Son Haberler

Global piyasaların gözü FED’in faiz kararında ve ABD’deki seçimlerde…

Haziran ayında, ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve Kanada gibi gelişmiş piyasalarda gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyon rakamlarının (core CPI) 2023 yıl sonu seviyelerinin altında kalması, global hisse senedi ve tahvil piyasalarına canlılık kazandırmaya devam etti. Ancak Haziran ayında açıklanan ekonomik verilerin hepsi bu kadar pozitif değildi. Hem enerji hem de gıda fiyatlarını içeren enflasyon (TÜFE) ABD ve Avrupa’da bir önceki aya kıyasla nispeten sabit kalırken 2023 sonuna göre yüksek seyretmeye devam etti.

– İşgücü piyasalarıyla ilgili veriler de çok olumlu değildi. Merkez bankaları için önemli göstergelerden biri olan işsizlik oranları bazı gelişmiş piyasalarda hafif hafif artmaya başladı. Örneğin, ABD’de işsizlik oranı bir önceki ay açıklanan %3,9’a ve 2023 sonundaki %3,7’ye kıyasla Haziran ayında %4 olarak gerçekleşti. Benzer şekilde İngiltere’de işsizlik oranı Nisan’da %4,2’den Haziran’da %4,4’e yükseldi. Ancak rakamlar her yerde o kadar negatif değildi. Avrupa’da işsizlik 2023 sonu itibarıyla %6,5 iken Mayıs ayında %6,4 seviyesinde kaldı.

– 26 Haziran itibarıyla ABD hisse senedi endeksi S&P 500 aylık bazda +%3,8, sene başına göre +%14,8 arttı. Avrupa hisse endeksi Euro Stoxx 50 ise aynı dönemde aylık bazda -%1,4 kayıpla sene başından bugüne getirisi +%8,7’e geriledi. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM, aylık bazda +%1,7 artarak yılbaşından bugüne getirisini +%5,7’ye çıkardı. Bu iyimser havayla birlikte global hisse senedi göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) Haziran ayında +%1,2 artarak yıl sonundan bu yana +%10,5 getiri kaydetti.

– Kripto para cephesinde ise yatırımcıları üzen bir tablo vardı. Kripto para birimleri, Mayıs ayının aksine Haziran ayında yatırımcıların kar realizasyonu nedeniyle negatif bir performans sergiledi. 26 Haziran itibarıyla hem Bitcoin hem Ethereum, aylık bazda -%9,9 ve -%10,6 düşüşle Mayıs ayındaki kazançlarının bir kısmını geri verdi (sırasıyla +%13 ve +%28). Haziran ayındaki kayıplarına rağmen ikili, sene başından itibaren sırasıyla +%43,4 ve +%48,5 gibi ciddi bir getiri ile yatırımcılarını sevindirmeye devam etti.

– Enflasyon riskinin hala yatırımcıların kafasını kurcalamaya devam etmesi nedeniyle, altın Haziran ayının büyük bölümünde fiyatını korusa da, ayın sonuna doğru bir miktar kar realizasyonu nedeniyle hafif geriledi. Kısaca hatırlatalım: yatırımcıların altına yönelmesinin ana nedeni belirsizliğin arttığı ve enflasyonun yükselme eğilimi gösterdiği dönemlerde değerini muhafaza etmesi. 26 Haziran itibarıyla, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%1,4 düşüşle sene başından itibaren getirisinin +%11,7 ‘ye gerilemesine neden oldu.

Haziran ayında ham petrol rotasını tekrar çevirerek tekrar yükselişe geçti. Bazı global makroekonomik göstergelerin beklenenden zayıf gelmesine ve ABD’nin stratejik petrol rezervlerinden bir kısmını piyasaya yönlendirmesine rağmen, petrol üretiminin kilit bölgelerinden biri olan Orta Doğu’da süregelen jeopolitik gerginlik ve OPEC+ ülkelerinin petrol üretiminde yaptığı kesintiler nedeniyle ham petrol arzında olası kesinti endişeleri ham petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaya devam etti. Bu da petrol fiyatlarının tekrar yükselmesine neden oldu.

– Borsa İstanbul Endeksi BIST100, 26 Haziran itibarıyla yerel para birimi cinsinden aylık bazda +%0,8 (ABD Doları bazında %1) getiriyle yıllık getirisini yerel para birimi cinsinden +%40,4 (ABD Doları bazında +%26,2) gibi hatırı sayılır bir seviyeye taşıdı. BIST100’ün ABD Doları bazında sene başından bugüne kadarki performansının yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalması, Doların Türk Lirası karşısında 2023 sonundan bu yana +%11,2 oranında değer kazanmasından kaynaklanıyor.

– FED’in faiz kararı, enflasyonun belirsiz gidişatı ve ABD’de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri göz önüne alındığında, yaz aylarında ve hatta yılın son çeyreğine doğru bu tarz dalgalanmaların devam etme ihtimali yüksek. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, yatırımcılar, piyasalardaki bu dengesizlikten hisse senedi yatırımlarının bir kısmını, uzun vadeli tahvillere ve/veya altın, ABD Doları veya ABD dolar endeksi gibi olumsuz dönemlerde portföyleri kısmen koruma özelliği olan yatırımlara kaydırmak suretiyle faydalanabilirler.

Haziran ayında, ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve Kanada gibi gelişmiş piyasalarda gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyon rakamlarının (core CPI) 2023 yıl sonu seviyelerinin altında kalması, global hisse senedi ve tahvil piyasalarına canlılık kazandırmaya devam etti. Bu iyi bir haberdi. Ancak Haziran ayında açıklanan ekonomik verilerin hepsi bu kadar pozitif değildi. Hem enerji hem de gıda fiyatlarını içeren enflasyon (TÜFE) ABD ve Avrupa’da bir önceki aya kıyasla nispeten sabit kalırken 2023 sonuna göre yüksek seyretmeye devam etti. Nitekim 2023 sonunda ABD’de %3,1 açıklanan TÜFE, Mayıs ayında %3,4, Haziran’da ise %3,3, Avrupa’da ise 2023 sonunda %2,4 iken hem Mayıs hem Haziran ayında %2,6 olarak gerçekleşti.

İşgücü piyasalarıyla ilgili veriler de çok olumlu değildi. Merkez bankaları için önemli göstergelerden biri olan işsizlik oranları bazı gelişmiş piyasalarda hafif hafif artmaya başladı. Örneğin, ABD’de işsizlik oranı bir önceki ay açıklanan %3,9’a ve 2023 sonundaki %3,7’ye kıyasla Haziran ayında %4 olarak gerçekleşti. Benzer şekilde İngiltere’de işsizlik oranı Nisan’da %4,2’den Haziran’da %4,4’e yükseldi. Ancak rakamlar her yerde o kadar negatif değildi. Avrupa’da işsizlik 2023 sonu itibarıyla %6,5 iken Mayıs ayında %6,4 seviyesinde kaldı.

Yumuşayan çekirdek enflasyon ve kısmen dirençli işgücü piyasası ve makroekonomik ortamla birlikte Avrupa Merkez Bankası ve Kanada Merkez Bankası, gösterge faiz oranlarını sırasıyla %4,5’ten %4,25’e ve %5’ten %4,75’e düşürerek gelişmiş piyasa merkez bankaları içinde faiz indiren ilk bankalar olurken diğer merkez bankaları faizlerini sabit tuttular.

Hisse senedi ve tahvil piyasaları, faizlerde gevşemenin bu ilk sinyallerini sevinçle karşıladı. Bu durum, ABD Merkez Bankası FED’in de gösterge faiz oranlarını düşürmeye başlayabileceği yönündeki umutları yeniden tetiklese de, piyasalar ay boyunca temkinli hareket ederek bazı piyasalardaki fiyat artışlarını sınırladı.

HİSSE SENEDİ PİYASALARI HAZİRAN AYINDA YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRDÜ

26 Haziran itibarıyla ABD hisse senedi endeksi S&P 500 aylık bazda +%3,8, sene başına göre +%14,8 artış kaydetti. Avrupa hisse endeksi Euro Stoxx 50 ise aynı dönemde aylık bazda -%1,4 kayıpla sene başından bugüne getirisinin +%8,7’e gerilemesine neden oldu. Gelişen piyasalar da Haziran ayında yükseldi. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM, aylık bazda +%1,7 artarak yılbaşından bugüne getirisini +%5,7’ye çıkardı. Bu iyimser havayla birlikte global hisse senedi göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) Haziran ayında +%1,2 artarak yıl sonundan bu yana +%10,5 getiri kaydetti.

AMERİKA’DA ENFLASYONUN YAVAŞLAMASI NEDENİYLE UZUN VADELİ TAHVİL FİYATLARI DA ARTTI

Mayıs ayında olduğu gibi Haziran ayında da tahvil fiyatları hisse senetleri gibi yükseliş kaydetti. Haziran ayında en kayda değer hareket, ABD tahvil faizi getiri eğrisinin (aşağıdaki grafikte mavi çizgi) Nisan ayına (kırmızı çizgi) ve Mayıs ayına (sarı) kıyasla daha da negatif eğimli hale gelmesi oldu. Bu da, grafikte de görüldüğü üzere son birkaç aydır uzun vadeli faizlerin düştüğü anlamına geliyor.

Kaynak: Bloomberg

Tahvil getiri eğrisinin eğiminin daha da negatife dönmesinin nedeni ise (tahvil getiri faizi eğrisinin genellikle yukarı eğimli olması beklenir) piyasaların enflasyonun düşeceği yönündeki beklentisi. Tahvil piyasalarının 5 ve 10 yıllık enflasyon beklentilerinin son birkaç ayda nasıl düştüğünü gösteren grafiğe bir göz atalım.

Okurlarımızın önceki sayılarımızdan da hatırlayacağı gibi, herhangi bir vade için tahmini enflasyon, nominal faizlerin göstergesi olan o vadeli ABD tahvili getiri faizi ve reel faiz oranının göstergesi olan gene aynı vadeli ABD Hazinesi Enflasyon Korumalı Menkul Kıymetler (Treasury Inflation-Protected Securities veya TIPS) kullanılarak hesaplanır. Aynı vadeli iki faiz oranı arasındaki fark, piyasalar tarafından o vadede beklenen tahmini (veya başa baş) enflasyonu verir (örneğin 5 yıllık nominal getiri faiz oranı – 5 yıllık reel faiz oranı = 5 yıllık tahmini enflasyon).

Kaynak: Bloomberg

Uzun vadeli tahvil getiri faizlerindeki bu düşüşe paralel olarak, 26 Haziran itibarıyla Bloomberg Global Tahvil Endeksi, Yüksek Getirili Tahvil Endeksi ve Global Kurumsal Tahvil Endeksi sırasıyla +%1, +%0,7 ve +%0,9 artış göstererek sene başından bu yana getirileri sırasıyla +%0,3, +%3,9 ve +%0,5 oldu.

KAR REALİZASYONU NEDENİYLE KRİPTO FİYATLARI GERİLEDİ

Kripto para birimleri, Mayıs ayının aksine Haziran ayında yatırımcıların kar realizasyonu nedeniyle negatif bir performans sergiledi. 26 Haziran itibarıyla hem Bitcoin hem Ethereum, aylık bazda -%9,9 ve -%10,6 düşüşle Mayıs ayındaki kazançlarının bir kısmını geri verdi (sırasıyla +%13 ve +%28). Haziran ayındaki kayıplarına rağmen ikili, sene başından itibaren sırasıyla +%43,4 ve +%48,5 gibi ciddi bir getiri ile yatırımcılarını sevindirmeye devam etti.

ALTIN ​​HAZİRAN AYINDA HAFİF DÜŞTÜ

26 Haziran itibarıyla altın Şubat ayından bu yana aylık bazda ilk düşüşünü yaşadı. Enflasyon riskinin hala yatırımcıların kafasını kurcalamaya devam etmesi nedeniyle, altın Haziran ayının büyük bölümünde fiyatını korusa da, ayın sonuna doğru bir miktar kar realizasyonu nedeniyle hafif geriledi. Kısaca hatırlatalım: yatırımcıların altına yönelmesinin ana nedeni belirsizliğin arttığı ve enflasyonun yükselme eğilimi gösterdiği dönemlerde değerini muhafaza etmesi. 26 Haziran itibarıyla, altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%1,4 düşüşle sene başından itibaren getirisinin +%11,7 ‘ye gerilemesine neden oldu.

HAM PETROL HAZİRAN AYINDA ROTASINI TEKRAR YUKARI ÇEVİRDİ

Ham petrol fiyatları Mayıs ayında biraz gerilemişti. Ancak Haziran ayında ham petrol rotasını tekrar çevirerek tekrar yükselişe geçti. Kısaca özetlemek gerekirse, ham petrol fiyatlarını hem arz hem de talep dinamikleri belirler. Bazı global makroekonomik göstergelerin beklenenden zayıf gelmesine ve ABD’nin stratejik petrol rezervlerinden bir kısmını piyasaya yönlendirmesine rağmen, petrol üretiminin kilit bölgelerinden biri olan Orta Doğu’da süregelen jeopolitik gerginlik ve OPEC+ ülkelerinin petrol üretiminde yaptığı kesintiler nedeniyle ham petrol arzında olası kesinti endişeleri ham petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaya devam etti. Bu da petrol fiyatlarının tekrar yükselmesine neden oldu. 26 Haziran itibarıyla, ABD ham petrolü WTI için ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +%5,1 artış göstererek yılbaşından bugüne getirisini +%12,9’a çıkarttı.

TÜRK HİSSELERİ İÇİN HAZİRAN AYI POZİTİF GEÇTİ

Okurlarımızın hatırlayacağı gibi, global hisse senedi piyasalarındaki olumsuz havaya rağmen, Türkiye borsası Mart ayı sonunda yapılan belediye başkanlığı seçimlerinin ardından güçlü bir Nisan ayı geçirmişti. Mayıs ayında da hisse senetleri piyasası yükselişini sürdürdü. Haziran ayında ise bu artış biraz daha sınırlı kalsa da devam etti. Borsa İstanbul Endeksi BIST100, 26 Haziran itibarıyla yerel para birimi cinsinden aylık bazda +%0,8 (ABD Doları bazında -%1) getiriyle yıllık getirisini yerel para birimi cinsinden +%40,4 (ABD Doları bazında +%26,2) gibi hatırı sayılır bir seviyeye taşıdı. BIST100’ün ABD Doları bazında sene başından bugüne kadarki performansının yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalması, Doların Türk Lirası karşısında 2023 sonundan bu yana +%11,2 oranında değer kazanmasından kaynaklanıyor.

FED FAİZ POLİTİKASINDAKİ BELİRSİZLİK VE ABD’DEKİ SEÇİMLER NEDENİYLE DALGALANMALAR BİR SÜRE DAHA DEVAM EDEBİLİR

2023’ün sonlarından bu yana, ekonomistlerin ve piyasa oyuncularının sadece faiz indirimlerinde gecikme değil, bir veya daha fazla olası faiz artırımı gibi bir sürprizle de karşılaşabileceklerinin altını çizdik. Piyasalar Nisan ayında bu olasılığın farkına varmaya başlamış gibi görünseler de, Mayıs ve Haziran aylarında fikir değiştirdikleri ve bunun da piyasalarda bir kısım dalgalanmaya neden olduğu ortada. FED’in faiz kararı mekanizmasının merkezinde açıklanacak enflasyon verileri olduğu düşünülürse, enflasyonun belirsiz gidişatı ve ABD’de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri göz önüne alındığında, yaz aylarında ve hatta yılın son çeyreğine doğru bu tarz dalgalanmaların devam etme ihtimali yüksek.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, yatırımcılar, piyasalardaki bu dengesizlikten hisse senedi yatırımlarının bir kısmını, uzun vadeli tahvillere ve/veya altın, ABD Doları veya ABD dolar endeksi gibi olumsuz dönemlerde portföyleri kısmen koruma özelliği olan yatırımlara kaydırmak suretiyle faydalanabilirler. Bu tarz bir makroekonomik ortamda devlet tahvilleri üzerinden fiyatlandırılan kurumsal ve yüksek getirili tahviller gibi kredi ve faiz bazlı yatırımların özellikle uzun vadeli olanlarının tıpkı Mayıs ve Haziran ayında olduğu gibi değer kazanması da kuvvetle muhtemel.

Okuyucularımıza tekrar hatırlatalım: uzun vadede başarılı bir yatırımcı olmanın başlıca kuralı farklı yatırım araçları kullanarak portföydeki riskleri dağıtmak ve sadece yerel değil global piyasaları da sürekli olarak takip etmektir.

ELA KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA

Uluslararası Yatırım Direktörü

karahasanoglu@turcomoney.com

ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com

https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası