi olmayan sanal ekonomiler yaratıyor. Bu dünyada kullanıcılar avatarlar, sanal giysiler, etkinlik biletleri, sanal araziler gibi dijital varlıkları alıp satabilmekte, pek çok markanın üzerinde çalıştığı gibi pazaryeri ve e-ticaret alanları ile gerçek bir fiziki ürünü de alabilmektedir.
Tüm bu değişim aktiviteleri ise merkezi olmayan farklı türde dijital ödeme araçları (kripto paralar), sanal cüzdanlar ve NFT’ler ile yapılmakta, yeni bir dijital bir ekonomi yaratılmaktadır. Geldiği büyüklüğün görülmesi açısından 24 Kasım 2021 tarihli habere göre 557 m2 büyüklüğünde sanal gayrimenkulün Decentraland’de 2,4 milyon dolara satılmasını örnek verebiliriz.
İster gerçek isterse sanal olsun meta dünyada bir finansal aktivite yapılabilmesi için finansal değişim aracına ihtiyaç bulunuyor. Bir DeFi ürünü olarak kripto paralar, sanal cüzdanlar ve NFT’ler sanal dünyada var olan dijital ürünlerin sahipliğini belirlemeye yardımcı olmak üzere geliştirilmiş olsa da gerçek dünyada da değerleme ve değişim problemleri nedeni ile alım satımda kullanılması için çalışmalar yürütülüyor.
METAVERSE EKONOMİSİ “METANOMİ”
Değerli ve benzersiz ürünlerin sahtecilik ve para-ürün değişim risklerinden arındırılması, sanat eserleri yanında, değerli taşlar, pahalı perakende ürünleri, gayrimenkul sektörü ve hatta ihracatçıların da ilgisini çekiyor. Bu kapsamda Türkiye İş Bankası, Şişecam, Kuraray Europe GMBH ve Commerzbank’ın taraf olduğu işlem ile 10 Mayıs 2021 tarihinde Marco Polo platformu üzerinden blokzincir teknolojisi kullanılarak dış ticarete aracılık edilmiş ve ödeme garantisi verildi.
Bu örnek yalnızca benzersiz sanat eserleri değil tüm ticarette ödeme sistemlerini değiştiren bir devrim niteliği taşıyor. JP Morgan yaklaşık bir ay önce Decentraland’da Onyx ismi verilen ilk sanal şubesini açmış olup yayınlamış olduğu raporda metaverse ekonomisi “metanomik” olarak ifade etti.
Meta dünya tüm fırsat ve tehditleriyle birlikte bugüne kadarki diğer tüm farklı düşünceler, buluşlar ve inovasyonlarda olduğu gibi okun yaydan çıkması etkisini yaratacağı açıktır. Hatta meta dünyanın pek çok uzmana göre internetin icadından bu yana hayatımızın her alanında en büyük değişimi yaratacağı görüşü hakimdir. Şu anda gördüğümüz meta dünyanın sadece emekleme adımları olup bundan sonra hayatımızı ve finansı nasıl etkileyeceği, büyük ölçüde bize ve onu nasıl kullanacağımıza bağlıdır.
Prof. Dr. Mehmet Yazıcı
Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı
yazici@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.