Rüzgar, Türk markalarından yana esiyor! Türkiye Çin fırsatını yakalamalı

Süleyman Orakçıoğlu

çin’de bizleri şaşırtan gelişmeler yaşanıyor. Milli gelirlerinin artmasıyla birlikte orta ve üst sınıf daha kaliteli yabancı markalara ve ürünlere yöneliyor. Ekonomisi ve markalarıyla istikrarlı büyüyen Türkiye için uzak doğu pazarları fırsata dönüyor.

Dünyanın ikici büyük ekonomisi çin, 2005’den bu yana ortalama % 8’in üzerinde büyüdü. 2012 yılı için büyüme tahminini % 7,5’a çeken ülke , uzun zamandır ilk defa dış ticaret açığı verdi. çin’in dış ticaret açığının başlıca nedeni enerji ve hammadde ithalatı. Ancak orta ve üst sınıfın batılı ürünleri ve markaarı tercih etmeleri de bu açığı artırıyor.

çin, Türkiye gibi kaliteli üretim yapan, markalaşma sürecine girmiş bir ekonomi için tehdit değil fırsat olarak görülmeli. Türkiye’nin elindeki en büyük fırsat, kaliteli ürünlerin doğru tasarımla ulaşılabilir fiyatlarla satılması.

RüZGAR, TüRK MARKALARINDAN YANA
Türk markalarının ulaşılabilir fiyatla sunulması büyük bir avantaj. Avrupa menşeli “hayal marka”ların yaşadıkları problemler ve artan maliyetlerden dolayı oluşan talepler de Türk markalarını öne çıkardı. .

Uluslararası markaları pazarlayan kişilerden gelen yorumlar, Türk markalarının hem kalite hem fiyat olarak satan kişiye de para kazandırdığı yönünde. Diğer taraftan birçok “hayal marka” ekonomik problemler ve artan maliyetler sonucunda teslim problemi yaşıyor. Stoksuz çalışmaları nedeni ile para ve pazar kaybediyor.

çin’in büyümesinin devam etmesi dünya için gerekli olmakla birlikte Türk markalarına çin’de büyüme alternatifleri oluşturuyor. Dünyanın, otomotivden giyime kadar bilinen ünlü markalarının en büyük pazarlarının çin olduğu dikkate alındığında, konunun ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor.

Türkiye esnek üretim imkânlarını en iyi şekilde kullanarak, Avrupalı markaların yetersiz kaldığı noktalarda pazar payının geliştirilmesi imkânlarını değerlendirmeli.

Sonuç olarak ekonomisiyle markalarıyla istikrarlı büyüyen Türkiye, çin gibi diğer uzak doğu pazarlarını da hedefine almalı. Söz konusu pazarlarda büyüme ve yayılma stratejileri geliştirmeli. Stratejilerin, yoğun nüfus hacmi ve artan alım gücü nedeniyle gelişen pazarlar kurgulanması gerektiği sürekli göz önünde bulundurulmalı.