ülkemizi yıllarca dolaşıp, gördüğünüz yerleri birbirleriyle mukayese ederseniz şüphesiz hepsi birbirinden güzeldir. Türkiye’nin sessiz sakin yerleri de, gezip eğlenilebilecek hareketli bölgeleri de var. Hem de biri, diğerinden daha güzel yerler. Kimi tabiatla baş başa bırakılmış, kimi yerler de imar edilmiş misafirlerine hizmet eder konumda. Denizin çevrelediği güzel topraklar çalışkan, ufku açık bir idareci ile de anlaşmışsa güzelliği tamama ermiş oluyor. Bazen aynı bölgede bulunan iki yeri hizmet açısından mukayese etme imkânı oluyor. örneğin Marmara Adası… 1 Acaba bu paralar meblağı ne olursa olsun, bulunduğu yerden alınarak Hazine’nin olmak üzere devredilmeli midir? Marmara Adası, Gökçeada’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük adası (Yaklaşık 118 km2). Bu ada oldukça sakin bir yaşama sahip. En azından bizim burada bulunduğumuz Eylül ayı başları durum öyle. Haziran–Temmuz–Ağustos ayları ise en güzel aylar olarak biliniyor. İlk defa gittiğimiz bu adayı görmek; orada yaşayan çok değerli dostumuz ilkokul öğretmenim rahmetli Mehmet Tilkici’nin oğlu Cemal Tilkici ve değerli eşi Gül hanımefendi ve de Saraylar Beldesi Belediye Başkanı Sn. Süleyman Aksoy Bey’in daveti üzerine kısmet oldu. Bu dostlarımızın yakın ilgi ve sevgi gösterileri bizleri adaya yaklaştırdı. Bu dostların adaya hizmetleri ayrıca konuşulup anlatılacak hususlardır. Hele Saraylar Beldesi bir evvelki güzel işlere başlamış ama bitirmeye kısmet olmamış rahmetli Belediye Başkanından sonra Sn. Süleyman AKSOY beyefendinin de Belediye hizmetleri ile apayrı bir görünüm kazanmış. Marmara Adası; geniş meydanları, parkları, bahçeleri, misafirhaneleri, beş yüz metreyi bulan tertemiz deniz ve kumsalıyla (hem genel, hem de sadece hanımlara hizmet veren plajlar) saklı bir kent görünümünde. Aslan yattığı yerden belli olur hesabından bu beldeyi dolaştığımızda yapılan belediye hizmetleriyle Belediye Başkanı Aksoy’a teşekkür etmemek mümkün değil. Başkan’ın; sıcakkanlılığı, Karadenizli sevecenliği ve pratik zekâsı ile halkımıza daha niye yıllar hizmet sunmasını bekliyoruz. Mermer ocakları ile dolu olan Saraylar Beldesi’nin caddeleri, mermer heykellerle süslemiş ve ayrı bir renk kazanmış vaziyette. Ulaşım; adaya deniz otobüsleri ile İstanbul’dan (2,5 saat) Tekirdağ’dan (feribotla araba ile birlikte) Bandırma-Erdek’ten (gemiyle 1,5 saat) hemen her gün kolayca mümkün. Tekirdağ’dan feribot doğrudan “Saraylar Beldesi”ne geliyor. Saraylar Beldesi ile Marmara adası merkez arası 27 km mesafede. 2014 yılı mahalli seçimlerinde Avşa Adası -Marmara Adası – Saraylar Beldesi tek belediye haline gelecek. Adanın ekonomik durumu; ada halkı ağırlıklı olarak zeytincilikle uğraşıyor. Topağaç köyünün o güzel ovasında sebzecilik ilerlemiş durumda, neredeyse sadece Marmara adası değil civar ada halkının da sebzesini meyvesini karşılar durumda. Balıkçılık ise ayrı bir geçim kaynağı. Asıl önem arz eden Saraylar beldesi hudutları içindeki 50’ye yakın mermer ocakları ve kesimi sağlayan mermer fabrikalarıdır. Marmara adası mermerleri “Marmara Mermerleri” diye tarihe geçmiş. Buradaki ürünler hakiki mermer. Hele ince kristaliyle saf beyaz mermer mükemmel. Hala o tarihi ocaklarda kalıntılar mevcut. Buranın mermerleri nice sarayları, köşkleri süslemiştir ki; unutulması mümkün değil. Bütün ocaklar verimli bir şekilde çalışmakta birçok kişinin de çalışmalarına vesile olmakta. Mermerlerin kesimini sağlayan ama şu anda çalışmayan kum katarak tabir edilen mermer fabrikasının; sahibi, ya da Belediyece temizlenerek müze haline getirilmesi yöre için önem arz edebilir. Ada tamamen makilerle kaplı. Mevcut işlerin dışında adada bazı teşvikler kullanılabilir. Mesela ağaçlara zarar vermeyen bugün de ithal edilen hatta ikiz doğum yapan keçilerin çoğaltılması T.C. Ziraat Bankası’nın faizsiz vereceği kredi ile mümkün olabilir. Bu keçiler burada üretilerek daha başka yerlere gönderilebilir. Bu durum özel sektöre tanınacak imkânla olabileceği gibi, Tarım Bakanlığı’nca da özel bir çalışma ile yapılabilir. Yaz kış fazla bir maliyet getirmeyen bu konu yöre ileri gelenleri ve yetkililerce dillendirilmeli. Ada, antik çağda kurulmuş olmasına rağmen o tarihlerden kalan çok görülmesi gereken bir yeri bulamazsınız. Osmanlı topraklarına 15. yüzyılda katılmış, oldukça sakin, oksijeni bol bir ada. Hemen yanı başında çok hareketli turisti bol bir ada olan Avşa’ya rağmen Marmara Adasının, mütevazı bir görünümünden zannedersem yöre halkı memnun. Böyle bir yeri arzulayanlar için de tavsiye edilir. Saraylar Beldesi’ne gelen misafirlerin kalması için yapılacak pansiyon tipi yatırımlar adayı hareketli hale getirebilir. Ada; Haziran’ın 15’inden, Ağustos ayı sonuna kadar en yoğun dönemini yaşıyor. Sakin mütevazı bir tatil geçirmek, insanlara enerji veren birçok faydası ispat edilmiş olan ada çayını tabiatta kendi ellerinizle toplamak, çayhanelerde organik saf koruk suyunu yudumlamak, her an taze yapılan çörekleri tatmak isterseniz adaya uğrayınız. Ayrıca; maddi imkânı olanlara da özellikle çok müsait olan Saraylar Beldesi bölgesinde birer yazlık yer yaptırmasını tavsiye ederiz.
Geniş Açı M. Zeki Sayın
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.