Renault’un üretim ve lojistik alanlarında dijitalleşme atağı

İbrahim Aybar

Merhabalar,

Otomotiv markaları Avrupa Komisyonu kararı uyarınca 2035 yılına kadar AB pazarında satacakları tüm modellerini sıfır salımlı hale getirme gayreti içindeler. Hatta bazıları 2035 yılından çok daha önce bu dönüşümü tamamlayacaklarını açıkladılar. Bunlardan bir tanesi olan Renault, 2030 yılına kadar üreteceği tüm otomobilleri sıfır salımlı yapacağını bu yıl içinde açıklamıştı.
338 MİLYON DOLARLIK TASARRUF
Renault, aynı zamanda üretim ve lojistik faaliyetinde de dijital destekli yeniliklere gidiyor. Böylece otomobil üretimi için gereken komponentlerin temini için yapılan yüzlerce işlemde yüksek oranda verimlilik ve şeffaflık hedefleniyor. Bu yolla 2025 yılı itibariyle 320 milyon € (338 milyon $) tasarruf sağlanmış olacak. Aynı zamanda otomobil teslim süresinin %60 oranında kısalacağı ve üretim sırasında karbon salımının %50 düşeceği hesaplanmış. Söz konusu yenilikler geçen ay içinde Renault‘un Paris yakınlarındaki Flins fabrikasında bulut teknolojisi üzerinden gösterime sunuldu.
RENAULT DİJİTALLEŞME ÇALIŞMALARINI 6 YILDA TAMAMLADI
Bulut ve Metaverse kavramları artık otomotiv endüstrisinde ortak terimler haline geliyor. Renault da tüm üretim hatlarındaki 8,500 parça ekipmanı birbiriyle bağlantılı hale getiren dijitalleşme çalışmalarını 6 yılda tamamlayarak tüm fabrikalarına ait birer dijital model oluşturduğunu duyurmuş oldu.
GÜNDE 1 MİLYAR VERİ
Kurulan bu dijital yapı ile günde 1 milyar veri üretilebiliyor. Bu veriler fabrikaları çok daha verimli çalıştıracak bilgiler sağlıyor. Örneğin bir pres ünitesinin vibrasyon verisi sayesinde önceden koruyucu bakım ihtiyacı tespit ediliyor ve pres hattının onarım için durması önleniyor. Benzer şekilde boyahanelerden alınan veriler ile daha çeşitli ve karmaşık boya renkleri kolayca elde ediliyor, üretim aksamıyor.
FABRİKALARDA DİJİTAL MODELLEME YAPILIYOR
Renault fabrikalarında ayrıca tedarik zincirinin de dijital modellemesi yapılıyor. Kontrol merkezi bu modelleri analiz ederek tedarikte oluşabilecek gecikme, parça yokluğu ve sevkiyat aksaklığını çok önceden seziyor ve önlem alıyor.
TEDARİK MALİYETİ AZALIYOR
Bu şekilde dijital uygulamaların kullanılması sayesinde tedarik zincirindeki aksamalar ve düzensizlikler en aza indirilmiş oluyor. Renault Grubu bünyesinde tedarik zinciri yönetiminin öngörebilirliği artıyor. Elde edilen bilgiler üretim, parça bulunurluğu ve servis faaliyeti üzerinde doğru kararların hızla alınmasını sağlıyor. Dolayısıyla tedarik maliyeti ve temin süreleri azalıyor.
2024 YILI SONUNDA GERİ DÖNÜŞÜM
Flins fabrikasını 70 yılı aşkın üretim hayatının arkasından 2024 sonunda geri dönüşüm, otomobil yenileme ve batarya iyileştirme faaliyetine tahsis edecekolan Renault yönetimi, bu tesisini kaynak kıtlığı ile mücadele amacıyla döngüsel ekonomiye ve sıfır salımlı ulaşım teknolojilerine tahsis etmeyi planlıyor.
500 MİLYON AVRO’LUK YENİ YATIRIM
Avrupa içinde kullanılan taşıtların her yıl 11 milyona yakın adedi yaşam döngüsünün sonuna gelmiş kabul ediliyor. Bu taşıtlar içindeki malzemenin %85 oranında geri dönüştürülebildiğini düşünün. Otomotiv endüstrisinin ekonomik ve çevresel nedenlerle buna ne kadar ihtiyaç duyduğunu tahmin edebilirsiniz. Renault Grubu da 2030 yılına kadar bu yeni iş modeli ile 2,3 milyar € ciro, en az %10 faaliyet kar marjı ve yaklaşık 500 milyon € lık yeni yatırım planlıyor.

Bir süredir döngüsel ekonomi örneklerini anlatan yazılar yazmaya özen gösteriyorum. Sizler de mutlaka katılıyorsunuz ki dünya kaynakları 8 milyarı aşan nüfusa yetecek durumda değil. Mutlaka atık üretmeyen döngüsel ekonomi ile çıkış yolları bulmalı, hiç bir şeyi israf etmemeliyiz. İnancı bu yönde oluşturabilirsek başarı neden gelmesin?

İbrahim Aybar

Vesiile A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

aybar@turcominey.com