FED’in uygulamaya koyduğu serbest para politikasının ve Avrupa Merkez Bankasının krizde olan bankaları fonlamaya devam etmesi politikasının sürdürülebilir olması orta vadede düşüş trendinde olan Euro/dolar paritesinin kısa vadeli yükselen trendinin yönünün de belirleyici olacak
Forex piyasasında Ağustos ayında Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin euroya gereken desteği vereceği yönündeki açıklamaların etkisi hissedildi. Kısa dönemli de olsa iyimserlik Avrupa Merkez Bankası’nın vaat ettiği likidite ve koruma tedbirleri piyasalarda alış baskısı oluşturdu ve geri çekilmeler sınırlı kaldı.
Avrupa Merkez Bankası’nın, farklı ekonomik durumdaki Euro Bölgesi ülkelerine bono alım uygulamasında farklı faiz ve fiyat uygulaması yapabileceği yönündeki haberleri yükselişlere ivme kazandırdı. Euro/Dolar paritesi Ağustos’un son haftasında 1,2507 seviyesinin üzerine taşıdı.
Eylül ayında piyasaların gündeminde ABD’de açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam değişimi veya Eylül’ün 12-13’ünde gerçekleşecek FED’in FOMC toplantıları var. Avrupa Merkez Bankası’nın bono alım politikasının başarılı olabilmesi liderler koordineli çalışmasına bağlı. üretim ve talep ayağının canlanması politikaların başarısını gösterecek.
Diğer taraftan ABD’nin uyguladığı gevşek para politikasının daha etkili olabilmesi için FED’in son 6 ay içerisindeki FOMC toplantılarında üçüncü parasal genişleme kararı almaması bir süre sonra likiditenin azalması, kredi daralmaları, büyümenin gevşemesi gibi zafiyet göstermesinin neden oldu. Bu durum göz önüne alındığında, Euro Bölgesi’nde söz verilen likiditenin etkisinin sınırlı kalacağına yapıasal önlemler alınmadığı sürece yükselişin ve olumlu hava zayıf kalabilir. Forex piyasa uzmanlarına forex işlemlerini analiz etmelerini ve beklentilerini sorduk.
İntegral
Ağustos ortasından itibaren Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programına Euro Bölgesi liderlerinden bir kez daha destek gelmesi, AMB’nin Almanya Merkez Bankası’na rağmen bu programa devam edebileceği yönünde haberler ile desteklenen Euro/Dolar paritesinin yükselişini devam ettirdi. Aynı zamanda, Avrupa Merkez Bankası’nın, bono alım uygulamasında farklı ekonomik durumdaki Euro Bölgesi ülkelerine farklı faiz ve fiyat uygulaması yapabileceği yönündeki haberlerin de bu yükselişlere ivme kazandırarak Euro/Dolar paritesinde 20 Ağustos haftasının 1,2507 seviyesine taşıdı. Bir önceki aya kıyasla 351 puan olarak ölçülebilecek bu yükselişin Eylül ayı içerisinde olumlu ortamın devam etmesi durumunda, yavaşlayan bir ivme ile devam edebilir.
Genel ekonomik anlamda bakıldığında, Euro Bölgesi’ndeki sıkıntılı ülkeler olan Yunanistan, İspanya ve İtalya’nın üretim ve büyümelerinde artışlar görülmeden ekonomilerinde sürdürülebilir bir toparlanma gerçekleşmesi beklenmiyor olsa da, Avrupa Merkez Bankası’nın kısa dönemde vaad ettiği likidite ve koruma tedbirleri alış baskısı oluşturuyor piyasalarda risk iştahını artırdığını görüyoruz. Bu bağlamda, Avrupa Merkez Bankası’nın ve ona destek veren ülkelerin ne derecede etkin bir bono alım programı uygulayabileceğini ve yürürlüğe sokacakları ekonomik tedbirlerin ne denli etkili olacağı önem kazanacak.
Yükseliş potansiyelinde genel olarak Euro Bölgesi etkenleri etkili olacak iken, Eylül başında ABD’de açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam değişimi veya Eylül’ün 12-13’ünde gerçekleşecek FED’in FOMC toplantılarının da Euro/Dolar paritesinin yönünü belirleyecek.
Bu bağlamda, ABD’nin daha önceki parasal genişlemelerini örnek alabiliriz. FED’in, mortgage krizi başladığından bu yana uyguladığı gevşek para politikalarının iki kademesinde de bir süre sonra likidite etkilerinin azaldığını ve kredilerde daralmaların, büyümelerde gevşemelerin gerçekleştiğini gördük. Bir adım daha derine gitmek gerekirse, FED’in son 6 ay içerisindeki FOMC toplantılarında üçüncü parasal genişleme kararı almamasının nedenlerinden bir tanesinin de bu bahsettiğimiz likiditenin etkisini yitirme durumu olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum göz önüne alındığında, Euro Bölgesi’nde söz verilen likiditenin etkisinin sınırlı olabileceğini ve daha derin önlemler gerçekleşmediği sürece yükselişlerin ve olumlu havanın zayıf kalabileceğini söyleyebiliriz.
Teknik olarak bakıldığında, orta vadede düşen bir kanal içerisinde hareket alanı bulan Euro/Dolar paritesinde son bir aylık periyotta yaşanan ekonomik verilerin de etkisiyle yükselen bir trend içerisinde bulunduğunu söyleyebiliriz. Euro/Dolar paritesinde, MACD ve Momentum göstergeleri paritede kısa vadede yaşanan yükselen trend onaylarken, On Balance Volume İndikatörü de yükselen bir trend içerisinde hareket alanı buluyor.
Tekniksel anlamda alımların etkisini devam ettirmesi halinde başta 1,2645 seviyesi olmak üzere 1,2740 ve 1,2820 önemli direnç seviyelerinin ön plana çıktığı Euro/Dolar paritesinde, ilk etap önemli direnç bölgesi ve aynı zamanda düşen kanalın uç noktasında bulunan 1,2645 dolaylarının aşılamaması durumunda 1,2385 /1,2165 ve 1,2040 seviyeleri ise önemli destekler olarak görülüyor.
Euro Bölgesi’nde planlanan bono alım programının, Bölge’de uzun süredir istenen fakat politik ve ekonomik engeller dolayısı ile sağlanamayan, etkili likiditeyi kısa vadede sağlanabilir. Avrupa Merkez Bankası’nın bono ve tahvillerde faiz sınırlaması veya ülkelere özel faiz uygulamasına girmesinin de bu programın etkisine destek olabilir ve sürdürülebilirliğini artırabilir. Diğer taraftan, destek bulan ekonomilerin likidite rehavetine kapılmadan, sağlanan fonları ve zamanı kullanarak gerekli kemer sıkma politikalarını ve ardından da büyüme desteklerini uygulamaya geçirmesi gerekiyor. özellikle ülkelerin iç politikalarında sorun yaratabilecek bu orta vade uygulamaların yeterli oranlarda gerçekleştirememesi durumunda ise piyasalarda satış baskısının tekrar etkin olabileceğini düşünmekteyiz.
Destek
Para piyasalarında suların gittikçe ısındığı bir ayı daha geride bıraktık. özellikle yazın sonuna yaklaşıldıkça, kronikleşmiş bazı sorunların etkisini artırmakta olduğunu gözlemlemekteyiz. Peki piyasalar geçmişte neyi fiyatladı, gelecekte neyi fiyatlayacak? üç ana başlık altında inceleyelim.
Yunanistan: 2012 yılını Euro Bölgesi için cehenneme çeviren ülke. Sürdürülebilir borç dinamiği uzun vadeli büyük yardım paketlerine rağmen hala alarm veriyor. Her ne kadar ‘programa uyulduğu takdirde şartların hafifletilebileceği‘ konusunda açıklamalar yapılsa da, başta Merkel ve Hollande olmak üzere Avrupa ekonomisinin lokomotifleri olarak tabir edilen ülkelerin liderleri gelinen durumdan son derece rahatsız. çeşitli hükümet kaynaklarından alınan bilgilere göre kapalı kapılar ardında ‘Yunanistan‘ın ılımlı iflası‘na yönelik senaryolar tartışılmaya devam ediyor.
Sorunlu ülke Tahvilleri: İspanya ve İtalya gibi yüksek borçluluk oranlarına sahip büyük ekonomilerde, gecelik borçlanma faizlerinin rekor seviyelere ulaşması Euro Bölgesi‘nde alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Yakın zamanda Euro Bölgesi‘ni karıştıran ve para biriminin değerini yeni diplere sürükleyen bu duruma, öncelikle para politikalarıyla çare olunmaya çalışılıyor. Fakat para politikalarıyla mali politikaların çatışması, Euro Bölgesi‘nde önümüzdeki haftalarda oldukça speküle edilecek konuların başında geliyor.
FED(doların değeri): FOMC tutanaklarının açıklanmasının ardından, FOMC tutanakları Jackson Hole Sempozyumu ve Tarım Dışı İstihdam verileri için daha büyük bir beklenti (ve hayal kırıklığı riski) yaratmış durumda. Piyasa, bu önemli tarihlere kadar hayal kırıklıkları oluşursa daha hoşgörülü olacaktır. Fakat yeni hamleler ne kadar gecikirse, düşüş o kadar güçlü olabilir. Beklenti artıkça, Qe3 aleyhinde bildirilen görüşler geçmişe nazaran daha olumsuz algılanacak.
Ekonomik durgunluk ve neredeyse negatife yaklaşan faiz ortamında, korunma amaçlı emtia cephesinde yer alan yatırımcılar halihazırdaki durumdan oldukça rahatsız. ABD‘deki seçim yılı nedeniyle Federal Reserve‘in ipleri elinden bırakmaması ve Euro Bölgesi‘ne yönelik her yeni korkuda sermayenin dolara geri dönmesi, yıl boyunca başta altın olmak üzere çeşitli varlıklara yapılan yatırımların bekleneni verememesiyle sonuçlandı. İşte bu yüzden, 12-13 Eylül FED toplantıları yeni fiyatlamalar için en önemli unsur olacak. Gerçek bir Qe3 sinyali ya da parasal genişlemenin aniden ilan edilmesi, euro/dolar paritesinde 1.28‘leri hedefleyen çıkışları ve altının 1700‘lü seviyelerin üstüne yerleşmesini beraberinde getirebilir. Qe3 konusundaki hayal kırıklıklarında ise parite 1.23-1.26, altın da 1600-1700 bandında volatil hareket etmek isteyecek. FED toplantılarının etkisi Eylül sona doğru azalmaya başladığında; para piyasaları Yunanistan, İspanya, İtalya ve Portekiz gibi borç yükü içindeki ülkeleri konuşmaya ve fiyatlamaya devam edecek.
Gün içi al-sat yapmak isteyen yatırımcılarımız için 1,2485 desteği önemlidir. Eğer parite bu destek üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü hareketlerini gerçekleştirmesi beklenildiği gibi kritik bir nokta olan 1,2626 seviyesi hedeflenecektir. Düşüşlerde yer almak isteyenler 1,2485 desteğinin kırılmasını beklemelidir ve böyle bir durumda kanalın alt noktası olan 1,2408 seviyesi hedeflenecektir. Gün içerisinde TR saati ile 15,30’da ABD’den gelecek olan Dayanıklı Malların Siparişleri verisi parite üzerinde etkili olabilir.
Pivot;1,2485
Destek; 1,2485-1,2425-1,2385
Direnç; 1,2585-1,2626-1,2675
EUR/USD paritesi gibi GBP/USD paritesi de bu hafta özellikle de çarşamba akşamı FED’den gelen haberler neticesinde yukarı yönlü sert hareketlerini gerçekleştirerek 1,5910 seviyesine kadar yükseliş gerçekleştirdi ve bu çıkış sonrasında tekrar aşağı yönlü tepkisini göstermek istemektedir. Şuanda da 1,5857 seviyesinde hareketini sürdüren GBP/USD paritesi eğer 1,5960 direnci altında kalmayı sürdürürse yaşadığı yükselişlerin düzeltme satışları ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle de yukarıda 1,5960 direncine aşağıda ise 1,5820 desteğini dikkatle takip etmek gerekmektedir. Gün içi düşüşlerin sınırlandığı 1,5820 desteğinin kırılması durumunda tepki satışlarının oluşması gözlemlenecektir ve bu durum pariteyi günlük grafikteki 200 günlük basit hareketli ortalama olan 1,5714 seviyesine kadar geri çekebilir Bu nedenle de gün içerisinde 1,5820 desteği dikkatle takip edilmelidir. Haftanın son işlem günü olması nedeniyle piyasalar sakin etmesi beklenilmekte ancak İngiltere’den gelecek olan GDP (büyüme oranı) verisi bu sakinliği geride bırakmasına katkı sağlayacaktır. Bu nedenle de TR saati ile 11,30’da İngiltere’den gelecek olan veriye dikkat etmek gerekmektedir.
Pivot: 1,5820
Destek; 1,5820-1,5765-1,5740
Direnç; 1,5920-1,5960-1,6000
Haftanın son işlem gününe geldiğimizde USD/TRY paritesini incelediğimizde gerek demark trendline gerekse alçalan takoz formasyonu içerisinde hareket ettiği ve bu durumun parite üzerinde net işlem fırsatlarının oluşturduğunu söyleyebiliriz. özellikle de alçalan takoz formasyonunun alt ve üst noktalarının parite üzerindeki kısa vadeli etkisinin net bir şekilde görülebileceğini söyleyebiliriz. Bu seviyeler de 1,8042 ve 1,7680 seviyeleri olarak belirlenmiştir. Eğer USD/TRY paritesi 1,8042 seviyesini geçebilirse net bir şekilde formasyonun kırıldığını gözlemleyeceğiz ve bu durum paritedeki demark kanalının aktifleşmesine neden olacaktır. Demark trendline kanalının üst noktası ise fibonacci %38,2 düzeltme noktası olan 1,8485 seviyesi olarak belirlenmiştir. 1,8042 direncinin geçilememesi durumunda ise alçalan takoz formasyonu aktif bir şekilde devam edecek ve formasyonun alt noktası olan 1,7680 seviyesi hedeflenecektir. 1,7680 desteğinin hedeflenmesi için de Demark kanalının alt noktası olan 1,7795 desteğinin kırılması gerekmektedir.
Yükselişlerde yer almak isteyenler 1,7980 direncinin geçilmesini bekleyebilirler.
Pivot: 1,7980
Destek; 1,7900-1,7850-1,7792
Direnç; 1,7980-1,8042-1,8080
Günlük grafikte yer alan 100 günlük basit hareketli ortalama olan 79,65 seviyesi haftanın başından itibaren test edilmekte ancak bu direnç bir türlü geçilememektedir. Haftaya bakışta da bu seviyenin önemi konusunda sizlere bilgilendirme yapmış ve düşüş trendinde yer alan parite için yaşanılacak olası yükselişlerin satış fırsatı olduğunu sizlerle paylaştık. USD/JPY paritesi 79,65 direncinden başlattığı satıcılı seyrini FED’den gelen QE3 haberi ile destekledi ve 78,28 seviyesine kadar düşüşlerin önünü açtı. Bu düşüş sonrası tekrar toparlanmaya çalışan USD/JPY paritesi şuanda 78,55 seviyesinde hareket ediyor. Eğer parite gün içerisinde 78,70 direnci altında kalmaya devam ederse satış baskısının devam etmesini bekleyeceğimizden USD/JPY paritesinde düşüşlerin kritik bir destek noktası olan 77,90 seviyesine kadar gerilemesi beklenilmektedir. 78,70 direncinin geçilmesi durumunda 77,90-79,65 bandı bir süre daha geçerliliğini koruyacak.
Pivot: 78,70
Destek: 78,25-78,10-77,90
Direnç: 78,70-78,90-79,10
Genel anlamda yükseliş beklentimizin devam ettiği ham petrol de yaşanılacak olası düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Gün içi ( kısa vadeli ) al-sat işlemi gerçekleştirecek yatırımcılarımız ise 97,30 direncini dikkatle takip etmeli. Eğer ham petrol 97,30 direnci altında kalmayı sürdürürse tepki satışlarının devam etmesi beklenileceği gibi hedef olarak da günlük grafikteki kanalın alt noktası olan 94,50 seviyesi hedeflenebilir. Yükselişlerde yer almak isteyenler ise 97,30 direncinin geçilmesini beklemelidir.
Pivot; 97,30
Destek; 95,75-95,30-94,80
Direnç; 97,30-98,00-98,60
FED’in QE3 desteği neticesinde yükselişlerini sürdüren altın fiyatları 1655 direncini geçtikten sonra ( üçgen formasyonunu kırdıktan sonra) 1675 seviyesine kadar yükseldi ve bu yükseliş sonrası tekrar kar satışlarına giderek şuanda 1666 seviyesinde hareket edilmesini sağladı. Genel olarak yükseliş beklentimizin devam ettiği altında var olan yükselişlerin kar satışlarının oluşabilme ihtimaline karşı özellikle bugün piyasaları daha fazla dikkatle takip etmemiz gerekmektedir. çünkü günlük grafiğe baktığımızda kanalın üst noktası olan 1680 direncinin geçilememesi böyle bir kar satışının oluşmasını sağlayabilir ve yeniden altın fiyatlarını 1600 seviyesine yaklaştırabilir. Ancak şu da bir gerçek ki altın fiyatlarında bu kar satışları oluşsa da uzun vadeli 1800 seviyesinin hedeflendiğini, bu nedenle de yaşanılacak olası geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.
Gün içi işlem stratejisi oluşturacak yatırımcılar ise 1656 desteğini dikkatle takip etmelidir. 1656 desteği aynı zamanda haftalık grafikte 50 günlük basit hareketli ortalama olarak belirlenmiştir. Altın fiyatları bu destek üzerinde kalmayı sürdürürse gün içi yükselişlerine devam edilebileceği gibi kanalın üst noktası olan 1680 seviyesi test edilmesi beklenilmektedir. Düşüşlerde yer almak isteyenler ise 1656 desteğinin kırılmasını beklemelidir. 1656 desteğinin kırılması durumunda tepki satışlarının sertleşebileceğini söyleyebiliriz.
Pivot;1656
Destek; 1656-1646-1635
Direnç; 1680-1685-1690
Kudret AYYILDIR
GCM Forex Başanalist
NOT: Bu analizler GCM Forex‘den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz
xtbxtrade
Şeker yaşanan ekonomik kriz içinde daralan talep ve oluşan arz fazlası nedeniyle uzun süredir düşüşte. ABD Tarım bakanlığı verilerine göre 2010/11 döneminde küresel şeker üretimi 161 milyon ton, tüketimi ise 156 milyon ton. Bu durumda 5 milyon ton arz fazlası görüyoruz. 2011/12 döneminde incelediğimizde ise, 170 milyon tonluk üretim ve 160 milyon tonluk tüketim ile 10 milyon tonluk bir arz fazlası var. Piyasada hakim olan genel görüş bu yıl da arz fazlası oluşacağı yönünde. Ancak global üretimin %25’ini ve toplam ihracatın %50’ye yakınını yapan Brezilya’da devam eden hasat döneminde verimin düşük olduğu spekülasyonları, geçtiğimiz Ramazan ayında küresel olarak artan şeker talebi ve yine Brezilya’daki olumsuz hava koşulları şekere bir miktar alım getirdi. özellikle küresel ihracatın yarısını karşılaması nedeniyle şeker piyasasının gözbebeği olan Brezilya’da hasat dönemine denk gelen şiddetli yağmurlar hem hasat sürecini hem de şeker nakliyatını olumsuz etkileyince sekteye uğrayan şeker arzı fiyatı yukarı taşıdı.
Günlük grafikte görüldüğü gibi yukarı yönlü hareket $23.96 seviyesine kadar ulaştıktan sonra Ramazan ayının sona ermesi ve Brezilya’da hasadın normale dönmesiyle arz fazlası yeniden şeker piyasasına hakim oldu. 2011 yılı başlarında başlayan alçalan trend kanalı içinde hareketini sürdüren emtianın grafiğinde oluşan üçgen formasyonu dikkat çekiyor. Aşağı-yukarı dalgalanmalarla formasyon içinde sıkışmaya devam eden fiyatın hareket alanı iyice daraldı. Henüz çözülemeyen Euro Bölgesi borç krizi ve düşük talep nedeniyle aşağı yönlü. Ancak formasyon sonrası yeni hareketin yönünün kesinleşmesi için formasyon çizgilerinden birinin kesin olarak kırılması beklenmeli.
Bu yılın Şubat ayında yaptığı konuşmada çoğu piyasa oyuncusunun beklediği parasal genişlemeyi açıklamayan ve böylece altında yeni bir düşüş trendi başlatan FED Başkanı Bernanke’nin bu kez 31 Ağustos tarihinde Kansas Ekonomik Sempozyumu’nda yapacağı ve “Kriz Başladığından Beri Uygulanan Para Politikası” temalı konuşmasında yeni bir QE sinyali vermesi bekleniyor. Günlük grafiğe baktığımızda FED dışında çin, Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının da krize çare olarak genişleme yönlü politikalar izleyeceği beklentisiyle altının $1526 civarında destek bulduğunu görüyoruz. Bunun yanında Ağustos ayı FED toplantısı tutanaklarında üyelerin büyük çoğunluğunun, 2009 yılı Şubat ayından beri %8 seviyesinin altına bir türlü inmeyen işsizlik oranı ve pek de parlak olmayan büyüme oranları nedeniyle, yeni bir parasal genişleme (QE) yanlısı görüş belirtmeleri altını grafikte kritik 50 ($1658) fibonacci direncinin üstüne taşıdı. Beklentimiz, 31 Ağustosta Bernanke’nin vereceği QE sinyali ve akabinde 12-13 Eylül tarihli FED toplantısında QE’nin gerçekleşmesiyle altının $1790’a doğru tırmanacağı yönünde.
XTB Araştırma Uzmanı Mustafa Gözeler
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.