Avrupa’daki borç krizine yönelik gelişmeleri takip eden piyasalar, FED’in açıklamalarının yanında makro verileri, yurt içinde ise döviz ve para piyasalarının seyriyle, cari açık konusunu yakından izleyecek.
2011 yılında, özellikle Avrupa’da yaşanan borç krizi, ABD’de toparlanmanın istenilen düzeyde olmaması, derecelendirme kuruluşlarının ülkelerin kredi notlarını düşürmesi nedeniyle hisse senetlerinde değer kayıpları yaşandı.
Avrupa Birliği’nin 2010 yılında ortaya çıkan Yunanistan krizinin çözümünde yavaş kalması ve krizin İrlanda, Portekiz’in ardından İtalya ve İspanya’ya da sıçramasına neden oldu. 2012 yılının ilk ayında bile piyasalar hala Yunanistan’ın gönülülük esasında özel sektör kreditörleri ile gerçekleştirilecek borç indiriminin % 50’mi, yoksa % 60’mı olacağı tartışmalarını takip ediyor. Almanya’nın, Avrupa Birliği Kalıcı İstikarar Fonu’na dönüşecek olan Finansal İstikrar Fonu’nun (EFSF) kaynaklarının artırılmasında ve ortak tahvil çıkarılması konusunda direnmesi, mevcut krizin 2012 yılında da piyasaların gündemindeki ilk sıradaki yerini koruyacağını gösteriyor.
Bütün bu olumsuz beklentilere rağmen Avrupa Merkez Bankası’nın tahvil alımları ve Aralık ayında bankalara yaklaşık 500 milyar Euro düşük faizle kaynak sağlaması, 2012 yılı başında piyasalarda yukarı yönlü bir hareket gerçekleşmesini sağladı. Bu yükselişte bir süredir piyasalar üzerinde baskı oluşturan Fransa’nın AAA olan kredi notunun kırılacağı beklentisinin S&P’nin aralarında Fransa’nın da olduğu dokuz Avrupa ülkesinin kredi notunu düşürmesiyle bitmesi ve krize yönelik en kötünün 2011 yılında yaşandığı bunda sonra yavaş da olsa bir iyileşme olacağı iyimserliğiyle global hisse senedi piyasalarında hızlı bir toparlanma yaşandı.
Yurt dışında bu gelişmeler takip edilirken, yurt içinde ise Merkez Bankası’nın yılın son günlerinde başlayan ve 2012’nin ilk günlerinde de devam eden döviz piyasalarına müdahalesinin etkili olmasının ardından döviz ve para piyasalarında yaşanan gerilemenin olumlu etkisiyle İMKB, yurt dışı piyasaların da üzerinde bir performans elde etti.
özellikle Ocak ayının ikinci ve üçüncü haftasında yaşanan hızlı yükselişin ardından piyasaların Şubat ayında nasıl bir seyir izleyebileceğini öngörmek için yurt dışında Avrupa borç krizine yönelik gelişmeleri (Avrupa Merkez Bankası Şubat ayında bankalara yönelik açtığı düşük faizli ihalelerin ikincisini düzenleyecek), ABD Merkez Bankası FED’in açıklamaları ve makro verileri, yurt içinde ise döviz ve para piyasalarının seyri yanında Türkiye’nin yumşak karnı olarak değerlendirilen cari açık konusundaki gelişmeleri ve yılın son çeyreğinde yükselişe geçen enflasyonun seyrinin takip edileceğini düşünüyoruz.
Osman GöKTAN
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.