Son Haberler

REEL SEKTÖRÜN DÖVİZ BAĞIMLILIĞI

Yapılan borçlanmaların çok büyük bir kısmı ise dövize dayalı uzun vadeli banka kredilerinden oluşuyor. Dolayısıyla, Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmesi, ABD Doları’nın çok kısa bir zaman diliminde 3 TL seviyesine sıçraması, özellikle Türk Lirası cinsinden para kazanan şirketler açısından olumsuz sonuçlara yol açıyor. İşte son 13 yılda 30 milyar dolardan 280 milyar dolara uzanan dövizli borçlanma serüveni ve özel sektördeki döviz bağımlılığının finansal tablolara etkisi!

2000’li yılların başında küresel likidite bolluğu özellikle gelişmekte olan ülkelerde kredi imkanlarının artmasına ve yatırımlara yönlendirilmesinde önemli rol oynamıştı. Bunun sonucunda, 2002 – 2006 yılları arasında, Türkiye ekonomisi yılda ortalama %7,2’lik bir büyüme sergiledi. Buna karşılık, 2007’de küresel ekonomide yavaş yavaş boy göstermeye başlayan gayrimenkul kriziyle birlikte büyüme oranı önce yüzde 4,7’ye, 2008 yılında yüzde 0,7’ye düştü. Eylül 2008’de ABD’li yatırım bankası Lehman Brothers Inc.’in 613 milyar ABD Doları tutarındaki borcuyla iflasını açıklamasının ardından başlayan domino etkisi, çok kısa sürede küresel bir krize dönüşerek, o tarihe kadar bilinen mevcut iktisat teorilerini altüst etti. Dünya genelinde gelişmiş ekonomiler yaklaşık yüzde 5 küçülürken Türkiye de nasibini aldı ve 2009 yılında yüzde 4,8 küçüldü. Bu oran, 2001 yılında ülkemizde yaşanan bankacılık krizi sırasında kayıtlara yansıyan yüzde 5,7’lik küçülmeden sonra aldığımız en ciddi darbeydi.

ABD Merkez Bankası (FED)’in piyasadaki likiditeyi arttırmak için yaptığı varlık alımları özellikle gelişmekte olan piyasalara yaramış, ve döviz bolluğunun da katkısıyla Türkiye ekonomisi 2010 yılında yüzde 9,2 oranında büyümüştü. 2011 yılında da gördüğümüz yüzde 8,8’lik bir büyüme sonrasında, 2012 – 2015 yılları arasında büyüme oranları yüzde 2 – yüzde 4 aralığına oturdu. Fikir vermesi açısından basit bir matematik hesabı yapacak olursak, 2002 yılında varlık değeri 100 milyon ABD Doları olan bir şirket, her yıl Türkiye ekonomisi kadar büyümüş olsaydı bugün varlık değeri 189 milyon ABD Doları olacaktı. Buna karşılık, Türkiye’de faaliyet gösteren finansal kesim dışı şirketlerin dövize dayalı kredileri 32 milyar ABD Doları’ndan 278 milyar ABD Doları’na çıktı. Türkiye, bu çalkantılı büyüme döneminde kamu borçlarını önemli ölçüde azaltırken, büyümeyi özel sektör kredileriyle finanse etmişti.

Dosyanın devamı için Turcomoney dergisinin Eylül sayısına bakabilirsiniz…

Yorum yok

Yorum Yazın

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

*

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Site Haritası