Kazanmanın şifresi: Patente dayalı Ar-Ge

Kemal Yamankaradeniz

Patent, teknik problemlerin teknik çözümlerinin, ilan ile kamuya duyurularak yaygınlaşmasını sağlayan, belli bir süreliğine verilen tekel hakkıdır. Bu tekel hakkının belli bir süreliğine verilmesi ve kamuya duyurulmasından sonra bu teknik verilere erişimle teknolojik gelişmenin hızlanması sağlanıyor. Teknolojik yarışların hızlı olduğu bir dönem yaşıyoruz.

Yapılan yenilikler patentle korunurken, peş peşe gelen diğer yeniliklere yetişmekte zorluk yaşanıyor. Bu durum da milyonlarca teknik veri ve yeniliğin ortaya çıkması anlamına geliyor. Bu kadar güzel zenginlik kaynağının bilincinde olanlar, bir altın madenini işlercesine yenilerlerden yararlanmayı hedefliyor.

Hangi sektör olursa olsun, bir ürünü piyasaya çıkarmadan önce bir takım araştırmalar yapılmalı. ürünün satışı ile ilgili araştırmaların yanında korunması için de çeşitli çalışmalar yapılmalı. Bu çalışmalar “Sınaî Mülkiyet Hakları” çatısı altında toplanıyor. Sınaî Mülkiyet Haklarını, Marka Tescilleri, Tasarım Tescilleri ve Patent Tescilleri oluşturuyor. Sözkonusu çalışmalarla bir ürüne farklı isimler verebilir ve bunu koruyabilirsiniz. Ya da ürünün şeklini değiştirerek bunu koruyabiliriz.

Ama farklı bir teknik yenilik getirmek o kadar kolay olmuyor. Bundan dolayı patent ayrı bir yer tutuyor. Burada iki noktaya dikkat edilmeli! Birincisi Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vererek patent başvurusu yapmak; hem prestij, hem maddi kazanç sağlıyor. Bunun için Ar-Ge çalışmalarının patent odaklı yapılması lazım. İkinci noktada; “Ar-Ge yapmadan patent başvurularından nasıl yararlanabilirim?” sorusu akıllara geliyor. Bu sorunun cevabı, patent çalışmasının içindedir. Patent başvurularının çoğu ne yazık ki işlemler olumlu sonuçlandıktan sonra yıllık harçları ödenmemesi, belge ücretinin ödenmemesi, koruma sürecinin sona ermesi gibi nedenlerle iptal oluyor. Bunun sonucunda kamuya mâl olarak, herkesin yararlanması sağlanıyor. Bundan yaralanmak için iyi bir patent araştırması yapılması gerekiyor.

Aslında patent araştırmaları yaparken yeni geliştirmelerin de yapılması içten bile değil. Görüldüğü üzere her bir patent başka patentlerin doğmasının önünü açıyor. Bu durumda koruma süresi dolmuş, kamuya mâl olmuş eski başvurular tespit edilerek hayata geçirilebilir. Böylece istenilen zenginlik elde edilebilir. Dikkat edilmesi gereken husus, bu araştırma esnasında tespit edilen uygulamaların, hayata geçirilirken bir takım sorunlarla karşılaşılabilmesidir. Böylece yeni bir geliştirme yani yeni bir patent başvurusu gerekli hâle gelecek.

Kazanmanın yolunun patent başvuruları ve patente değer çalışmalardan geçtiği unutulmamalı. Hepimiz bu zenginlik kaynağının farkında olarak daha hızlı bir ekonomik gelişime katkı sağlamalıyız.

Güzel günler dileklerimle…

Marka Dünyası
Kemal Yamankaradeniz
Destek Patent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

yamankaradeniz@turcomoney.com