Gözün merkezi olarak kabul edilen retina hakkında her şey, Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun ev sahipliğinde düzenlenen 1.Uluslararası Katılımlı Retina ve OCT Sempozyumu’nda göz doktorları tarafından tartışıldı.
Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun ev sahipliğinde Amerika- Wills Eye Hospital ve İtalya – Roma üniversitesi iş birliği ile 1. Uluslararası Katılımlı Retina ve OCT Sempozyumu 23 Mart 2014 tarihinde İstanbul Swissôtel the Bosphorus’ta yapıldı. Retina hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında en son yenilikler ile Amerika, İtalya ve Türkiye deneyimleri sempozyumda göz doktorlarıyla paylaşıldı. Sempozyumla ilgili açıklama yapan Dünyagöz Hastaneler Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Kazım Devranoğlu şunları söyledi: “Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak 1. Uluslararası Katılımlı Retina ve OCT Sempozyumu’nu gerçekleştirmekten büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz. Dünyagöz, Türkiye’de ve Avrupa’da göz alanında en fazla doktora sahip hastaneler grubu konumunda bulunuyor. Bu nedenle uluslararası katılımlı bir sempozyum düzenlemek ve dünyadaki son gelişmeleri meslektaşlarımızla paylaşmak istedik. önümüzdeki günlerde de gözün farklı branşlarına odaklanacağımız sempozyum ve konferanslarımızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz.”
SEMPOZYUMA 100‘üN üZERİNDE DOKTOR KATILDI
Dünyagöz hekimlerinden Prof. Dr. Akif Büyükbeşe, Prof. Dr. Cengis Aras, Prof. Dr. Hamdi Er, Prof. Dr. Murat Yolar, Prof. Dr. Oğuz Gülecek, Prof. Dr. Tayfun Bavbek, Doç. Dr. Nur Acar, Opr. Dr. Elvan Yalçın, Opr. Dr. Nilüfer Köylüoğlu ünal ve Opr. Dr. Umur Kayabaşı’nın aralarında bulunduğu alanında uzman hekimler toplantıda deneyimlerini aktardılar.
ERKEN TANI KöR OLMAKTAN KURTARIYOR
Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Cengiz Aras gözün merkezi olarak kabul edilen retina hastalıklarının zamanında tedavi edilmediğinde kalıcı körlüklere sebep olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Aras, retina hastalıklarında kalıcı görme kayıplarını engellemek için erken teşhisin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, 1. Uluslararası Katılımlı Retina ve OCT Sempozyumu’nda erken teşhis ve tanı yöntemlerinin anlatıldığını aktardı. Prof. Dr. Aras, Parkinson ve Alzheimer başta olmak üzere nörodejeneratif hastalıklarda erken tanı niteliği taşıyan yöntemlerin ilk kez bu toplantıda açıklandığını ifade etti.
RETİNANIN 10 TABAKASININ HARİTASI ARTIK çIKARILABİLİYOR
İtalya- Rome Ospedale Nuovo Regina Margherita Hastanesi’nden retina ve oküler görüntüleme sistemleri alanlarında uzmanlaşmış Dr. Marco Rispoli ise retina hastalıklarının teşhisinde OCT yönteminin son 5 yıl içinde çok önem kazandığını vurguladı. Günümüzde OCT’yi hem teşhis, hem de takipte etkin bir şekilde kullandıklarını söyleyen Dr. Marco Rispoli, gelişen teknolojilerin retinanın 10 tabakasını katman şeklinde detaylı bir şekilde taranıp haritasını çıkarmaya izin verdiğini belirtti. Dr. Marco Rispoli, yeni teknolojilerle anjiyo işleminin de damara ilaç vermeden sadece görüntüleme yöntemiyle damardaki kan akışının görülmesiyle tamamlanabildiğini ifade etti. Dr. Marco Rispoli, şu anda kullanılan klasik anjiyoda seyrek görülen komplikasyonların yeni yöntemle hiç görülmediğini de açıkladı.
ZERDEçAL İLE ALZHEIMER TEŞHİSİ
Retina hastalıklarının erken teşhisinin son derece önemli olduğunu belirten Opr. Dr. Umur Kayabaşı şunları söyledi: “Günümüzde Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkları gözden tanıyabiliyor ve izleyebiliyoruz. Yeni teknolojiler bu konuda daha kesin ve daha erken dönemde teşhis koymamıza olanak veriyor. Kullandığımız yeni yöntemle birkaç günlük zerdeçal kullanımının ardından hastaların retina taramasını yapıyoruz. Zerdeçal kullanarak retinadaki Alzheimer plaklarını boyayabiliyoruz ve net görüntüler alabiliyoruz. Bu şekilde hastalığın erken teşhisini sağlamak mümkün olabiliyor. 40-50 yaş arasında ailesinde Parkinson ve Alzheimer hikâyesi olan veya unutkanlık şikâyeti bulunan bireylerde her yıl bu taramanın yapılması faydalı olacak. Böylece hastalık ilerlemeden yakalamak ve tedavi şansı elde etmek mümkün olabilir.”
AMELİYATA SON VERECEK İLAç
Amerika-Wills Eye Hospital’dan dünyada nörooftalmoloji alanındaki çalışmalarıyla bilinen Dr. Robert C. Sergott, sempozyumundaki sunumunda Amerika Birleşik Devletleri’nde 2 yıldır kullanılan ve Avrupa’da da birçok ülkede kullanılmaya başlayan okriplazmin etken maddeli ilacın retina hastalıklarını cerrahiye gerek kalmadan tedavi edebildiğini belirtti. Dr. Robert Sergott sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde bu ilaç ile tedavide yüzde 40-50 oranında başarı sağlıyoruz. Türkiye’de henüz kullanımına başlanmayan bu ilacın ruhsat aldığında Türkiye’de de kullanılacağına inanıyorum. İlaç sayesinde, göz sıvısının büzüşerek retinayı çekiştirip hasar verdiği durumlarda ameliyata gerek kalmadan tedavi etmek mümkün olabiliyor. Ayrıca küçük makula deliklerini de operasyon söz konusu olmadan kapatabiliyor.” Dr. Robert Sergott, retina hastalıklarının teşhisinde kullanılmaya başlanan Multicolor OCT yöntemi hakkında da bilgi verdi. Dr. Sergott bu cihaz sayesinde beyin hastalıklarının gözden teşhisinin konulmasının çok daha kolay olduğunu ifade etti. Dr. Sergott, bu yöntemin Parkinson ve diğer nörodejeneratif hastalık tanılarında yurt dışında oldukça yaygın kullanıldığını söyledi.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.