Türkiye ile Fransa arasındaki dostluğun tarihi kökeni Osmanlı’ya uzanır. İlk Fransız Büyükelçiliği’nin, İstanbul’da kurulması mühim bir konu. O yıllarda İsviçre, Fransa’ya toprak vermekte gecikirken Osmanlı Devleti, Fransa Büyükelçiliği’ne Beyoğlu’nda toprak tahsis ederek dostluk köprüsünü kurdu. Kültürel anlamda birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz. Zaman zaman politik birtakım iniş-çıkışlar yaşansa da tarihe dayalı dostluk köprülerinin hiçbir zaman unutulmaması gerekiyor.
Bugünkü ekonomik ilişkilere baktığımızda dengenin Türkiye aleyhine geliştiğini görüyoruz. 2002- 2013 yıllarında Türkiye, genel dış ticaretini 3 kat arttırdı. Uçak ithalatı yaptığımız Fransa dış ticaretini bu oranda arttıramadı. Türkiye’nin toplamda 13 milyar Euro’luk ticaret hacmi var. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’in göreve gelmesinin ardından, Türkiye 13 milyar Euro’luk ticaret hacmini 20 milyar Euro’ya yükseltmeyi hedefledi. 20 milyar Euro’luk hedef için potansiyel var ancak bu seviyelerin yakalanması ve ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi için yatırımların arttırılması gerekiyor. Sanayi, enerji ve turizm sektörleri başta olmak üzere çeşitli alanlarda yeni işbirlikleri için çalışmalar yapılıyor. Türk firmaları, malum nedenlerden Fransa’da ciddi üretim hacmine sahip değiller. Genellikle reprezantazyon ve küçük çaplı işletmeler olarak görülen Türk firmalarında global markalardan; THY, Vestel ve Beko öne çıkıyor. ülker Grubu’nun, GODIVA’yı alması güzel bir reklam oldu, özellikle marka olmuş önemli aile şirketleri 2008 krizi sonrası artan finansman ihtiyaçları için yavaş yavaş Hindli ve çinli yatırımcı arayışından, Türk yatırımcıyı ihmal ettiklerini anladıar.
Fransa’da yatırım yapmak isteyen firmalarımız; bizler ve/veya Ekonomi Bakanlığı aracılığı ile buradaki yatırım ajanslarıyla bir araya geliyorlar. Türkiye’nin uluslararası pazarlarda, kendi markalarıyla ayakta durabilen uluslararası bir oyuncu olması amacıyla ve “10 Yılda 10 Dünya markası yaratmak” vizyonuyla oluşturulan destek platformu TURQUALITY Projesi, yatırım yapmak isteyen Türk firmalarını destekliyor. Proje kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yurtdışında yapılan yatırımların yarısını 2 yıl boyunca karşılıyor. Bunun yanında fuar destekleri de sunuluyor. Kalite, marka ve lüks anlamında oturmuş bir pazar olan Fransa’da başarılı olmak isteyen firmalarımızın kaliteyi arttırması ve başarıyı kısa değil, uzun vadeli bir maraton koşusu olarak görmesi şart. Fransa pazarında, Türk şirketlere ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Pazarda başarıyı yakalamak iyi bir pazarlama stratejisi yürütmeye de bağlı. Türk firmalarının doğru alanları ve ortakları bulması gerekiyor. Uzun dönemli çalışmak için doğru bir adres olan Fransa’da olmanın, Avrupa ve tüm dünyada marka olmak anlamı taşıdığını unutmamalıyız.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.