Son Haberler

Piyasaların rotası neyi gösteriyor?

Geçen hafta Cuma günü ABD’den gelen güçlü verilerin Fed‘in faiz artışına ilişkin beklentileri artırması ve gelişmekte olan ülkeler liginin önemli oyuncularından Güney Afrika’da siyaset sahnesinde yaşanan gelişmekte olan piyasalarda satış getirdi. 

Cuma günü yaşanan bu gelişmelerden yurt içi piyasalar da etkilendi. Türk Lirası özellikle Cuma akşam saatlerinde hızlı bir düşüş kaydetti. Güne 2,9280 seviyelerinde başlayan dolar/TL ise arka arka gelen haberlerin ardından akşam saatlerinde 2,99’u aştı.

Bu haberler arasında en etkilisi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın iki referandumaçıklaması oldu.  Kalın, erken seçim ihtimalinin olmadığını ama yeni anayasa ve başkanlık için iki ayrı referandum yapılabileceğini söylemişti. Cuma günü piyasalarda Suriye sınırında düşürülen İHA da kısa süreli bir gerginlik yaratmıştı.

Bununla birlikte Cuma akşamı Fitch’in Türkiye’nin notunu ve görünümünü teyit ettiği de piyasa tarafından kaydedildi.

Peki piyasalarda yeni haftada bu gündem maddeleri nasıl etki yaratacak? Fed’e yönelik beklentiler gelişenlerle birlikte Türkiye için de bir baskı yaratacak mı? İçeride referandum olasılığı fiyatlamalara nasıl yansıyacak? Sırasıyla piyasalarda yeni haftaya damga vurabilecek gelişmelerin analizine birlikte bakalım.

FED İÇİN MART İHTİMALİ NE KADAR GÜÇLÜ?

Cuma günü ABD’den gelen veriler beklentileri aşan olumlu bir performansa işaret etti. ABD Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı veriye göre yüzde 0.7 olarak açıklanan 4. çeyrek büyüme verisi yüzde 1’e revize edildi. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi yüzde 0.4’tü.  ABD’de kişisel tüketim 4. çeyrekte yüzde 2 arttı ve yüzde 2.2 olan önceki tahminlerin altında kaldı. Çekirdek PCE aynı dönemde yüzde 1.3 arttı, beklenti yüzde 1.2’ydi. GSYH Fiyat Endeksi ise  yüzde 0.9 ile beklentiyi aştı, beklenti yüzde 0.8’di. Bu olumlu veriler Fed’in Mart ayında faiz artırımına gidebileceği beklentilerini destekleyen bir atmosfer yarattı.

Marketwatch’a değerlendirmelerde bulunan Rabobank Kur Stratejisti Jane Foley, veriler sonrasında yatırımcıların Fed’den bu yıl kaç artış beklediği konusundaki değerlendirmelerini yeniden ele alması gerektiğini söyledi.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp ise bu veriler sonrasında Mart’ta bir artış ihtimalinin güçlü olmadığı görüşünde. Demiralp, gelen veriye rağmen Mart’a ilişkin bir artış sinyali gelmediğini söylerken, iki hafta içinde agresif bir sinyal gelmezse Mart ayındaki artışın prematüre olacağına dikkat çekti. Demiralp, Çin’deki durum belirginleşmeden ve borsada Ocak ayındaki düşüşün telafisi gerçekleşmeden artışın olgunlaşmayan bir hamle olacağını belirtti. Demiralp, “Bu veri Ocak’ta güvercinleşen politika metnini şahinleştirmek için bir imkan tanır. Öncelikle ‘riskler dengede’ ifadesini metne koyarlar. ABD ekonomisi için dünyanın geri kalanının bir tehdit oluşturmadığı fikrine piyasaları ikna ederler. Borsa tekrar Aralık seviyesine döndükten sonra da faiz artırımları devam eder diye düşünüyorum” dedi.

BloombergHT Ekonomi Koordinatörü Gökhan Şen de ABD verilerinin umut vermediğini, Mart ya da yakın zamanda Fed’in faiz artırmalı argümanını desteklemediğini söyledi. Şen, “Büyüme, ithalatın aşağı revize edilmesi ve stokların yüksek kayda geçmesi ile geldiği için bugüne bir umut vaat etmiyor. Enflasyon cephesi de henüz hedefin çok uzağındaki bir banka için kullanılacak bir veri değil. Bu bakımdan bu veriler olsa olsa hedefe nasıl yaklaşılamadığını göstermesi açısından anlamlıdır. Dolayısıyla Mart ayında ya da yakın zamanda Fed faiz artırmalı görüşünü ortaya atacak bir gelişme olduğunu söylemek pek mümkün değil”

SİYASİ GELİŞMELER NASIL FİYATLANACAK?

Fed’e ilişkin beklentiler geçen hafta gelen verilerle farklılaşırken Cuma günü Türkiye’de siyaset tarafından gelen açıklamalar da piyasalarda dikkatle not edildi. Piyasaların erken seçim, referandum ve başkanlık ile ilgili odağı devam ediyor. Perşembe günü yazdığı raporunda Commerzbank’ın Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose AK Parti’nin MHP ve HDP’yi parlamento dışı bırakacak bir seçim formülüne yakın durabileceği yorumunda bulunuyordu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın açıklamalarından erken seçimin şu an için çok sıcak bir konu olmadığı görülse de referandum olasılığına karşı söyledikleri piyasalar için yeni bir bilgiydi. Peki bu yeni bilgi fiyatlamalara nasıl yansıyacak?

BloombergHT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran piyasalar açısından başkanlık referandumunun en az erken seçim kadar fiyatlanması zor bir unsur olduğunu belirtti. Başaran, “Önümüzdeki ay Merkez Bankası Başkanı seçimi sırasında muhtemelen yaşanabilecek dalgalanmaya öngörmeyi ve nasıl yöneteceğini hesaplayan yatırımcılar için  yaz aylarında olabilecek bir referandum ekstra bir bilinmez oluşturuyor. Bu arada ekonomi cephesinde reform gündenimin geri plana düşebilecek olma ihtimali, seçim ortamında artabilecek toplumsal kutuplaşma da işin ayrı tarafı. Cuma günkü açıklamalarda piyasa için iyi taraf her ne olursa olsun “erken seçim” şartının zorlanmayacağı kısmı . Ancak özellikle ‘başkanlık referandumu” ihtimali de piyasalar için en Az erken seçim kadar fiyatlanması zor bir belirsizlik içeriyor” değerlendirmelerini yaptı.

Kaynak: BusinessHT

 

 

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

İlgili Haberler

Site Haritası