Merhabalar,
Önümüzdeki 10 yıl içinde yollarda sık sık göreceğimiz tam otonom taşıtlarla ilgili çeşitli platformlarda tartışmalar büyüyor.
Bu platformların önde gelenlerinden birisi de trafik güvenliği. Özellikle ABD’de yapılan otonom sürüş denemelerinde ortaya çıkan trafik kazaları nedeniyle trafik güvenliği hakkında ciddi endişeler devam ediyor.
Gerçekten otonom taşıtlar söylendiği gibi trafik güvenliğini tamamen sağlayabilecek mi? Bu yazımda sizlere son gelişmeleri özetlemeye çalışacağım.
Otonom taşıtların hareketini, yapay zeka yönetiyor. Yani, trafik güvenliği artık insanlara değil, yapay zekaya emanet ediliyor. Halen ABD’de otonom taşıt uygulamasını pilot olarak sürdüren Waymo, yapay zeka sayesinde dikkatsizlik, yorgunluk, hastalık, hız sınırını aşma vb gibi trafik güvenliği risklerinin tamamen önlendiğini iddia ediyor. The Wall Street Journal‘in 28 Ağustos 2024 tarihli sayısında bu konuyla ilgili geniş bir analiz var. Ancak şurası bilimsel olarak kesin ki, insan faktörünün neden olduğu trafik kazasına daha toleranslı yaklaşsak da yapay zekaya bu toleransı vermeyeceğiz. Yapay zeka ile uğraşan teknik kadroların başındaki önemli sorun bu diyebiliriz.
YAPAY ZEKA, KOYU RENKLİ YAYALARI DAHA AZ GÜVENİLİR DÜZEYDE AYIRT EDİYOR
Örneğin otonom taşıtlar yayalara çarpmamak için algılama, sınıflandırma, öngörme ve yolu planlama işlemlerini yapay zeka ile yapıyor. Ancak gerçek insan ile insanı algılatan başka nesneleri yapay zeka tam olarak ayırt edecek mi? Princeton Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar, yapay zekanın koyu renkli yayaları daha az güvenilir düzeyde ayırt edebildiğini gösteriyor.
Peki, taşıttan taşıta (V2V) ve taşıttan altyapıya (V2I) bağlantı ve iletişim konusu nasıl gelişiyor? Bir akıllı telefonun sinyali ile yapay zekanın taşıtlarla veya altyapıyla iletişimi etkilenebilir mi?
Araştırmalar devam ediyor.
Otonom taşıt, seyir halindeyken yola bir hayvanın aniden çıkmasıyla büyük bir risk oluştuğunu düşünelim. Yapay zeka; at, geyik, köpek veya yaban domuzu gibi iri hayvanlarla kedi, sincap, kirpi gibi küçük hayvanları aynı ölçüde ayırt edecekbilecek ve çarpışmadan güvenli olarak kaçınabilecek mi? Burada da araştırmalar devam ediyor. Pilot uygulama içindeki Waymo‘nun insan ve iri hayvanları algılayarak frenleme veya manevrayla çarpma riskini azaltabildiği, ancak küçük hayvanlar taşıt önüne çıktığında olası kaza riski olmaması için frenlemeden veya manevradan kaçındığını veriler gösteriyor.
YAPAY ZEKANIN, ZARARI EN AZA İNDİRMESİ GEREKİYOR
Etik açıdan yapay zekanın insan veya hayvan olsun, her türlü canlıya verilebilecek zararı en aza indirmek zorunda olması gerekiyor. Bakalım bu konudaki gelişmeler ne kadar başarılı olacak?
Bir başka konu da yapay zekanın yolcuları en kısa yoldan ve en hızlı şekilde hedefe ulaştıracak olması. Bu durum otonom taşıtların gün içinde daha çok paylaşılmasına imkan verecektir. Ticari kazanç da artacaktır. Ancak bu rotadaki trafikte daha fazla tehlike potansiyeli var olabilir. Trafik güvenliği öncelikli ise yapay zekanın uzun da olsa en güvenli ve rahat rotaları seçmesi gerekmez mi? O zaman ticari kazanç yerine trafik güvenliğini yapay zekanın tercih etmesi gerekiyor. Neyse ki uygulamalardan elde edilen veriler, gelişmelerin bu yönde olduğunu teyit eder nitelikte.
YAPAY ZEKANIN KARAR VERMESİNİ SAĞLAYAN BEŞ İLKE
Yapay zeka yazılımı yapan şirketler, yapay zekanın karar vermesini sağlayan beş ilkeye sahip bir mantık sistemi geliştiriyor. Bu ilkeler kısaca; hız kuralları içinde arkadan vurmaya karşı tedbir, geçiş hakkı olmadan hareket etmeme, kontrolsüz sollayıp araya girmeme, görünürlüğü zor yerlerde dikkatli seyir ve kazanın olduğu yol kesimlerinde başka kaza risklerinden kaçınma. Çalışmalar, bu ilkelere tam uyulduğunda kaza riskinin en aza indirileceğini gösteriyor.
Ayrıca yapay zeka farklı taşıt tiplerinin performanslarına uygun sürüş stillerini güvenli ortam içinde sağlayabilir. Toplu taşıma yapan ticari bir taşıtın çok daha temkinli bir sürüş stilini, spor otomobilin ise daha dinamik bir sürüş stilini tercih etmesi, arazi taşıtının arazi rotalarına yönelmesi gibi.
TİCARİ KAZANÇ MI, İNSAN GÜVENLİĞİ Mİ?
Otonom taşıtlar, taşıt üzerinde yerleştirilmiş çeşitli sensörlerden elde edilen verileri yapay zekanın işlemesiyle hareket ediyorlar. Bunu yaparken insanların sürüş alışkanlıkları analiz edilerek trafik güvenliği öncelikli alışkanlıklar yazılımcıların dikkatine iletiliyor. Yine de araştırmalara göre yapay zeka çağında yolları ve trafik kurallarını yeniden tasarlama gereği var. Belki henüz insanların yıllarca biriktirdikleri sürüş deneyimlerinden yeterince ders alınamamış olabilir. Özellikle filo işletiminde kullanılan taşıtlar rekabet ortamında insan güvenliği yerine ticari kazancı gözeten yapay zekanın esiri olabilirler.
Buna izin vermeli miyiz?
Genel kanı, taşıtların ne iş için kullanıldığına bakmaksızın aynı otonomi standartlarında olmaları ve birbirlerine eşit davranmaları yönünde oluşuyor. Ancak otomotiv markaları, henüz bu yönde birliktelik sağlamış değiller. Sonuçta, insana hizmet edildiği unutulmadan şirketlerin ticari ihtiyaçlarının önüne toplum ve birey güvenliğini koyacak şekilde düzenlemeler yapılmak zorunda.
İbrahim AYBAR
Vesiile A.Ş: Yönetim Kurulu Başkanı
aybar@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.