Piyasaların gözü kulağı 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde. Yeni cumhurbaşkanı ilk turda belirlenirse başka bir senaryo, cumhurbaşkanlığı ikinci tura kalırsa başka bir senaryo söz konusu…
Borsa İstanbul Mayıs ayında 97.800-106.500 aralığında geniş bir bantta dalgalandı. TL’deki değer kayıplarının hızlanması ve faizlerdeki hızlı yükseliş ile 100.000 seviyelerinin altına sarkan BIST 100 Endeksi TCMB’nin atmış olduğu adımlar sonrasında tekrar 100.000 seviyelerinin üzerine çıkarak Mayıs ayını 100.000 seviyelerinden kapatma çabası içinde.
Gelişmiş ülkelerde finansal koşullarındaki sıkılaşmanın artması, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk alma iştahındaki azalma, DXY dolar endeksindeki güçlenme, seçim belirsizliği, enflasyon başta olmak üzere yurtiçinde beklentilerden kötü gelen makro veriler ile TL Mayıs ayında hızlı değer kayıplarına maruz kaldı. Bu gelişmeler sonrasında Merkez Bankası sırasıyla zorunlu karşılılarda döviz imkanı üst limitini düşürürken, Türk Lirası uzlaşmalı döviz ihalelerindeki ve döviz satım ihalelerindeki tutarları arttırdı. Bu önlemlerin yeterli olmaması sonrasında Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 23 Mayıs günü olağanüstü toplanarak piyasayı fonladığı GLP (Geç Likidite Penceresi) faiz oranlarını 300 baz puan artış ile %13.50’den %16.50 yükseltti. Merkez Bankası, 25 Mayıs’ta ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde ABD doları için TL kurunu 4,20 olarak sabitlerken, 28 Mayıs tarihinde piyasalarda bir süredir olması beklenen para politikasında sadeleştirme adımını attı ve haftalık repo oranını politika faizi olarak belirleyerek mevcut %8.0 olan faiz oranını ise cari fonlama seviyesi olan %16.50’ye yükseltti. Merkez Bankası ayrıca gecelik borçlanma ve borç verme oranları bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir bant aralığı belirledi. TCMB bu adımla birlikte kendine üst bantla 150 baz puanlık daha bir faiz artış alanı açmış oldu. TCMB sadeleşme adımı sonrası Mehmet Şimşek ve Murat Çetinkaya’nın yabancı yatırımcılara enflasyonla mücadele için para politikasında sıkılaşmanın gerektiği kadar devam ettirileceği mesajı vermesiyle ay içinde 4.90 seviyelerine yükselen Dolar/TL kurundaki toparlanmanın hız kazanmasıyla 4.45 seviyelerine kadar geriledi. TL’deki sert değer kayıplarıyla birlikte 288 seviyesine yükselen 5 yıllık Türkiye CDS’leri 255 seviyelerine gerilerken %15,30’ları test eden 10yy tahvil faizleri %14 seviyelerinin altına geriledi.
AB’NİN GELECEĞİ İLE İLGİLİ ENDİŞELER, PİYASALARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Mayıs ayında gelişmiş ülke borsaları pozitif ayrışırken, gelişmekte olan ülke (EM) borsaları sınırlı negatif ayrışma gösterdi. Son üç ayda gelişmekte olan ülkelerden başlayan fon çıkışları sınırlı da olsa devam etti. Mayıs ayında DXY endeksinin %3’lere varan yükseliş de bunu destekledi. Petrol fiyatları Mayıs ayında yükseliş eğilimini devam ettirse de ay sonuna doğru kazançlarını büyük oranda geri vererek kapattı. Petrol fiyatlarındaki yükseliş trendinin korunması nedeniyle EM içinde Endonezya, Rusya gibi ülke piyasaları daha iyi performans gösterirken, yine petrol üretici ülkelerden olan Brezilya’da ise içsel nedenlerle sert düşüş ve güçlü negatif ayrışma oluştu. Mayıs ayında İtalya’daki siyasi krizle birlikte AB içindeki riskli durumda olan İspanya ve İtalya faizlerinde sert yükseliş gerçekleşti. Ay sonuna doğru AB’nin geleceğine ilişkin endişeler tekrar baş göstermeye başlarken, Mayıs ayında Euro değer kaybeden para birimlerinden oldu. İtalya’daki siyasi krize, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı endişelerinin eklenmesiyle Mayıs ayı sonuna doğru güvenli liman olarak görülen ABD ve Almanya tahvil faizlerine talep arttı. ABD ve Alman bono faizlerindeki düşüş Mayıs ayı sonuna doğru riskten kaçışın güç kazandığını gösterdi. Diğer bir risk göstergesi olan VIX endeksinin 17’lere doğru yükselmesi ABD’de hisse senetlerine ilişkin endişe ve korkunun atığına işaret etti. Bu görüntü Haziran ayının en azından ilk yarısında ABD ve gelişmiş ülke borsalarında satış baskısının hakim olacağına işaret etmektedir. Gelişmekte olan ülkeler son 3 aydır zaten negatif ayrıştığı için Haziran ayında gelişmiş ülke piyasalarında olası satışların daha etkin olması beklenir. Gelişmekte olan ülke piyasaları 13 Haziran’daki FED faiz kararı sonrası sınırlı da olsa pozitif ayrışma gösterebilir.
FED Mayıs toplantısında faizleri oybirliğiyle %1,50-1,75 aralığında sabit tutarken, faiz artırımlarında kademeli artış politikasının devam edeceğini vurgulamaya devam etti. FED enflasyonun %2 hedefine yakın olduğunu belirtti. Toplantıya ilişkin açıklanan FED tutanakları bir sonraki faiz artırımının yakın zamanda olmasının uygun olabileceğine işaret ederek, Haziran toplantısı için faiz artırımı sinyali verdi. Ayrıca tutanaklarda Enflasyon hedefinin hafif geçilmesinin sorun teşkil etmeyeceği ve agresif faiz artırımına gerek olmadığı belirtildi. FED’in Haziran’da faiz artırıma olasılığı %90’a yakın fiyatlanıyor.
STANDARD&POOR’S TÜRKİYE’NİN KREDİ NOTUNU DÜŞÜRDÜ
Mayıs ayının başlarında 4.05 seviyelerinde fiyatlanan Dolar/TL kuru kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P)’un Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi, yine kredi derecelendirme kuruluşlarından Moddys ve Fitch’in Türkiye hakkındaki değerlendirmeleri, erken seçim belirsizliği, ekonomi yönetiminin piyasaya dair önemli tedbirler alacağı beklentisi, yurt içinde takip ettiğimiz enflasyonun çift hanedeki seyrini sürdürmesi ve yüksek cari açık gibi gelişmeler Türk Lirası’nın negatif ayrışmasına neden oldu. Dolar endeksinin yükselişiyle birlikte ABD Başkanı Donald Trump’ın İran nükleer anlaşmasından çekilme kararı da gelişmekte olan ülke para birimlerini baskıladı. Kur, 4.85 seviyelerinde fiyatlanırken TCMB’nin Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranını artırması 4.54 aşağısı seviyelerin görülmesine neden olsa da; sonrasında 4.9145 seviyesi test edildi. Ardından TCMB’nin GLP faiz oranını 1 haftalık repo (politika) faiz oranı olarak belirlemesi ve faiz koridor alt bandını %15.00, üst bandını ise %18.00 olarak açıklaması pozitif algılanırken, karar sonrası döviz kuru ve tahvil faizlerinde hızlı düşüşler gerçekleşti. Kur hala kademeli olarak düşüşünü sürdürmekte. 4.45 aşağısına gerileyen kurda Türk Lirası lehine işlemlerin gerçekleşmesi halinde 4.33 ve 4.15 destek seviyeleri takip edilebilir. Kurun tekrar 4.55 üzerine çıkması durumunda ise 4.80 ve üzeri seviyeler görülebilir.
İTALYA’DA AB REFERANDUMU
Mayıs ayında küresel piyasalarda ABD Doları’nın güç kazanma iştahının sürmesi ve İtalya’daki siyasi kriz EUR/USD paritesini zayıflatıcı etki yarattı. ABD kanadında açıklanan tarım dışı istihdam raporuyla 1.19 sınırına gerileyen EURUSD paritesinde ilerleyen günlerde satışların hızlandığı gözlendi. Mayıs ayındaki ECB (Avrupa Merkez bankası) tutanaklarının pariteye etkisinin sınırlı olduğu gözlemlenirken; Dolar endeksinin düştüğü günlerde ise paritenin bir miktar toparlandığı takip edildi. İtalya’da Euro Bölgesi içinde yer alma konusunda referandum yapılabileceğine ilişkin söylemler ise küresel piyasaları olumsuz etkiledi. Ülkedeki politik sürecin bankacılık sektöründe yaratabileceği olası risklerle sert düşüş kaydeden Euro’nun ve yükselen Dolar’ın etkisiyle EUR/USD paritesi geçtiğimiz Temmuz ayından beri en düşük seviye olan 1.1510’a kadar geriledi. Bu seviyeden toparlanan paritenin 1.1720 üzerindeki fiyatlamalarında 1.1850 ve 1.21 dirençleri hedeflenebilir. Euro aleyhine gerçekleşebilecek işlemlerde ise 1.1510 ve 1.14 destek noktaları takip edilebilir.
ALTIN’IN YÜKSELİŞİ
Mayıs ayında global piyasalarda Dolar’ın değer kazanması, jeopolitik risklere rağmen ons altının yükselişini sınırladı. Diğer yandan FED’in faizleri değiştirmediği toplantıda yetkililerin kademeli faiz artışına devam edecekleri yolundaki görüşlerini sürdürdüğünü işaret etmesinin ardından kıymetli metal 1313 üzerini test etti. İlerleyen günlerde aşırı derecede alınan dolar endeksinin bir miktar düzeltmeye uğradığı zamanlarda ise ons altın 1325 üzerinde fiyatlandı. Fakat sarı metal, güçlü dolar ve 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvil faizinin yükselmeye devam etmesinin faiz getirisi olmayan değerli metallere yönelik talebi düşürmesi sonucu yılın en düşük seviyesi olan 1288’e geriledi. Ayın son günlerinde tekrar 1300 üzerinde fiyatlanan ons altının bu seviyeden destek alması halinde 1315 ve 1332 dirençleri gündeme gelebilir. 1300 aşağısındaki fiyatlamalarda ise 1282 ve 1260 destek seviyelerine kadar geri çekilmeler olabilir.
ABD İLE ÇİN ARASINDA DEVAM EDEN TİCARET SAVAŞI
Haziran ayında yurtdışında piyasaların gözü FED faiz kararında olacak. FED’in faizleri 25 baz puan artırması beklenirken, FED’in yeni projeksiyonları ve bir sonraki faiz artırımına ilişkin tutanaklardaki ifadeler önemli olacak. FED’in 2018 için toplam 3 faiz artışı öngörüsünü koruması ve bir sonraki artırım için ılımlı mesaj vermesi durumunda son 3 aydır gelişmekte olan ülkelerden başlayan fon çıkışları yavaşlayabilir. Haziran ortasından sonra gelişmekte olan ülkelerde bir toparlanma oluşması şaşırtıcı olmayacaktır. Haziran ayında piyasaların takip edebileceği bir diğer önemli gündem ise ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşına ilişkin gelişmeler olacaktır. Her ne kadar piyasaların gündeminden düşse de ABD ile Çin’in anlaşamaması durumunda ticaret savaşı endişeleri piyasalar üzerinde negatif baskıya neden olabilir. Piyasaların takip edeceği önemli konulardan biri de İtalya’daki siyasi gelişmeler olacaktır. İtalya’da yaşanan siyasi kriz sonrası İtalya ve sorunlu olan diğer bir ülke olan İspanya tahvil faizlerinde sert yükselişler oluştu. İtalya’da yaşanan gelişmeler AB’nin geleceğini tekrar tartışmaya açtı. AB’de İtalya ve İspanya’ya ilişkin daha önce yaşanan borç krizi endişelerinin geri gelebileceği korkularıyla son dönemde global risk alma iştahında düşüşün hızlandığını gördük. Piyasalar açısından Jeopolitik risk olarak ise ABD ile Kuzey Kore ve diğer paydaşlar arasındaki görüşmeler yakından izlenecek. ABD ile Kuzey Kore arasında yapılacak bir görüşme piyasalarda risk alma iştahının yükselmesine katkı sağlayabilir. Bizim için de ciddi bir risk olan ABD ile İran arasındaki gerilim de gündemdeki yerini koruyacaktır. ABD’nin İran’a olası bir ambargo kararı, petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturması bekleniyor.
PETROL FİYATLARI 80 DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI
Son üç ayda EM’lerden sınırlı da olsa fon çıkış devam ederken, bu çıkış Haziran ayında da devam edebilir. Ancak FED’den gelebilecek ılımlı mesajlar bu fon çıkışlarının durmasını ve Haziran ayının ikinci yarısında EM’lerin toparlanmasını sağlayabilir. Petrol fiyatları Mayıs ayında 80 dolar üzerini görerek 2014 Kasım’dan beri en yüksek seviyesine test etti. Petrol fiyatlarındaki yükselişin devamı durumunda hem EM içinde hem de gelişmiş ülke piyasaları içinde petrol ihraççısı ülke piyasalarının pozitif ayrışmasını ve bu eğilimin bir süre daha devam etmesi beklenirken yükselişin BIST’e olumsuz etkisi devam edecektir. Ancak son 3 aylık hızlı yükseliş sonrası Haziran ayında petrol fiyatlarında aşağı yönlü bir düzeltme oluşması bekleniyor. Bu düzeltme ile birlikte de TL varlıkların özellikle de BIST’in EM içinde Haziran ayında relatif olarak pozitif ayrışması bekleniyor.
Haziran ayında yurtiçi piyasaların ana gündemi 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri olacak. Seçim öncesi gelecek anketler piyasalar üzerinde dalgalanmaya neden olabilir. Yeni siyasi sistem nedeniyle seçim sonrasında ilişkin siyasi belirsizliğe ilişkin endişeler azalsa da piyasalar açısından uygulanacak politikalar ve ekonomi yönetiminde kimlerin yer alacağı önemli olacaktır. Bunun dışında ay içerisinde gelecek başta enflasyon verisi olmak üzere makro veriler ve kurlarda ve faizlerde oluşacak seyir piyasaların ana gündemi olacaktır. Bu bağlamda 7 Haziran’da yapılacak TCMB faiz kararı önemli olacaktır.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÖNEMLİ
TL’deki değer kaybının durması durumunda BIST’te Haziran ayında tepki yükselişi eğilimi devam edebilir. Ancak seçim öncesi BIST’te Haziran ayında dalgalanmanın devam etmesi bekleniyor. TL’deki güçlenme ve petrol fiyatlarında yaşanabilecek düşüşler Haziran ayında BIST’in yurtdışı borsalardan pozitif ayrışmasını sağlayabilir. Ancak global tarafta riskten kaçışın devam etmesi ve EM’lere yönelik fon çıkışlarının devamı durumunda BIST’te tepki yükselişi denemeleri oluşsa da kalıcı olması beklenmiyor. BIST’in Haziran ayında 99.000-110.000 arasında dalgalı bir seyir izlemesi bekleniyor. Seçim belirsizliğin bitmesi ve Cumhurbaşkanlığının ilk turda belirlenmesi durumunda TL varlıklar ile BIST’te ayın son haftasında güçlü pozitif fiyatlama görebiliriz. Aksine karışık bir Meclis aritmetiğini işaret eden bir sonucun çıkması ve Cumhurbaşkanlığının ikinci tura kalması TL varlıklarda tekrardan negatif ayrışmayı beraberinde getirecektir.
Osman Göktan
Şeker Yatırım Genel Müdürü
goktan@turcomoney.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsim *
Email *
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Δ
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.