Değerli Turcomoney okuyucuları, bu ay söz dünyaca ünlü kukla üstadı Cengiz Özek’te: Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarına duyduğum ilgi yolumu çok önemli isimler ile kesiştirdi. Ord. Prof. Süheyl Ünver, Cahide Keskiner, Melek Antel ve Semih Irteş’ten tezhip, minyatür ve kalem işi üzerine dersler aldım.
Hocam Semih İrteş denetiminde Topkapı Sarayı-Hırka-i Saadet Dairesi, Sultanahmet Camii, Yeni Camii, Kapalı Çarşı-Sandal Bedesteni, Aya İrini Kilisesi gibi önemli tarihi eserlerin süsleme restorasyonlarında kalemkar olarak yer aldım.
Müşfik Kenter, Haluk Kurdoğlu, Erol Keskin, Şükran Güngör gibi ünlü aktörlerle aynı sahneyi paylaştım. Çesitli oyunların afiş ve kostüm tasarımlarını yaptım. Müşfik Kenter’in oynadığı “Bir Garip Orhan Veli” adlı oyunu için tasarladığım afiş unutulmazlar arasında yerini aldı.
Karagöz oyunlarına, kendi tekniğimi ve yorumumu getirmek sureti ile tempolu, etki ve tepki ile ilerleyen, bilinenden bilinmeye bir yolculuğu içinde barındıran bir yaklaşımla beş kıtada, 50’ye yakın ülkede 150 civarı şehirde sayısız gösteriler gerçekleştirdim.
Değerli Turcomoney okuyucuları,
Bu ay köşeme dünya çapındaki ipli kukla üstadı UNESCO Kültür mirası belgesine sahip yakın arkadaşım Cengiz Özek’i konuk etmek istiyorum.
Cengiz Özek’in bu ilginç öyküsünü beğeniyle okuyacağınızı ümit ediyorum.
“1978 senesinde daha henüz bir ortaokul öğrencisi iken Karagöz üstadı Ragıp Tuğtekin’in öğrencisi resim öğretmeni Ali Kıyak’tan deve derisinden Karagöz figürlerinin yapımını öğrendim. Şahsi çabalarımla, belli bir ustam olmaksızın, kendi yöntemimle Karagöz oynatmaya başladım. İstanbul Atatürk Kitaplığı açılışında arkadaşım Uğur Göktaş ile beraber oynattığım klasik Karagöz oyunu “Abdal Bekçi” ile profesyonel hayata adımımı attım.
Henüz çocukluk yaşlarımda tanıştığım geleneksel Türk kuklası Karagöz üzerine ilk sergimi yine, 1981 yılında 17 yaşında iken bugünkü Galatasaray’da bulunan Yapı Kredi Kültür Sanat’ın karşılığı Kazım Taşkent Sanat Galerisinde açtım. Dönemin idarecileri Vedat Nedim Tör ve Nurhayat Berker hanıma genç yaşımızda bize verdiği destekten ötürü hala minnettarım.
KARAGÖZ SANATIMIZI DÜNYA ÜZERİNDE MERAKLILARIYLA BULUŞTURDUM
Serginin gördüğü̈ ilgi üzerine “Karagöz Sanatımız” başlıklı Karagöz figürlerinden oluşan sergiyi, başta Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya Müzesi olmak üzere özel galerilerde de sergilemeye devam ettim. Bugüne dek 30’un üzerinde açtığım sergiler arasında, yurtdışında da İtalya-Roma (1996), Fransa-Strasburg (1997 ve 1999), Colombia-Cali (2003), Almanya-Leipzig (2008) ‘te açtığım sergilere vurgu yapmak isterim.
Bu sayede Karagöz sanatımızı dünya üzerinde meraklılarıyla buluşturma imkanı yaratmış oldum. Bugün deve derisinden imal ettiğim Karagöz figürlerim Hollanda Dünya Kültürleri Müzesi, Pakistan Lahor Kukla Müzesi, Tayvan Kukla Müzesi, Doha İslam Eserleri Müzesi, İspanya Tolosa Topic Kukla Müzesi, Almanya Stuttgart Linden Müzesi kukla koleksiyonlarında yer alıyor.
Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi’nde açtığımız sergide Hollanda Dünya Kültürleri Müzesi yetkilileri serginin tüm koleksiyonunu 1981 senesinde satın almış ve etnoğrafik koleksiyonlarına dahil etmişti.
Aradan neredeyse kırk sene geçmesinin ardından 2020 senesinde aynı müzenin Etnoğrafik koleksiyonu ile ilgili kalıcı bir sergi düzenlediği bilgisi tarafıma ulaştı. Müzenin küratörleri serginin Karagöz seksiyonunda bir Karagöz oyununu da video kaydı olarak sergilemek istiyordu.
ROTTERDAM’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN BİR ÇEKİMLE “ÇÖP CANAVARI” ADLI OYUNUM DA SÜREKLİ SERGİDE YERİNİ ALDI
Bu vesileyle Hollanda’nın Rotterdam kentinde gerçekleştirilen bir çekimle “Çöp Canavarı” adlı oyunum da bu sürekli sergide yerini aldı. Böylelikle Hollanda’da pek çok genç ve sanatsever ile sürekli biçimde bu oyun buluşabiliyor. Karagöz tasvirleri tozlu raflarda değil dünyanın dört bir yanında izleyicisi ve sevenleri ile canlı canlı anlık buluşma fırsatı yakalıyor. Bu oyunun baş karakteri de bu buluşma vesilesiyle kırk yıl önceki tasvirlerim arasında güncel haliyle yerini aldı. Kırk yıl önceki plastik yorumlarımın ve kırk yıllık tecrübenin neticeleri ile gerçekleştirdiğim tasarımların aynı koleksiyonda farklı jenerasyonlarla buluşması benim için ayrı bir gurur kaynağı.
Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarına duyduğum ilgi yolumu çok önemli isimler ile kesiştirdi. Ord. Prof. Süheyl Ünver, Cahide Keskiner, Melek Antel ve Semih Irteş’ten tezhip, minyatür ve kalem işi üzerine dersler aldım. Hocam Semih İrteş denetiminde Topkapı Sarayı-Hırka-i Saadet Dairesi, Sultanahmet Camii, Yeni Camii, Kapalı Çarşı-Sandal Bedesteni, Aya İrini Kilisesi gibi önemli tarihi eserlerin süsleme restorasyonlarında kalemkar olarak yer aldım.
Bu çok disiplinli estetik tecrübeler Karagöz Sanatı’nda gerçekleştirdiğim tasarımlarda özgün bir istikamete yönelmemde sanatıma büyük katkılar sağladı.
Geleneksel Türk Tiyatrosu Karagöz üzerine yaptığım çalışmaları Modern Tiyatro kurallarıyla sentezlemek istediğim noktada, 1986 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro bölümüne öğrenci olarak girdim. Mezun olduktan sonra, Devlet Tiyatroları, İstanbul Şehir Tiyatroları, Bakırköy Belediye Tiyatroları, Dormen Tiyatrosu ve Kenter Tiyatrosu’nda oyuncu, yönetmen ve yönetici olarak görev aldım.
“BİR GARİP ORHAN VELİ” İÇİN TASARLADIĞIM AFİŞ UNUTULMAZLAR ARASINDA YERİNİ ALDI
Beklan Algan, Tunç Yalman, Haldun Dormen, Ali Taygun, Macit Koper gibi yönetmenlere asistanlık yapma fırsatı yakaladım. Müşfik Kenter, Haluk Kurdoğlu, Erol Keskin, Şükran Güngör gibi ünlü aktörlerle aynı sahneyi paylaştım. Kenter Tiyatrosu’nda sahnelenen Nazım Hikmet’in “Kuvay-i Milliye Destanı”, Michael Frayn’ın “Oyunun Oyunu”, Turgut Özakman’ın “Fehim Paşa Konağı”, Alan Ayckbourn’un “Görünmez dostlar”, Michael Frayn’ın “Sesler, Ziller, Bizler” gibi birçok oyunun dekor tasarımlarını gerçekleştirdim.
Çesitli oyunların afiş ve kostüm tasarımlarını yaptım. Müşfik Kenter’in oynadığı “Bir Garip Orhan Veli” adlı oyunu için tasarladığım afiş unutulmazlar arasında yerini aldı.
Modern bir yaklaşımla yazdığım “Çöp Canavarı”, “Büyülü Ağaç” ve “Sihirli Lamba” adlı Karagöz oyunlarım ile Türk Gölge Tiyatrosu Karagöz’e yeni bir bakış açısı kazandırma gayreti içinde oldum. Kukla oyunu olarak kaleme aldığım “Benim Küçük Yıldızım” isimli çocuk oyununu İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda dev kuklalarla ve siyah tiyatro tekniği ile sahneledim.
Bu vesileyle “Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği’nin” kurucuları arasında kabul edildim. Benzer teknikle suyun oluşum evrelerinin serüvenini anlatmaya çalıştığım “Damlaların Dansı” adlı oyunumla yardımlaşma, dayanışma ve ortaklık duygusuna vurgu yaptım. Taipei Uluslararası Sanat Festivali bünyesinde Taiyuan Puppet Theatre Company, Beijing Shadow Troupe işbirliği ile “Shadows of Love” isimli oyuna Cengiz Özek Gölge Tiyatrosu ile Karagöz’ün başrolde yer aldığı gösteri bünyesinde festival açılış gösterisi olarak katıldım.
DÜNYANIN ÇOK ÖNEMLİ SANATÇILARI İLE KENDİ SANATIMI ORTAK PRODÜKSİYONLAR İLE BULUŞTURDUM
Dünyanın çok önemli sanatçıları ile kendi sanatımı ortak prodüksiyonlar ile buluşturmaya devam ettim (Sarajevo Gençlik Tiyatrosu Poroziste Mladih, Sihirli Lamba – Polonya Tiyatro Kubus Cinnamon Markets, Shadow light Productions Larry Reed Taiyuan Puppet Theatre Company Cengiz Özek Gölge Tiyatrosu işbirliği ile Silk Roads isimli prodüksiyonları farklı kültürlerin izleyici kitlesi ile buluşturmayı başardım.
1998 yılında Türk Tiyatrosuna ve seyircisine, kukla tiyatrosunu tanıtmak amacıyla, her yıl düzenli bir şekilde devam etmesi planlanan “İstanbul Uluslararası Kukla Festivali’ni oluşturdum. Türk Kuklasına katkıda bulunanlara “Festival Onur Ödülü” vermek suretiyle kuklaya ilgi duyulmasını sağlama çabası içinde bulundum. Kurulduğu tarihten bu yana 23 defa gerçekleştirilen festival 200 uluslararası ekip ve 2500 civarı Kukla Sanatçısını ağırlayarak Türk Sanat Dünyasına önemli katkılarda bulundu.
50’YE YAKIN ÜLKEDE 150 CİVARI ŞEHİRDE SAYISIZ GÖSTERİLER GERÇEKLEŞTİRDİM
Karagöz oyunlarına, kendi tekniğimi ve yorumumu getirmek sureti ile tempolu, etki ve tepki ile ilerleyen, bilinenden bilinmeye bir yolculuğu içinde barındıran bir yaklaşımla beş kıtada, 50’ye yakın ülkede 150 civarı şehirde sayısız gösteriler gerçekleştirdim. Kendi yazdığım çevre sorunlarını konu alan Karagöz oyunlarıyla bine yakın gösteri yaptım. Konferanslar verdim, Karagöz üzerine yapım ve oynatım atölyeleri gerçekleştirdim.
Çalışmalarımdan dolayı, 2003 yılında, Terakki Vakfı Tiyatro Festivali “Tiyatro Onur Ödülü”, 2008 yılında UNIMA (Dünya Kukla Birliği) Macaristan “En İyi Geleneksel Tiyatro Yorumu” ve UNIMA Türkiye “Başarı Ödülü”, 2009 yılında Ankara Eleştirmenler Birliği “Jüri Özel Ödülü”, Warsava Puppet Festival (Puppet is a Human too) “En İyi Aktör”, Festival Of Solo Puppeteers (Lodz, Polonya) “Unima Polonya Ödülü”, 2010 yılında Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği “Başarı Ödülü”,2011 yılında Tandarika Kukla Festivali – Romanya “En İyi Oyun”, 2012 yılında Hanoi Uluslararası Kukla Festivali, “En Iyi Aktör” ve “En Iyi Yazar” ödüllerine layık görüldüm.
Halen, kurucusu olduğum “İstanbul Karagöz Kukla Vakfı” başkanlığını, “Uluslararası İstanbul Kukla Festivali” Genel Sanat Yönetmenliğini, “İstanbul Kukla Müzesi -Tiyatrosu” kuruluş hazırlıklarını sürdürüyorum ve dünya çapında gösterilerimi turneler ile devam ettiriyorum
Bengü Bilik
İş insanı, Eş, Anne, Anneanne
BEZE GROUP&BEZE3D Digital
TÜKETİCİ DİYALOG DERNEĞİ
bilik@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.