İSTANBUL (AA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi programını özünü sanayide yapısal, yeşil ve dijital dönüşümün oluşturduğunu belirterek, "Çağın en rekabetçi ekonomilerinin gündemi neyse bizim gündemimiz onlardan zerre kadar farklı değildir. Program da tamamen o çerçevede hazırlanmıştır." dedi.
Şimşek, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, vergi politikalarıyla kayıt dışılıkla mücadelede "amasız" ve "amansız" bir döneme girmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Bakanlık olarak yapay zeka kullanımına önem verdiklerini dile getiren Şimşek, "Türkiye'deki bütün vergi mükelleflerini yapay zeka vergi müfettişleri tarafından denetleyip, onu bir rapora dönüştürüp, bu raporu mükellefe gönderip, 'Bizim algoritmalarımız sizinle ilgili şu çalışmayı yaptı, itiraz edeceğiniz hususlar var mı?' demek için altyapı hazırlıyoruz. Bir ekip kurduk, bu konuda kapasitemiz nedir, ona bakacağız. Yoksa dışarıdan destek alacağız." dedi.
Amaçlarının vergilendirilmemiş bir alan bırakmamak, vergide adaleti ve etkinliği sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, "Çok güçlü şekilde kayıt dışı olanlar üzerinden bu vergi adaleti sağlanacak." diye konuştu.
Şimşek, bazı ve muafiyet ve istisnaları gözden geçirdiklerini belirterek, kayıt dışılıkla mücadelenin kendileri için en önemli gündem maddesi olduğunu vurguladı.
– "Reformlar sayesinde Türkiye'nin milli geliri çok daha hızlı artacak"
Bu şekilde kamu borcunu düşük tutacaklarını ve açığı milli gelire oranla yüzde 3'ün altında tutup, reformlara ve yapısal dönüşüme kaynak sağlayacaklarını anlatan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Sürdürülebilir cari açığı uzun uzun anlattım. Döngüsel faktörler üzerinden değil, yeni sanayi politikası ve enerjide dönüşüm üzerinden sağlamayı ümit ediyoruz. Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisi arkadan ve önden birtakım rüzgarlarla yani bazı sorunlar ve fırsatlarla karşı karşıyadır. Dünyada ABD ve Çin arasındaki jeostratejik rekabet kırılmalara yol açıyor. Büyük ihtimalle bu kırılmalar büyüyecek ve devam edecek. Bu, ticarette, tabii korumacılığı, parçalanmayı beraberinde getiriyor. Yine dünyada çok ciddi bir kamu borcu var. Faizler düşükken kamu borcu sorun değil ama faizler yüksek seyredecekse korumacılık nedeniyle enflasyon yüksek kalacaksa, o zaman büyümenin önünde çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Bunlar küresel büyümeyi aşağı çeken faktörlerdir. Küresel büyümeyi yukarı çekecek faktörler, aslında çok basit. Yapısal reformlar ve yapay zekaya ilişkin çok büyük beklentiler var."
Sermaye piyasalarının derinleştirilmesinin dezenflasyonla hızlanacağını bildiren Şimşek, kamu maliyesiyle ilgili olarak Avrupa Birliği (AB) müktesebatıyla uyumlu yeni bir kamu ihale reform çalışmasını büyük oranda tamamladıklarını ifade etti.
Şimşek, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) prensiplerine uygun olarak kamu iktisadi teşebbüslerinin yönetişim modelini gözden geçirdiklerini anlattı.
Yeşil ve dijital dönüşümün önemine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"Biz asla dünyadaki bu değişimi, dönüşümü ıskalayamayız. Onun için bu programın temelinde, kalbinde, verimlilik artışı var, rekabet gücü artışı var, bunun üzerinden de daha yüksek potansiyel büyüme var. Bu reformlar sayesinde inanıyoruz ki, Türkiye'nin milli geliri çok daha hızlı bir şekilde artacaktır. Demografik avantajımız bize benzer ülkelere göre hala iyi. Önümüzdeki 10 yıl da hala sınırlı da olsa bir fırsat penceremiz var. Özellikle kadınların iş gücüne katılım oranını artırmak, bu konuda yoğun bir çalışma içerisine gireceğiz. Eğer biz kadınların iş gücüne katılım oranında OECD ortalamalarını yakalarsak Türkiye'nin milli geliri yüzde 20 daha yüksek olacak."
– "Makro finansal istikrarı kalıcı şekilde tesis etmeliyiz"
Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya ile Türkiye'nin hem yakın hem de dost olduklarını anlatan Şimşek, "Dolayısıyla Türkiye'nin yakın ülkelerden ve dost ülkelerden tedarikten faydalanacağını düşünüyorum. Bunun için makro finansal istikrarı kalıcı bir şekilde tesis etmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, aktif sanayi politikaları konusunda da çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:
"Buradan açık çağrıda bulunuyorum. Hem sizlere hem de dünyadaki bütün girişimcilere. Biz 284 ürün belirledik. Bu ürünlerin tamamı, orta yüksek ve yüksek teknoloji. Türkiye'nin dış ticaret açığının önemli bileşenleri. Belirlediğimiz 284 ürün, Türkiye'deki dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 45'ine tekabül ediyor. Tamamen kurala, somut ölçütlere dayalı, hiçbir müdahalenin olmadığı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yürüttüğü Yatırım Taahhütlü Yatırım Kredisi. Buyurun, başvurun. Ölçeği, ihracata konu olabileceğini ortaya koymanız lazım. Basit kriterler. Gelin, başvurun."
Şimşek, ekonomi programına yönelik eleştirilere yanıt vererek, "Bizim programımızın özü sanayide dönüşümdür, yapısal, yeşil ve dijital dönüşümdür. Çağın en rekabetçi ekonomilerinin gündemi neyse bizim gündemimiz onlardan zerre kadar farklı değildir. Program da tamamen o çerçevede hazırlanmıştır." diye konuştu.
Bu sene programı güncelleyip eylül başında paylaşacaklarını bildiren Şimşek, "Daha yapacak çok işimiz var, zorlu bir dönemi geride bıraktık. Daha epey mesafe kat etmemiz gerek. O alanlardan bir tanesi AR-GE harcamalarıdır. AR-GE harcamalarının artması lazım ama size her türlü teşviki veriyoruz. Dünyada daha iyi bir teşvik varsa getirin bizim önümüze koyun." ifadesini kullandı.
Şimşek, TÜSİAD'ın eğitimle ilgili tespitlerine değinerek, "PISA sınavı sonuçlarına bakalım. Son 20 yılda muazzam bir iyileşme var. Türkiye, hem okumada hem matematikte hem de fende PISA puanlarında OECD'yle arayı önemli ölçüde kapatmıştır. Çünkü derslik başına düşen öğrenci, öğretmen başına düşen öğrenciyle biz OECD ortalamasını yakaladık. Kaliteyi artırmak için de yoğun bir çaba içerisindeyiz." diye konuştu.
– "Dünyanın en cömert teşviklerini veriyoruz"
Şimşek, ülkede AR-GE harcaması yapmak için her türlü teşvik bulunduğuna işaret ederek, "İSO'nun ilk 500'de AR-GE harcaması yapan şirket sayısında 2012'den bu yana çok fazla bir şey değişmemiş. Halbuki dünyanın en cömert teşviklerini veriyoruz." diye konuştu.
Ülkede altyapı yatırımlarını önemli ölçüde tamamladıklarına dikkati çeken Şimşek, "Bizim şimdi en büyük önceliğimiz sanayi üslerinin demir yoluyla, karbon ayak izini düşürecek, rekabet gücünü artıracak şekilde limanlara bağlanmasıdır. Bunun için de en büyük önceliğimiz önümüzdeki dönemde demir yolları olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, yeşil dönüşüme verdikleri öneme işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye, 2003-2024'ün ilk çeyreği döneminde 893 milyar dolarlık enerji ithalatı yapmıştır. Muazzam bir rakam. Dolayısıyla biz bunu bir nebze olsun yeşil dönüşümle azaltabilirsek Türkiye kendisini çok farklı şekilde küresel rekabet liginde konumlandıracak. Onun için yeşil dönüşümün gerekliliği çok net şekilde ortadadır ve bu konuda yine gerekeni yapıyoruz. Enerjide, yenilenebilir enerjinin payı yüzde 55'e çıktı, yüzde 62'ye çıkacak. Nükleerle birlikte ciddi şekilde enerjide de dışa bağımlılığımızı azaltmış olacağız."
(Bitti)
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.