Fintech: Bankacılık için tehdit mi fırsat mı?

Prof. Dr. Mehmet Yazıcı

Türkiye’de son yıllarda büyük bir gelişme gösteren fintech, yani finansal teknolojiler, finans sektörü için büyük imkanları ve fırsatları da beraberinde getiriyor.

Fintech, yani finansal teknolojiler, nihai kullanıcılara finansal ürün ve finansal kurumlara ulaşmada destek sağlayan yazılım ve girişimlerin bütününe verilen isim. Bu kavram, son dönemde ve gittikçe artan oranda karşımıza çıkıyor. Her ne kadar yeni icat olmuşçasına son iki yıldır dilimize dolansa da dünyada 70 yıl gibi oldukça uzun bir geçmişe sahip. İnternet ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte özellikle finansal kurumlar dışında da yoğun olarak girişimcilerin ilgisini çekiyor. Bu nedenle finansal teknolojiler gündemde giderek artan oranda yer tutuyor.

Yeni girişimler yoluyla inovatif ürünler ve düşük sermaye ile de nihai tüketici ihtiyaçlarının mekandan bağımsız olarak iletişim teknolojileri ile karşılanabileceğini kanıtlayan fintech girişimleri, gün geçtikçe daha fazla yatırımcının ilgisini çekiyor. Tabi bu gelişmeyi destekleyen en önemli unsurlardan birisi de internete erişim oranının giderek artması. Türkiye’nin nüfus yapısının gençlerden oluşması, devletin ve melek yatırımcıların verdiği destekler yanında girişimciliğin özendirilmesi ile bilgi ve finansal kaynaklara ulaşım kolaylaşarak fırsat eşitliği yarattı.

                               FINTECH, KOBİ’LERE YENİ İMKANLAR SAĞLADI

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de fintech ekosistemi, yeni girişim ve yatırımcıların etkisi ile hızla büyüyor. Müşteri ihtiyaçlarını karşılamada veya karar almada hantal kalan finansal kurumların yarattığı niş alanlar için fintech, büyük kolaylıklar getiriyor. Aynı zamanda bu ekosistem içinde yer alan girişimlerin müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımları, finansal çözümlerin yalnızca kurumsal işletmelerin değil, özellikle bireyler ve KOBİ’ler için de ulaşılabilir olmasını sağladı. 2015 yılında 10’u geçmeyen girişim sayısının bugün 200’ün üzerinde olmasının nedeni işte bu basit ihtiyaçtan kaynaklanıyor.

                15 MİLYAR DOLARLIKLIK YATIRIM

Türkiye’de faaliyet gösteren bazı yerli fintech girişimleri şunlardır:

Fintech girişimlerine, son 4 yıl içinde toplam 53,2 milyon dolar yatırım yapıldı. Yaklaşık 15 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen Türkiye fintech pazarına 2017 yılında ve önümüzdeki 5 yıl boyunca da yeni oyuncuların ve yatırımcı ilgisinin devam edeceği düşünülüyor.

Özellikle Bitcoin ile başlayan ve blokchain olarak ifade edilen dijital finans sistemleri, bankacılığın geleceğini oluşturuyor. Finans sistemi, yakın gelecekte fintech girişimleri ile finansal kurumların birlikte ve işbirliği içerisinde hareket etmeleri üzerine şekillenecek.

FINTECH, FİNANS SEKTÖRÜ İÇİN TEHDİT DEĞİL

Özellikle Bitcoin ile başlayan ve blokchain olarak ifade edilen dijital finans sistemleri, bankacılığın geleceğini oluşturuyor. Hızlı bir değişimin başlangıcında olan finans sistemi, yakın gelecekte fintech girişimleri ile finansal kurumların birlikte ve işbirliği içerisinde hareket etmeleri üzerine şekillenecek. Buna duyarsız kalan banka ve finansal kurumların, rekabette de geri kalacağı aşikardır. Bankaların fonksiyon ve organizasyonları yanında finans ekosistemi içindeki oyuncular değişecek, bazı iş kolları ortadan kalkarken veya çalışan sayısı azalırken bazı yeni alanlarda yeni istihdam olanakları ortaya çıkacak. Önümüzdeki yıllarda bölgesel olarak da finans merkezi olma hedefi ile gelişmekte olan finans sektörümüz, fintech girişimlerini tehdit olarak algılamak yanlış olur. Özetle Türk finans sektörü, fintech girişimlerine uzak durmak yerine -dünyadaki gelişmelere paralel- daha yakın ve organik bir ilişki içerisinde olmalı…

Doç. Dr. Mehmet Yazıcı

Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi

yazici@turcomoney.com