-Cumhurbaşkanlığı ve milletvikilliği seçimlerinin ardından yeni oluşturulan hükümetle birlikte Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna yeniden otururken, Merkez Bankası’nın yeni başkanı ise Hafize Gaye Erkan oldu. Yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mhemet Şimşek ile iktisat politikalarında değişim olması bekleniyordu. Gerçekten de öyle oldu.
-29 Mayıs 2023’de TCMB’nın ABD Doları Alış Kuru 20,0453 TL seviyesindeydi. 22 Aralık tarihinde ise ABD Doları 29,1344 TL’ye yükseldi. ABD Doları’nda yüzde 45,34 artış yaşandı. Yani döviz kurları, bilinçli bir şekilde serbest bırakıldı. Tüm faizlerde yaşanan artışla birlikte ekonomik aktivite ve enflasyon görünümünde kısmi bir iyileşme oldu. Mayıs sonunda 52,6 milyar ABD dolar seviyesinde olan rezervler, 15 Aralık 2023’te 73,6 milyar ABD dolara yükseldi.
9 Haziran 2023 itibarıyla TCMB’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan oldu. 2023 yılı biterken bu değişimin para politikası üzerindeki etkilerini tartışmak yerinde olacaktır. Yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve tabii yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mhemet Şimşek ile iktisat politikalarında değişim olması bekleniyordu. Gerçekten de öyle oldu. Özellikle para politikasındaki dönüşüm çok çarpıcı oldu. Herkesin malumu: Son yıllarda bir iktisat deneyi yaşadık. Teorinin söylediklerinin tersine davranıldı. Esasen bu olgunun dahi bir illüzyon olduğu söylenebilir. Seçim vardı, ekonomi hızla büyümeli ve işsizlik artmamalıydı; dolayısıyla genişletici para-maliye politikaları uygulanmak istendi. Geri kalanı kamuoyunun uğraştığı teferruat.
DÖVİZ KURLARI, BİLİNÇİ OLARAK SERBEST BIRAKILDI
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunun hemen ertesinde, 29 Mayıs 2023’de TCMB’nın ABD Doları Alış Kuru 20,0453 TL ve Euro ise 21,4932 TL seviyesindeydi. 22 Aralık tarihinde ise ABD Doları 29,1344 TL ve Euro ise 32,0726 TL seviyesine yükseldi. ABD Doları’nda yüzde 45,34 ve Euro’da yüzde 49,22 artış yaşandı. Söz konusu gelişmeler, döviz kurlarının bilinçli bir şekilde serbest bırakıldığına işaret ediyor. Bununla birlikte, özellikle Temmuz başına kadar geçen sürede yaklaşık yüzde 26-28 aralığında bir değer kaybı dikkat çekiyor. Sonraki süreçte, aylık olarak tedrici bir değer kaybı yaşanmış kurlarda. Bu veriler yorumlandığında denilebilir ki, yeni iktisat politikası öncelikle hızlı bir değer kaybı (önden yükleme) ve sonrasında ise kontrol altında bir döviz kuru (crawling peg benzeri) stratejisini benimsedi. Nitekim, Mayıs sonunda 67,06 düzeyinde bulunan TÜFE-Gelişmiş Ülkeler Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru, Temmuz ayında 55,75 seviyesine düştü ve sonraki aylarda hızlanan enflasyon nedeniyle Kasım ayında 63,72 olarak gerçekleşti.
EKONOMİK AKTİVİTE VE ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ KISMEN İYİLEŞTİ
En çarpıcı değişim tabii ki TCMB’nın politika faizinde yaşandı. Yüzde 8,5 düzeyinde olan haftalık repo faizi, Aralık ayı toplantısında alınan karar ile yüzde 42,5 seviyesine yükseldi. Bu artış basit faiz ile beş katına, bileşik faiz ile yaklaşık 6 katına (yüzde 8,86’dan 52,70’e) çıkan bir politika faizine işaret ediyor. Bunun sonucunda, Mayıs ayı sonundan itibaren, bankaların 3 aya kadar vadede TL mevduatına verdikleri faiz yüzde 33,88’den yüzde 52,17’ye; KMH dahil olmak üzere tüketici kredileri faizi yüzde 25,41’den yüzde 63,16’ya ve TL üzerinden açılan ticari kredi faizleri yüzde 15,00’den yüzde 52,42’ye yükseldi. Tüm faizlerde yaşanan bu etkiyle birlikte ekonomik aktivite ve enflasyon görünümüne dair beklentilerde kısmi bir iyileşme görülmeye başlandı.
MERKEZ BANKASI REZERVLERİ İYİLEŞTİ
TCMB’nın döviz pozisyonunda da kısmi bir iyileşme görüldü. 29 Mayıs tarihinde TCMB analitik bilançosuna göre TCMB’nın net döviz rezervi eksi 18,9 milyar ABD doları seviyesindeydi. 21 Aralık itibarıyla net döviz rezervi 29,9 milyar dolara yükseldi. Net rezervlerde görülen yaklaşık 48,8 milyar ABD doları iyileşme olumlu bir görünüm yarattı. Ancak, bu gelişmede TCMB’nın yurtiçinde bankalarla yaptığı swap işlemlerinin katkısı da önemli: Mayıs sonunda 52,6 milyar ABD dolarından 15 Aralık 2023 itibarıyla 73,6 milyar ABD dolarına yükseliş, diğer bir deyişle 21 milyar ABD dolarlık artış, net rezervlerdeki iyileşmenin önemli bir kısmının kaynağına işaret ediyor. Ayrıca, swaplar dahil edildiğinde TCMB’nın net döviz rezervlerinin yine çok büyük miktarda eksi değerler aldığı biliniyor.
MERKEZ BANKASI’NIN PİYASADAN TL ALMAYA BAŞLAMASI, SORU İŞARETLERİ YARATIYOR
TCMB’nın piyasa ile TL bazında ilişkilerine bakıldığında da önemli değişiklikler yaşandı. Zorunlu karşılıklarda yapılan değişiklikler aracılığıyla TCMB’nın piyasayı fonlamasında yön önemli ölçüde değişti. Yine YCMB analitik bilançosuna göre 29 Mayıs’ta TCMB piyasaya APİ ile 588,6 milyar TL fonlama sağlamaktayken, 21 Aralık itibarıyla TCMB APİ yoluyla piyasadan 259 milyar TL çekmeye yöneldi. Bu husus, doğal olarak bazı çelişkilerin oluşmasına da neden oluyor. Bankalardan swap yoluyla döviz alırken TL veren TCMB, diğer taraftan piyasadan TL almaya başlayarak soru işaretleri yaratıyor. Aslında burada döviz alımları nedeniyle yarattığı parayı sterilize etmeye çalıştığına ve bu durumun önümüzdeki dönemde de devam edeceğine dikkat çekmek yerinde olacaktır.
Özetlemek gerekirse; TCMB, yeni dönemde para politikasını doğru rotaya çekiyor. Naçizane eleştirim ise, değişikliğin dozajının (faiz artışı, döviz kuru artışı ve rezerv biriktirme) yetersiz olduğu ve sürecin çok yavaş işlediği yönünde olacaktır. İktisadın söylediklerini duygusal tepkilerle karşılayan halka yönelik iletişim girişimleri ise son derece başarısız. Çok kısa süre içinde faiz ile ilgili artan baskılara ve tekrar aşırı değerli hale gelmeye başlayan TL sonucunda ortaya çıkan sıkışmaya maruz kalacak TCMB. Haddimi aşmıyorsam eğer, W. Churchill’in 13 Mayıs 1940’da Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada yer alan ifadeleri hatırlatmak isterim:
“I have nothing to offer but blood, toil, tears and sweat.”
Bu bağlamda, enflasyon ile güle oynaya mücadele edilemeyeceğini, bu sürecin zorlu bir savaş olduğunun altını bir defa daha çizmek gerekiyor.
Doç. Dr. Ertuğrul KIZILKAYA
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi
kizilkaya@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.