Son Haberler

Piyasalarda kaza yapmak istemiyorsanız, kemerlerinizi takın!

– ABD Başkanı Donald Trump, Şubat ayında piyasaları altüst etti. ABD hisse senetleri kayıp yaşadı. Bu kaybın, FED’in 29 Ocak’ta faiz oranlarını sabit tutma kararıyla alakalı olduğu düşünülebilir. FED’in bu kararının arkasındaki neden, Trump yönetiminin ticari konulardaki kararlarını “bekleyip görmek” ve enflasyonun nasıl bir rota çizeceğini gözlemlemekti. Bu da, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek seyredebileceği ve dolayısıyla da ABD piyasalarını negatif etkileyebileceği anlamına geliyor.

– Trump, Kanada ve Meksika için derhal yürürlüğe sokulmak üzere %25’lik gümrük vergisi ilan etti. Her iki komşu ülke, kararı 30 gün ertelemeyi başardı. Ancak piyasalar, bunun sadece bir öteleme olduğunu gayet iyi biliyor. Trump, kendi seçim sloganı gibi “Amerika’yı tekrar müthiş yaparken” aynı zamanda Amerika’yı tekrar müthiş pahalı hale getiriyor. En yakın ticaret ortaklarını yabancılaştıran Trump, muhtemelen Başkanlığı boyunca Amerika’yı çok yalnız bir ülke haline getirecek gibi görünüyor.

– ABD hisseleri, Trump’ın global ticaret savaşının enflasyonu artırabileceği endişesi nedeniyle zayıfladı. 21 Şubat itibarıyla, ABD hisse senedi endeksleri S&P 500 ve NASDAQ aylık bazda -%0,5 düşerken, Kanada hisse senedi endeksi S&P/TSX, -%1,7 geriledi. Düşen ABD piyasalarından etkilenmeyen Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50 aynı dönemde +%3,5 getiri sağladı. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM ise aynı dönemde +%5,1 gibi ciddi bir getiri sağlayarak Avrupa’ya nazaran çok daha iyi bir performans gösterdi.

– Şubat ayında getirilerin ülkeler arasında oldukça çeşitlilik göstermesi nedeniyle, global hisse senedi piyasaları göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) aynı dönemde yalnızca +%0,8 artışla sene başından bu yana getirisini +%3,9’a çıkardı. Ekim ve Aralık ayları hariç, 2024 Nisan ayının sonundan bu yana uzun vadeli tahvil fiyatları yükselişte (yani tahvil getiri faizleri düşüşte). Uzun vadeli tahvil getiri faizleri, reel faizlerdeki gevşeme nedeniyle Şubat ayında da gerilemeye devam etti.

– Enflasyonla ilgili belirsizlik Bitcoin’in Ocak ayındaki 106.000 dolar zirvesinden Şubat sonuna doğru 96.000 dolar seviyelerine gerilemesine neden oldu. 21 Şubat itibarıyla Bitcoin aylık bazda -%6,6 oranında düşerken, Ethereum aynı dönemde -%20,4 gibi ciddi bir kayıp yaşadı. Altın, Trump’ın enflasyonist politikalarıyla ilgili belirsizlik nedeniyle gene çok iyi bir ay geçirerek aylık bazda +%4,2 artış gösterdi. Global talebin azalacağı endişesiyle ham petrol fiyatları Şubat ayında geriledi. 21 Şubat itibarıyla ABD ham petrolü WTI ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%2,9 düştü.

– Global hisse senetlerindeki olumlu hava, Türkiye borsasına yansımadı. 21 Şubat itibarıyla Borsa İstanbul Endeksi BIST100, aylık bazda yerel para birimi cinsinden -%4 (ABD doları bazında -%5,8) düştü. BIST100’ün ABD doları cinsinden getirisinin yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalmasının nedeni, doların Türk lirası karşısında Ocak ayının sonundan bu yana +%1,9 değer kazanmış olması. Özetle Türkiye’de hisse senedi yatırımcıları, yeni yılın ikinci ayını zararla kapattılar.

– Piyasalardaki dalgalanmaların yüksek seyrettiği bu tarz dönemlerde, yatırımcılar portföylerine aşağı yönlü koruma sağlayan enstrümanları eklemeli. Bu yatırımlar nelerdir? Altın kesinlikle bunlardan biri. Yatırımcılar piyasaların biraz normalleşmesini beklerken, hisse senedi tarzı yatırımlarının bir kısmını nakde veya altın tarzı nakde benzer yatırımlara çevirerek portföylerindeki riski bir miktar azaltabilirler. Riskler nedeniyle son dönemde ciddi bir tırmanışa geçen altının fiyatı, yatırımcılar tarafından önemli bir gösterge olarak değerlendirilmelidir.

– Bu piyasa şartlarında yatırımcıların agresif bir portföy yerine daha defansif bir portföyden faydalanabileceğine inanıyoruz. Yatırımcıların piyasalarda olası bir çarpışmaya karşı emniyet kemerlerini takmaları gerekiyor. Trump’ın çok değişken doğası, her ne pahasına olursa olsun kazanmaya yönelik agresif kararlılığı ve buna piyasaların son dönemdeki tepkisi göz önüne alındığında, Şubat ayının yatırımcı olan olmayan herkes için sancılı bir yılın sadece başlangıcı olabileceğini düşünüyoruz.

Finans piyasalarında fiyatları sadece makroekonomik veriler değil, aynı zamanda önemli haberler de ciddi derecede etkileyebilir. Ancak, piyasalar için önemli sayılacak bir haberden sonra o haber hiç olmamış olsa piyasaların nasıl tepki vereceğini tahmin etmenin zor olduğu bir gerçek. Neden mi? Piyasaları normalde bir dizi değişken faktör etkiler. Bu faktörlerden birinin, örneğin önemli bir haberin hiç olmaması durumunda, diğer faktörlerin fiyatları nasıl etkileyeceğini bilmek için ancak zamanı geri çevirmek gerekir. Mesela bu “önemli haber” piyasalara göre gerçekten ne kadar “önemliydi”? Veya bu “önemli haber” olmaksızın piyasa, diğer faktörlerden birini aynı şekilde “önemli” sayabilir miydi? Çok sayıda piyasa ve piyasa oyuncusunun bulunduğu ve çeşitli piyasalar arasında karmaşık bir etkileşim ağı olduğu göz önüne alındığında, bu soruları cevaplamak neredeyse imkânsız.

Ancak, çok nadir de olsa ciddi bir haber veya olay, piyasaların yalnızca bir bölümünü etkilerken geri kalanına dokunmadığında, “ne olabilirdi” veya “ne olması gerekirdi” sorularına da cevap verir. Şubat ayında hisse senedi piyasalarında da tam olarak bu yaşandı. ABD hisse senetleri, ciddi bir tepki verdi. Bu tepki, Trump’ın ABD’nin ticaret ortaklarına karşı takındığı düşmanca ve agresif ticari kararları, gene Trump’ın Orta Doğu’daki ve Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalara ilişkin alışılmadık çözümleri ve yorumları nedeniyleydi. Nitekim, Şubat ayı ABD hisse senetlerinin bir süredir ilk kez kayıp yaşadığı bir ay olmakla kalmadı, aynı zamanda global hisse senetleri için de genel olarak iyi geçti.

TRUMP ŞUBAT AYINDA PİYASALARI ALTÜST ETTİ

ABD hisse senetlerinde yaşanan kaybın, FED’in 29 Ocak’ta faiz oranlarını sabit tutma kararıyla alakalı olduğu düşünülebilir. FED’in bu kararının arkasındaki neden, Trump yönetiminin ticari konulardaki kararlarını “bekleyip görmek” ve enflasyonun nasıl bir rota çizeceğini gözlemlemekti. Bu da, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek seyredebileceği ve dolayısıyla da ABD piyasalarını negatif etkileyebileceği anlamına geliyor. Ancak piyasalar, FED’in faiz indirimlerini ertelemesini ve hatta yakın vadede sadece bir faiz indirimi yapmasını zaten bekliyordu ve bunların hepsini fiyatlandırmıştı bile. Dolayısıyla pek beklenmedik bir haber yoktu bu cephede.

Beklenmeyen haber Trump’ın, en yakın iki ticari komşusu olan Kanada ve Meksika için derhal yürürlüğe sokulmak üzere %25’lik gümrük vergisi ilan etmesi oldu. Her iki komşu ülke, kararı 30 gün ertelemeyi başardı. Ancak piyasalar bunun kalıcı bir değişiklikten ziyade sadece bir öteleme olduğunu gayet iyi biliyor. Trump, bu tarz bir sürü başka kararı yürürlüğe sokma konusunda da oldukça kararlı görünüyor. Trump, kendi seçim sloganı gibi “Amerika’yı tekrar müthiş yaparken” aynı zamanda Amerika’yı tekrar müthiş pahalı hale getirme yolunda da hızla ilerliyor. En yakın ticaret ortaklarını yabancılaştırması, Trump’ın globalleşme karşıtı tutumunu da oldukça net olarak ortaya koyuyor. Bu da muhtemelen Amerika’yı Trump’ın Başkanlığı boyunca çok yalnız bir ülke haline getirecek gibi görünüyor.

Sadece ABD hisse sentleri değil, emtialar, tahviller ve hatta para piyasaları da Şubat ayında bu mesajı aldı ve buna göre hareket etti. Ay boyunca piyasalarda yaşananlara kısaca göz atalım.

ABD HİSSELERİ ŞUBAT AYINDA GERİLEDİ

ABD hisseleri, FED’in faiz oranlarını sabit tutma kararına rağmen Trump’ın global ticaret savaşının enflasyonu artırabileceği endişesi nedeniyle zayıfladı. 21 Şubat itibarıyla, ABD hisse senedi endeksleri S&P 500 ve NASDAQ aylık bazda -%0,5 düşerken, Kanada hisse senedi endeksi S&P/TSX, ekonomisinin ABD ile yakın ticari ilişkisine bağlı olması nedeniyle -%1,7 geriledi. Düşen ABD piyasalarından etkilenmeyen Avrupa hisse senedi endeksi Euro Stoxx 50 aynı dönemde +%3,5 getiri sağladı. Global gelişen piyasalar hisse senedi endeksi MSCI EM ise aynı dönemde +%5,1 gibi ciddi bir getiri sağlayarak Avrupa’ya nazaran çok daha iyi bir performans gösterdi. Şubat ayında getirilerin ülkeler arasında oldukça çeşitlilik göstermesi nedeniyle, global hisse senedi piyasaları göstergesi MSCI All Country World Index (ACWI) aynı dönemde yalnızca +%0,8 artışla sene başından bu yana getirisini +%3,9’a çıkardı.

UZUN VADELİ TAHVİL GETİRİ FAİZLERİ DÜŞMEYE DEVAM ETTİ

Ekim ve Aralık ayları hariç, 2024 Nisan ayının sonundan bu yana uzun vadeli tahvil fiyatları yükselişte (yani tahvil getiri faizleri düşüşte). Uzun vadeli tahvil getiri faizleri, reel faizlerdeki gevşeme nedeniyle Şubat ayında da gerilemeye devam etti. Bir kez daha hatırlatalım. Kısa vadeli getiri faizlerini merkez bankasının faiz kararları etkilerken, uzun vadeli nominal getiri faizleri o vadelerdeki tahmini enflasyon ve reel faize göre hareket ederler. Basitleştirilmiş haliyle formüle etmek gerekirse şu şekilde de ifade edebiliriz:

Nominal Getiri Faizi = Reel Faiz + Tahmini Enflasyon.

Aşağıdaki grafik, tahvil getiri faizlerinin son bir yılda nasıl değiştiğini, özellikle Nisan 2024’ten (aşağıdaki grafikteki kırmızı çizgi) bu yana nasıl düştüğünü gösteriyor.

Kaynak: Bloomberg

Uzun vadeli tahvil getirilerindeki bu hafif düşüşe paralel olarak, 21 Şubat itibarıyla Bloomberg Global Tahvil, Global Kurumsal Tahvil ve Yüksek Getirili Tahvil Endeksleri aylık bazda sırasıyla +0,4%, +0,75% ve +0,4% getiri elde etti.

BİTCOİN GÖZLE GÖRÜLÜR ŞEKİLDE GERİLEDİ

Trump’ın kripto yanlısı tutumuna ve gevşeyen global likidite koşullarına rağmen, enflasyonla ilgili belirsizlik Bitcoin’in Ocak ayındaki 106.000 dolar zirvesinden Şubat sonuna doğru 96.000 dolar seviyelerine gerilemesine neden oldu. 21 Şubat itibarıyla Bitcoin aylık bazda -%6,6 oranında düşerken, Ethereum aynı dönemde -%20,4 gibi ciddi bir kayıp yaşadı.

ŞUBAT AYI ALTIN İÇİN MÜTHİŞ GEÇTİ

Altın, Trump’ın enflasyonist politikalarıyla ilgili belirsizlik nedeniyle gene çok iyi bir ay geçirdi. 21 Şubat itibarıyla altının ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda +%4,2 artış göstererek 2024 ve Ocak 2025’teki güçlü performansını devam ettirdi.

HAM PETROL ŞUBAT AYINDA DÜŞTÜ

Trump’ın ticari politikalarının global ticaret ve emtia fiyatlarını negatif etkileyebileceği ve bu nedenle global talebin azalacağı endişesiyle ham petrol fiyatları Şubat ayında geriledi. 21 Şubat itibarıyla ABD ham petrolü WTI ilk ay vadeli işlem sözleşmesi aylık bazda -%2,9 düştü.

TÜRK HİSSELERİ İYİ BİR AY GEÇİRMEDİ

Global hisse senetlerindeki olumlu hava, Türkiye borsasına yansımadı. 21 Şubat itibarıyla Borsa İstanbul Endeksi BIST100, aylık bazda yerel para birimi cinsinden -%4 (ABD doları bazında -%5,8) düştü. BIST100’ün ABD doları cinsinden getirisinin yerel para birimi cinsinden getirisinin altında kalmasının nedeni, doların Türk lirası karşısında Ocak ayının sonundan bu yana +%1,9 değer kazanmış olması.

PİYASALARDAKİ DALGALANMANIN DEVAM ETME İHTİMALİ YÜKSEK

Trump’ın ABD ekonomisine “global tehdit” oluşturduğunu düşündüğü ticaret partnerlerine açtığı savaşın piyasalarda yaratabileceği riskleri ve bunların enflasyonist bir etkisi olabileceğini okurlarımızla daha evvel de paylaşmıştık. Nitekim, bu riskler nedeniyle Ocak ayındaki son toplantısında FED sadece faiz indirimlerini durdurmakla kalmayıp, Mart ayında herhangi bir faiz indiriminin olası olmadığının da altını çizdi. Ağırlıklı olarak makroekonomik verilere bakarak karar veren FED için pek de alışılmadık bir durum bu. Ancak şu anda bu tarz verilerin piyasalara hâkim olduğu bir dönemde değiliz. Hem ekonomik hem de uluslararası politikaların ve ilişkilerin belirsizliklerle dolu olduğu bir süreç bu. Trump’ın bir sonraki hamlesinin ne olabileceğini tahmin etmek zor. Ancak görünen o ki Trump’ın ana hedefi, her ne pahasına olursa olsun “kazanmak”. Bunun da ABD’nin komşusu veya başka bir ülkeyle potansiyel bir sürtüşmeye yol açıp açmayacağı belirsiz.

YATIRIMCILARIN KENDİLERİNE SORMALARI GEREKEN SORU

Yatırımcıların şu noktada kendilerine sormaları gereken soru, bu tarz olumsuz bir senaryonun gerçekleşmesi halinde portföy getirilerinin ne olacağı. Böyle bir zamanda dikkatli ve uyanık olmanın son derece önemli olduğunu unutmamak gerekiyor. Piyasalardaki dalgalanmaların yüksek seyrettiği bu tarz dönemlerde, yatırımcıların portföylerine eklemeyi düşünmeleri gereken aşağı yönlü koruma sağlayan yatırımların faydasını tekrar vurgulamak istiyoruz. Bu yatırımlar nelerdir? Altın kesinlikle bunlardan biri. Yatırımcılar piyasaların biraz normalleşmesini beklerken, hisse senedi tarzı yatırımlarının bir kısmını nakde veya altın tarzı nakde benzer yatırımlara çevirerek portföylerindeki riski bir miktar azaltmayı düşünebilirler. Yukarıda bahsettiğimiz riskler nedeniyle son dönemde ciddi bir tırmanışa geçen altın fiyatının yatırımcılar tarafından önemli bir gösterge olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu tarz bir makroekonomik ortamda devlet tahvilleri üzerinden fiyatlandırılan kurumsal ve yüksek getirili tahviller gibi kredi ve faiz bazlı yatırımların özellikle uzun vadeli olanlarının değer kazanmasını beklediğimizi daha evvel de belirtmiştik. Nitekim, son dönemde değer kazanan bu tarz yatırımların orta vadede de artmaya devam etmesini bekliyoruz.

BU SENE YATIRIMCILAR İÇİN SANCILI GEÇEBİLİR

Bu şartlar altında, yatırımcıların agresif bir portföy yerine daha defansif bir portföyden faydalanabileceğine inanıyoruz. Yatırımcıların piyasalarda olası bir çarpışmaya karşı emniyet kemerlerini takmaları gerekiyor. Trump’ın çok değişken doğası, her ne pahasına olursa olsun kazanmaya yönelik agresif kararlılığı ve buna piyasaların son dönemdeki tepkisi göz önüne alındığında, Şubat ayının yatırımcı olan olmayan herkes için sancılı bir yılın sadece başlangıcı olabileceğini düşünüyoruz.

ELA KARAHASANOĞLU, MBA, CFA, CAIA

Uluslararası Yatırım Direktörü

karahasanoglu@turcomoney.com

ela.karahasanoglu@ekrportfolioadvisory.com

https://www.linkedin.com/in/elakarahasanoglu/

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlgili Haberler

Site Haritası