Son Haberler

Para arzının sınırı

2008 finansal krizinden beri FED’in üçüncü ve örtük bir hedefi olduğu daha iddia edilebilir. Buna göre FED, finansal piyasaların çöküşünden endişe ediyor ve bu nedenle de finansal istikrarı da hedefliyor. İşte, düşüş sürecindeki işsizliğe ve yükselen enflasyona rağmen FED genişletici para politikasından vazgeçemiyor.

FED ve finansal piyasalar, nihai anlamda mümkün olmayan bir hedefin peşinde ilerliyorlar, hem de ters yönde. FED son ana kadar şansını zorlayacaktır. Para yaratmanın dayanılmaz cazibesi varken kim kötü polis rolünü oynamak ister. O halde herkes bir siyah kuğu bekler ve nasıl olsa bir günah keçisi bulunur.

Para arzı nasıl gerçekleşir sorusuna verilen klasik cevap merkez bankalarına işaret eder. Buna göre merkez bankaları, işlem faydası sağlayan ulusal parayı ekonomik aktörlerin taleplerine veya ihtiyaçlarına denk gelecek biçimde arz ederler.

Başka bir açıdan yaklaşıldığında ise, merkez bankalarının makroekonomik trendlere göre para arzını yönettiğine dikkat çekilebilir. Bu durumda da merkez bankaları ekonominin canlandırılması için ilave para arzına yönelebilmektedir.

Burada akla gelen bir diğer husus merkez bankalarının elindeki bu imkanı nasıl kullandıklarıdır. Başka bir ifadeyle, para arzını artırırken herhangi bir sınıra tabi olup olmadıklarıdır. Fiyat para rejiminde para arzının herhangi bir sınırı yoktur. Fiyat paranın itibari para olması veya karşılıksız bir biçimde üretilebilmesi merkez bankalarına para arzını sınırsız bir biçimde artırabilme imkanı sağlar.

MERKEZ BANKASININ UYGULADIĞI PARA POLİTİKASI ETKİN MİDİR?

Her ne kadar bir şehir efsanesi biçiminde “paranın karşılığı olarak altın tutulduğu” fikri zihinlerde yaşasa da, uygulamada merkez bankaları yoktan (creatio ex nihilo) satın alma gücünü yaratmakta ve bu güç ile ekonomiyi canlandırmayı amaçlıyor. Ancak hemen akla gelen bazı hususlar var, mesela yaratılan ve piyasaya sürülen her para beklenen etkiyi yaratabilir mi? Diğer bir deyişle, merkez bankasının uyguladığı para politikası etkin midir?

Son dönemin bazı verileri incelendiğinde paradoksal bir durum çıkıyor karşımıza. Grafik 1’de görüleceği üzere Federal Reserve (FED) pandemi sürecinde bilanço büyüklüğünü yaklaşık 4 trilyon dolardan 8,4 trilyon dolara çıkardı.

Grafik 1: Önde Gelen 3 Merkez Bankasının Toplam Varlıkları, 2008-2021 (Trilyon ABD Doları)

FED

ECB

BOJ

Ancak, aynı Federal Reserve, aynı dönemde ters repo yöntemiyle 1 trilyon doları piyasadan çekmiş (Grafik 2).

YAKLAŞIK 1 TRİLYON DOLARI PİYASADAN GERİ ÇEKEN AYNI MERKEZ BANKASI

Bir taraftan piyasaya 4 trilyon dolardan fazla para süren bir merkez bankası ve diğer taraftan da yaklaşık 1 trilyon doları piyasadan geri çeken aynı merkez bankası.

FED makroekonomik gerekçelerle genişletici para politikası uyguluyor ve halihazırda düzenli bir biçimde aylık 120 milyar dolar tutarında tahvil satın alıyor. Bu tutarı azaltma (tapering olarak adlandırılan politika) yönündeki kararında ise ne kadar aceleci davranacağı tartışılıyor. Ancak, diğer taraftan da ters repo işlemlerine yönelerek bir tür sterilizasyon politikası izlemek zorunda kalıyor. Bu çelişki, esas itibarıyla finansallaşmanın getirdiği bir açmazdır.

FED’İN ÜÇÜNCÜ VE ÖRTÜK HEDEFİ: FİNANSAL İSTİKRAR

Esasen FED’in iki amacı olduğu bilinir. Genellikle ifade edildiği biçimiyle FED, fiyat istikrarıyla çelişmemek kaydıyla istihdamı da hedefliyor. Ancak, 2008 finansal krizinden beri FED’in üçüncü ve örtük bir hedefi olduğu daha iddia edilebilir.

Buna göre FED, finansal piyasaların çöküşünden endişe etmekte ve bu nedenle de finansal istikrarı da hedefliyor. İşte, düşüş sürecindeki işsizliğe ve yükselen enflasyona rağmen FED genişletici para politikasından vazgeçemiyor. Finansal piyasalar FED’in bu tarzına o kadar alışmışlardır ki tersi yönde bir politika ihtimali bile bir korku filmi senaryosu gibi algılanıyor. Ters yöne girmiş bir aracın peşine takılmış diğer araçları andıran bir biçimde, FED ve finansal piyasalar nihai anlamda mümkün olmayan bir hedefin peşinde ilerliyorlar, hem de ters yönde.

Tüm bu tartışmalar ışığında denilebilir ki FED son ana kadar şansını zorlayacaktır. İktisadın geleneksel çizgisine itibar etmeyecek ve finansal perspektifin doymak bilmeyen hırsına uyum göstermeye çalışacaktır. Para yaratmanın dayanılmaz cazibesi varken kim kötü polis rolünü oynamak ister. O halde herkes bir siyah kuğu bekler ve nasıl olsa bir günah keçisi bulunur.

Doç. Dr. Ertuğrul Kızılkaya

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

kizilkaya@turcomoney.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Grafik 1: Önde Gelen 3 Merkez Bankasının Toplam Varlıkları, 2008-2021 (Trilyon ABD Doları)

 

FED

ECB

BOJ

 

 

Grafik 2: Federal Reserve Tarafından Yapılan Ters Repo İşlemleri

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası