-Riskleri araştırmak ve anlamak çok önemli. Örneğin, UST’nin algoritmalarla çıpayı korumaya çalışması yanında, kısıtlı miktarda tutulan rezervlerin kripto varlık olması, volatil piyasada müdahale yapabilme imkanını daha da kısıtlamıştır. Eminim birçok UST ve LUNA yatırımcısı “Ben bu riskleri bilseydim, bu varlığa yatırım yapmazdım” demiştir.
–UST/LUNA sonrası bizleri neler bekliyor? UST olayı nedeni ile tüm kripto paralar için düzenleyici otoritelerin kural koyma arzu ve çabası artacaktır. Üç farklı özellikteki sabit kripto paralar için, riskleri dikkate alınarak farklı yükümlülükler içeren düzenlemeler getirilebilir. Kripto para ihraççılarına ilişkin bir düzenleme yapılması gündeme gelebilir.
Bu ay sabit kripto paralardan UST (Terra) ve UST’nin kripto parası LUNA’da yaşanan ciddi sıkıntıları dikkate alarak sabit kripto paralar nelerdir, neden bu şekilde bir sorun yaşandı ve yatırımcıların çıkarması gereken derslere kısaca değineceğiz.
Sabit kripto paralar; değeri merkez bankalarınca çıkarılan itibari bir para ya da altın gibi bir kıymetli madene sabitlenmiş olan kripto varlıklardır. Sabit kripto paraların fiyatı sabitlendikleri ürünün fiyatı ile aşağı yukarı aynıdır. Örneğin Amerikan Dolarına (USD) endeksli olan Tether’in (USDT) fiyatının 1 USD civarında olması beklenir.
Sabit kripto paralar riskten korunmak amacıyla kullanıldığı gibi, Merkeziyetsiz Finans (DeFi) işlemlerine likidite de sağlarlar. Piyasaya bakıldığında sabit kripto paraların taahhüt edilen sabit fiyatı sağlayabilmek adına farklı yöntemlere başvurduklarını görüyoruz. Bu yöntemleri itibari para destekli, kripto destekli ve algoritmik olarak saymak mümkün.
İtibari para destekli olan sabit kripto paralar her bir adetlik kripto para satışı karşılığında bankalara 1 USD koyar. Buna örnek BUSD (Binance USD). Bir diğer model olan, kripto destekli sabit kripto paralarda ise teminat olarak kripto paralardan faydalanılır. Kripto varlık piyasasındaki volatilite nedeni ile kripto destekli sabit kripto paralarda önlem olarak genellikle rezervlerinde aşırı teminatlandırma yaparlar. Buna örnek DAI verilebilir.
ALGORİTMİK SABİT KRİPTO PARALAR İTİBARİ PARALAR YA DA KRİPTO PARALARLA DESTEKLENMEZ
Algoritmik sabit kripto paralar ise itibari paralar ya da kripto paralarla desteklenmez. Sabitleme işlemi tamamen, çıkarılan tokenların arzını idare eden algoritmalarla ve akıllı kontratlarla yapılır. İşte UST üçüncü gruba giren algoritmik bir sabit paraydı ve sabitleme için çıkarılan token da LUNA’ydı.
UST ve LUNA’da neler olduğu, konu hakkında komplo teorileri çok yazılıp çizildi. Öncelikle yatırımcı açısından piyasalara olan güven sarsıldı. Zira adı sanı duyulmamış son sıralarda bir tokendan bahsetmiyoruz, ilk yüzde yedinci sırada yer alan bir token ciddi bir değer kaybına uğruyor, bunun yanında sabit kripto para taahhüdü ile yola çıkan UST dolara olan çıpasını kaybediyor.
Peki UST/LUNA sonrası bizleri neler bekliyor?
Bu olaydan çıkarılması gereken dersleri sermaye piyasası düzenlemelerinden de örnekler vererek açıklamakta fayda var.
Öncelikle birinci kural bu piyasaların hala gelişim safhasında olduğunu ve bu nedenle temkinli olmak gerektiğini hiç unutmamak lazım. Algoritmalar her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da bazen kontrolden çıkabiliyorlar. Benzer algoritma kazaları geçmişte DeFi platformlarında ve Borsa İstanbul’da dahil farklı borsalarda da gerçekleşmişti.
Öte yandan her türlü algoritmalarda hatalar olabiliyor demiştik, hata sonrası hasar giderme muhatap bulmanın kolay olduğu sermaye piyasalarında daha rahat çözümleniyor. Algoritmayı kullanan müşteri ve işleme aracılık yapan yatırım kuruluşu belli olduğundan sorumlulara yaptırım uygulanabiliyor.
Oysa kripto dünyasında durum farklı, örneğin DeFi hizmeti veren platformlarının genel müdürlüğü ve adresi olmadığı gibi hangi ülkede bulunduğu bile tam anlaşılmadığından dava açmak bile ciddi bir sorun olabiliyor. Bu nedenle özellikle halen gelişme safhasında olan alanlarda yatırımcıların çok dikkatli olması ve bu piyasalarda işlem yapmak isteyenlerin de birikimlerinin sadece küçük bir kısmını değerlendirmesi ileride ortaya çıkabilecek sorunlarda daha az mağduriyet anlamına gelecektir.
KRİPTO DÜNYASINDA KAMUYU AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜKLERİ, YANİ ŞEFFAFLIK KONUSUNDA CİDDİ SIKINTILAR YAŞANABİLİYOR
Yine özellikle kripto dünyasında, sermaye piyasalarında uygulaması olan kamuyu aydınlatma yükümlülükleri, yani şeffaflık konusunda ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. Örneğin LUNA halka açık bir şirketin hisse senedi olmuş olsaydı, yatırımcılar özel durum açıklamaları ile fiyatı etkileyen bilgilere Kamuyu Aydınlatma Platformu aracılığı ile ulaşabilirdi.
İkinci kural yatırım yapmadan önce, yatırım yapılması planlanan ürünlerin içeriği ve işleyişi hakkında iyi bir bilgiye sahip olmak. Bu kapsamda riskleri araştırmak ve anlamak çok önemli. Örneğin, UST’nin algoritmalarla çıpayı korumaya çalışması yanında, kısıtlı miktarda tutulan rezervlerin kripto varlık olması, volatil piyasada müdahale yapabilme imkanını daha da kısıtlamıştır. Eminim birçok UST ve LUNA yatırımcısı “Ben bu riskleri bilseydim, bu varlığa yatırım yapmazdım.” demiştir.
İşte bu noktada kripto varlık dünyası henüz regüle edilmediğinden yatırımcının temkinli olması, araştırması ve riskleri anlaması çok önemli. Sermaye piyasalarında yatırımcının işi daha kolay. Örneğin yatırım kuruluşları işlemlere başlamadan önce yatırımcılara sermaye piyasası araçlarının işleyişi ve riskleri hakkında bilgilendirme yaparak genel ve özel risk bildirim formları imzalatır. Bu vesile ile yatırımcı piyasada ve yatırım yapmak istediği enstrümanda ne gibi riskler olduğu konusunda bilgi sahibi olabilir.
RİSKLER YATIRIMCIYA AKTARILMASINA RAĞMEN YİNE DE YATIRIMCI İŞLEM YAPMAK İSTERSE BU DURUMDA İŞLEME İZİN VERİLEBİLİR
Ayrıca yatırımcılar eğitim durumu, risk algısı, getiri tercihleri, gelir durumu ve ürün bilgisi gibi konularda bilgi sahibi olmak için bir teste (uygunluk testi) tabi tutulur. Bu test ile yatırımcı daha yakından tanınmakta ve test sonucuna uygun olmayan üründe işlem yapmak isteyen yatırımcıya işlem yaptırılır. Ancak riskler yatırımcıya aktarılmasına rağmen yine de yatırımcı işlem yapmak isterse bu durumda işleme izin verilebilir.
Sermaye piyasalarında da riskli araçlar mevcut ancak bu gibi önlemlerle yatırımcının yatırım yaparken ürünü ve riskleri tanıması, eksik bilgi nedeni ile yanlış seçim yaparak hatalı yatırım kararları alması önlenmeye çalışılıyor. Bu vesile ile piyasanın itibarı da korunmaya çalışılıyor.
Üçüncü kural sosyal medya fenomenlerinin yönlendirmelerine, yani kısaca kulaktan dolma bilgilere itibar edilmemesi. Yatırım danışmanlığı sermaye piyasalarında regüle bir faaliyet olup, sıkı kurallara tabi olarak yapılır. Ancak kripto varlıklar konusunda düzenleme olmadığı için yatırım danışmanlığı kapsamına girecek konularda yetkin olmayan kişilerce iyiniyetli olmayan yorum ve tavsiyeler yapılıyor. Yatırımcılar bu konuda çok dikkatli olmalıdır.
Sonuç olarak, risk her türlü varlıkta farklı oranlarda bulunur. Önemli olan yatırım kararını verirken riskleri tam anlamıyla bilmek, değerlendirebilmek ve ona göre karar vermek. “Ben bunu bilseydim, bu ürüne yatırım yapmazdım.” cümlesini kimsenin kurmaması umuduyla.
Mahir Kubilay Dağlı
Eliptik Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi
dagli@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.