Son Haberler

Küresel jeopolitik yapılanmada Avrasya Ekonomik Birliği’nin STA atağı

180 milyon nüfusu ve 5 trilyon dolara yaklaşan milli gelir büyüklüğündeki Avrasya Ekonomik Birliği’nin Birliğin lider ülkesi Rusya,  diğer ülkelerle ikili STA yapmak yerine Birlik üzerinden anlaşmalar yapmayı tercih ediyor.

Mevcut sınırlı sanayi üretimiyle ve ihracatıyla, küçük ve orta büyüklükteki diğer ülkeleri korkutacak rekabetçi bir durumun olmayışı; 180 milyon nüfuslu bir pazara girme fırsatı Birlik ile anlaşma yapmanın cazibesini artırıyor.

Avrupa Birliği pazarına giremeyen ülkeler ve yatırımcılar için alternatif bir pazar, yeni bir fırsat coğrafyası olarak görülen Avrasya Ekonomik Birliği hakkında; Türkiye, projeksiyon ve planlamalarını bu gelişmeleri de dikkate alarak yapması gerekiyor.

Avrupa’nın 6 ülkesi Belçika, Fransa, İtalya Lüksemburg, Hollanda ve Batı Almanya’nın kurduğu Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (1951) ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (1957) aşamaları sonrasında 1993’te Avrupa Birliği’ne dönüşen bugünkü yapının küresel politika ve ekonomideki yeri, pek çok bölgesel birliğe örnek model oldu. Hemen hemen her kıtada benzer yapılanma girişimleri oldu, kurulan birlikler Avrupa Birliği modelinden hem etkilendi, hem de yararlandılar.

Bu birliklerden biri de 2014 yılında önce Rusya, Belarus ve Kazakistan; aynı yıl içinde Kırgızistan ve Ermenistan tarafından imzalanıp 2015 başında yürürlüğe giren anlaşma ile kurulan toplam 180 milyon nüfusu ve PPP (satınalma gücü paritesi) ölçüsüyle 5 trilyon dolara yaklaşan milli gelir büyüklüğündeki Avrasya Ekonomik Birliği’dir.

2012 YILINDA AVRASYA EKONOMİK BÖLGESİ OLARAK TANIMLANDI

Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruluş çalışmaları 1994 yılında başlatıldı. Bugünkü yapısıyla Birlik oluşumunun öncesinde çeşitli aşamalardan geçildi. Birliğin 2000 yılındaki ilk hali Ekonomik Topluluk olarak başlatıldı; 2010 yılında Avrasya Gümrük Birliği’ne dönüştü; 2012 yılında ise Avrasya Ekonomik Bölgesi olarak tanımlandı.

Küba, Moldova ve Özbekistan gözlemci üye olarak Birliğe katıldılar, Tacikistan’ın üyelik konusundaki değerlendirmesi devam ediyor.

ORTA ASYA’DAKİ POLİTİK VE EKONOMİK HAREKETLİLİK ARTTI

ABD’nin (ve NATO’nun) önümüzdeki iki ay içinde Afganistan’dan çekilecek olması; halen gözlemci statüsündeki Afganistan’ın Birliğe tam üye adayı olarak görülmesi, Orta Asya’daki politik ve ekonomik hareketliliği artırmış durumda…

Bölge üzerinde Rusya ve Çin’in geçmişten gelen ilgisi, son dönemde siyasi görüşme trafiğinin hareketlenmesine yol açmış; Şangay İşbirliği Örgütü üzerinden İran, Suudi Arabistan, Pakistan ve Hindistan’ı da kapsayacak şekilde artarak yoğunlaşmış görünüyor. Bölgedeki jeopolitik gelişmelerle ekonomik gelişmelerin paralellik gösterdiği, her iki alandaki gelişmelerin birbiriyle yakından ilişkili olduğu açıkça anlaşılıyor.

BİRLİK ÜZERİNDEN RUSYA SON DÖNEMDE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARIYLA ATAĞA GEÇTİ

Gelişmelerin küresel yapılanma vizyonuna bağlı politik boyutları ve hedefleri de bulunmakta, ancak sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın dikkatine getirmek ve bilgilendirmek istediğimiz asıl konu, Birliğin ve birlik üzerinden Rusya’nın son dönemde serbest ticaret anlaşmalarıyla atağa geçmiş olmasıdır.

Birlik halen Ukrayna, Moldova, Özbekistan, Mısır, Tacikistan, Vietnam, Çin, İran ve Sırbistan ile serbest ticaret anlaşması imzaladı, Bolivya, Kolombiya, Ekvator, Peru, Arjantin, Şili, Brezilya, Paraguay, Uruguay, Venezuella, İsrail, Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Endonezya ve Kamboçya ile de görüşmeler ya da taslak metinler üzerinde çalışmalar devam ediyor.

Fas, Tunus, Meksika, Filipinler, Güney Kore, Japonya ve Moğolistan konuya ilgi duyduklarını açıkladılar. Çin’le yapılan anlaşmanın henüz vergi indirimlerini içermediğini, vergi indirimlerini içeren bir anlaşmanın yapılmasının ise uzun zaman alacağını söylemek gerekir.

DOĞU-BATI KUTUPLAŞMASI DA BİRLİĞİN GELECEK VİZYONUNU VE ÇALIŞMALARINI ETKİLİYOR

Rus Dışişleri Bakanı ve yetkili mercilerin son haftalardaki açıklamalarına bakılırsa, Afrika, Latin Amerika ve Asya kıtasından çok sayıda ülkenin Birlikle STA görüşmelerini başlatmak istediği vurgulanıyor. Ne kadar doğru ve gerçekçi olduğu tartışılabilir olmakla birlikte, yapılan açıklamalardan bu ülkelerin çoğunun Birlik ile serbest ticaret bölgesi oluşumunun içinde yer almak istediği de ifade ediyorlar.

Doğal olarak, konuyla ilgili olarak yapılan görüşmeleri ve açıklamaları, Şangay İşbirliği Örgütündeki genişleme ve yeni oluşumlar yanında Çin’in bölgesel işbirliği ve ortaklık anlaşmalarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. Diğer taraftan da oluştuğu tartışılan yeni Doğu-Batı kutuplaşması da Birliğin gelecek vizyonunu ve çalışmalarını etkiliyor.

180 MİLYON NÜFUSLU PAZARA GİRME FIRSATI BİRLİĞİN CAZİBESİNİ ARTIRIYOR

Görüşme yürütülen ülkeler ya da STA’ya ilgi duyan ülkelerle süreçlerin nasıl bir takvimde sonuçlanacağını ve uygulamadaki performansı bugünden öngörebilmek kolay olmamakla birlikte, Birliğin lider ülkesi Rusya’nın diğer ülkelerle ikili STA yapmak yerine Birlik üzerinden anlaşmalar yapmayı tercih ettiği anlaşılıyor.

Pek çok ülkenin STA yada benzeri anlaşma yapmaktan uzak durduğu Çin’in aksine;  Birlik içinde (Rusya dahil) mevcut sınırlı sanayi üretimiyle ve ihracatıyla, küçük ve orta büyüklükteki diğer ülkeleri korkutacak rekabetçi bir durumun olmayışı; 180 milyon nüfuslu bir pazara girme fırsatının elde edilecek olması, Birlik ile anlaşma yapmanın cazibesini artırıyor.

Bölgede yatırımları ve ticareti artırması beklenen bu durumun, Orta Asya coğrafyasındaki ülkelerin başta demiryolları olmak üzere alt yapılarının tamamlanması ile özel ekonomik bölgelerinin kurulması gibi çalışmaların bölge ekonomilerinin gelişmesine katkı sağlayacağı açıktır.

TÜRKİYE PROJEKSİYON VE PLANLAMALARINI BU GELİŞMELERİ DE DİKKATE ALARAK YAPMALI

Yapılan ve yapılacak anlaşmaların uygulamadaki başarısına bağlı olarak bölge, yeni yatırımcılarla ve yeni teknolojilerle tanışacak; bu gelişmeler terör ortamının geride bırakılması, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, bölge barışı ve sağlıklı uluslararası ilişkiler kurulabilmesinin ortamını oluşturabilir.

Avrasya Ekonomik Birliği’nin STA ilişkilerinde özetlediğimiz hızlı gelişmelere bakılarak Birliğin, ikinci bir Avrupa Birliği olabileceğini söylemek için henüz çok erken olmakla beraber, Avrupa Birliği pazarına giremeyen ülkeler ve yatırımcılar için alternatif bir pazar, yeni bir fırsat coğrafyası olarak görüldüğü söylenebilir. Türkiye’nin dış politikası, dış ekonomik ilişkileri, ticari anlaşmalarımız ve yatırımcılarımızın gelecek projeksiyonlarının ve planlamalarının bu gelişmeleri de dikkate alarak yapılmasının faydalı olacağını değerlendirmekteyiz.

Avrasya Ekonomik Birliği, 2021

AEB ile serbest ticaret anlaşması var

AEB üyesi

Gözlemci statüsünde

Adnan Yıldırım

Ekonomi Bakan Yardımcısı (2014-2015)

TürkEximbank Genel Müdürü (2016-2019)

yildirim@turcomoney.com

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası