Son Haberler

Lübnan krizi ve uluslararası piyasalardaki gelişmelerden çıkarılacak dersler…

Haziran ayında yaşanan ilginç gelişmelerden biri Lübnan’ı oldukça sarsan ve ülkenin finansal istikrarı konusunda ciddi endişeler yaratan soygunlar zinciriydi. Ancak ilginç olan, ülkenin sıradan vatandaşlarının gıda, ilaç, bebek maması ve bebek bezi gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla soyguna yönelmiş olmasıydı. Ve bu soygunlar içinde asıl inanılmaz olan ise kendi mevduatlarını çekebilmek için mudilerin, mevduatlarının bulunduğu banka şubelerini soyma yoluna başvurmuş olmalarıydı.

– Peki Lübnan bu noktaya nasıl geldi? Lübnan Merkez Bankası Banque du Liban ve onun 30 yıldır başkanı olarak görev yapan Riad Salameh, yaşam standartlarını artırmak amacıyla düşük faizli gevşek para politikasını benimsedi. Ancak yolsuzluklardan muzdarip olan ülke, zaman içinde borçlarını ödemekte zorlanmaya başladı. Lübnan Merkez Bankası, döviz rezervlerindeki açıkları kapatmak için ticari bankalardaki rezervlere yöneldi. Ancak Lübnan Merkez Bankası’nın “ödünç aldığı” bu banka rezervleri, aslında mudilerin, mevduatlarıydı.

-Merkez Bankası’nın döviz rezervleri en sonunda tükenmeye başladı, enflasyon fırladı, yerel para birimi çakılarak enflasyonu daha da körükledi. Sorunu çözmek için gerekli olan yapısal sosyal ve ekonomik reformlar yapılmadığı için finansal sistem çöktü. Ticari bankalar da eriyen rezervleri nedeniyle mevduat sahiplerinin fonlarına erişimini engelleyen çok katı sermaye kısıtlamaları uygulamaya başladı. İşte mudilerin kendi mevduatlarını alabilmek için hesaplarının bulunduğu bankaları soymak zorunda kalmalarının nedeni de bu.

-ABD Merkez Bankası (FED), başlattığı faiz artışlarına Haziran ayında mola vermeye karar verdi. Aynı toplantıda FED enflasyonla mücadeledeki kararlılığını tekrarlarken yılın geri kalanında faiz artışlarına devam edebileceklerini de ima etti. FED’in mola kararının bir nedeni, son donemde hem enflasyonun hem de ekonominin yavaşlama emareleri göstermiş olması. Nitekim 2 Haziran’da açıklanan ABD işsizlik verilerine göre işsizlik oranı, 53 yılın en düşük seviyesi olan %3,4’ten %3,7’ye yükseldi. 13 Haziran’da açıklanan ABD çekirdek tüketici fiyat endeksi ise, Mayıs ayındaki %5,5 seviyesinden %5,3’e düştü.

-FED’in faiz artışlarına devam etmeyi düşündüğünün sinyalini vermesi, hem hisse senedi hem de tahvil piyasalarında dalgalanmalara ve yatırımcı beklentilerinin bir nebze değişmesine neden oldu. Örneğin 28 Haziran itibarıyla ABD hisse senedi endeksi S&P 500, Haziran ayında %4,75 gibi önemli bir getiri elde ederek sene başından bu yana getirisini %14’e çıkarttı. Bunun nedeni FED’in yavaşlayan faiz politikası, iyileşen şirket karları ve dolayısıyla yatırımcıların iyimser havası oldu.

Ham petrol, küresel talepte azalma endişesi nedeniyle dalgalı bir ay yaşadı. Avrupa ve Kuzey Amerika’da kışın beklenenden daha yumuşak geçmesi, ham petrol fiyatlarının üzerinde baskı oluşturmaya devam etti. 28 Haziran itibarıyla ABD ham petrolü WTI ilk ay vadeli işlem sözleşmesi %2,2 artarak yıl başından bu yana kaybının -%13’e gerilemesine neden oldu.

-Altın, Haziran ayında ham petrolden daha kötü bir performans sergiledi. Ancak yıl başından bu yana getirisi ham petrolün çok üstünde seyretmeye devam etti. 28 Haziran itibarıyla altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%3,3 kaybetmesine rağmen sene başından bu yana %5 getiriyle pozitif getirili yatırım araçlarından biri olmaya devam etti. Altın fiyatlarının düşmesinin nedeni küresel enflasyon baskısının son birkaç aydır azalması.

Bitcoin ve Ethereum Haziran ayında birbirinden oldukça farklı getiriler sağladı. Ethereum -%2 düşerken, Bitcoin tam tersine %11 kazandı. Kripto para piyasaları, mevzuatla ilgili gelişmelerden ve piyasalardaki olumlu havadan etkilenmeye devam etti. Bitcoin %82 ve Ethereum %53 getiri ile bu senenin en iyi yatırımları arasında yer almaya devam etti.

-Türkiye hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar, Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte azaldı. 28 Haziran itibarıyla hisse senetleri yerel bazda aylık %17,9 getiri (ABD doları bazında -6%) sağladı. Bu da, piyasanın yıl başından bu yana getirisinin yerel bazda %4,5 (ABD doları bazında -25%) olmasına neden oldu. Hisse senetlerinin ABD doları bazındaki kaybının ana nedeni, Türk Lirası’nın sene başından beri dolar karşısında %28 değer kaybetmesi oldu. Yeni Merkez Bankası başkanının faizlerde beklenenden çok daha düşük bir artış yapması da Türk Lirası’ndaki düşüşü körükledi.

Haziran ayı, küresel piyasalarda belirsizlik ve dalgalanmalarla geçti. Kuzey Amerika’da merkez bankalarının faiz artışlarına ara vermesi, piyasalardaki havayı değiştirdi. Enflasyonun yavaşlamasından potansiyel jeopolitik çalkantılara ve hisse senetlerinin yükselişine kadar, Haziran ayı piyasaların bir sonraki aşamasında neler olacağı konusunda yatırımcıları meraklandıran bir dizi sürprizle doluydu.

Bu ayki özetimize, finansal piyasaların pek üstünde durmadığı ama benzer durumdaki diğer ülkeler için emsal niteliği taşıyan oldukça ilginç bir haberle başlayalım. Haberin konusu ise son dönemde Lübnan’ı oldukça sarsan ve ülkenin finansal istikrarı konusunda ciddi endişeler yaratan soygunlar zinciri. Ancak ilginç olan soygunların kendisi değil. Daha ziyade ülkenin sıradan vatandaşlarının gıda, ilaç, bebek maması ve bebek bezi gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla soyguna yönelmiş olması. Ve bu soygunlar içinde asıl inanılmaz olan ise kendi mevduatlarını çekebilmek için mudilerin mevduatlarının bulunduğu banka şubelerini soyma yoluna başvurmuş olmaları.

Peki Lübnan bu noktaya nasıl geldi?

LÜBNAN MERKEZ BANKASI, DÖVİZ REZERVLERİNDEKİ AÇIĞI KAPATMAK İÇİN TİCARİ BANKALARDAKİ REZERVLERE YÖNELDİ

Bu hikâyenin merkezinde, Lübnan Merkez Bankası Banque du Liban ve onun 30 yıldır başkanı olarak görev yapan Riad Salameh var. Salameh, iç savaş sonrası ülkeyi yeniden yapılandırmak ve dolayısıyla yaşam standartlarını artırmak amacıyla düşük faizli gevşek para politikasını benimsedi. Ancak ciddi seviyede yolsuzluk ve denetim eksikliğinden muzdarip olan ülke, zaman içinde borçlarını ödemekte zorlanmaya başladı. Çözüm olarak da Lübnan Merkez Bankası, döviz rezervlerindeki açıkları kapatmak amacıyla ticari bankalardaki rezervlere yöneldi. Ancak Lübnan Merkez Bankası’nın “ödünç aldığı” bu banka rezervleri, aslında mudilerin, yani yatırımcıların mevduatlarıydı. Merkez Bankası’nın döviz rezervleri en sonunda tükenmeye başlayıp enflasyon fırlayınca, yerel para birimi de çakılarak enflasyonu daha da körükledi. Sorunu çözmek için gerekli olan yapısal sosyal ve ekonomik reformlar yapılmadığı için nihayetinde finansal sistem çöktü. Ticari bankalar da eriyen rezervleri nedeniyle mevduat sahiplerinin fonlarına erişimini engelleyen çok katı sermaye kısıtlamaları uygulamaya başladı. İşte mudilerin kendi mevduatlarını alabilmek için hesaplarının bulunduğu bankaları soyma yoluna başvurmak zorunda kalmalarının nedeni de bu.

Lübnan’daki mevcut finansal durum, oldukça kötü. Enflasyon %170’in üzerinde. Dünya Bankası, Lübnan’daki krizin “19. yüzyılın ortalarından bu yana küresel olarak en ciddi kriz olayları arasında en azından ilk 10, muhtemelen ilk 3 sırada yer alacağını” belirtiyor. Bu hikâye, dış borca bağımlı, hiperenflasyonla mücadele eden ve zayıf merkez bankası politikaları nedeniyle parası ciddi biçimde devalüe olmuş veya olma riski olan ülkeler için bir uyarı niteliğinde.

FED NİHAYET FAİZ ARTIŞLARINA MOLA VERMEYE KARAR VERDI

Merkez bankası politikalarından bahsetmişken, dünyanın öbür tarafında Amerikan Merkez Bankası FED’de Haziran ayında neler olduğuna bakalım. FED, 16 Mart 2022’de başlattığı faiz artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini gözlemlemek için faiz artışlarına Haziran ayında mola vermeye karar verdi. Aynı toplantıda FED enflasyonla mücadeledeki kararlılığını tekrarlarken yılın geri kalanında faiz artışlarına devam edebileceklerini de ima etti. FED’in mola kararının bir nedeni son donemde hem enflasyonun hem de ekonominin yavaşlama emareleri göstermiş olması. Nitekim 2 Haziran’da açıklanan ABD işsizlik verilerine göre işsizlik oranı, 53 yılın en düşük seviyesi olan %3,4’ten %3,7’ye yükseldi. 13 Haziran’da açıklanan ABD çekirdek tüketici fiyat endeksi ise, Mayıs ayındaki %5,5 seviyesinden %5,3’e düşerek yıllık enflasyonun yavaşlamaya devam ettiğini gösterdi.

FED’in faiz artışlarına devam etmeyi düşündüğünün sinyalini vermesi, hem hisse senedi hem de tahvil piyasalarında dalgalanmalara ve yatırımcı beklentilerinin bir nebze değişmesine neden oldu. Örneğin 28 Haziran itibarıyla ABD hisse senedi endeksi S&P 500, Haziran ayında %4,75 gibi önemli bir getiri elde ederek sene başından bu yana getirisini %14’e çıkarttı. Bunun nedeni FED’in yavaşlayan faiz politikası, iyileşen şirket karları ve dolayısıyla yatırımcıların iyimser havası oldu.

Avrupa piyasaları da benzer şekilde iyi bir ay geçirdi. Euro Stoxx 50 Endeksi Haziran ayında %3 artarak yıl başından bu yana getirisini %14,5’e çıkarttı. MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi EEM ise Haziran ayında %3,2 artarak yıl başından bu yana %4 artış kaydetti.

Peki diğer piyasalarda neler oldu?

TAHVİL GETİRİLERİ OLDUKÇA DÜŞÜK SEVİYEDE SEYRETTİ

ABD tahvil piyasası, FED’in son faiz kararı ve pozitif ekonomik veriler nedeniyle Haziran ayında bir nebze hareketliydi. FED’in yakın gelecekte faiz artışlarına devam edebileceğinin sinyalini vermesi, bu dalgalanmanın ana nedeniydi. Bütün bu aktiviteye rağmen tahvil endeksleri ay sonunda büyük ölçüde başladıkları yere geri dönmüş oldular. 28 Haziran itibarıyla Bloomberg Küresel Toplam Tahvil Endeksi, aylık %0,1 artarak yıl başından bu yana %3,1 getiri sağladı. Bloomberg Küresel Kurumsal Tahvil ve Yüksek Getirili Tahvil Endeksleri ise aynı dönemde sırasıyla %0,04 ve %1,8 artarak sene başından itibaren getirilerini %3 ve %4,6’a çıkartmış oldular.

ALTIN VE HAM PETROL FİYATLARI ZIT YÖNLERDE HAREKET ETTİ

Ham petrol, küresel talepte azalma endişesi nedeniyle dalgalı bir ay yaşadı. Avrupa ve Kuzey Amerika’da kışın beklenenden daha yumuşak geçmesi, ham petrol fiyatlarının üzerinde baskı oluşturmaya devam etti. 28 Haziran itibarıyla ABD ham petrolü WTI ilk ay vadeli işlem sözleşmesi %2,2 artarak yıl başından bu yana kaybının -%13’e gerilemesine neden oldu.

Altın, Haziran ayında ham petrolden daha kötü bir performans sergiledi. Ancak yıl başından bu yana getirisi ham petrolün çok üstünde seyretmeye devam etti. 28 Haziran itibarıyla altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%3,3 kaybetmesine rağmen sene başından bu yana %5 getiriyle pozitif getirili yatırım araçlarından biri olmaya devam etti. Altın fiyatlarının düşmesinin nedeni küresel enflasyon baskısının son birkaç aydır azalması.

BITCOIN VE ETHEREUM BİRBİRİNDEN TERS YÖNDE HAREKET ETTİ

Bitcoin ve Ethereum Haziran ayında birbirinden oldukça farklı getiriler sağladı. Ethereum -%2 düşerken, Bitcoin tam tersine %11 kazandı. Kripto para piyasaları, mevzuatla ilgili gelişmelerden ve piyasalardaki olumlu havadan etkilenmeye devam etti. Bitcoin %82 ve Ethereum %53 getiri ile bu senenin en iyi yatırımları arasında yer almaya devam etti.

TÜRKİYE’DE HİSSE SENETLERİ DÜŞÜŞÜNÜ SÜRDÜRDÜ

Türkiye hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar, Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte azaldı. 28 Haziran itibarıyla Türkiye hisse senetleri yerel bazda aylık %17,9 getiri (ABD doları bazında -6%) sağladı. Bu da, piyasanın yıl başından bu yana getirisinin yerel bazda %4,5 (ABD doları bazında -25%) olmasına neden oldu. Hisse senetlerinin ABD doları bazındaki kaybının ana nedeni, Türk Lirası’nın sene başından beri dolar karşısında %28 değer kaybetmesi oldu. Yeni Merkez Bankası başkanının faizlerde beklenenden çok daha düşük bir artış yapması da Türk Lirası’ndaki düşüşü körükledi.

Bu vesileyle piyasa getirilerinin ekonomik göstergeler, jeopolitik gelişmeler ve piyasalardaki olumlu veya olumsuz hava gibi birçok faktörden etkilenebileceğini bir kere daha belirtelim. Bu nedenle, yatırımcıların, sürekli değişen piyasa ortamında doğru yatırımları yapabilmek için piyasaları ve haberleri yakından takip etmelerinin ve çeşitlendirilmiş bir portföy yaklaşımını benimsemelerinin son derece önemli olduğunun tekrar altını çizelim.

ELA KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA

Uluslararası Yatırım Uzmanı

karahasanoglu@turcomoney.com

ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com

https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası