Global piyasalarda Haziran ayı ekonomi de iyimserlik sinyallerinin hakim olduğu, gelişmekte olan ekonomilere fon akışının yoğun olduğu bir ay oldu. Ekonomideki iyimserlik sinyalleri gelişmekte olan ülke borsalarında yükselişleri desteklese de, başta Irak ve Suriye olmak üzere Ortadoğu ve Ukrayna’daki jeopolitik riskler borsalardaki yükselişlerin hızını kesti. Diğer taraftan emtia ve enerji fiyatlarında başta petrol olmak üzere risklere bağlı fiyat hareketleri yaşandı. Euro Bölgesi’nde düşük seviyelerdeki enflasyon oranı, Euro Bölgesi’nde ekonominin güç toplayamadığının önemli bir göstergesi oldu. Ekonominin güçlenmesi amacıyla politika faiz oranı % 0.25’ten, % 0.15’e indiren ECB, mevduat faiz oranı negatife çekti. Dolayısıyla negatif mevduat faiz uygulamasına geçen ilk önemli merkez bankası oldu. Bu arada banka, piyasaya 400 milyar Euro aktarmayı hedefliyor. ABD ekonomisinde ise beklentiler dahilinde gerçekleşen ekonomik veriler FED’in, parasal politikalarını rahatlıkla uygulamasına destek verdi. FOMC toplantısında FED beklendiği gibi faiz oranını değiştirmezken, aylık tahvil alımlarını bir kez daha 10 milyar dolar azaltarak 35 milyar dolara çekti. Toplantıdan sonra basın konferansında konuşan Yellen’ın ise, tahvil alımları bitirildikten sonra faiz oranlarının düşük tutulmaya devam edileceği ifadesi dikkat çekti. FOMC kararları ve Yellen’ın “piyasa dostu” olarak tanımlarının açıklamaları sonrasında doların değer kaybettiği görüldü. Ukrayna’daki gerilimin yanında jeopolitik riskleri arttıran Irak ’ve Suriye deki gelişmeler de Haziran ayında yakından izlendi. Irakta ülkenin toprak bütünlüğü sorgulanırken, iç savaş endişesi başta enerji fiyatları olmak üzere birçok finansal aracın değerinde etkili oldu. İç piyasada ise Haziran ayı sonunda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 9.5’ten, yüzde 8.75’e indirerek 75 baz puanlık indirime gitti. önceki toplantıda da 50 puanlık indirime giden banka böylece son iki ayda toplamda 125 baz puanlık indirim yapmış oldu. Son aylarda küresel likidite koşullarındaki iyileşmeyi de göz önüne alan Merkez, böylece repo faizinde ölçülü bir indirime gitti. Temmuz ayında enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurları yakından izleyecek olan kurul, buna göre bir kez daha faiz indirip indirmeyeceği ve/veya ne kadarlık indirim yapacağına karar verecek.
Makro açıdan ekonomik verileri güçlü olan Türkiye’nin son gelen veriler sonrası daha önce büyüme beklentilerini düşüren (başta Dünya Bankası olmak üzere) birçok kuruluşun, beklentilerini tekrar yukarı doğru revize etmelerine sebep oldu. Adeta genel seçim havasına dönen yerel seçimler sonrası öngörülebilirliğin artması piyasalara olumlu yansıdı. Sınır komşumuz olan ülkelerde yaşanan sorunlar zaman zaman borsa ve dövizde kısa vadeli dalgalanmalar yaratsa da, piyasalara etkisinin sınırlı düzeyde kaldığını gördük.
Temmuz ayında yurt dışında piyasalar, ikinci çeyrek ülke büyüme rakamları, ABD işsizlik ve istihdam verilerine odaklanacak. ABD’de açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam Değişimi ve İşsizlik Oranı Verileri FED’in tahvil alımlarını kısma stratejisine ve faiz oranı artırımına yönelik beklentilerin şekillenmesini sağlayabilir. 18 Haziran’da tamamlanan FOMC toplantısının tutanaklarının sonuçları da 9 Temmuz’da yayınlanacak. FED üyelerinin faiz artırımı ve tahvil alımlarının azaltılması konusundaki düşünceleri izlenecek. Aynı zamanda açıklanacak olan ABD ikinci çeyrek büyüme rakamlarının ilk dönemki ağır kış şartlarının yarattığı mevsimsel etkilerden arınması ve daha güçlü bir büyüme gerçekleşmesi bekleniyor.
Euro Bölgesi’nde açıklanacak olan ikinci çeyrek büyüme rakamları ECB’nin Haziran ayındaki hamleleri sonarında para politikasını daha fazla genişletip genişletmeyeceği yönünde ki görüşlerin netleşmesini sağlayacak.
çin’de ise 2014’ün ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre ne kadarlık bir büyüme kaydettiği görülecek. Hükümet, ülkenin 2014 yılı genelinde en az % 7.5’lik büyüme kaydedeceğini düşünüyor. çin, yılın ilk çeyreğinde % 7.4 büyümüştü.
Küresel piyasalarda yavaş da olsa bir toparlanma söz konusu. Avrupa’daki toparlanmaya rağmen bazı ülkelerdeki yapısal sorunlar sürüyor. İç piyasada ise temmuz ayında Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin etkileri yakından izlenecek. Seçim sürecinin sonuçları piyasaların önünü daha net görmesi açısından önem taşıyor. Diğer taraftan 17 Temmuz’da yapılacak olan TCMB-PPK Toplantısından Banka’nın bir kez daha faiz indirip, indirmeyeceği ve/veya ne kadarlık indirim yapacağı takip edilecek. Irak’ta ki gelişmeler sonrası iç savaş endişeleri ve ülkenin toprak bütünlüğünün sorgulanması sebebiyle artan jeopolitik riskler, başta petrol olmak üzere enerji maliyetlerini arttırıyor. Yaşanan bu gelişmeler piyasalar tarafından yakından izlenecek.
Borsa Dünyası
Alper Nergiz
GCM Menkul Değerler
Genel Müdürü
nergiz@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.