Son Haberler

Kronik Sorun: Kapanan, iflas eden ve icralık şirketler

Yüksek enflasyonun tetiklediği yüksek faiz (aslında Merkez Bankası tüm dünya ile uyumlu hareket etseydi bu kadar yüksek negative ayrışma da yaşamazdık..) kurun baskılanması ve tasarruf attırıcı tedbirler ile yıl sonunda düşüş eğilimine girmiş olsa da halen yüksek seyretmeye devam ediyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2010 yılından itibaren kurulan ve kapanan şirketlere dair düzenli istatistikler yayımlıyor. 2024’ün ilk dokuz ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre kapanan şirket sayısı %23 oranında arttı. Özellikle toptan ve perakende başta olmak üzere imalat ve inşaat sektörlerinde de bu artış eğilimi öne çıkıyor.

– 2024’te konkordato başvuruları, 2023 toplamının iki katına çıkarak 1.187’ye ulaştı. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verilerine göre, 2005-2021 yılları arasında toplam 2.443.955 esnaf iflas etti. 2024’ün ilk dokuz ayında iflas eden esnaf sayısı 81.652 oldu. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) verilerine göre, 2024’te iflas dosyası sayısı yaklaşık 23 milyona ulaştı.

– Türkiye’de kapanan, iflas eden ve icralık şirket sayısındaki artışın temel nedenleri şöyle sıralayabiliriz: özel sektör firmalarının borçlanması hızlı arttı. Türkiye ekonomisinde finans sektörünün gerçek sektör üzerindeki hâkimiyeti arttı. Tasarruf oranları önemli ölçüde düştü.

– Türkiye ekonomisi için hayati bir önem taşıyan bu sorunun çözümü için şu adımlar atılmalıdır. Enflasyon, kontrol altına alınmalıdır. Cari açığın sürdürülebilir bir seviyeye indirilmesi gerekir. Katma değerli yatırımları teşvik eden politikalar geliştirilmelidir. Özel sektörde borçlanmanın dengelenmesi gerekir.

Türkiye’de icra ve iflas sistemi, 4 Eylül 1932’de yürürlüğe girdi. Büyük ölçüde İsviçre Borçlar Hukuku’na dayanan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile düzenlendi. Son yıllarda, ekonomik zorluklar nedeniyle iflas eden, kapanan veya alacaklılar tarafından haczedilen şirketlerin sayısında artış yaşandı.

2022 mali yılında Türkiye’nin Dünya Bankası’na taahhütleri 1,591 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2002-2018 arasında yıllık ortalama %5 büyüme ile güçlü bir ekonomik performans sergilense de, yüksek enflasyon, cari açık ve artan dış borç gibi yapısal sorunlar ekonomiyi olumsuz etkiledi.

2018 yılında enflasyon %25 seviyesine ulaşarak büyük bir sorun hâline geldi. Cari açık ise 2018’de GSYİH’nin %7’sine yaklaşarak Türkiye ekonomisi için önemli bir yük oluşturdu. Pandemi ile birlikte ortaya çıkan düşük büyüme ve yüksek enflasyon süreci işletmelerin geleceğe dönük tahmin yapamamalarına ve özellikle finansal yönetimlerinde başarısız kararlar almalarına neden oldu.

Kaynak: mahfiegilmez.com

2024 başında %70’in üzerinde seyreden enflasyonun yıl sonunda %44’e gerilemiş olması olumlu olmakla birlikte, talebin baskılanarak sadece zorunlu tüketime cevap verecek düzeye indirgenmesi, halk üzerindeki geçim baskısını artırarak düşük enflasyon ancak düşük büyüme ile neticelendi.

Kaynak: TCMB

Yüksek enflasyonun tetiklediği yüksek faiz (aslında Merkez Bankası tüm dünya ile uyumlu hareket etseydi bu kadar yüksek negative ayrışma da yaşamazdık..) kurun baskılanması ve tasarruf attırıcı tedbirler ile yıl sonunda düşüş eğilimine girmiş olsa da halen yüksek seyretmeye devam ediyor.

Kaynak: TCMB

Kaynak: TCMB

2024’TE KAPANAN ŞİRKETLER

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2010 yılından itibaren kurulan ve kapanan şirketlere dair düzenli istatistikler yayımlıyor. 2024’ün ilk dokuz ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre kapanan şirket sayısında %23’lük bir artış gözlemlendi. Yıl genelinde de özellikle toptan ve perakende başta olmak üzere imalat ve inşaat sektörlerinde de bu artış eğilimi öne çıkıyor.

İktisadi Faaliyetler OCAK-EYLÜL 2024 OCAK- ARALIK 2023
Şirket Gerçek Kişi Tic.İşl. Şirket Gerçek Kişi Tic.İşl.
Genel Toplam Kurulan Kapanan Kurulan Kapanan Kurulan Kapanan Kurulan Kapanan
TOPTAN VE PERAKENDE TİCARET 27.666 6.921 3.519 5.052 43.466 8.839 6.558 15.170
İMALAT 11.595 2.644 1.038 1.361 18.700 3.349 6.823 5.129
İNŞAAT 11.409 2.075 3.982 2.041 18.487 3.614 1.862 3.776
TOPLAM 83.944 19.396 11.193 11.986 51.077 11.150 4.637 8.857

İFLAS EDEN VE İCRA TAKİBİNE DÜŞEN ŞİRKETLER VE ESNAFLAR

  • 2024’te konkordato başvuruları, 2023 toplamının iki katına çıkarak 1.187’ye ulaştı.
  • Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verilerine göre, 2005-2021 yılları arasında toplam 2.443.955 esnaf iflas etti.
  • 2024’ün ilk dokuz ayında iflas eden esnaf sayısı 81.652 olarak kaydedildi.
  • Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) verilerine göre, 2024’te icra dairelerine günlük ortalama 21.000 yeni dosya gelmiş, toplam icra ve iflas dosyası sayısı yaklaşık 23 milyona ulaştı.

İFLASLARIN NEDENLERİ

Türkiye’de kapanan, iflas eden ve icralık şirket sayısındaki artışın temel nedenleri şunlardır:

  • Özel Borçlanmadaki Hızlı Artış: Düşük faiz oranları ve krediye kolay erişim, özel sektörün aşırı borçlanmasına neden oldu.
  • Ekonomik Finansallaşma: Türkiye ekonomisinde finans sektörünün gerçek sektör üzerindeki hâkimiyeti arttı. Bu durum, üretken yatırımlardan spekülatif faaliyetlere kayışa yol açmış ve ekonomik istikrarı zedeledi.
  • Tasarruf Oranlarının Düşüşü: 1990’larda tasarruf oranları yatırımları finanse edebilecek düzeydeyken, 2002 sonrası düşük faiz oranları ve enflasyonla birlikte vatandaşlar tasarruf etmek yerine kredi kullanmayı tercih etti. Bu durum, tasarruf oranlarını ciddi ölçüde düşürdü.

 EKONOMİK ZORLUKLARIN ŞİRKETLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Artan kapanan ve iflas eden şirket sayısı, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu daha geniş ölçekli sorunları yansıtıyor:

  • Yüksek enflasyon ve cari açık, şirketlerin finansal istikrarını olumsuz etkiliyor.
  • Aşırı borçlanma, şirketlerin operasyonel kapasitesini sınırlıyor.
  • Finansallaşma, üretken sektörlerin zayıflamasına neden oldu.

 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Türkiye gibi orta gelişmişlik tuzağından çıkamayan ülkelerde, makro dengelerin hızlı kurulması kolay değildir. Büyümenin tüketim yönlü olduğu bir ekonomide daha fazla ihracat ve daha düşük ithalat ile dış denge sağlanmadan ekonomisinde bu olumsuz eğilimlerin durdurulması ve finansal istikrarın sağlanması mümkün değildir. İhracatın fiyat rekabetine bağlı sektörlerde sürdürülmesi ve hatta bu sürdürülebilirlik için kur ve faizin kullanılması kalıcı çözümler üretilebilmesinin önünde engel oluşturuyor. Kalıcı çözümler için ise kapsamlı ekonomik reformların uygulanması gerekiyor.

Bu reformlar şunları içermelidir:

  1. Enflasyonun kontrol altına alınması.
  2. Cari açığın sürdürülebilir bir seviyeye indirilmesi.
  3. Katma değerli yatırımları teşvik eden politikaların geliştirilmesi.
  4. Özel sektörde borçlanmanın dengelenmesi.

Türkiye’deki icra, iflaslar ve şirket kapanışları, ülkenin ekonomik dönüşüm sürecindeki zorluklarını açıkça ortaya koyuyor. Yüksek enflasyon, yüksek borçlanma, düşük tasarruf, düşük katma değerli üretim, yüksek ara malı ithalatı oranları, ekonominin temel yapısal sorunları arasında yer alıyor. 2025 yılı kötü geçen 2024 için bir umut olsa da Trump’ın Başkanlık koltuğuna oturmasından sonra yarım bıraktığı Çin ile tarife savaşlarına, Ortadoğu, İsrail, İran ve hatta NATO ve Grönland üzerinden Avrupa ile yaratılacak yeni gerilimlere baktığımızda temkinli olunması ve hatta kemerlerimizi biraz daha sıkmamız gerektiğini düşünmekteyim.

Prof. Dr. Mehmet YAZICI

Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi

yazici@turcomoney.com

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlgili Haberler

Site Haritası