Son Haberler

Onlar nasıl başarabiliyorsa!

O başarılı oluyor, sen neden olamıyorsun? Birisi bunu başarabiliyorsa ben neden başaramayayım? Bir anlamda “kıyaslama” içeren bu ve buna benzer ifadeleri hayatımızın her alanında sıkça duyarız. Peki kıyas yapmak gerçekten iyi bir şey mi?

“Kıyaslama” toplumda çokta hoşgörüyle karşılanamayabiliyor, hatta eleştiri nedeni bile olabiliyor. “Beni, onunla nasıl kıyaslarsın, ben onunla bir miyim” denir. çocuk yetiştirirken de öyle değil midir? İki kardeşi kıyaslamayalım, güçsüz olanın psikolojisi bozulur. Ya da; iki personeli kıyaslamayalım, başarısız olanın motivasyonu bozulur diye düşünülür. Bu yaklaşımlar tamamen yanlış değil. Elbette doğru yanları var. Bazı durumlarda, sakince kendimizi dinlediğimizde, yaptıklarımızı başkalarının yaptıklarıyla ya da daha önce yaptıklarımızla kıyaslar, bu kıyaslamadan lehe bir durum yaratmaya çalışırız. Yaptığımız doğru mu, yoksa eksiklerimiz/yanlışlılarımız var mı? diye bir anlamda aynaya bakarız. Doğrularımızı geliştirerek devam ettirir, varsa eksik yönlerimizi gidermek isteriz. Böyle bakıldığında kıyaslama elbette çok doğru bir şeydir.

“Kıyaslama” işletmecilikte gelişim, karlılık, verimlilik, hatta ayakta kalabilmek için sıkça kullanılması gereken sistematik bir yöntem olmalı. Rakip şirket kar elde edebiliyor, daha fazla müşteriyi elinde tutabiliyorsa bizim şirket neden yapmasın? Aynı süreci benden daha iyi yapabilen varsa, bu konuda “idol” olmuş işletmeler var ise onlardan neden yararlanmayalım. Ya da işletmede farklı şube, ya da acenteler arasında başarılı olanlar bunu nasıl yapabiliyor? Aynı bölümde, aynı koşullarda görev yapan kişiler arasında bile büyük farklar nasıl olabiliyor? Bunların sorgulanması gerekiyor.

İşletme dilinde “Benchmarking” olarak da adlandırılan “Kıyaslama” metoduna başvurmak son derece önemli. Peki nedir Kıyaslama? “The Benchmarking Book” kitabının yazarı Michael Spendolini’nin Benchmarking tanımı şöyledir: “Benchmarking kendi işletmelerimizin süreçlerini “World Class” (Dünyaca üstünlükleri kabul edilerek en iyi olarak belirlenmiş başarılı işletmeler) olarak belirlenmiş işletmelerin durumlarını değerlendirerek, kendi işletmemizin süreçlerini geliştiren sürekli ve sistematik bir yapıdır.”

Kıyaslama, konusu aynı olmak kaydıyla aynı sektörde olsun ya da olmasın, karşılıklı kazançların yaratılabileceği her durumda yapılabilir. Kıyaslama için iki şirket karşılıklı olarak anlaşma yapmalı ve kıyaslama konusunda bir birlerine karşı açık, net ve şeffaf olmayı kabul etmeli.Aksi halde beklenen yarar oluşmaz. Amaç en iyi uygulamaların her iki şirkete kazandırılmasıdır.

Kıyaslama yapmak o kadar kolay mı? Elbette değil ama bunun onlarca metodu var. Rakipler kıyaslama yapmaya elbette fırsat vermez. Bu konuda sonuçlardan yararlanılabilir. Ancak süreç bazında yapılacak kıyaslama çalışmalarında, benzer sektörlerden de yararlanılabilir. örneğin; yüksek müşteri memnuniyeti konusunda kıyaslama çalışması yapabilmek için, bambaşka bir sektörde faaliyet gösteren başka bir şirketten bile yararlanılabilir. Bu durum sıkça baş vurulan bir yöntemdir.

1980’lerin başında Japon şirketleri ile aşağıdaki konularda yapılan Benchmark çalışmaları sonucunda Xerox’un ulaştığı başarılı sonuçları, Prof. Dr. Muhittin Şimşek Toplam Kalite Yönetimi (TKY) kitabında şu şekilde özetliyor.

Yukarıdaki alanlarda yapılan “Kıyaslama” çalışmaları sonucunda,
*ürün maliyetleri yılda yüzde 10′luk bir düşüş gösterdi.
*Tasarım maliyetleri yüzde 33′lük bir düşüş gösterdi.
*Materyal maliyetleri yılda yüzde 12′lik bir düşüş gösterdi.
*Prototip maliyetleri yüzde 50′lik bir düşüş gösterdi.
*Pazar payı yüzde 20 arttı.
*Müşteri tatmini ve kalite önemli ölçüde yükseldi.

Görüleceği üzere, elde edilen sonuç oldukça dikkate değer. Uzun yıllardan “Müfettiş” olarak görev yaptığım bankacılık sektöründe onlarca banka şubesinde inceleme/teftiş görevlerinde bulundum. Pazarlama, satış, karlılık, operasyon vs. uygulamalarında şubeler arasında o kadar büyük farklar ve bir birlerinden yararlanacakları o kadar çok farklı uygulamalara şahit oldum ki inanılmaz. Gerçek anlamda “benchmark” çalışması yapılsa, toplam kalite ve verimlilik banka genelinde önemli ölçüde artar. Bu sonuç eminim ki pek çok sektörde de böyle. Ama her nedense ülkemizde bu tip metotlardan çok fazla yararlanılmıyor. Aynı şeyi siyasi partiler de yapabilir. A Partisi neden çok oy alabiliyor da B partisi alamıyor. Aslında bunlar çok da gizli saklı şeyler değil. Rahatlıkla “benchmark” çalışmasına konu olabilecek önemdedir.

özetlersek;

*Bir kişi sizden daha başarılı ve/veya idolünüz ise,

*Rakiplerinizin elde ettiği sonuçlar şirketinizin sonuçlarından daha iyi ise,

*Başka bir sektörde de olsa bir işletme, Şirketinizde var olan bir süreci
daha iyi yönetebiliyor, verimli sonuçlar elde edebiliyorsa daha yapacağınız çok şey var demektir. Aynaya bakın ve derhal harekete geçin. Aksi halde çok gerilerde kalırsınız. Atalarımız ne demiş? “Atı alan üsküdar’ı geçer.”

Şaban çAĞIRAN

2 Yorum

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

  • Mehmet Büyükakıncı
    1 Mayıs 2013 11:59 - Reply

    Sizin,uzun yıllar birikimlerinizi hem teorik hem de pratikte paylaşmanız yeni jenerasyona çok büyük katkı sağlıyor.Kaleminize güç,bedeninize de sıhhat afiyet dilerim.Bireysel sorumluluk,doğru mesajı doğru zaman da topluma iletmektir.Saygılar,

  • Zafer Şenler
    3 Mayıs 2013 14:14 - Reply

    Şaban Bey güzel bir yazı olmuş. “Kıyaslama, değişim ihtiyacını tespit eden ve değişimin fitilini ateşleyen bir eylem olduğu zaman gerekli ve değerlidir” demişti bir büyüğümüz. Son satırda belirttiğiniz gibi, konuya uyan bir başka atasözü de, “erken kalkan yol alır” olabilir mi?

  • Site Haritası