Mobilyacılardan “İstanbul'un iki yakasına OSB” talebi

İSTANBUL (AA) – İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan, İstanbul'da Anadolu ve Avrupa yakasına birer "mobilya organize sanayi bölgesi (OSB) kurulmasını" istediklerini belirterek, "Böylelikle üreticilerimiz hem bir arada olabilir hem de geniş üretim alanlarıyla kapasitemizi en üst seviyeye çıkarabiliriz." dedi.

Erkan Özkan, sektörle ilgili açıklamalarda bulunmak ve gelecek planlarını paylaşmak amacıyla basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda yaptığı değerlendirmede, ihracatta her yıl sürdürülebilir artış yakaladıklarını söyledi.

Türkiye'nin dünya mobilya ihracatında 9'uncu sırada yer aldığını aktaran Özkan, kısa vadede ilk 7'de, uzun vadede ise ilk 5'te yer almak için çalıştıklarını bildirdi.

Özkan, ocak-temmuz döneminde mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatının 4,72 milyar dolara ulaştığını, mobilyanın bu rakamdan 2,71 milyar dolar pay aldığını kaydederek, 7 ayda en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında başı 294,9 milyon dolarla Irak'ın çektiğini, onu 240 milyon dolarla Almanya'nın,147,9 milyon dolarla İsrail'in takip ettiğini dile getirdi.

ABD ve Fransa'nın da en yüksek ihracat yapılan ülkeler sıralamasında ilk 5'te yer aldığına işaret eden Özkan, ocak-temmuz döneminde ihracatın en çok arttığı ülkenin yüzde 66,5 ile Katar olduğunu bildirdi.

Özkan, Rusya'da çok ciddi bir açık bulunduğunu ifade ederek, "Sektör olarak her geçen gün kendimizi geliştirmemizin; tasarım, ürün ve paketleme kalitelerini artırmamızın meyvelerini topluyoruz. O sebeple Rus alıcıların giderek artan bir ilgisi var. Sadece Rusya'dan değil diğer pazarlardan da ilgi giderek artıyor. Türkiye parlayan ve giderek büyüyen bir yıldız." şeklinde konuştu.

– "İhracat rakamlarımızı yakın zamanda 10 milyar dolara taşımayı hedefliyoruz"

Erkan Özkan, Türk mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatçısının çok güçlü olduğunu fakat İstanbul içerisinde dağınık şekilde yer almaları ve üretim alanlarının küçük kalması sebebiyle sorunlar yaşandığını söyledi.

Üretim yerlerini genişletmek için büyük mücadele verdiklerini dile getiren Özkan, "İhracat rakamlarımızı yakın zamanda 10 milyar dolara taşımayı hedefliyoruz ancak bunun için yeterli üretim alanımızın olması gerekiyor. İstanbul'da Anadolu ve Avrupa yakasına birer 'mobilya organize sanayi bölgesi kurulmasını' istiyoruz. Böylelikle üreticilerimiz hem bir arada olabilir hem de geniş üretim alanlarıyla kapasitemizi en üst seviyeye çıkarabiliriz." diye konuştu.

– "Türk mobilyasının ulaşmadığı ülke kalmayacak"

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Özkan, ihracat rakamlarının her geçen gün arttığını ve fuarlarla birlikte Türkiye'deki mobilya üreticilerinin yakında ulaşmadığı hiçbir yer kalmayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önemli hedeflerimiz arasında ABD pazarı bulunuyor. Çok önemli ancak yer alması zor bir pazar. Fakat biz zor olduğu için vazgeçecek değiliz. ABD pazarında yer almak için gerek fuarlara katılmak gerekse depolar kurmak gibi çeşitli aksiyonlar alacağız. Bu konuda görüşmelerimiz sürüyor, bir yandan da projeler hazırlıyoruz. Mevcutta 170 ülkeye ürün ihraç ediyoruz. Türk mobilyasının ulaşmadığı ülke kalmayacak. Hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Dünya çapındaki fuarları analiz ediyoruz ve sonuçlarına göre yeni planlamalar yapıyoruz. Mevcutta üreticilerimizin katıldığı tüm fuarlarda ürünlerimize ilgi çok yüksek seviyede oluyor."

– "İhracatta yıl sonu hedefi 8-9 milyar dolar"

Erkan Özkan, geçen yıl sektörün toplam ihracatının 6,9 milyar dolar olduğunu, 2021'in ilk yarısında ihracatta yüzde 30'luk büyüme yakaladıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yıl sonunda 8-9 milyar dolar seviyelerine ulaşılmasını bekliyoruz. Sektörümüz şu anda yüzde 90 kapasiteyle hem iç pazar hem de ihracat için üretim gerçekleştiriyor. Artan taleplere karşı ilerleyen dönemde küresel firmaların üretim süreçlerini ülkemize kaydırabileceğini öngörüyoruz. Kapasitemiz; üretim yerlerinin düzenlenmesi, insan kaynağının artması ve fuarlara katılımla yüzde 100 seviyelerine çıkabilir."

Özkan, sektörün en büyük problemlerinden birisinin "insan kaynağının yetersiz kalması" olduğuna işaret ederek, bununla ilgili her geçen gün çözüm üretmek adına ellerinden geleni yaptıklarını, ara eleman konusunda çalıştıklarını söyledi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Mobilya Sanayicileri Federasyonunun (MOSFED) Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği yaparak, ara eleman konusunda çözüm üretmeye başladıklarını kaydeden Özkan, "Yapılan bu protokolle bir yandan meslek liselerini tekrar canlandırmaya diğer yandan ise geleceğe yatırım yapmaya çalışıyoruz. Böylelikle hem gelecek yıllarda sektörümüz bir nebze rahatlayacak hem de öğrenciler eğitim hayatları bittiğinde işsiz kalmayacak." şeklinde konuştu.

– "İhracatta sıra katma değeri daha da artırmaya geldi"

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Özkan, 20 yıl önce mobilya ithalatının ihracat rakamlarının iki katından fazla olduğunu hatırlattı.

Artık ithalatın yok denecek kadar azaldığını, iç pazardaki talebin rahatlıkla karşılandığını ifade eden Özkan, iç piyasada satış rakamlarından çok adetlere odaklanmak gerektiğini söyledi.

Özkan, şöyle devam etti:

"İç pazarda payımızı daha stabil tutuyoruz. Bunun dünya konjonktüründeki fiyat artışları, enflasyon, ham madde fiyatları, insan kaynağı gibi pek sok sebebi bulunuyor. Mobilya ticaretinde yüksek cari fazla veriyor. Sıra ihracatta katma değeri daha da artırmaya geldi. Dünya ticaretinden daha fazla pay almanın, ihracattan daha fazla kazanç sağlayarak ülke ekonomisi ve ihracatına daha fazla katkıda bulunmanın yolu buradan geçiyor. Hedef ülke-hedef pazar stratejisiyle nokta atışı yaparak piyasa payını artırmak önceliğimiz. Bunun çözümü de gelişmiş ülkeleri ihracat pazarı olarak seçmekten geçiyor. Nitekim İngiltere, Almanya, ABD, Fransa gibi ülkelerin ilk 10 pazarın içinde olması da doğru stratejiyle hareket ettiğimizin göstergesi."

Özkan, mobilya fiyatlarında son bir yılda yüzde 100'ün üzerinde artış yaşandığını belirterek, ancak ham madde ve enerji maliyetlerindeki artışın yüzde 300'ün üzerinde olduğunu sözlerine ekledi.