2002 yılı hükümet programı üzerinde çalışırken aldığımız doğru ve önemli kararlardan biri de Kamu İdaresi’nin ve özel sektörün güven duyarak önünü daha iyi görebilmesi için yıllık program hedefleri yerine, üçer yıllık program hedefleri belirleyerek bir nevi ekonomik yol haritası hazırlamak olmuştu. Ancak programınız ne olursa olsun sonucu uygulamaların belirlediği gerçeğini bir kez daha yaşıyoruz.
İlk olarak OVP 2006-2008, sonra OVP 2009-2011 derken neredeyse her yıl gelecek yıllar revize edilerek yenilerini açıklar olduk. Daha önce OVP (2011-2013) ve OVP (2012-2014)‘lerin açıklandığı dönemlerde yaptığımız yorumlarda hedeflerin oldukça iyimser, yani gerçeklerden uzak hazırlandığını yazmıştık (**) . Bugün açıklanan tablo da fazlaca değişen bir yapı görülmüyor. Zira açıklanan beş OVP döneminde (***) büyümede yüzde 167, cari dengede yüzde 87, ihracatta yüzde 26, ithalatta yüzde 38, işsizlikte yüzde 34 gibi önemli saplamalar yer alıyor.
Yatırım-üretim–ihracat hedefli büyümeyi ilke edinen hükümetimizin ve ilgililerin önceki yazılarımızda da konu ettiğimiz gibi özet olarak aşağıdaki hususlara tekrar dikkatlerini çekmek isteriz.
a) DIŞ PAZARLAR: Kurlardaki değişim, ihracat pazarlarındaki durgunluk, mevcut dış pazarların kaybedilme riskleri.
b) CARİ AçIK: Ekonomimizin önemli rahatsızlıklarından biri olan özellikle dış ticaretten kaynaklanan cari açığın artarak devam etmesi.
2009 döneminde ortalama 18 milyar dolar, 2011 döneminde ortalama 39 milyar dolarken tablodan görüldüğü gibi; 2012‘de 47,8 ve 2016 yılında 102,5 milyar dolar gibi bir artış görünüyor. (1)
c) SICAK PARA: Ekonomimizin ikinci önemli sorunu ise son yıllarda sıcak para girişindeki memnuniyet verici olarak karşılanan artışlarla birlikte oynaklığının ve güvensizliğinin doğurabileceği risklerin dikkate alınmayışıdır.
d) BüTçE AçIKLARI: özelleştirme gelirleri, vergi, SSK primleri, servet, barış uygulamaları, 2B arazi satış gelirleri gibi geçmiş yıllardan kaynaklanarak olumlu seyreden bütçe açıklarının mali yapımızı sarsacağı hususunun yeterince önemsenmediği gerçeği.
e) Yukarıda özet olarak verilen önlemleri derinden etkileyen bir önemli hususta tasarruflardaki azalışın veya artmayışın yanı sıra israfı önleyici tedbirlere yeterince yer verilmediği dikkat çekiyor.
özellikle son yıllarda kamu harcamalarında yer alan lüks yapılı ve çok lüks dekorasyonlu binalara sahip olma merakımız, diğer taraftan piyasalarda bilinçsizce süregelen hevese, gösterişe dayalı tüketim ekonomisi toplumda israf ekonomisini tetikliyor. (****)
Geç de olsa Sayın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan‘ın “Ayağını yorganına göre uzat” özdeyişimizi çağrıştıran “Kazancından çok harcama” anlamına gelen açıklamalarını memnuniyetle karşıladık. Umarız mali politikalardan taviz verilmez ve açıklanan programlar büyük ölçüde gerçekleşir.
Unutulmamalı ki, dünyanın her hangi bir yerinde siyasi, ekonomik, sıcak, soğuk çatışmalar ülkemizi anında etkiliyor. Kaldı ki komşumuz Suriye başta olmak üzere Arap Baharı adıyla sürdürülen müdahaleler sonucu yaşanan gelişmeler Türkiye‘yi zor günlerle karşı karşıya bırakabilecek bir eğilim gösteriyor.
Son olarak halkımızı bunaltan; gelir dağılımında ki süregelen dengesizlik, enflasyon, işsizlik, barış süreci ile devam eden terör olaylarındaki belirsizliklerin kendi mecralarında devam ettiğini dikkate almak zorundayız.
Yazımızı sık sık tekrarladığımız uyarı cümlemizle bitirelim.
Kazanımlarımızı kaybetmeden, rehavete ve karamsarlığa kapılmadan tedbiri elden bırakmayalım.
Sevgi ve dualarımla.
Mihenk Taşı
Ali Coşkun
58 ve 59 Hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanı
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.