Son Haberler

MAKRO DENGELER NEYE İŞARET!

ENFLASYON DİRENç GöSTERİYOR

Temmuz ayında tüketici fiyatları yüzde 0,45 oranında artarken, yıllık enflasyon da yüzde 9,32’ye yükseldi. Haziran ayında görülen yüzde 9,16’ya nazaran kısmi bir artış yaşanmış olsa da esas dikkat çekici olan husus enflasyonda görülen direnç oldu. Yılın ilk aylarında döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle yüksek enflasyon oranları herkesin ortak beklentisiydi. Benzer biçimde TCMB de enflasyonun yüksek seyredeceğini öngörerek ek parasal sıkılaştırmaya yönelmişti. Ancak bu olumsuz dönemin atlatılmasıyla birlikte enflasyonda düşüş beklenmekteydi. Ama enflasyon beklenenden daha dirençli bir seyir izliyor

Nitekim öKTG-H ve öKTG-I endekslerinin yıllık artış oranları yüzde 10,39 ve yüzde 9,75 olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler çerçevesinde enflasyonun yılsonu hedeflerinin üzerinde kama olasılığı güçlenmektedir. Söz konusu özel kapsamlı TüFE göstergelerindeki yüksek oranların devamı enflasyonda hedefe yönelme sürecinin daha uzun zaman gerektirdiğini göstermektedir.

İŞSİZLİK YüZDE 9’UN ALTINA GERİLEDİ

TüİK tarafından açıklanan verilere göre Mayıs ayı itibariyle işsizlik oranı yüzde 8,8 (Nisan ayında yüzde 9,0) seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde işsiz sayısı 2 milyon 551 bin kişi iken, işsizlik oranı erkeklerde yüzde 8, kadınlarda ise yüzde 10,5 oldu. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı yüzde 10,7 olarak tahmin edildi. İşgücü 2014 yılı Mayıs döneminde 29 milyon 89 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise yüzde 51,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,8 kadınlarda ise yüzde 31,0 oldu.

Dünya ülkeleriyle karşılaştırma anlamında en uygun veri olarak açıklanan 15-64 yaş grubu tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 10,7 olarak gerçekleşti. Söz konusu oran Nisan ayında yüzde 10,9 düzeyindeydi.

CARİ AçIK AZALIYOR

Türkiye‘nin Haziran ayında cari işlemler açığı 4,09 milyar dolar, yıllıklandırılmış olarak cari işlemler açığı ise 52 milyar 176 milyon dolar oldu. Söz konusu dönemde dış ticaret açığı 11.268 milyon ABD doları azalarak 29.322 milyon ABD dolarına düşmüştür. Bu değişim çerçevesinde en dikkat çekici gelişme son dönemde olduğu gibi parasal olmayan altın kalemi altında, bir önceki yılın ilk yarısında 6.987milyon ABD doları net altın ithalatı olurken, bu yılın aynı döneminde 355 milyon ABD doları net ithalat gerçekleşmesidir. Dış ticaret açığında görülen 11,3 milyar dolarlık iyileşmenin yaklaşık 6,6 milyar doları buradan kaynaklanmaktadır.

aa_127.jpg

Finansman açısından bakıldığında ise Devlet iç borçlanma senetleriyle ilgili olarak yurtdışı yerleşikler, Haziran ayındaki 3.318 milyon ABD doları tutarında net alımla birlikte yılın ilk yarısında 247 milyon ABD doları tutarında net alım gerçekleştirmiştir. Yurtdışında gerçekleştirilen tahvil ihraçları yoluyla Haziran ayında bankalar 2.011 milyon ABD doları ve diğer sektörler 1.749 milyon ABD doları net borçlanma gerçekleştirmiştir.

Böylece, yılın ilk yarısında söz konusu sektörler sırasıyla 5.105 milyon ABD doları ve 2.249 milyon ABD doları net borçlanma gerçekleştirmiştir. Bankaların yurtdışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 248 milyon ABD doları artmıştır. Genel Hükümet, yurtdışı piyasalar ve diğer uluslararası kuruluşlardan sağlanan uzun vadeli kredilerle ilgili olarak 747 milyon ABD doları net geri ödemede bulunmuştur. Bankacılık sektörü, uzun vadeli kredilerde 2.968 milyon ABD doları, kısa vadeli kredilerde de 1.770 milyon ABD doları tutarında net kullanım gerçekleştirmiştir. Diğer sektörlerin yurtdışından kullandığı kredilerle ilgili olarak, Haziran ayındaki 1.436 milyon ABD doları net geri ödemeye rağmen ilk altı aylık dönemde 2.637 milyon ABD doları net kullanım olmuştur. Bir önceki yılın aynı döneminde ise 1.471 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleşmişti. Yurtdışında yerleşik Türk vatandaşlarınca Merkez Bankası nezdinde açılan mevduat hesaplarında 886 milyon ABD doları, yurtdışı bankaların yurtiçi bankalarda tuttuğu mevduat hesaplarında ise 968 milyon ABD doları net çıkış gerçekleşmiştir.

aa_123.jpg

REEL KUR DEĞERLENİYOR

Dış ticaret ve cari açıklar açısından önemli bir veri olan reel efektif döviz kurunda yaz aylarında görülmeye başlayan değerlenme sürüyor. 2014 Ocak ayı itibarıyla 101,74 düzeyine kadar gerileyen reel efektif kur endeksi Temmuz ayı itibarıyla 109,75 değerine yükselmiştir. Söz konusu değişimin yüzde 8’e yaklaşan bir değerlenmeye işaret ettiği vurgulanmalıdır. Her ne kadar bu gelişme özellikle enflasyon açısından olumlu değerlendirilebilse de dış denge verileri bağlamında yapısal alışkanlıklara geri dönülmeye başlandığı anlamına da gelebilmektedir. Daha da önemlisi Türk Lirasının hali hazırda aşırı değerli olduğu ve daha da değerlenmesine çaba gösterildiği dikkat çekmektedir. TüFE Gelişmiş ülkeler Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru Temmuz ayında 119,27 değerine ulaşmıştır. Dış ticaretimizin ve sermaye hareketlerinin neredeyse tamamının gerçekleştirildiği para birimlerine karşı Türk Lirasının yaklaşık yüzde 20 değerli olması Türkiye ekonomisinin dış kırılganlığını yaratan önemli unsurlardan biridir.

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası