Son Haberler

“Kaşık düşmanının, kaşık üretebileceğini kabullenmek”

Türkiye’de kadınların girişimci olabilmesi için gereken yasal zemin hazır ama içimizdeki girişimci ruhun harekete geçmesinde sosyo-kültürel ve kişisel güvenle alakalı sorunlarımız var. Aşmamız gereken en büyük engel bu.

İstanbul‘da hayat ilginçtir; ya yoğunsunuzdur, ya da denizi seyrediyorsunuzdur. 2013‘ e girdiğimizden beri iki tam gün aynı şehirde kaldığımı hatırlamıyorum sosyal medya takipçilerim, “takip edemez olduk” diye mesajlar atıyorlar ama gittiğim yerlerden aldığım neticeler, karşısında katiyen yorulmuyorum. Mart ayında Türk Kadın Girişimcileri adına katıldığım uluslararası konferanstan Lübnan/ Beyrut ve Filipinler/Cebu‘dan sizlerle paylaşmak istediklerim şöyle;

Lübnan/Beyrut;

Yurtdışındaki 23 yıllık hayatımda karşılaştığım uluslararası firmaların birçoğunda Lübnanlı CEO’lar vardır. Doğdukları andan itibaren 3 dilli olan bu yenilikçi ırkı nasıl tarif ederim bilmem. ülkenin siyasi yapısı, geçmişi ve şimdiki hedefleri malum. Beni ilgilendiren yanı ise ülkenin dünyanın her tarafına yayılmış “Girişimcileridir… “

Gurbet bu adamlar içindir sanki, dünyanın neresine giderseniz gidin , o ülkedeki yabancı yatırımcıların ilk tercihidir Lübnanlılar. İngilizce, Arapça, Fransızca bilen ve teknoloji ile barışık bu gurbetçi girişimciler aynı zamanda disiplinli ve çalışkandırlar. Beyrut‘ta NAWF tarafından organize edilen Firs Layd’nin himayelerinde “Girişimcilik ve Kadın Gücünü Ekonomiye Kazandırmak” konulu panele davet edildiğimde, bu ülkenin kadınlarını da tanımak adına tereddütsüz kabul ettim. Uluslararası katılımlı olan bu toplantıda Lübnanlı kadınlar da, tıpkı erkekleri gibi 3 dilli, yenilikçi ve inanılmaz bir uyum içindeydiler.

Peki neden oradaydık?

Zira tabanda sorunumuz aynıydı. ülke nüfusunun yarısı olan kadınları iş dünyasına kazandırmakta zorlanıyorlar ve girişimci olmalarını sağlamanın bir yolunu arıyorlardı. Bu doğal, donanımlı kadınların girişimci olmaları an meselesi ama değiştirilmesi gereken yasalar, yapılması gereken reformlar o kadar çok ki. Kadın çocuğu için bankada hesap bile açamayacak kadar engelli.

Bizdeyse durum neredeyse tam tersi, girişimci olmamız için gereken her yasaya, her hukuka sahibiz ama içimizdeki girişimci ruhumuzun harekete geçmesinde sosyo-kültürel ve kişisel güvenle alakalı sorunlarımız var. Kısaca dedemin söylediği gibi önemli olan, “kafalardaki kaşık düşmanının, kaşık üretebileceğini kabul etmek ” aşmamız gereken en büyük engel bu.

Kadının iş gücünü ekonomiye katmak artık bir “Dünya Sorunudur” ve bu sorunu çözen ülkeler geleceğin ekonomisinde sağlam duracaklardır.

kasik_dusmaninin_kasik_uretebilecegini_kabullenmek.jpg

Cihan Candemir, Filipinler Cumhurbaşkanı Yardımcısı Jejomar Binay, Zuhal Mansfield

Filipinler/CEBU

27. CACCI toplantısı bu yıl Cebu Adası’nda yapıldı. Tam tamına 11 yıl bu 7.000 adadan oluşan ülkeye bir saatlik uçuş mesafesinde yaşadım, kısa tatillerde kaçma destinasyonumdu . Tatil ve dinlence ruhuyla gittiğim adalarda ülke ekonomisi ile ilgilenmek aklıma bile gelmedi. Bu seferki gidişim bir görev çerçevesinde olunca başka bir gözle bakmak kaçınılmaz oldu. Dünyanın 11. En kalabalık ülkesi olan Filipin Adaları tarıma uygun arazilere sahip değil ve başta gıda olmak üzere aklınıza ne geliyorsa ithal ediyor. Büyükelçimiz Sayın H. Pınar Işık hanımefendiyle yaptığımız görüşmemizin sonucu ortaya uzun bir liste çıktı.

1- Her türlü kuru ve işlenmiş gıda ürünleri

2- İnşaat malzemelerinin her türü

3- Tarım ve Tekstil Makinaları

4- Pimapen ve Alüminyum doğramaların tümü

5- Traktör

6- Kumaş ve Havlular

7- Otobüs, Minibüs ve Ticari araçlar

8- Raylı Sistem araçları

“çin‘e bu kadar yakın olan bir ülkeye bunları nasıl satabiliriz ” sorusu benim de aklıma geldi ama Büyükelçimiz; yukarıda saydıklarımın hepsini Avrupa’dan aldıklarını, çin’le alışveriş yapmadıklarını söyledi. Nakliyenin sorun olacağını zannetmiyorum zira navlun fiyatları çin‘den gelen ve çin‘in ithalat ihtiyacı olduğu için dönmek zorunda olan konteynerler, dönüş yolunda navlun/nakliyesi 1/4 gibi uygun fiyatlarda. En kısa zamanda kurum ve kuruluşların bu ülkeye bir fuar organize etmesi atılacak en güzel adım olur.

Zuhal Mansfield
DEİK/Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı

mansfield@turcomoney.com

3 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • Engin Evren
    1 Nisan 2013 23:04 - Reply

    dünyanin 11.kalabalık ülkesi iyi bir pazar ve istedikleride temel ihtiyaç malzemeleri yani olmazsa olmazlar…umarim Türkiye olarak orada iyi bir pazar hakimiyetimiz olur…

  • leyla fatma güngör
    1 Nisan 2013 23:38 - Reply

    Zuhal hanım öncelikle basarilariniz ve bu ülkeye yaptıklariniz için kadın olarak sizi tebrik ediyorum sunu da bilmenizi isterim en iyi takipcilkerinizden biriyimTürk kadınına biçilen model evde yemek yapması cocklarına bakması dinle aakası olmiyacak sekilde özgürlükleri kısıtlanmasıiş hayatındaki kadinlarin işlerinde yaptıklari farklı bakiş acilaıyla basarıya yön almişlardirkadınlarimizin maddi acidan olanaklarinin kısıtlanması kendi hak larii tam olark bilmemesikadınında evlilik kurumunu bir sirket olrak görmesi üretmeden erkegin sirtından gecinmek istemesi bu bakş acişi degişmedigi müdddetce girişimci kadını zor buluruzöncelikle kadınlarin haklarina sahip cikip cesaretli olmalari gerekir

  • Ayla
    12 Nisan 2013 00:32 - Reply

    Zuhal hanım sizin Turcomoney’deki yazılarınızı yeni keşfettim ama bundan sonra sürekli okuycam ufkumun ve kadınların ufkunun gelişimi için siz bulunmaz bir nimetsiniz sağolun varolun

  • Site Haritası