Son Haberler

Hayal gücü sınırlanan toplumlar sanat üretemezler

Sanat üretemeyen toplumlar gelişemezler.

Sanat fukarası toplumlar kısır döngü içinde sadece başka toplumların ayakta kalmasını sağlarken, kendilerini de yok olmaya mahkûm ederler.

Kelimelerin içinin çok fazla boşaltıldığını düşünüyorum. Ne sanat, ne bilim ne de girişimcilikde bir arpa boyu bile yol alamaz olduk. Şirket ve kurumların yol alabilmesi için hayata geçirecek yeni fikirlere ihtiyacı var. Yeni fikirlerin oluşabilmesi için özgür düşüncelere ve sınırsız hayaller kurabilme ruhuna sahip olabilmeliyiz. özgürlüğün şevkini, huzurunu bedende değil ruhumuzda hissedebilmeliyiz. Kısaca “sanat akımlarına” ihtiyacımız var.

Huzuru sadece Yaratan da aramak, yaratılanları göz ardı etmek olur. Oysa her saniye etrafımızda bir mucize gerçekleşirken tek bir odak noktasında kalırsak, bizi saran bu mucizelere hiç bir takdir ve katkıda bulunamadığımız gibi bunun sanatsal ve hayal gücümüze sağlayacağı katkıyı da göremeyiz.

Dünyada ki tüm değişimlere, yeniliklere, baktığımızda bunu “devrim” olarak yaşayan toplumların bile sanatla iç içe olduğunu görüyoruz.

Toplumların bu gelişim dönüşümleri ile günümüze kadar gelen ve hayranlık uyandıran eserlerinin aynı yıllarda yapılması, aynı döneme denk gelmesi bir tesadüf olabilir mi? Rönesans ve reformlar aynı zamanda hayallerin sanata, mantığın görkeme, dolayısı ile halkın gelişime dönüşme yıllarıdır.

Leonardo da Vinci, Michelangelo, Darwin, W. Morris, Anton Gaudi, Walter, Rembrandt, Johan Sebastian Bach, Vincent van Gogh her biri iç dünyasını, öne çıkartarak kendi sanat akımlarıyla, toplumlarının değişimine, dönüşüme damga vuran yüzlerce sanatçıdan bir kaç isimdir.

DöNüŞüM SANATSIZ OLAMAZ

Aslında, bir yandan çılgın bir hızla yaşamımıza giren, dijitalleşme, sanallaşma, yapay zeka, giyilebilir teknolojiler, internet sayesinde bir saniyede aşılan mesafeler, robotlar, hologramlar, nano teknoloji ile birleşen mikro biyoloji, genetik kodların farklı yazılmaları, kök hücre tedavileri, enerjide ki yeni boyutlar, 3 boyutlu yazıcılar, 4/5 boyutlu algılayan lensler, artık sanal değiller.

Dijital izlerimiz öylesine gerçek ki hiç bir sesin kaybolmadığını ve hatta seslerin ayak izleri olduğunu biliyoruz. Sanalla gerçek birbirine girdi derken aslında bahsedilen tam da bu. Zira artık bunların hiç birini konuşmuyor her gün artan bir algıyla öğreniyor ve yaşıyoruz.

Ayaküstü tanıştığınız biri size yeni bir ikon veya uygulama kullanımı öğretirken el kadar telefonlarla kendi başımıza becerebildiklerimiz, kendimizi bile hayrete düşürüyor. Birçok defalar kendi kendimi tebessüm ederken veya takdir ederken yakalıyorum. öte yandan su vermeyi unuttuğum için solan çiçeğimi üzüntüyle bir yenisi ile değiştirirken Yaratan’ın mucizesine yeteri kadar zaman ayırmadığımızı düşünüyorum.

çöpten adam dahi çizemeyen, hiç bir müzik aletini hakkını vererek çalamayan ve el becerisi olmayan biriyim o yüzden sanatçılara “Yaratan’ın dokunduğu insanlar” gözüyle bakarım. Bu sözlerim her yapılanı takdir ederim anlamına gelmesin ama artık daha az sanat ürettiğimize inanıyorum.

Dijitalleşme bizim öğrenim kapasitemizi zorlayarak büyütürken sanat yaratma ve hayal kurma algılarımıza zarar veriyor diye düşünüyorum. Yaklaşık iki saatlik bir dijital yolculukta karşıma çıkan renklerin ve görsellerin öğreti ve çokluk tatminini bir tiyatroda bulamayacağım düşüncesiyle irkiliyorum.

Küçüklüğümde sinema, tiyatro, benim hayal gücümün hayata geçmiş halleriydi ve yeni hayallerin tohumlarını atarlardı. Her gidişim bir başka Avatar alemine geçişimdi, şimdilerde bunu dijitalleşme ile dolduruyoruz. çaresiz hepimiz bu dev Matris’in bir parçası olduk. Bunun farkına varan Hollywood kendi idamesi için, teknolojiyi, filmin hikâyesiyle birleştirerek seyircinin adrenalin seviyesini yükseltirken ilgiyi de elinde tutmaya çalışıyor.

Dijitalleşme bizi dünya ile entegre ederken hayır yalnızlaştırmıyor, tam tersi öğreniyor ve eğleniyoruz ama asıl tehlike hayal gücümüzü sınırlandırıyoruz, sanattan uzaklaşıyoruz, ruhumuzu fakirleştiriyoruz, inançlarımızı sınırlıyoruz. Tembelleşiyoruz. En güzel örneği, her saniye ve hiç bir tereddüt yaşamadan 140 harfle dünyaya duyurduğumuzu sandığımız düşünceleri eyleme geçirmek için aynı samimiyeti ve çabayı gösteremiyoruz. Alışılagelmiş yaklaşımlar yıkılıyor, artık her şeye bambaşka gözlerle bakmak gerekiyor, farklı ve cesur düşünceden ziyade, bunu hayata geçirebilenin kazandığı bir döneme girdik. Hızın kazanacağı bir dönem bu.

“SANAL SERGİ” İLE ESERLERE YENİ BOYUT

İşte tam da bu noktada SANATI ihmal etmek en büyük hatamız olacaktır. Yenilikçi, değişen, gelişen, gelecekçi bakış açılarımıza hayal gücümüzü, tutkularımızı eklememiz gerekiyor. Kalıplarımızı kırmamız, içimizde ki Yaradan’dan taşıdığımız “yaratıcı sanatçıyı” dışarı çıkarmamız gerekiyor.

Bu bağlamda, sanatçılar da, bu dijital nesli kazanmak ve onlarla kucaklaşmak için, teknolojinin nimetlerinden faydalanmalıdır. ücretli “Sanal Sergi” bir ileri aşaması online satış, online müzayede, sanatçıya yeni ziyaretçiler ve eserlerine yeni boyut kazandıracaktır.

Sanatçı da hem manen hem de madden mutlu olurken hayat idamesi sorun olmaktan çıkacaktır. Bu fikrimin hayata geçmesini umut ediyorum. Böylece yeni jenerasyon ile aralarında köprü oluşmasını genç nesilin hayal gücüne sanatın katkı vermesini umut ediyorum.

Toplumundan SANATI çıkarırsanız tüm kelimeler anlam ve önemini yitirmekle kalmaz toplum vasatlaşır ve gelişemez.

Dünyaya kalıcı eserler bırakacak sanatçılar olmadan toplumsal değişimi, dönüşümü ve gelişimi sadece girişimci ve dijitalleşen teknolojiyle yapamayız.

Hayallerinizi özgür bırakın.

Kadın Gözüyle

Zuhal Mansfield

DEİK / Türk Mısır İş Konseyi Başkanı

TMG DOĞALTAŞ Madencilik

mansfield@turcomoney.com

2 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • BARIŞ EREN
    17 Mayıs 2015 14:48 - Reply

    YAZINIZIN KONULARI ÇOK DEĞERLİ BU KONUYU ANLIYACAK PROFSENEL İNSANLARIMIZLA ÜLKEMİZİ AYAĞA KALDIRABİLİRİZ ÜLKEMİZİ BEN ARAŞTIRMAMDA 69 SENE İÇERİSİNDE SEÇİLMİŞ LİDER VE YÖNETİCİLERE BAKILDIĞINDA ÜLKEMİZİN KALKINMA PROJELERİNİ GÜNÜ KURTARMA YÖNTEMLERİNİ HEP ÖN PLANA ALDIKLARINDAN DOLAYI ÜLKEMİZİN GÜZEL TOPRAKLARINI TARIMI SANAYİ KURUMLARINI YERLEŞİM ALANLARINI İÇ İÇE GETİRDİKLERİNDEN ÜLKEMDEKİ GERİ KALMAMIZIN ÖNÜNE HEP BARAJ KONULMUŞ TABİ MECLİSE GÖNDERİLENLERDE AMATÖR OLDUKLARINDAN DOLAYI ÇIKARTILAN YASALAR KANUNLAR UYGULAMALAR AKSAK GİTTİĞİNDEN ÜLKEMİZİN GELİŞMESİNDE EĞİTİMİNDE SANATTINDA TRUZİMMİNDEYER ALTI YER ÜSTÜ MADENLERİMİZİN DEĞERLERİNİDE İYİ İŞLETEMEMEKTEN HEP SINIFTA KALINDIĞI GİBİ HER SEÇİM ÖNCESİ VEYA SONRASINDA LUZÜMSÜZCE HARCANAN PARALAR AYRICA YAPILAN DÜZGÜN İŞLETMELERİNDE ÇALIŞMASINA KARŞI KONULMASI GÖRÜLMEKTE BU KONUYA TÜRKİYE ODALAR BİRLİĞİ SANAYİVE TİCARET VE DİĞER BÜTÜN ODALARDA BU KONUDA UZUN VADELİ 20,30 SENE UYGULAMAYA GEÇECEK PLANLARI OLMADIĞI GİBİ BİZLERİ YÖNETEN İKDİDARLAR BELEDİYELER KURUMLARIN YANLIŞLIKLARINDAN DÜNYA TİCARETİNDE SÖZ SAHİBİ OLMAMIZDA ENGELLENMEKTEDİR BAĞZI SANAYİCİ VE KURUM LARIN KENDİ ÇABALARI İÇERİSİNDE BAŞARI SAĞLANMASI ÇOĞALMASI GEREKMEKTEDİR BİZ 7 SENE EVEL FORMİLE YARIŞ PİSTİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK ADAMLARIN ÇOK GÜZELBİR TESİS OLUŞTURDUNUZ DEDİLER TEŞEKKÜR ETTİLER AMA….! SONRASINDA ÇALIŞTIRILMASINI REKLAMINI YANLIŞ UYGULAMA BEYANATLARI SONRASI BU GÜZEL TESİS KADERİNE TERKEDİLDİ YAZIK BENİM ÇOK EMEĞİM OLDU İŞ ADAMLARI VE İŞ BAYANLARIMIZIN BİRLİKTE OLUŞTURULMASI GEREKEN GELECEĞİN İŞLETMELERİ ADI ALTINDA ÜLKEMİZİN GENEL ANALİZİ ÇIKARILARAK HAYATA GEÇİRİLMESİNİ TALEP EDERİM SİZE MAİLLE ULUSLAR ARASI SERBET FUARCILIK KURULMASI PLANI PROJEMİ GÖNDERECEĞİM YENİ BİR GELİŞMEKONUSU ETOPYA ÜLKESİ SANAYİ KURULMASINDA %70 MUAFİYET VE YERLEŞİM ALANI VERMEKTE KALAN %30 DA BU ÜLKEDE SANAYİ KURMAK İSTİYENLERE HAK TANIMASI BU KONUYU BUNLAR YAPIYORDA BİZ NEDEN YAPAMIYORUZ BU KONU DERİNLEMESİ YAPILMALIDIR. SAYGILARIMLA NAFTA KİMYA İTH.İHRACAT DANIŞMANI EMEKLİ POAŞ GÜMRÜK ŞEFİ SİVİL TOPLUM BŞK KOCAELİ ÇEVRE KOMİSYON ÜYESİ DEKMAK.ORG KOCAELİ AFET KURTARMA D. BŞK GÖRÜŞMEK ÜZERE SAYGILARIMLA

  • Ahmet Aslantaş
    18 Mayıs 2015 00:51 - Reply

    “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” Sanat demek esinlenmek demek, esinlenmek ise yenilik ve gelişim için açılan kapılar demektir.Sizinde bahsettiginiz gibi hızla dijital bir ortama sürüklenen insanlık sanatın en önemli ilham kaynağı olan zaman mefhumu nu kaybetmekte

  • Site Haritası