ABD ile Kuzey Kore gerginliği sonrası artan Jeopolitik risklerle birlikte Japonya ve Sensex gibi Asya borsaları Ağustos ayında negatif ayrışan borsalar oldu. Ağustos ayında Trump politikalarına ilişkin endişeler yeniden gündem olmaya başladı. Trump’ın vadelerini yerine getirememesi ve zaman zaman yaptığı açıklamalar piyasaları rahatsız etmeye devam ediyor.
Temmuz ayına 108.000 seviyesinin hemen altından başlayan BIST-100 endeksi, pozitif ayrışmasını devam ettirerek ayı 110.010 seviyelerinde %2.3’lük bir yükseliş ile tamamladı. Sanayi endeksi hisselerindeki güçlü performans BIST-100 endeksindeki yükselişe liderlik etmeye devam ederken, güçlü kar rakamlarına rağmen bankacılık endeksi negatif ayrışmaya devam etti. 2.çeyrek bilançolarının beklentilerin üzerinde gelmesi BIST’teki güçlü performansı ve pozitif ayrışmayı destekledi. Yine yurtiçi büyüme verilerin yönelik tahminlerin yukarı revize edilmesi ve kredi garanti fonu gibi alınan ekonomik tedbirler BIST’te hem Ağustos ayındaki hem de öncesinde oluşan güçlü pozitif fiyatlamanın doğru olduğuna işaret etti. Ağustos ayında global tarafta ise oynaklığın yüksek olduğu bir ay oldu. Bu oynaklıktan BIST’de nasibini aldı ve ay içinde hızlı kar satışları ile karşılaştı. BIST – 100 endeksi 105.000 seviyesi altını test etti. ABD ve Kuzey Kore’nin karşılıklı açıklamaları Jeopolitik riskleri yeniden gündem getirerek piyasalarda özellikle de Asya borsalarında güçlü satışların yaşanmasına neden oldu. İki ülkenin nükleer silah kullanma konusundaki tehditleri piyasalarda ay içinde dalgalanma yaşanmasına ve hızlı bir riskten kaçış yaşanmasına neden oldu. Oluşan risk fiyatlaması ile birlikte global hisse senedi piyasalarında satış baskısı yaşanırken, altın ve ABD tahvili gibi güvenli liman enstrümanlarına talep yükseldi. Korku ve endişe endeksi olarak adlandırılan ve hisse senedi opsiyonları üzerinden hesaplanan volatilite endeksi VIX uzun süre sonra hızlı yükseliş gerçekleştirdi. Ay içinde dönem yaşanan bu gerginlik piyasalarda kısa süreli dalgalanmalara neden olurken gelişmeler yakından takip edilmeye devam ediyor. Ay içinde açıklanan FED tutanakları ve gelen ekonomik veriler FED’in Aralık ayı dahil faiz artırım beklentilerini iyiden iyiye düşürdü. FED tutanakları ve bazı FED üyelerinden gelen açıklamalar sonrası Aralık ayı için FED faiz artışı olasılığı %40’ların atına geriledi. Piyasalar FED’den bu yıl en az 3 faiz artışı bekliyordu ve mevcut gelişmeler bu sene FED’in 2 faiz artışıyla kalacağına işaret ediyor. FED faiz artışı olasılığının düşmesi sonrası gelişmekte olan ülkelere (EM) yönelik risk alma iştahı ve fon akımı devam etti. BIST seçilmiş borsa endeksleri içinde Brezilya ve Rusya endekslerinden sonra EM içinde pozitif ayrışan borsa endekslerinden biri oldu. BIST dolar bazında MSCI EM endeksinin yaklaşık %2 üzerinde performans gösterirken 2017 yılındaki güçlü pozitif ayrışmasını devam ettirmeye çalışıyor.
ŞİRKET BİLANÇOLARI POZİTİF
ABD ile Kuzey Kore gerginliği sonrası artan Jeopolitik risklerle birlikte Japonya ve Sensex gibi Asya borsaları Ağustos ayında negatif ayrışan borsalar oldu. Ağustos ayında Trump politikalarına ilişkin endişeler yeniden gündem olmaya başladı. Trump’ın vadelerini yerine getirememesi ve zaman zaman yaptığı açıklamalar piyasaları rahatsız etmeye devam ediyor. Buna bağlı olarak ABD endeksleri Ağustos ayında negatif ayrışan borsalar arasında yer alarak 4 ay sonra ilk kez aylık kayıpla kapatacak gibi gözüküyor. Ağustos ayında dalgalı bir seyir izlemekle birlikte genel olarak emtia fiyatlarında yukarı yönlü hareket izledik. Ağustos ayında EM kurları içinde TL, Ruble ile birlikte pozitif ayrışan para birimleri oldu. TL sepet olarak Ağustos ayında %1’i üzerinde aşan değer kazancı ile kapatma çabasında. Ülke risk primi olan 5 yıllık CDS’ler de 172 ile Aralık 2014’den beri en düşük düzeyine gerileyerek TL’deki değerlenmeyi destekledi. TCMB’nin para politikasına ilişkin sıkı duruş sergilemesi sonrası TL’deki oynaklık azalırken, TL yılbaşında yaşanan hızlı kayıplarının bir kısmını geri aldı. Tahvil faizleri tarafında ise enflasyondaki yüksek seyrin devam ediyor olmasından dolayı pozitif fiyatlama sınırlı kaldı. BIST’in EM içindeki iskontosu halen devam etmekle birlikte son dönemdeki güçlü performans sonrası bu iskonto azaldı. Ancak gelen şirket bilançolarının pozitif olması ve büyüme yönelik pozitif beklentilerle birlikte yabancıların BIST’e ilgisinin orta vadede devam etmesi bekleniyor. Ağustos ayında TCMB faiz toplantısı yapmazken, ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini ay içinde ortalama %11,97 seviyelerinde tutarak sıkı duruşunu devam ettirdi.
FED’İN FAZİ KARARI NE OLACAK?
Temmuz ayı FED toplantı tutanakları üyelerin faiz artırımının zamanlaması konusunda görüş ayrılığı içinde olduğuna işaret etti. Fikir ayrılığına düşük gelen veriler sonrası enflasyona ilişkin beklentiler etkili olmuş görünüyor. Birçok yetkili düşük kalan enflasyona ilişkin endişelerini dile getirirken, enflasyon risklerinin aşağı yönlü olabileceği belirtildi. Üyelerin bir kısmı enflasyonda son dönemde görülen gerilemeye bağlı olarak FED’in faiz artırmada sabırlı davranabileceğini ve enflasyon %2 hedefe ulaşıncaya kadar yeni bir faiz artışına gidilmemesi gerektiğini söylüyor. FED üyelerinin bilançonun normalleştirmesi için yakın bir zamanda küçültülmeye başlamasının uygun olacağı konusunda aynı görüşte olduğu görülüyor. Bazı üyeleri bilanço küçültülmesine Eylül toplantısında başlanabileceğine yönünde mesajlar veriyor.
Ağustos ayında yurt içinde açıklanan çekirdek enflasyondaki aylık yükseliş dikkat çekti. Veriler sonrasında yükselişine kaldığı yerden devam eden Dolar/TL kuru 3.54 üzerinde fiyatlandı. Daha sonrasında Türk Lirası’nın güçlü duruşunun ve Trump’ın danışmanlarının istifasının Dolar üzerinde baskı oluşturmasının etkisiyle Dolar/TL kurunun 3.50 aşağısına sarktığı gözlemlendi. Ağustos ayının son günlerinin önemli gündem maddesi ise ABD’nin Wyoming eyaletinin Jackson Hole kasabasında düzenlenen ve önde gelen Merkez Bankası Başkanlarını ağırlayan toplantıydı. FED Başkanı Yellen Jackson Hole toplantısında yaptığı konuşmada para politikasına değinmezken, finansal regülasyonlardaki herhangi bir ayarlamanın sadece ılımlı olması gerektiğini ve şirket tahvilleri için piyasa likiditesinin genel olarak güçlü olduğunu ifade etti. Yellen’ın faiz artışına değinmemesi Dolar/TL kurunun 3.4328 sınırını test etmesine neden oldu. Kurun 3.45 aşağısındaki fiyatlamalarında 3.40 desteğine kadar geri çekilmeler görebiliriz. 3.45 üzerinde tutunması halinde ise kurda 3.50 ve 3.56 direnç noktaları gündeme gelebilir.
GÜVENLİ LİMAN ALTIN VE GÜMÜŞ TALEP GÖRÜYOR
Global risk alma iştahının devamı ve yurtiçine yönelik Jeopolitik risklerin oluşmaması 2. çeyrek büyüme beklentilerindeki yukarı revizyonların desteğinde yurtiçi piyasaların pozitif ayrışmasını devam ettirmesi bekleniyor.
Temmuz ayının tüm haftalarını alıcılı sonlandırdıktan sonra Ağustos ayının ikinci haftasında ayın en düşüğü olan 1.1660 seviyesini test eden EURUSD paritesinde genel trendin yukarı yönlü olduğunu söyleyebiliriz. Jackson Hole toplantısı sonrası Dolar endeksinin gerilemesiyle yükselişini sürdüren pariteyi Draghi’nin Euro’nun güçlenmesinden rahatsız olduklarına ilişkin ifadelerde bulunmaması da desteklemiş oldu. Bu gelişmelerle 2015 Ocak’tan beri fiyatlanmadığı seviye olan 1.1960 sınırına çıkan paritenin 1.20 üzerinde tutunması durumunda 1.22 ve 1.2450 dirençleri hedeflenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1.1825 ve 1.17 destek noktaları takip edilebilir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore’nin tehditlerinin sürdürmesi durumunda “gazap ve öfke” ile karşılaşacağını ifade etmesi ve Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA’nın ABD’ye bağlı Guam bölgesini balistik bir füzeyle vurmak için operasyonel değerlendirme yapıldığını açıklaması güvenli liman arayışları ile altın ve gümüş fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Ağustos ayında yılın en yüksek seviyesi olan 1300’ü test eden ons altının yükselişinin devamı halinde 1310 ve 1320 dirençlerine doğru yükselişler görebiliriz. Değerli metalde kar satışlarının olması halinde 1290 ve 1274 destekleri takip edilebilir.
TRUMP GÖREVİ BIRAKACAK MI?
Eylül ayında piyasaların gözü öncelikli olarak FED faiz kararında ve AMB başa olmak üzere merkez bankası kararlarında olacak. FED’in Eylül toplantısında bilanço küçültmeye başlayıp başlayacağı piyasaların odak noktası olacaktır. Ayrıca faiz artırımlarına ilişkin verilecek mesajlar önemli olacak. ABD’den gelen son veriler ve FED tutanakları sonrası Eylül ayı için faiz artırımı beklenmezken, Aralık toplantısı için de olasılık %40 seviyesinde değerlendirilmektedir. FED’in bilanço küçültme adımlarına başlaması piyasalarda kısa süreli bir negatif fiyatlamaya neden olabilir. Ancak bilanço küçültme adımıyla birlikte bir sonraki faiz artırımının 2018 yılında olabileceğine yönelik bir sinyal gelmesi durumunda olası bir bilanço küçültme adımının negatif etkisinin sınırlı kalması ve gelişmekte olan ülkelere (EM) yönelik risk alma iştahının devam etmesi bekleniyor. FED’in bilanço küçültmeyi de pas geçmesi durumunda EM piyasalarına yönelik risk alma iştahının güçlenerek devam etmesi beklenir. Merkez bankaları tarafında bir diğer önemli karar is AMB faiz kararı ve sonrasında yapılacak açıklamalar olacak. AMB’nın parasal teşviklerin erken biriktirebileceği yönünde şahin bir açıklaması yapmasının negatif etkisi, FED’den daha güçlü olabilir. Siyasi tarafta ise ABD tarafında Trump politikaları sorgulanmaya devam edecek. Trump’ın görevi bırakabileceği spekülasyonlarının tekrar gündeme gelmesi piyasalardaki kısa vadeli önemli risklerden biri olacaktır. Piyasaların izleyeceği bir gündem ABD borç tavanı tartışmaları olacak. Henüz ABD borçlanma limitinin uzatılmaması nedeniyle Eylül ayında ABD hazinesinin kapanma riski var. Trump’ın yaptığı açıklamalar ve izlediği politikalar da bu riski artırıyor. Eylül ayında piyasalar açısında Jeopolitik riskler gündemde kalmaya devam edecektir. ABD ve Kuzey Kore arasında yaşanan gerilim ve nükleer silah kullanma konusundaki tartışmalar kısa vadede global piyasalar açısında en büyük risklerden birini oluşturuyor.
PİYASALARIN GÖZÜ MERKEZ BANKASI’NDA OLACAK
Yurtiçinde ise Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referandum ve Suriye’de yaşanan gelişmeler jeopolitik anlamda Eylül ayındaki önemli risk unsurları olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomi tarafında ise kısa vadede Merkez Bankası’nın sıkı duruşunun devamına bağlı olarak TL’nin değer kazanmaya devam etmesi bekleniyor. Bu bağlamda enflasyon başta olmak üzere makro veriler ve Merkez Bankası’nın faiz kararları piyasalar tarafından yakından takip edilmeye devam edilecektir.
Global risk alma iştahının devamı ve yurtiçine yönelik Jeopolitik risklerin oluşmaması 2. çeyrek büyüme beklentilerindeki yukarı revizyonların desteğinde yurtiçi piyasaların pozitif ayrışmasını devam ettirmesi bekleniyor. Ancak, hisse senedi piyasalarında güçlü performans ve pozitif ayrışma sonrası ay içinde kar satışları yaşanma riski yüksek olasılık olarak görülmeye devam ediyor. Orta vadede ise başta BIST olmak üzere TL varlıklara ilişkin risk alma iştahının ve pozitif fiyatlamanın devam etmesi bekleniyor.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.