Son Haberler

Meslek, meslek insanı ve sevgi

*Meslek ve uzmanlık grupları, başkalarının iş ve uğraşlarını, faaliyetlerini değerlendiren, sorgulayan işlevlerinden ötürü örnek olmalı, ilke ve kurallara, değerlere özen göstermeli, önem vermelidirler. Aksi iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı başkasına batırmak olur ki, bu durum meslek insanına yakışmaz, böyle birileri var ise onlarda mesleğe yakışmazlar.

*Meslek örgütü olmak; birbirinden farklı kurumların temsilcileri olan meslek insanlarını buluşturarak “Biz bilincini” oluşturmaktır. Birlikte paylaşım ve katılım arzusunu hareket geçirmektir. “Vizyon gücünün” nün ifade edilmesidir. Farklılıkların zenginliğini, birlikteliğin sinerjisi ile örgütsel güce dönüştüren “Eylem gücüdir.”

*Meslek örgütünün yönetim organları, zamanını, bilgi ve deneyim birikimlerini, becerilerini özverili ve gönüllü adanmışlıkla paylaşacak, değer yaratacak meslek insanlarından oluşmalıdır. Meslek örgütüne liderlik edecek olanlar, kişisel çıkar gözetmeksizin, karşılıksız hizmet vermeyi ilke edinmiş, katkılarını “aklının zekatını vermek” olarak düşünenler olmalıdır.

Türk Dil Kurumu’nun güncel Türkçe sözlüğünde meslek; belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş olarak tanımlanıyor.

Tanımına bakıldığında bir uğraşın, bir faaliyetin, bir meslek olarak kabul görmesi; diploma, lisans, ruhsat, sertifika gibi bir ehliyet ile uygulama standartları ve etik kurallarının bulunmasını gerektiriyor.

EĞİTİM, GELİŞİM VE UYUM DİSİPLİNİN SAĞLANMASI İÇİN ORGANİZE OLMA İHTİYACI

Ehliyetin belgelenmesi ve kuralların belirlenmesi ise; eğitim, gelişim ve uyum disiplinin sağlanması için organize olma ihtiyacını doğuruyor. Tanımı esas alarak yaptığımız bu tespitler, bir işi meslek yapan üç boyut bulunduğunu gösteriyor. Belge, uygulama standartları ve etik kuralları ile mesleki örgütünün bulunması bir işe mesleki değer kazandırır.

Bu tespitimizi somut olarak açıklamak gerekirse; işim olan iç denetim, uluslararası iç denetçi sertifikası, uluslararası uygulama standartları, etik kuralları ve uluslararası ve ulusal mesleki örgütleri ile meslek olarak kabul görmüştür.

Söz konusu üç boyutun birlikte varlığı, bir işe mesleki değer kazandırır. Mesleğin küresel ve ulusal düzeyde yaygın kabul görmesi, geleceğinin yönetilmesi ise meslek örgütünün işlevselliğini gerektirir.

Meslek örgütünün işlevselliği, meslek örgütü olmanın koşulları nelerdir?

Meslek örgütleri; mesleğin anlaşılması, meslektaşların tanınması, takdir edilmesi, gelecekte de ifade bulması ve saygı görmesi için çalışmalar yapmalıdır. Bu amaçla, vizyon, misyon ve stratejileri ile mesleğin geleceğini tasarlamalı böylece meslekte mükemmelliğin merkezi olmalıdırlar. Bu beklentilerin karşılanması meslek örgütünün işlevselliğini gösterir.

Meslekte mükemmelliğin merkezi olmanın kuralları nelerdir?

Meslek örgütleri, mesleğinin erbabı olan diğer bir ifadeyle işinin uzmanı, ustası, üstadı sayılan deneyimi ve dinamizmi olan, etik ilkelere bağlı meslek insanları ile yönetilmelidir. Çünkü ilkeleri ve değerleri, özverili ve gönüllü adanmışlığı, yetkinlikleri ve vizyonu, değer yaratan hizmetleri ve yetiştirdikleri ile her meslek insan kendi alanında örnek gösterilen, izlenen bir liderdir.

Meslek örgütü olmanın kurumsal yönetim ilkeleri nelerdir?

Meslek örgütleri hukuki bir çerçevesi ve ekonomik yapısı olan kar amaçsız örgütler olup yarattığı katma değeri tekrar mesleğin ve meslektaşların gelişimine harcayan bu anlamda sosyal fayda yaratan kurumlardır.

BİRİKİMLERİNİ, BECERİLERİNİ ÖZVERİLİ VE GÖNÜLLÜ ADANMIŞLIKLA PAYLAŞACAK MESLEK İNSANLARI

Meslek örgütünün yönetim organları, zamanını, bilgi ve deneyim birikimlerini, becerilerini özverili ve gönüllü adanmışlıkla paylaşacak, değer yaratacak meslek insanlarından oluşmalıdır. Meslek örgütüne liderlik edecek olanlar, kişisel çıkar gözetmeksizin, karşılıksız hizmet vermeyi ilke edinmiş, katkılarını “aklının zekatını vermek” olarak düşünenler olmalıdır.

Meslek örgütünün kurumsal sürdürülebilirliğinin güvencesi olan şeffaf ve hesap verilebilir kurumsal yapı, hukukun ve mesleğin gereklerinin yerine getirilmesine azami dikkat ve özen gösteren, kuraldışı eylemlere bilerek ve isteyerek taraf olmayan bir yönetim anlayışı bulunmalıdır.

Meslek örgütünün yönetim organlarında hizmet, süreli olmalı, yönetici insan kaynağı yenilenmelidir. Yönetim organları oluşturulurken çıkar çatışmalarına fırsat verilmemelidir. Örgütsel kaynaklar mesleki çıkarlar gözetilerek kullanılmalıdır.

ÖRGÜTLENMENİN SİNERJİSİ MESLEK İÇİN KULLANILMALI

Mesleki örgütlenme, katılımcı, sorgulayan, irdeleyen, çok sesli, farklılıkların birlikteliğinden sinerji yaratan, bağımsız davranabilen bireylerden oluşmalıdır. Örgütlenmenin sinerjisi meslek için kullanılmalıdır.

Kişi ve kliklere bağımlı olmadan, yöneticiliğin bir meslek haline dönüşmediği, hizmet bayrağının el değiştirdiği, katılımcı, meslek için hizmetin esas alındığı bir yönetim anlayışına, yaklaşımına sahip olmak “meslek örgütü” olmaktır.

Yukarıda açıkladığımız ilkelerde “meslek örgütü” olmak; birbirinden farklı kurumların temsilcileri olan meslek insanlarını buluşturarak “Biz bilincini” oluşturmaktır. Birlikte paylaşım ve katılım arzusunu hareket geçirmektir. “Vizyon gücünün” ifade edilmesidir. Farklılıkların zenginliğini, birlikteliğin sinerjisi ile örgütsel güce dönüştüren “Eylem gücüdür. Mesleğin kurumsal kimliğinin ifadesi olan “meslek örgütü” meslek ile ilgili toplumsal farkındalığın “Yaratıcı gücü” dür.

Meslek örgütü olmanın ifade edilen bu gücü; ilkeleri ve değerleri, özverili ve gönüllü adanmışlığı, yetkinlikleri ve vizyonu, değer yaratan hizmetleri ve yetiştirdikleri ile her biri kendi alanında örnek gösterilen, izlenen bir lider olarak kabul ettiğimiz meslek insanlarının varlığı ile işlevsellik kazanabilir. Meslek insanları, meslek örgütlerinin güç kaynağı olan kurumsal değerleridir. Entelektüel sermayesidir. Örgütsel kültürün dinamikleridir. Meslek insanları bu özellikleri ile sıra dışı, farklı, risk alan kişiler olarak değerlendirilir.

Dürüst ve şeffaf bir toplumun, demokratik ve kalkınmış bir ülkenin saygın yurttaşları olmak için meslek insanlarının birer değer olarak farkında olmalıyız. Bu farkındalığın olmadığı toplulukların bir değer olarak varlığı söz konusu olmaz. Bu nedenle toplumumuzda meslek insanlığına olan duyarlılığın ve farkındalığın yaratılması bir yurttaşlık sorumluluğu olarak görülmelidir.

BAŞKALARININ İŞ VE UĞRAŞLARINI, FAALİYETLERİNİ DEĞERLENDİREN, SORGULAYAN İŞLEVLERİNDEN ÖTÜRÜ ÖRNEK OLMALI

Yazımızın bu son bölümüne kadar yapılan değerlendirmelerimiz, meslek örgütü olmak, meslek insanı olmak deyimlerinin; denetim mesleği, soruşturma ve inceleme uzmanlığı için farklı bir anlamı olduğunu göstermektedir.

Söz konusu meslek ve uzmanlık grupları, başkalarının iş ve uğraşlarını, faaliyetlerini değerlendiren, sorgulayan işlevlerinden ötürü örnek olmalı, ilke ve kurallara, değerlere özen göstermeli, önem vermelidirler. Aksi iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı başkasına batırmak olur ki, bu durum meslek insanına yakışmaz, böyle birileri var ise onlarda mesleğe yakışmazlar.

Bir ömür boyu yaşam biçiminiz olacak bu ilke ve değerler ile yaşamak kendini gönülden mesleğe adamak ile mümkündür. Böylesi bir ömre bedel adanmışlık ise gönlünde meslek sevgisi ile olur.

Gönlünüzde meslek sevgisinin hiç bitmemesi dileğiyle…

Ali Kamil UZUN

Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu ve Onursal Başkanı

uzun@turcomoney.com

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası