Son Haberler

Kripto para ile borç verir misiniz, borç alır mısınız?

-Kripto bir para mı, yoksa bir varlık mı? Para ve/veya kripto, varlık alanında yerleşen bir söylem olmakla birlikte söz konusu olgunun tam bir tanımlaması henüz yapılamadı. Su konuda yazılanların/söylenenlerin çoğu, birbirinin tekrarı biçiminde karşımıza çıkıyor. Genellikle yeni bir teknoloji olduğu vurgusu, merkeziyetsiz olduğuna dair bir varsayım ve gelecekte edineceği konum üzerinden mevcut parasal/finansal yapının eleştirisi yapılıyor.

İlk seçenek kripto, paradır. Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH) ve diğerleri, birer kripto para mıdır? Para olma niteliklerine ve işlevlerine sahip midirler? Önce bu iddia ile yola çıkıldı, fakat daha sonra para olma konumundan uzaklaşıldı. Kripto taraftarları, fiat paraları keyfiyet ile eleştiriyor, kendi girişimlerinin sağlam temellere sahip olduklarını iddia ediyor. Öte yandan kripto paraların/varlıkların değerinde aşırı volatilite yaşanıyor. Bu yönüyle kripto, bir para olmaktan ziyade bir finansal varlık olarak gözüküyor.

En baştan söylemek yerinde olacaktır: Kripto para ve/veya kripto, varlık alanında yerleşen bir söylem olmakla birlikte söz konusu olgunun tam bir tanımlaması henüz yapılamadı. Konu hakkında yazılanların/söylenenlerin çoğu, birbirinin tekrarı biçiminde karşınıza çıkıyor. Genellikle yeni bir teknoloji olduğu vurgusu, merkeziyetsiz olduğuna dair bir varsayım ve gelecekte edineceği konum üzerinden mevcut parasal/finansal yapının eleştirisi yapılıyor. Burada her şey birbirine karışıyor, tartışma kapitalizm eleştirisinden ilerleme fikrinin yeni bir övgüsüne kadar farklı noktalara savruluyor.

KRİPTO, PARA OLARAK YOLA ÇIKTI, AMA SONRA…

Bu yazıda ele almaya çalışacağım perspektif ise yukarıdakinden farklı. Son yaşanan bazı gelişmeler aydınlığında kripto adının arkasından hangi kavramı kullanabileceğimize dair bir tartışmadır yapılmaya çalışılacak olan. İlk seçenek kripto, paradır. Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH) ve diğerleri, birer kripto para mıdır? Para olma niteliklerine ve işlevlerine sahip midirler? Öncelikle bu iddia ile yola çıkıldığını, fakat ilerleyen süreçte giderek para olma konumunda uzaklaşıldığı söylenebilir. Fiat, paraların sınırsızca üretilebilmesi bu çerçevede sıklıkla bir eleştiri konusu olarak gündemde tutuluyor. Özellikle BTC, nihai arz miktarı 21 milyon adetle sınırlı olacak biçimde üretilebildiğinden bu kapsamda devrim niteliğinde bir çözüm olarak görüldü. Ancak onun peşinden en fazla bilinen örnek olarak karşımıza çıkan ETH için böyle bir sınır yok. Dolayısıyla kripto para/varlık alanında nihai olarak sınırlılıktan bahsetmek mümkün değil. Ancak denilebilir ki bazı kriptolar sınırlı, bazıları ise sınırsız adette olacak biçimde tasarlandılar. Bu bağlamda ortaya çıkan bir başka sorunsal ise kripto varlıkların örneklerinin hızla artmasıdır. Halihazırda binlercesi piyasaya çıkmış iken belki BTC’yi sınırlı bir varlık olarak görmek mümkün olabilir, ama kripto varlıkların tümünü değil.

BU PROJELERİN ARKASINA DURACAK BİR DEVLET OLMAMASI CİDDİ BİR SORUN

İkinci bir husus, kriptoların piyasa ilişkilerinde ortaya çıktığı, bunları tasarlayan ve piyasaya çıkaranların uzman girişimciler olduğu bilgisidir. Burada örtük bir biçimde fiat para ile devlet ilişkisi ele alınıyor. Bilindiği üzere fiat, paralar yaygın bir biçimde tanımlandığı biçimde söylenecek olursa ulusal paralardır. Daha farklı bir ifade ile bu paralar devlet parası statüsündedirler. Devletin egemenlik alanında yer alıyorlar ve devletin siyasal-hukuksal-ekonomik süreçleri bağlamında varlık buluyorlar. Dolayısıyla devletin müdahalesi bağlamında sınırsızca üretilerek iktisadi aktörlere dayatılıyorlar. Kripto endüstrisi ise piyasaya çıkan neredeyse her kriptonun bir proje çerçevesinde ortaya çıktığını (memecoin örnekleri için aynı şeyler söylenemez), dolayısıyla piyasa aktörlerinin bunları bir işlev bağlamında talep ettikleri iddiasındadır. O halde kripto taraftarları fiat paraları keyfiyet ile eleştirirlerken, kendi girişimlerinin sağlam temellere sahip olduklarını iddia ediyorlar. Ancak bu projelerin veya uygulamaların arkasında duracak ve onları destekleyecek bir devlet olmaması ciddi bir sorun. Bazı projelerin çökmesi veya bazı kripto işlem platformlarının iflası önümüzdeki dönemde kripto endüstrisinin cevap bulması gereken en önemli sorunlar olacak. Her ne kadar istikrarından tam emin olamasak dahi bir devletin parasının en azından bir süre daha iktisadi aktörlere daha fazla güven telkin edeceği iddia edilebilir.

KRİPTO İLE BORÇ VERİLEBİLİR Mİ, BORÇ ALINABİLİR Mİ?

Bir diğer konu ise kripto para/varlıkların değerinde görülen aşırı volatilitedir. Özellikle bu olgu, söz konusu araçları bir para olmaktan ziyade bir finansal varlık olarak kabul etmeye sevk ediyor. Değeri bu kadar yüksek bir değişkenlik içerisinde bulunan bir araç ile fiatlama yapılabilir mi, borç verilebilir mi, borç alınabilir mi, istatistik verilerin hesaplanmasında kullanılabilir mi; bu ve benzeri soruların çoğuna olumlu cevap vermek oldukça zordur. Halihazırda 16 bin 500 ABD Doları civarında değeri olan bir borcu 1 BTC olarak değiştirerek yeniden sözleşme konusu yapabilir misiniz? Mesela bir yıl sonra BTC değeri 100 bin ABD Doları olursa, borçlu bu durumda yükümlülüğünü nasıl yerine getirecek? Başka bir senaryoda, gelecekte New York’ta Starbucks’ta yaklaşık 3 ABD Doları ile satın aldığınız kahvenizi BTC, daha doğrusu satoshi (SATS) ile satın alabileceksiniz. Gerçekte öyle mi? Bugünkü 3 ABD Doları yaklaşık 18 bin SATS’a karşılık geliyor (BTC 16.500 ABD Doları ve 1 BTC 100 milyon SATS). Starbucks kahve fiatını SATS olarak belirlerse ve BTC değeri yükselirse bir bardak kahvenin fiatı ABD Doları cinsinden nasıl değişecek? Görüldüğü üzere bu varlıkların en istikrarlısı dahi iktisadi aktörlerin piyasada aradığı istikrarın yakınından geçemiyor.

KRİPTO BORSASI İÇİN BİR GÜVENCE YOK

Son bir husus ise merkez bankaları ile finansal istikrar bağlamında ele alınabilir. Mükemmel bir mekanizma olmasa dahi merkez bankalarının bir işlevi olarak bankaların bankası olmak önemsenmelidir. Çöken bir kripto enstrüman için veya iflas eden bir kripto borsası için bu tarzda bir güvence ortada yoktur. Büyük olasılıkla bu mekanizma gelecekte kurulmaya çalışılacak ve tabii ki bu bağlamda kripto endüstrisi de bugüne nazaran çok daha ciddi bir biçimde regüle edilecek. O günler gelene kadar kripto varlıklar daha ziyade spekülatif finansal enstrümanlar olarak görülmekten kaçınamayacaklar. Tüm bunların üzerine bir de bir devletin halihazırda elinde bulunan bir gücü neden ve nasıl kolaylıkla piyasa aktörlerine terk edeceğini sorgulamalıyız. Belki de devletlerin kripto paralarının var olacağı bir senaryo olasılık haline gelecektir.

Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

kzilkaya@turcomoney.com

 

 

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası