Dünyanın en büyük COFFEE FESTİVALİ New York‘tan sonra, geçtiğimiz ay İstanbul‘da gerçekleştirildi. Dünya Aşçılar Günü ve Makarna Tüketim Günü, tüm dünya ile birlikte aynı anda kutlandı.
Türkiye, “yiyecek-içecek sektörü ” bugün dünya ile aynı anda gastronomi konularını içeren tüm etkinlikleri, fuarları izliyor. Aynı şekilde dünyanın ünlü şeflerinin mönülerini takip ediyor, yapıyor hatta özgün versiyonlar dahi üretebiliyor. Gıda sanayiindeki yenilikler ve teknolojik gelişmeler anında firmalarımızın AR-GE departmanlarınca alınıyor, işleniyor ve üzerlerinde inovatif ve ekonomik boyutlar geliştirilebiliyor. Türk ve dünya mutfaklarına yepyeni lezzetler kazandırılıyor. Sadece gıda sanayii ürünlerinde değil, tarım ürünlerinde, besicilikte insanımız yepyeni lezzetlerle tanışıyor. Dünya pazarlarında ihracat portföyümüz kabarıyor.
TüRK MARKALARI, DüNYANIN HER YERİNDE
Bu yöndeki gelişmelere ilave olarak; mekan tasarımları estetik ve kullanım açısından fevkalade yenilik ve gelişmelerle dünyayı şaşırtıyor. Türk mimarlarının ülke içinde, bilhassa İstanbul, Ankara, Antalya ve İzmir gibi şehirlerde kurdukları restaurantlar, pastahaneler ve hatta fast food mekanları Avrupalı gastronomlar tarafından çok beğeniliyor. Mimarlarımız yurt dışında; Berlin, Moskova ve Dubai gibi bir çok merkezde mekanlar tasarlıyor ve başarıyla işletmecilerini onurlandırıyor.
Yurt dışına çıkan Türk markaları: İster kebapçı, ister simitçi, ister çiğköfteci olsun yoğun ilgi ile karşılaşıyor. Bu ülkelerdeki; dönerciler burgerciye, kebapçılar “steak house”lara dönüşüyor. Yurt dışındaki Türk marketleri boyut değiştiriyor, “grossmarkt”lara dönüşüyor. Geçmişte İtalyan, Meksikalı, Uzakdoğu restaurantları işleten Türk gastronomlar, şimdi Türk lokantaları, tavuk, balık ve et lokantaları açıyor. Helal ve organik lezzetleri başarıyla tanıtan ve uygulayan işletmeciler, o ülkelerin insanlarını da müşteri olarak kazanmaya başladılar. Zaten dönercilerin ve Türk marketlerinin müşterilerinin yarısından fazlası şimdiden Türk olmayan müşterilerden oluşuyor.
TüRK KAHVESİNE “üSTüN LEZZET öDüLü”
Bu durum da haliyle Türkiye’den gelen sebze ve meyvelere, bakliyat, hububat ve kuru yemişlere, makarna ve diğer endüstriyel gıda maddelerine talebi arttırıyor. Et ve süt ürünleri gibi, baklava ve unlu mamuller gibi, lokum ve şekerleme gibi bir çok ürünü, dünyanın en büyük gıda fuarı ANUGA 2015 Fuarı’nda gördüm. Tabii bundan mutlu oldum ve gururlandım. Bu sektörde Avrupa‘da ve dünyada önümüz açık. Yeterki bilinçli davranalım, dürüst olalım.
Dünya Türk kahvesine “üstün Lezzet ödülü” veriyor. Ancak Türk insanı, artık dünya kahvelerinin peşine düşmüş. Haydarpaşa Garı’nda yapılan dünyanın en büyük 2.Kahve Festivali’ne rağbetin, görülmesi gerekirdi. Koca gar ve peronları, hatta vagonlarının içleri bile kahve meraklılarınca doldu taştı. Kahve‘de 3. dalga bile geldi !
MAKARNADA KDV İNDİRİLMELİ
İnsanımızın; makarna tüketiminde değil ama; sanayiimizin makarna üretimindeki başarısı ile gururlandık. Dünyanın en iyi durum buğdayını yetiştiren Türkiye‘nin irmiği, en son teknoloji ile en yüksek kalitede üretilen makarna çeşitler ve inovatif lezzet örnekleri ( Arbella‘nın incir çekirdekli ve tam tahıllı ) dünya pazarlarını zorluyor. Bu kalite ve lezzeti, insanımızın da tanıması ve değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Makarnalarımızın her türlü et, balık, tavuk, süt ürünleri, sebzeleri ve diğer tüm lezzetlere yakıştığını denemeleri lazım. Daha çok tüketim için: Tüm tahıl ve bakliyat ürünleri gibi makarnanın KDV‘sinin de indirilmesi gerekir dişe düşünüyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.