*Virüsün yayılmaya devam etmesi, tedavi için bir ilaç ya da aşı bulunmadıkça ve hayat normale dönmedikçe global ekonominin hızla daralarak resesyona girmesi beklenmektedir. Gelen öncü PMI verileri ekonomik verilerde dramatik bir ani duruşa ve görülmemiş bir üretim-tüketim durmasına neden olmuş görünüyor. Bu nedenle verilen tüm destek ve teşviklere rağmen riskten kaçış devam ediyor.
*Salgının kontrolünün uzun sürmesi durumunda Türkiye ekonomisi ve piyasalar güçlü negatif etkilenecek. Ancak, virüs salgının kısa sürede kontrol altına alınması ve hayatın normale dönmesi durumunda TL varlıkların güçlü duruşunu sürdürmesi bekleniyor. Özellikle, FED’den gelen güçlü faiz indirimi ve parasal genişlemeden TL’nin en fazla pozitif etkilenecek para birimi olması söz konusu olabilir.
*BİST 100 endeksinde ay içinde 80-82 bin bandının güçlü destek seviyeleri ve 92-94 bin aralığının ise direnç olarak çalışması bekleniyor. Endeksin bu aralık üzerinde tepki yükselişini 98-100 bin aralığına taşıması beklenir. Bu aralığa olası ay içi yükselişlerin ise satış fırsatı olarak değerlendirilmesi söz konusu olabilir.
*Aybaşındaki 1.700 dolar seviyesinden tam 250 dolar değer kaybederek 1.450 noktasını gördü. Ancak FED’in piyasayı paraya boğması altın fiyatlarına mutlaka etki edecektir. Ons fiyatının 1.600 dolar üzerinde kalması 1.700 ve 1.790 dirençlerini gündeme getirecektir. Aksi yöndeki hareketlerde ise 1.550 ve 1.480 destek noktaları takip edilebilir.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü hızla bütün dünya geneline yayılırken, 29 Mart itibarıyla enfekte olan sayısı 700 bini ve virüs nedeniyle ölenlerin sayısı ise 33 bini geçti. Çin virüsün yayılmasını kontrol altına alırken salgının yeni merkezinin ABD ve Avrupa olması ve henüz kontrol altına alınamamış olması endişelerin artmasına neden oldu.
Virüse karşı henüz bir tedavi yöntemi bulunamaması nedeniyle salgının yayılma hızını yavaşlatmak için bir çok ülke sınırlarını kapatıp, kısmi sokağa çıkma yasağı uygularken global ekonomide 2008 krizinde görülenden daha büyük bir ani bir duruş yaşanıyor.
Global ekonominin resesyona hatta bir depresyona girebileceği beklentisiyle başta ABD ve Almanya gibi birçok gelişmiş ülke borsaları olmak üzere tüm dünya hisse senetleri piyasalarında yüzde 30’u aşan düşüşler gerçekleşti.
Piyasalardaki panik ve volatilite doruk noktaya çıkarken hisse senetlerinin yanında bütün yatırım araçlarında büyük çöküşler yaşandı. Global piyasalarda sert bir riskten kaçış devam ederken güvenli liman olarak görülen ABD 10 yıllık tahvil faizleri ay içinde yüzde 0,32 ile tarihi en düşük seviyelerini gördü.
ABD borsalarındaki oynaklığı ölçen ve endişe endeksi olarak da adlandırılan VIX volatilite endeksi 2008’den beri en yüksek seviyesi olan 85 seviyesini test etti. VIX endeksi 60’lı seviyelere gerilese de halen yüksek seviyelerde ve borsalardaki volatilitenin devam edeceğine işaret ediyor.
Güvenli liman olarak görülen altın ise ilk etapta yükseliş yönünde hareket etse de piyasalarda yaşanan likidite sıkıntısı sonrası ay içinde sert düşüş gerçekleştirerek dalgalı seyir izledi.
FED TOPLAMDA 150 BAZ PUAN DÜŞÜŞ İLE FAİZLERİ YÜZDE 0-0,25 ARALIĞINA ÇEKTİ
Piyasalardaki ciddi bir panik ve kaos karşısında başta FED olmak üzere büyük merkez bankaları acil toplantılar ile piyasalara likidite enjekte ederek müdahale etti. FED ay içinde iki kez acil toplantı yaparak toplamda faizleri 150 baz puan düşüş ile yüzde 0-0,25 aralığına çekerken, diğer merkez bankaları da faiz indirimi ve parasal teşviklerle piyasalarda yaşanan paniği azaltmaya çalıştı.
FED önce 700 milyar dolarlık parasal genişlemeye giderken, piyasalardaki paniğin devam etmesi sonrası açık uçlu sınırsız parasal genişlemeye gideceğini açıkladı. ABD hükümeti ise ekonomiyi korumak için 2,2 trilyon dolarlık mali teşvik açıkladı.
Merkez bankalarından gelen parasal teşvikler ve hükümetlerden gelen büyük mali teşvikler sonrası piyasalardaki panik ay sonuna doğru durulsa da volatilite ve riskten kaçınma eğilimi devam ediyor.
Petrol fiyatları hem resesyon beklentileri hem de OPEC’in üretim kısıntısı konusunda anlaşamaması sonrası ay içinde 2008’den sonraki en büyük düşüşünü gerçekleştirerek yüzde 50’nin üzerinde düşerken, Brent tip petrol 25 dolar altını test etti.
Yurt içinde de Sağlık Bakanlığı ve bilim kurulunun tavsiyesi ile alınan tüm önlemlere rağmen ilk hasta 10 Mart’ta görüldü. Bu tarihten sonra sıkılaştırılan önlemlere rağmen 29 Mart itibarı ile hasta sayısı 10.000’ni aşarken virüs nedeniyle ölenlerin sayısı 130’u aştı.
100 MİLYAR TL’YE ULAŞAN DESTEK VE TEDBİR PAKETİ AÇIKLANDI
Hükümet virüsün ekonomiye etkilerini azaltmak için 100 milyar TL’ye ulaşan destek ve tedbir paketi açıkladı. Pakette belirli sektörler için vergi ve prim ödemelerinin yanı sıra kredi ödemelerin ötelenmesi, geçici vergi indirimleri, hane halkına doğrudan bütçe transferi ve Kredi Garanti Fonu’nun limitinin arttırılması ve bankaların yeni kredi vermeye teşvik edilmesi gibi adımlar bulunuyor.
Destek paketinin öncesinde TCMB’de piyasalarda yaşanan türbülans ve FED’den gelen faiz indirimi sonrası erken toplantı ile faizleri 100 baz puan indirerek yüzde 9,75’e düşürdü. Böylece TCMB toplamda 1425 baz puan faiz indirmiş oldu.
TCMB küresel ticaret hacmindeki zayıflama ve seyahat kısıtlamaları gibi önlemlere bağlı olarak toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin bir miktar güçlendiğine ilişkin değerlendirme ile yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki aşağı yönlü risklerin arttığını belirtti.
TCMB ayrıca güçlü bir likidite paketi açıkladı. TCMB paketle gün içi ve gecelik vadede bankalara ihtiyaç duydukları tüm likiditenin sağlanacağını belirtirken, likiditeye ulaşımda kolaylık sağladı.
TCMB piyasa yapıcı bankalara Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite limitlerini arttırdı. Reel kredi büyüme koşullarını sağlayan bankalar için yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm yükümlülük türlerinde ve tüm vade dilimlerinde 500 baz puan indirdi. Reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen bankalara hedefli ilave likidite imkânları tanıdı.
TCMB FAİZ İNDİRİMLERİNE DEVAM EDEBİLİR
TCMB’nin birçok büyük merkez bankasının faizleri sıfıra yakın seviyeye çekmesi sonrası enflasyon görünümüne ilişkin pozitif beklentilerin korunması nedeniyle virüsün etkilerini hafifletmek için faiz indirimlerine devam edebilir.
Şubat ayında 124.000’ler üzerine yükselerek tarihi zirve seviyeler test eden BIST Mart ayında yurtdışı borsalardaki eğilime paralel sert düşüş gerçekleştirerek 82.000 altını test etti.
Ancak gelen teşvikler sonrası yurtdışı borsalardaki toparlanmaya paralel tepki alımlarıyla 90.000 üzerine yönelen endeks ayı yüzde 17 üzeri düşüşle kapatmaya hazırlanırken, BIST’in zirveden düşüşü yüzde 30’u buldu.
Ancak, BIST majör yurtdışı borsa endekslerindeki kayıplara göre daha dirençli bir görünüm sergiledi. TL gelişmekte olan ülke (EM) para birimlerindeki sert değer kayıpları ve DXY endeksindeki güçlenemeye rağmen ayı yüzde 3 üzeri değer kaybı ile kapatarak, EM içinde pozitif ayrışan ve en güçlü görünüm sergileyen para birimi oldu.
CDS’LER SERT YÜKSELİŞ GÖSTEREREK 599 İLE 2003’DEN BERİ EN YÜKSEK SEVİYESİNİ TEST ETTİ
Türkiye’nin petrol ithalatçısı olması ve bu krizden daha az negatif etkilenecek grupta olması nedeniyle TL varlıklar relatif olarak pozitif ayrışarak dirençli görünüm sergiledi. Türkiye CDS’leri ay içinde sert yükseliş göstererek 599 ile 2003’den beri en yüksek seviyesini test ederken, piyasalardaki paniğin azalmasıyla birlikte CDS 440-470 aralığına geriledi.
CDS’lerde gerilese de mevcut seviyeler TL varlıklar için risk algısının yüksek olarak fiyatlandığına işaret ediyor. TL tahvil faizleri ise global faizlerin neredeyse gelişmiş bütün ülkelerde sıfır seviyesine yaklaşması nedeniyle yatay bir seyir izliyor.
Geçtiğimiz ayki yükselişini Mart başında da devam ettiren EUR/USD paritesi 1.15’e dayanarak 2019 Ocak seviyelerini gördü. Koronavirüsün Avrupa’da etkisini hızla artırmasıyla birlikte dolara olan talep de artınca paritede satışlar hız kazandı. İki haftada fiyatlar 1.0650’ye kadar indi.
Virüsün önce Avrupa sonra ABD’de hızlanması merkez bankalarını bir dizi önlem almaya itti. 2 kez olağan üstü toplantıyla faizleri sıfıra düşüren FED, sonsuz tahvil alımına işaret etti. Piyasada volatilite artarken, EUR/USD paritesinin de hareket aralığı genişledi. Virüs etkilerinin kötüye gitmesi, dolara olan talebin artması durumunda 1.0850 ve 1.0640 destekleri takip edilebilir. Alınan önlemlerin işe yarayacağı beklentisi ağır basarsa 1.1080 ve 1.1250 dirençleri hedeflenebilir.
BİRÇOK PARA BİRİMİ GİBİ TÜRK LİRASI DA DOLARA KARŞI DEĞER KAYBETTİ
Birçok para birimi gibi şu dönemde Türk Lirası da dolara karşı değer kaybetti. Mart ayı içerisinde 6.60’ı gören Dolar/TL kuru, borsaların tepki alımları gerçekleştirmesiyle ve piyasalardaki paniğin azalmasıyla bir miktar geri çekildi.
Global resesyonun beklendiği şu günlerde TL’nin değer kaybetmesi muhtemel olacaktır. Fakat virüsün ilk etkileri geçtikten sonra oluşacak olan dolar bolluğundan faydalanabileceğimizi de unutmamak gerekir. Kurda Nisan ayı için 6.60 ve 7.20 dirençleri takip edilebilir. Satışların ağır basması halinde ise 6.20 ve 6.00 seviyeleri alımların artacağı destek bölgeleri olarak belirlenebilir.
ALTIN AYBAŞINDAKİ 1.700 SEVİYESİNDEN TAM 250 DOLAR DEĞER KAYBEDEREK 1.450 NOKTASINA İNDİ
Mart ayında volatilitesini artıran bir diğer enstrüman da altının onsu oldu. Aybaşındaki 1.700 dolar seviyesinden tam 250 dolar değer kaybederek 1.450 noktasını gördü. Kriz ortamında güvenli liman olarak çalışmasına alışık olduğumuz altın, bu sefer bu işlevini yitirdi.
Krizin bütün dünyayı etkileyeceği ve uzun bir resesyona sebep olacağı beklentisiyle insanların nakde dönmesi, borsalardaki zararların altın satışıyla kapatılması bu düşüşte etkili oldu. Fakat FED’in tabiri caizse piyasayı paraya boğması altın fiyatlarına mutlaka etki edecektir. Ons fiyatının 1.600 dolar üzerinde kalması 1.700 ve 1.790 dirençlerini gündeme getirecektir. Aksi yöndeki hareketlerde ise 1.550 ve 1.480 destek noktaları takip edilebilir.
Yurtdışı piyasaların ana gündemi Covid-19 virüsü olmaya devam edecektir. Virüsün yayılmaya devam etmesi, kısa sürede tedavi için bir ilaç ya da aşı bulunmadıkça ve hayat normale dönmedikçe global ekonominin hızla daralarak resesyona girmesi bekleniyor.
ÖNCÜ PMI VERİLERİ EKONOMİK VERİLERDE DRAMATİK BİR ANİ DURUŞA İŞARET EDİYOR
Gelen öncü PMI verileri ekonomik verilerde dramatik bir ani duruşa ve şimdiye kadar görülmemiş bir üretim-tüketim durmasına neden olmuş görünüyor. Bu nedenle verilen tüm destek ve teşviklere rağmen riskten kaçış devam ediyor.
Yurtiçinde de yurtdışında olduğu gibi ana gündem virüs salgını olacak. Covid-19 virüsü yurtiçinde de yayılmaya başlamıştır. 29 Mart itibarıyla virüs maruz kalan kişi sayısı 10 binleri bulmuştur. Bu nedenle salgının kontrol altına alınmasının ne kadar süreceği, alınan ekonomik tedbir ve teşviklerinin yeterli olup olmayacağı yeni paketlere ihtiyaç olup olmayacağı ve bu salgının ekonomiye ne kadar hasar vereceğinin belli olmaması nedeniyle piyasalardaki volatilitenin kısa vadede devam etmesi beklenmektedir.
FED’DEN GELEN FAİZ İNDİRİMİ VE PARASAL GENİŞLEMEDEN TL EN FAZLA POZİTİF ETKİLENECEK PARA BİRİMİ OLABİLİR
Salgının kontrolünün uzun sürmesi durumunda Türkiye ekonomisinin ve piyasalarının bundan güçlü negatif etkilenmesi beklenir. Ancak, virüs salgının kısa sürede kontrol altına alınması ve hayatın normale dönmesi durumunda TL varlıkların güçlü duruşunu devam ettirmesi bekleniyor. Özellikle emtia ithalatçısı olması, FED’den gelen güçlü faiz indirimi ve parasal genişlemeden TL’nin en fazla pozitif etkilenecek para birimi olması bekleniyor.
Nisan ayında BIST’in yurtdışına paralel dalgalı seyrini devam ettirmesi ve geniş bir bantta dalgalanması beklenmektedir. Hem yurtiçi hem de yurtdışında borsalarda tepki yükselişleri oluşsa da ekonomilerin resesyona girebilecek olması nedeniyle tepki yükselişlerinin belli seviyelerde satış fırsatı olarak kullanılması beklenmektedir.
Resesyon ortamında en dezavantajlı yatırım aracı hisse senedi olacağı için virüsün tedavisine ilişkin bir pozitif gelişmeler olmadıkça hem yurtiçi hem de yurtdışı borsalarda yeni dip seviyelere doğru yöneliş görebiliriz.
Endekste ay içinde 80-82 bin bandının güçlü destek seviyeler olması ve bu aralığa gerilemelerin kısa vadede alım fırsatı olarak değerlendirilmesi bekleniyor. Endekste ay içinde 92-94 bin aralığının ise direnç olarak çalışması bekleniyor. Endeksin bu aralık üzerinde tepki yükselişini 98-100 bin aralığına taşıması beklenir. Bu aralığa olası ay içi yükselişlerin ise satış fırsatı olarak değerlendirilmesi bekleniyor.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
YASAL UYARI Bu doküman yalnızca bilgi amaçlı olarak sunulmaktadır, belirli bir kullanıcının yatırım amaçlarıyla ilgili değildir. Burada yer alan bilgilerin doğru ve/veya tatmin edici olduğu teyit veya garanti edilmez ve yalnızca yol gösterici olarak kabul edilmelidir. Tüm yorum ifadeleri bildirimde bulunulmaksızın değiştirilmeye tabidir. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.