Özellikle 2008 küresel finans krizinin derin etkilerinin yaşandığı bir yıl olarak 2009 yılının baz olarak seçilmesi bu konuda tartışmaların sürekli olmasına neden olacak. Çok yakın zamana kadar yüzde 15 düzeyinin altında olduğu düşünülen ve bu nedenle de Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarından biri olarak irdelenen tasarruf oranı yüzde 24,8 olarak açıklandı.
TÜİK yayımladığı yeni seri milli gelir hesaplarıyla iktisatçılar arasında dikkat çeken bir tartışma yarattı. Yeni serinin yanı sıra TÜİK ilk defa yayımlanan Kurumsal Sektör Hesapları başlıklı istatistiklerle milli gelir üzerindeki analizlere yeni boyutlar katmış oldu.Yeni serinin dikkat çeken tarafları başlangıç yılının 2009 olması ve tüm verilerde olumlu değişimlerin yaşanması oldu. Özellikle 2008 küresel finans krizinin derin etkilerinin yaşandığı bir yıl olarak 2009 yılının baz olarak seçilmesi bu konuda tartışmaların sürekli olmasına neden olacak. Diğer taraftan tüm verilerde görülen iyileşmelerin de eleştiri konusu olmaya başladığı görülmektedir. Örnek vermek gerekirse eski ve yeni serilerin ölçtüğü milli gelir büyüme hızları ciddi oranda farklıdır. Bu nedenle 2015 yılı itibarıyla gayri safi yurt içi hasılaya dair iki seri arasında oluşan fark yüzde 19,7’ye ulaşıyor.
Tablo 1: GSYH Verilerinde 1998 Bazlı Eski ve 2009 Bazlı Yeni Serilerin Farkı
Kaynak: TÜİK.
İlginç bir diğer istatistik ise kişi başına milli gelirde karşımıza çıkıyor. Eski istatistikler çerçevesinde 2015 yılında 9.247 ABD Doları olan kişi başına GSYH, yeni seride 11.014 ABD Doları olarak hesaplanmıştır. Bu durumda da ekonomimizin büyüklüğü 723 milyar ABD Doları yerine 861 milyar ABD Doları olarak hesaplanıyor. Satınalma gücü paritesine (SAGP) göre ise kişi başına GSYH 19.917 ABD Doları ve milli gelir büyüklüğü de 1.557 milyar ABD Doları düzeyinde.
Tablo 2: Kişi Başına Milli Gelir Verileri
Ortası
Nüfus
Kişibaşına
GSYH
Eski Seri
(milyon
ABD doları)
Yeni Seri
SAGP
KURUMSAL SEKTÖR HESAPLARI
Kanımca daha ilginç olan değişim ise Kurumsal Sektör Hesapları başlıklı istatistikler bağlamında oluşuyor. Bu verilerde gerçekleştirilen değişim nedeniyle Türkiye ekonomisine yönelik harcama, tasarruf, yatırım ve cari açık verileri yeniden yorumlanmak zorunda kalınacak. Örnek vermek gerekirse çok yakın zamana kadar yüzde 15 düzeyinin altında olduğu düşünülen ve bu nedenle de Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarından biri olarak irdelenen tasarruf oranı yüzde 24,8 olarak açıklandı. Yine bu istatistik kapsamında yatırımların ve cari açığın milli gelire oranları da sırasıyla yüzde 28,35 ve 3,58 olarak gerçekleşti. Bu değişimin arka planında yatan temel varsayım farkı da hanehalkı nihai tüketim harcamalarının milli gelir içindeki payının yüzde 60,4 olduğunu kabul edilmesi olarak dikkat çekiyor.
Tablo 3:2015 Yılı Kurumsal Sektör Hesapları İstatistiklerinde Tüketim, Yatırım, Tasarruf ve Cari Denge (bin TL)
Doç. Dr. Ertuğrul KIZILKAYA
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.